Cocukluğumda yaşadığım anılardan biri de Makbule ile Naciye arasındaki elbise kavgasıdır. Komşu kızın ustunde yeni elbiseyi goren Makbule ile Naciye, anneme, biz de yeni elbise isteriz, dediler.

Annem:
" Tabi olur, benim guzel cocuklarım. Olcunuzu alır, size yeni birer elbise dikerim. Şunun şurasında bayrama ne kaldı? Bayram gunu de yeni elbiselerinizle gezersiniz. "

Birkac gunde elbiseler hazırdı. Makbule ile Naciye yeni elbiseleriyle kıvanarak gezdiler. Bir hafta sonra kız kardeşlerim eski elbiselerine donuş yaptılar. Annem de yeni elbiseleri yıkayıp, utuledi ve elbise dolabına astı.

Aradan zaman gecti ve arefe gununden bir gun once evde bir gurultudur koptu. Naciye bayramlık elbisesini giymek istemiş, ustune olmamış, dar gelmiş ve bir yaş buyuk ablası Makbule'nin elbisesini giymiş. Bunun goren Makbule Naciye'den elbisesini cıkarmasını isteyip sesini yukseltmiş.

Araya giren annem Naciye'ye neden ablasının elbisesini giydiğini sordu. Bunun uzerine Naciye:
" Ama anne, benim elbisem ustume olmadı, cok dar geldi. Bir de ablamın elbisesini deneyeyim dedim. Tam geldi. Bayramda ben bunu giyeyim ha, ne dersin? " Annem daha sonra elbiseyi Makbule'ye giydirmeye calıştı ama dar geldi.

Annem:
" Tabi dar gelir. Siz buyume cağındasınız. İki ay once diktiğim elbisenin şimdi dar geleceğini duşunemedim. O zaman bayramda Naciye bu elbiseyi giyer, ben Makbule'ye iki gun icinde yeni elbise dikerim. "

Annem aynen oyle yaptı. İki gunde elbiseyi dikti ve Makbule bayramda bu elbiseyi giydi. Beni sorarsanız annemden rica etmiştim ve beni kırmadı. Bana bayramlık alınmadı. Babamın yokluğunda zaten kıt kanaat geciniyorduk. Annemi zor durumda bırakmak istemedim.

biriz.biz

__________________