Bir gun Makbule ile Naciye'yi yanıma alarak ciftliğin yakınındaki golette balık tutmaya gittim. Ben oltayla balık yakaladıkca Naciye ağladı, yalvardı, balıkları suya atmamı istedi. Naciye ağlamasın diye, balıkları suya attım ve erkenden ciftliğe donduk. Zaten hastaydı, hastalığının ilerlemesinden korkuyordum.
Ciftlikte elimdeki kovanın boş olduğunu goren dayım bana şoyle dedi:
" Vay Mustafa , bakıyorum goletteki butun balıkları yakalamışsın. Bu kadar balık bize cok, yarısını koye verelim. Hani balıklar, oltana yakalanmak icin, atılırlardı. Hani avladığın balıkları şanslı sayardın. Giderken bir kova daha istiyordun. Sen once bu kovayı doldur da sonra ikinci kovayı iste. "
Dayım konuşmasına devam edecekti fakat Makbule araya girdi:
" Mustafa abim, yakaladığı balıkları suya atmasaydı iki kova dolardı. "
Bunun uzerine dayım:
" Nee, abin yakaladığı balıkları suya mı attı? Ama neden? " diye sordu.
Makbule bu soruya şoyle cevap verdi:
" Cunku Naciye balıklara acıdı ve her balık yakalandıktan sonra ağladı. "
Naciye:
" Ben ağladım diye abim bir dolu balığı suya attı. " dedi.
Dayım:
" Affet beni Mustafa.. Durup dururken haksız yere sana laf soyledim. Senin boşa konuşmayacağını anlamalıydım. Yarın ikimiz gideriz balık tutmaya. Yanımıza dort kova alırız. " dedi.
Dayım konuşmasını bitirince bir an Naciye ile gozgoze geldik. Kardeşim yalvaran bakışlarla bana bakıyordu.
Ertesi gun sabah kahvaltısından sonra dayım ciftlikte beni cok aradı. Bulamazdı tabi ki cunku samanlığa saklanmıştım. Dayım, Mustafa, Mustafa, nerdesin? diye bağırdıkca yanımdaki Makbule ile Naciye kıkır kıkır gulduler.
BİZİZ.BİZ
__________________
Balıkları suya attım
Türkiye, Osmanlı, Atatürk0 Mesaj
●63 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Türkiye, Osmanlı, Atatürk
- Balıkları suya attım