Tam adı Plastik Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi olan bu cerrahi tıp dalı, genelde ‘Plastik Cerrahi’ ya da ‘Estetik cerrahi’ şeklinde adlandırılmaktadır. Medyada daha cok estetik cerrahi ameliyat ve uygulamaları ile yer bulmaktadır. Aslında estetik cerrahi ameliyat ve girişimleri, Plastik Cerrahi’de buzdağının gorunen kısmıdır. Estetik cerrahi ameliyatları, Plastik Cerrahi uygulamalarında % 10-20’lik bir kısmı oluşturur. Plastik cerrahi ameliyatlarının coğu el cerrahisi, rekonstruktif mikrocerrahi, maksillofasiyel cerrahi, ortognatik cerrahi, baş-boyun ve cilt tumorleri cerrahisi, doğuştan el, yuz anomalileri tedavisi, dudak-damak yarığı tedavisi, kraniofasiyel cerrahi, akut-kronik yara tedavisi, doku nakilleri (greft ve flep cerrahisi) başlıklarında toplanabilir.
Talep ve yapılan ameliyatlar goz onune alındığında her turlu yuz estetiği, burun estetiği, karın estetiği, meme estetiği sayısı ulkemizde hızla artmaktadır. Dunyada yapılan en sık estetik operasyon liposuction-lipektomi olmasına karşın, ulkemizde en sık rinoplasti operasyonu yapılmaktadır. Sac ekimi prosedurleri ise hasta konforu ve başarıyla ulkemizde uygulaması hızla artmış olan bir estetik mudahaledir. Cinsel estetik (genitelia estetiği), hasta farkındalığının artması, tedavi edilebileceğinin oğrenilmesi ve yuz guldurucu sonucları ile uygulaması artan estetik prosedurlerden biridir. Estetik cerrahi ameliyatları, coğu zaman zorunlu acil bir tıbbi ihtiyaca bağlı olmadan yapılan, hastanın doktoruyla iletişimi sonucu karar verilen ameliyatlardır. Hastalar arasında var olan yanlış bir algı, bu ameliyatlarının hicbir riski olmadığıdır. Diğer ameliyatlardan cok daha duşuk olsa da ameliyata ya da anesteziye bağlı komplikasyon riskleri bulunmaktadır. Bu nedenle estetik ameliyatlar da normal birer ameliyat gibi duşunulmelidir. Bu konuların doktorla detaylı olarak goruşulmesi gerekmektedir. Daha cok, vucut konforu, kendini iyi hissetme, ozguven artışı ve mutluluk icin talep edilen estetik cerrahi ameliyatları, her turlu donanım ve ekibe sahip olan hastanelerde, uygun ameliyathane şartlarında yapılmalıdır. Muadillerine gore cok duşuk ucretlerin talep edildiği ameliyatlar konusunda dikkatli olunmalıdır. Vucut icin yerleştirilen implant, protez gibi maddelerin bilgi ve kimlikleri ameliyatı yapacak olan doktordan istenmelidir. Yetkili onay ve denetime tabi olan urunler kullanılmalıdır. ‘Aman benlerini aldırma, kotuye doner’ ‘Benini aldırma, yayılır, kanser olur’ şeklinde bazı inanışlar toplumun her kesiminde mevcuttur. Bu inanışlar, hem hastada yersiz bir korkuya, hem doktorda aşılması guc bir inanışı duzeltmeye calışırken zaman kaybına, hem de sırf bu nedenle doktora başvurmayan hastalanın bazı cilt kanserlerinin gec tanı konulmasına sebep olmaktadır. Gec tanı konulan vakalarda ise tedavi daha guc olmaktadır. Vucuttan cıkarılan her doku orneğinin patoloji bolumune incelenmesi gereklidir.
Klinik olarak cerrah bir cilt lezyonu hakkında tecrube ile ne olduğuna dair fikir sahibi olmasına rağmen kesin tanı, patoloji bolumunce incelendikten sonra soylenebilir. Ciltteki basit benlerin alınma endikasyonu kozmetik amaclıdır, tıbbi bir alınma zorunluluğu bulunmamaktadır. Benlerin alınmasının bir zararı bulunmamaktadır. Benlerin alınması ne sayısının artmasına ne de kanser olmasına sebep olur. Aynı anda rastlantısal olarak gercekleşen ben sayısı artışı, ya da cıkarılan cilt lezyonunun patoloji inceleme sonucunun bir cilt tumoru olarak değerlendirilmesi hastalarda yanlış duşuncelere yol acmaktadır. Halbuki cilt tumoru olduğu tespit edilmiş olan lezyon, zaten ciltte tumor olarak mevcuttur, onemli olan tanısı konulduktan sonra gerekli ve yeterli tedavisinin yapılmasıdır. Ben olduğu farzedilen bir cilt lezyonunun inceleme sonucu cilt tumoru olarak izlendiğinde ise, hastaya erken tanı konulmuş olması hastanın kendi yararınadır. Yuzde veya vucudun başka bir yerinde bulunan veya yeni oluşan benler, lekeler, yaralar hasta veya bir Plastik cerrahi ya da Cildiye uzmanı tarafından takip edilmelidir. Yeni cıkan, renk değiştiren,buyuyen, kanama gosteren, sınırları duzensiz olan, 0.5 cm captan buyuk olan, etrafında başka lekelerin oluştuğu benlerin cerrahi olarak cıkarılması onerilir. Bu ozellikteki benler cilt kanseri gelişimi riski taşıdığı icin tedavi edici nitelikte cıkarılmalı ve incelenmelidir. Hastalar ozellikle bu tur benlerle kendileri oynamamalı, kendi duşuncelerine gore farklı ilac, bitki veya zehir tedavileri uygulamamalıdır. Bu gibi işlemler cilt kanseri dokusunun buyumesine yol acabilir. Plastik cerrahi, guzellik ve estetikle ilgili bir branş olduğu icin insanlarda haklı olarak daha guzel yara izleri veya hic kalmayan yara izleri talebi yuksek olmaktadır. ‘Lazerle dikiş’ en sık telaffuz edilen yanlışlardan biridir. Lazer genel olarak tahrip etme, cilt tabakası soyma gibi amacla kullanılan bir teknolojidir. Yani birleştirici, dikiş atıcı bir ozelliği bulunmamaktadır. Hastaların lazerle dikiş diye kastettiği dikiş ise cildin altından atılan, cildin dışında gorulmeyen, genelde vucut tarafından eritildiği icin alınmasına gerek olmayan dikiş turudur. Hasta konforu acısından alınma sorunu olmaması nedeniyle daha cok talep goren bu yontemde de yara izi kalma riski mevcuttur. Doktor tarafından ince dikiş alet ve malzemeleri kullanılması, nazik dikiş atılması, yara dudaklarının duzenli birleştirilmesi izin kalmaması ya da minimal kalması acısından cok onemlidir, fakat yeterli değildir. Her insanın farklı yara iyileşme kapasitesi mevcuttur. Yaş, cilt gevşekliği, ırk gibi faktorler yara izine etki etmektedir. Orneğin siyah ırkta kotu yara izleri kalabilmektedir, İskandinav ırkta hic iz kalmayabilmektedir. Diyabet hastalığı olanlar, kolajen ve bağ doku hastalıkları bulunanlar, damar yetmezliği vb hastalıkları bulunanlarda daha kotu yara iyileşmesi gozlenir. Ayrıca bazı insanlarda, yara izleri iyileşirken kabarmalar ve kızarıklıklar gosterebilir. Hipertrofik skar veya keloid şeklinde izlenen bu kabarık yara izleri, vucutta bulunduğu yere gore farklı ebatlarda izlenebilen genetik bir durumdur. Bunların da steroid pomad, steroid enjeksiyon, silikon baskısı, lazer gibi tedavileri yapılabilinmektedir. Estetik ameliyatlarda gorunur iz kalması istenmeyen bir durumdur. Plastik cerrahlarca yapılan, estetik ameliyatlarda nazik dikiş atılması, dikişlerin kamufle edilmesi, vucut cizgilerine denk getirilmeye calışılması, gorunmeyen bolgelerde dikişlerin atılması ile kısmi bir iluzyondur. Orneğin burun ameliyatları burnun ic kısmından yapılır, ciltte iz gorulmez. Kepce kulak ameliyatları kulak arkasından yapılırsa iz kaldığı takdirde direk gorulemez. Meme estetiği ameliyatlarında meme başı cevresi ve meme dokusu ile goğus kafesi arası kıvrımlarda dikiş atılarak, kalan izlerin tolere edilebilen ve kamuflajı kolay noktalarda olması sağlanır.
__________________
Tıp / Biyoloji / Farmakoloji Plastik Rekonstruktif Ve Estetik Cerrahi Sadece Estetik YAPMAZ !
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●66 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Tıp / Biyoloji / Farmakoloji Plastik Rekonstruktif Ve Estetik Cerrahi Sadece Estetik YAPMAZ !