GİRİŞ
Osmanlı sanayi ve ic ticareti esnaf birlikleri şeklinde orgutlenmişti. Osmanlı esnaf birlikleri İslam ve Selcuklu birliklerinin devamıdır. Birliklerde en onemli kurumlar futuvvet ve ahiliktir. Bu sayede esnaf kendi ic denetim ve duzenini sağlıyor ve devletin bir cabasına gerek kalmıyordu.
Osmanlı İmparatorluğundaki esnaf sistemi , kalite kontrol ve standardizasyonu ile fiyat istikrarını sağlayıcı , haksız rekabeti, aşırı uretimi ve işsizliği onleyici bir anlayışa dayanmaktaydı. Sistem yarı ozerk yapısıyla devletin uyguladığı narh politikasının en onemli yurutme ve denetim cihazını oluşturmuştur. Osmanlı esnaf yoneticilerinin başlıcaları ; Kadı , Muhtesip , Şeyh, Nakip , Kethuda , Yiğitbaşı ve Ehl-i Vukuf ‘tur. Esnaf birliklerinde calışanlar ustalar , kalfalar ve cıraklardan oluşmaktaydı. Yukselebilmek icin esas olan ehliyet ve liyakat’tır. Esnaf birliklerinde maharet ve kıdeme dayanan bir kademeleşme mevcuttur. Ancak Batı esnaf birliklerinde gorulen tabakalaşma yoktur. Bu birliklerde sadece ahlaki ve mesleki ustunlukler ilerleme ve yukselme nedenidir.
Osmanlı esnafının teşkilatlanması esnaf grubuna dahil her esnafın uyacağı ve uygulayacağı ortak nizamların oluşturulmasını gerekli kılıyordu. Esnaf birliğinin teşkilatlanmasını tamamlanmasında en onemli unsurlardan biride esnaf nizamlarıdır. Esnaf grubunun oluşturulması esnaf birliğinin teşkilatlanmaya atılan bir adım olarak nizamlar gerekliydi. Cunku bir alanda faaliyet gosterip tekel olmaya calışmak icin , daha once bu hakkı elde etmiş bir esnaf birliğinin olmaması gerekiyordu. Bir esnaf grubu bir diğer grubun tekelinde olan bir alanda teşkilatlanmak icin faaliyete girişmişse , tekel hakkına sahip olan grup hemen derhal kadılığa veya bazen direk Divan-ı Humayun’a başvurarak tekellerine mudahale eden esnaf grubunun faaliyetten men edilmesini istiyordu. Baş vuru isteği haklı gorulurse , soz konusu grubun faaliyetleri durdurulup grup dağıtılıyordu.
Esnaf grubunun faaliyeti ile ilgili ilk nizama devletce onaylanmamış olduğundan resmi olmayan esnaf nizamı denilmiştir.
Nizamları aşağıdaki şekilde sınıflamak mumkundur :
A.Uretimle ilgili Nizamlar
1.Uretim – İmalat Nizamları :Mal ve Hizmet uretimi ilgili nizamlar
2.Uretim tekelleri: İmal edilen urunun , İmal eden
Esnaf Birliğinin , İmal eden Ustanın , İmal edilen
Yerin belirlenmesi , tahsis ve tekel nizamları.
3.Dukkan Acma
-Vakıf dukkanların ,İşyerlerinin veya belirli bir
mahallin esnaf birliklerine tahsisi.
-Dukkan acma hakkı , dukkan acma izni ve
esnafın dukkan acması .
4. Dukkan , Tezgah ve Usta Adedinin belirlenmesi
5. Kalite
B. Hammadde ve Mamul Malın Alım – Satımının Tahsisi, Tevzi, Taşıma ve narh nizamları.
DUKKAN ACMA NİZAMI
1.VAKIF DUKKANLARININ İŞYERLERİNİN VEYA BELİRLİ BİR MAHALLİN ESNAF BİRLİKLERİNE TAHSİSİ
İstanbul esnafının coğu işlettikleri dukkanlarında mulk Sahibi değil kiracı statusunde idi. İstanbul’daki dukkanların coğunun mulkiyeti vakıflara aitti. Bunun nedeni ise vakıfların gelir elde etmek amacıyla , şehirlerde carşı ve hanlar inşaa ederek buradaki dukkanları esnafa kiralamalarıydı. Dukkan acacak usta , ait olduğu esnaf birliği ile birlikte ve aynı yerde dukkan acması gerekiyordu. Bu sayede hem vakıf dukkanlarına kiracı bulunuyor , hem de esnaf birliğinin bir arada faaliyette bulunması sağlanıyordu.
Esnafın odeme gucluğu , iflas etme , dukkanı kapatma veya benzeri her hangi bir zor durumu olduğunda , vakfın etkilenmemesi icin esnafın bağlı olduğu birlik devreye girerek , dukkanın boş kalmasını onlemek amacıyla aynı esnaf birliğinden başka bir ustaya kiralanması sağlıyordu. Esnafın dukkanı kapatması genellikle bağlı olduğu esnaf birliğinden ayrılması , yani mesleği bırakması demekti. Bu durum az rastlanır bir durum olduğundan , vakıf dukkanlarının boş kalması veya kiracının kirayı aksatması pek mumkun değildir.
Esnaf birliğine belirli bir mahal tahsis edilerek , birliğe bağlı esnafın bu belirlenen mahalden başka bir yerde dukkan acmaması nizama bağlanıyordu.
2.DUKKAN ACMA HAKKI , DUKKAN ACMA İZNİ VE ESNAFIN DUKKAN ACMASI
Esnafın dukkan acmasının ilk şartı usta olması idi. Ancak cıraklık ve kalfalık aşamaları gecilerek usta olunduktan sonra dukkan acmaya hak kazanılıyordu. İkinci onemli husus dukkan acacak esnafa , dukkan acılacak yerin belirlenmesi ve burada dukkan acabilmesi icin esnaf amirlerinin izin vermesi idi. Dukkan acma hakkı ve izni olan usta mustakil dukkan acıyor veya bir dukkana hissedar olabiliyordu. Buna ornek olarak İstanbul’da Yedikule haricinde mumcu esnaf birliğinin toplam 65 hisseye bolunmuş 44.5 dukkanı gosterilebilir.
Dukkan acabilmenin bir diğer şartı ise esnaf birliği icin belirlenmiş olan toplam dukkan sayısını aşmamasıydı. Ustanın dukkan acma hakkı olsa bile esnaf birliğine tahsis edilen dukkanlar ve dukkan sayısı belirlenmiş ise , bu dukkanlar dışında başka bir dukkan acılamaz , toplam dukkan adedi aşılamazdı.
DUKKAN ACMA NİZAMI ORNEKLERİ
Beşiktaş’taki kadifeci esnafı hakkında Galata kadısının verdiği hukumde , Kethuda Ali Zide kadıya gidip , iclerinden sanatında yeterli olmayan , başka yerde dukkan acmaya hakkı olmayan cırakların ve bazı ustaların , kethudanın ve yiğitbaşıların izinleri olmadan dukkan acmalarının onlenmesi icin istekte bulunmuşlardır.(1/115 Fi evasıt-ı B sene 1155(11-20 Eylul 1742)
Silivri deki boyacı esnafının ustalık ve dukkan acma niz..... ve bu nizama muhalefet edenlerin mudahalelerinin onlenmesine dair boyacı esnafının arzusu uzerine Silivri nahiyesi naibine hukum. İsimleri belirtilmeyen bazı zimmilerin , boyacılık sanatında bir ustada hizmet etmeden , ehil olmadan ve tam yetişmeden , dukkan actıkları , halkın eşyasını sahte boya ile boyadıkları ve bozdukları icin bunun yasaklanması icin hukum istenmiştir. (1/307 Fi evail-i Z sene 1155(27 Ocak – 5 Şubat 1743)
İstanbul’daki tekneci esnafına ait dukkan acma nizamında, birliğe dukkan acma mahalli olarak Zindankapısı civarı tahsis edilmişti. Bu esnaf birliğine dahil olan esnafın başka bir mahalde dukkan acmaması da nizamda yer almıştır. Zindankapısı esnaf kethudası Mehmed bin Suleyman ve ihtiyar meclisi , es seyyid İsmail adlı esnafla yuzleşip , belirlenen yer dışında esnaflık etmemesi icin uyarılmaktadır.(Fi 19 Zi’l-ka’de sene 1138 (19 temmuz 1726)
İstanbul’daki kuyumcu esnafının başvurusu uzerine İstanbul kadısından verilen hukum , İstanbul kuyumcu esnafı Kethudaları Mehemmed Celebi İbn-i Osman ve ihtiyar ustalarından bir cok kişi , kuyumculuk yapan esnaftan biri malul olduğunda işletmekte oldukları kuyumcu dukkanlarının kethudalarca cocuğu var ise Ona , yoksa ustalardan kefilli bir kalfaya verilmesi , ecnebi kimseye verilmemesine . Ayrıca usta cocuğu olmayanların alınmaması , cıraklığa alınan usta cocuğunun da butun ustaların onayı ile alıp kefili olmayanın alınmamasına. (1/596 Fi evail-i c sene 1156 – 23 temmuz - 1 ağustos 1743)
İstanbul’daki kuş kafescileri esnaf birliğine ait dukkan acma nizamında , usta yanında hizmet edip yetişmeyen ve vasıfsız olanların dukkan acmaması , ustanın yanında cıraklık veya kalfalık yapıp sanatı tamamen oğrenenlere kethuda ve ustalar tarafından dukkan acma izni verilip kethuda nezaretinde munasip bir mahalde dukkan acarak sanatlarını icra edebilecekleri belirtiliyordu.(Fi gurre-i Rebi’u’l-ahir 26 kasım 1726)
Haslar’daki kasap esnafının et satış niz..... ve dukkanlarının kapatılmamasına dair arzuhal uzerine durumun mahkemde gorulup ilam edilmesi icin Haslar naibine hukum . Haslar kazası Makrihora koyu halkı gelip koylerinde uc adet kasap dukkanı olduğunu ve bunların halkın ihtiyaclarını karşıladığını ve bu dukkanların kapatılmaması isteği ile başvurulmuştur. (2/149 Fi evasıt-ı Ş sene 1158 (8-17 eylul 1745)
Galata’da şerbetci esnafının dukkan acma , cıraklık , kalfalık ve ustalık niz..... ve bu nizama muhalefetin onlenmesine dair İstanbul kadısının ilamı uzerine yine İstanbul kadısına hukum. Şerbetci esnafından Nikola , on yıldan beridir , Kuzi nam zimminin yanında cıraklık yaptığını , gereği gibi sanatını oğrendiğini ve bunun butun esnafın malumu olduğunu , belirttiğinden istediği mustakil dukkanı acmasında kanun acısından bir sakınca olmadığını belirtir hukum. (3/ 291 Fi evasıt-ı M sene 1164 (10 – 19 aralık 1750)
İstanbul’daki kurabiye , lokum ve revanici esnafının , esnaf birliğine ait dukkan acma nizamında , ustanın yanında hizmet edip yetişmeyen ve vasıfsız olanların dukkan acmalarına musaade edilmemesi , kethuda ve ihtiyarların musaadesi ile dukkan acılması gerekiyordu. (15 Rebi’u’l-evvel sene 1139-1726)
İstanbul da Balat haricinde yoğurtcu ve bozacı esnafının kiracılık , dukkan acma niz..... ve bu nizama muhalefetin onlenmesine dair Haremeyn-i Şerifeyn evkafı mufettişinin ilamı uzere Yeniceri Ağasına ve Hassa bostancıbaşına hukum. Mehmed Beşe adlı kişi ile ortağı Nikola adlı Gayrimuslim durumlarını anlatıp , Ayasofya Vakfına ait iki adet kargir mahzenin kendilerince kiralanmış olup , bu mahzenlerin birinde bozacılık ve diğerinde yoğurtculuk yapmak icin istekte bulunmuşlar, bunun uzerine bu ferman yazılmıştır. (3/551 Fi evail-i R sene 17-26 Aralık 1752)
İstanbul’daki corekci , borekci , lokmacı gozlemeci esnafının dukkan acma ve kiracılık niz..... ve bu nizama muhalefet edenlerin mudahalesinin onlenmesine dair hukmun yenilenmesi icin corekci esnafının arzuhali uzerine İstanbul Kadısına hukum. İstanbul’da bulunan corekci esnafının kethudaları Mustafa Celebi ve yiğitbaşıları El Hacc Mehmed ve İhtiyar Ustalarından Ahmet Bin Mehmed , İstanbul da bilinen yerinden başka corekci ve lokmacı ve gozlemeci acmak yasak iken Kantarcılar sokağında Mehmed isimli şahıs eskiden beri tabancacılık yapmasına rağmen , yasak olan ateş yakıp lokma ve gozlemecilik yapmak istemektedir. Ancak dukkanın etrafı kundakcı , vezneci ve kutucu dukkanları olması nedeniyle yangına sebep olabilecektir. Bu faaliyetin yasaklanması icin emri şerif istemektedirler.(4/ 368 Fi evail-i M sene (26 Eylul-5 Ekim 1756)
İstanbul’da sabuncu esnafı ve bakkal esnafının dukkan acma ve dukkan adedi ve narh nizamalrına ve bu nizamlara muhalefetin onlenmesine dair yeniden nizam verilmesi icin İstanbul kadısının ilamı uzere yine İstanbul kadısına hukum. Bakkal ve sabuncu esnafından Zindankapısı esnafı Kethudaları İbrahim ve bircok esnafın isteği , İstanbul da bulunan bakkal ve sabuncu dukkanları yeterli olup icinde bulunan esnaf mazbut ve hepsi kefilli kimsler olup , tuccarlardan aldıkları mallarının bedelini vaktinde odeyen kimselerdir. Ancak ecnebiden kimseler koşe başlarında ve ara mahallelerde ve bazı kenar yerlerde bakkal dukkanı acıp , almış oldukları malların bedelini odemeyip , kendilerini iflas etmiş gostermekte hile yapmaktadırlar. Bunların yasaklanması isteğinde hepimiz fikir birliği icinde bulunmaktayız.(5/295 Fi evahir-i L sene 16-25 Haziran 1759)
İstanbul da keresteci esnafının dukkan acma ve dukkan adedi nizamlarına ve bu nizamlara muhalefetin onlenmesine dair hukmun yenilenmesi icin esnafın arzuhali uzere Hassa mi’marbaşıya hukum. Eskiden beri keresteci dukkanları iskelelerde olup , ihtiyaca cevap verecek kadar ceşitli semtlerde bulunmaktadır. Mahalle aralarında ve carşılarda keresteci dukkanı acmak yasak iken , ecnebiden bazılarının nizamlara aykırı olan bu şekilde keresteci dukkanı ctıkları gorulmuştur. Bu durumun onlenmesi icin keresteci esnafı kethudası Mustafa Celebi ve Yiğitbaşı Seyyid İbrahim Celebi ve arkadaşlarını isteğidir. (6/ 96 Fi evasıt-ı Z sene 1174 14-23 Temmuz 1761)
Karamursel de vakıf arsasını zabt ederek berber dukkanı ve kayıkhane bina eden esnafın mudahalesinin onlenmesine dair vakıf mutevellisinin arzı uzerine Karamursel naibine hukum. Karamursel sakinlerinden Cincioğlu Mustafa Beşe İbn-i Mehmed adındaki kişi nizamlara aykırı olarak ve izinsiz bir şekilde vakıf arazisi uzerine kahvehane , berber dukkanı ve kayıkhane bina edip bunu buranın kendisinin olduğu hakkını ileri surmesinden dolayı yazılmıştır.(6/ 478 Fi evahir-i M sene 1176 1-10 Ağustos 1763)
__________________
Sanat Tarihi / Arkeoloji Osmanlı ve İktisat
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●63 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Sanat Tarihi / Arkeoloji Osmanlı ve İktisat