1. Girişimcilik Kavramı

Girişimci emek, teknoloji, sermaye ve doğal kaynaklar olarak sayılan uretim faktorlerini bir araya getirerek mal veya hizmet ureten bireydir . Girişimciliği net bir tanımın sınırları icine yerleştirmek oldukca zordur. İlk kez ortacağda kullanılan bu kelimenin "entreprendere" kokunden geldiği yani "iş yapan" anl..... geldiği gorulur. Bu tanım zaman icinde değişmiş, gelişmiş ve ozellikle 20. yuzyılda bu kavram daha cok risk alma, yenilikleri yakalama, fırsatları değerlendirme ve tum bunların hayata gecirilme sureci olarak anlamlandırılmaya başlamıştır. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi girişimcilik sadece kişinin kendi işini kurması değil, mevcut işini revize etmesi veya yeni bir sektore acılması olabilir. Orneğin yıllardır sektorde olan bir malın uretimine gecilmesi bir girişimcilik orneği değildir fakat sektordeki diğer malı farklılaştırarak sunmak bir girişimciliktir.
Girişimciliğin ortaya cıkmasına neden olan temel gudulerin neler olabileceği onemli tartışma konularından birisidir. Klasik iktisat anlayışına gore bireysel cıkarların en ust seviyeye cıkarılması girişimciliği ateşleyen en onemli gududur. Yani ekonomik fayda ve kar elde etme isteği girişimciliğin ortaya cıkmasına neden olmaktadır. Klasik iktisat kuramının bu yaklaşımına karşılık, McCleland (1971) girişimciliğin gelişmesinin, ekonomik gudulerden ziyade, psikolojik bir değişken olan başarma ihtiyacına bağlı olduğunu belirtmektedir.
Girişimciliğin ortaya cıkışında kişilik ve cevre faktorlerinden hangisinin daha belirleyici olduğu bir diğer tartışma alanıdır. Kişilik uzerinde duran yaklaşımlar girişimcinin sahip olduğu kişisel ozellikleri ele almıştır. Girişimci kişilikle ilgili en cok araştırılan ozellikler; başarma ihtiyacı, risk almak ve denetim odağıdır. Girişimciliğin ortaya cıkışıyla ilgili cevreyi one cıkaran yaklaşımlar ise girişimcilerin ortaya cıkmasında pazar mekanizmaları ve devlet/hukumet politikalarının etkili olduğunu vurgulamıştır. Gelişmiş ulkelerde pazar mekanizmaları girişimci sınıfın ortaya cıkışında etkili iken; gelişmemiş ulkelerde, girişimciliğin gelişmesi hukumet politikalarının belirlediği ekonomik gudulere bağlıdır. Bu bağlamda, Papanek’in (1971) Pakistan ve Buğra’nın (1987) Turkiye orneği girişimciliğin gelişmesinde devletin belirleyici rolunu gostermektedir.
Girişimciliği değişik acılardan inceleyen farklı yaklaşımların yanında bu mevcut yaklaşımlardan yola cıkarak bir senteze ulaşmaya calışan incelemeler de bulunmaktadır. Kişiliğin girişimciliği etkileyen onemli bir faktor olduğu; ancak kişiliğin diğer faktorlerle birlikte duşunulduğunde girişimciliği anlamaya yardımcı olacağı belirtilmektedir. Bu goruşe gore girişimcilik, kişiliğin yanında, cok sayıda bağlamsal faktorun etkileşiminden oluşan davranışsal bir surectir . Bu bağlamda, girişimciliğin gelişmesi hukumetin elinde olan ve onun desteğiyle gelişen bir olgu olsa bile, girişimciliğin başlangıcının yavaş bir psikolojik olgu olduğu unutulmamalıdır .
Girişimci davranışlarını, o donemdeki oyunun kuralları ve ekonomideki odul yapısın buyuk olcude belirlemiştir . Orneğin, kaynakların az olduğu ortamlarda girişimci davranışları fırsatların belirlenmesi ve takibi bicimindedir. Bunun sonucu olarak, fırsatlara yonelmiş kişilerde buyuyen pazarları belirlemek ve yeni bir işi başlatmak niyeti oldukca baskındır . Girişimcilik modelinde, kurucular, fırsatlar ve kaynaklar bağımsız değişkenler olarak; yeni firmalar kurmak ve firmaların başarı/başarısızlık ihtimali de bağımlı değişkenler olarak alınmaktadır . Motivasyon ve kulturel yonelim ise bu modelde, cevre faktorleri ile kulturel ve teknolojik değişimler sonucu ortaya cıkan davranışlar arasında ara değişkendir .
Buğra’ya (1987) gore, Turkiye’de girişimci işadamlarının tarihi Turkiye Cumhuriyeti’nin iş hayatı tarihi ile aynı zamanda gelişir. Yazar, devletin iktisadi gelişmede girişimci sınıfa sosyal bir rol yuklediği ve bu amacla bir girişimci sınıf oluşturmaya calıştığını vurgulamaktadır. Buğra (1994) daha sonra, girişimcilik faaliyetlerinin sosyo-politik cercevesini calışmıştır. Bu calışmada Buğra, girişimcilerin sosyal gecmişleri, hukumetlerin uyguladığı sosyal ve ekonomik politika surecleri, holding şirketlerin yapısı ve girişimci derneklerini incelemiştir. Girişimcilik ortamının sosyo-politik cercevesinin incelenmesi bu alanda onemli bir boşluğu doldurmuştur. Buna karşılık, girişimcilik ortamının psiko-sosyal yonu henuz yeteri kadar incelenmemiş bir alan olarak dikkat cekmektedir. Bu bağlamda, girişimci işadamlarının kariyer gelişiminin incelenmesi, girişimcilik ortamının psiko-sosyal yonuyle ilgili onemli bir katkı olacaktır.
Girişimciliğin psiko-sosyal ortamı hakkında otobiyografiler onemli bir bilgi kaynağıdır. Otobiyografilerin incelenmesinde kullanılabilecek bir yontem olan hayat tarihi, bireylerin oznel deneyimi ve onların sosyal dunyayı yapılandırmasını analiz etmektir. Hayat tarihi yontemi, insan deneyiminin anlamı icin yorumlayıcı bir cerceve sunar ve kişisel deneyimlerin anlamını kişisel kayıtlardan elde etmeye imkan sağlar .
Girişimcilik; yaşanılan cevre icerisinde ortaya cıkan fırsatları sezme, o sezgilerden yola cıkarak projeler oluşturma, projeleri yaşama taşıma ve zenginlik ureterek insan yaşamını kolaylaştırma becerisine sahip olmaktır . Tanımda da yer aldığı uzere girişimcilik ekonomik faaliyetlerin temelini oluşturmaktadır. Ulkemizde TUSİAD girişimciyi, “bilinenleri en iyi yapan ve hunerlerine aklını da katan, olağan ve olağan dışı koşullarda işgucu ve sermaye kaynaklarını verimli bir bicimde kullanacak onlemleri duşunen, analiz eden, planlayan, yururluğe koyan, uygulayan ve sonuclarını denetleyebilen kişi yaratıcı girişimcidir” diye tanımlamaktadır . Bu tanımda da girişimciliğin sadece maddi faktorler yoluyla değil bilişsel yeteneklerden yola cıkarak ortaya cıktığı ve geliştiği soylenebilir. Girişimci birey bilişsel ozelliklere sahiptir ve yeni bilgi ve uygulamalara acıktır.
Girişimciler ise bu tanım doğrultusunda yenilik yapan, risk almaktan korkmayan, hızlı karar verebilen ve en onemlisi de yapacağı iş icin kararlı ve azimli bir tutum sahibi olmalıdır. insankaynaklari.com’un Platin Dergisi ile beraber yaptığı ankette Turk toplumunun bir girişimcide olmasını beklediği ozellikler şoyledir:
Ozellik %
Risk Alabilme 10.80
Ozguven 09.43
Yaratıcılık 09.30
Liderlik 07.81
İletişim Becerileri 07.67
Organizasyon / Planlama Yeteneği 07.61
İkna Kabiliyeti 07.44
Doğru Ekibi Kurma 07.14
İnisiyatif Alabilme 05.93
Yoneticilik Becerileri 05.73
Kişisel Bağlantılar 04.95
Finans Bilgisi 04.66
Yeterli Sermaye 04.33
Sonuc Odaklılık 04.05
Profesyonel İş Deneyimi 03.13

Ozellikle Turkiye gibi gelişmekte olan ulkelerde girişimciliğin oynadığı rol cok daha buyuktur.
Girişimcilik, yeni kaynaklarla, yeni teknolojilerle toplumu tanıştırır ve bu sayede daha once kullanılmayan veya daha az kullanılan kaynaklar ekonomiye kazandırılır ve uretimde artış meydana gelir. Yeni acılan bir şirket veya yeniden yapılandırılan bir şirket ulkenin istihdam hacmini arttırır ve tum bunlar sonucunda da iktisadi kalkınma pozitif bir ivme kaydeder.
Girişimde bulunma bir surec olarak ele alınabilir ve yeni bir işletme kurmak icin fırsatlar bulma, değerlendirme ve geliştirmeyi icerir . Girişimciliğin en onemli bileşeni risk almaktır. Yani girişimci, fırsatları yakaladığında, her tur riski alarak projelerini gercekleştirmeye calışandır. Girişimcilik ise, girişimcilerin risk alma, fırsatları kovalama, hayata gecirme ve yenilik yapma sureclerinin tumune verilen addır. Bu yuzdendir ki hem şirket acma sureci, hem de yenilikler yapma sureci girişimcilik kapsamındadır . Dolayısıyla yenilik yapmakla birlikte şirket kuruluşları bir girişimcilik gostergesi olarak kabul edilebileceği duşunulmektedir. Ancak bu surecte girişimciyi bazı riskler beklemektedir. Bunlar ekonomik risk, sosyal ilişkilerdeki risk, kariyer riski, psikolojik ve sağlık riski . Girişimci bu risklerle karşı karşıya olduğu gibi gerekli uretim faktorlerini de bir araya getirerek bir yenilik yapma peşindedir.
Girişimcilik tanımında yenilik vardır ve bu yenilik mevcut kaynakların yeni bir birleşimini ifade eder, bir diğer deyişle: yeni bir malın yada servisin uretimi, yeni bir uretim metodunun geliştirilmesi, yeni bir pazarın oluşturulması, yeni bir hammadde kaynağının bulunması ve endustrinin yeniden yapılandırılması yeniliktir. Girişimcilerin ozelliklerini şoyle sıralamak mumkundur; belirsizlik altında karar alabilen, kararlı ve azimli, guclu sezgi sahibi, iyi gozlemci, hayal gucu yuksek, kaynaklara ulaşabilecek ilişkiler ağına sahip, cok yonlu duşunebilen, ikna gucune sahip olan, bağımsız duşunebilen, esnek, yaratıcı, kendine guvenen kişilik .


1.1. Girişimcilerin Sosyal Sorumlulukları
Girişimcilerin bulundukları topluma karşı gorevleri ve katkıları bulunmaktadır. Bunları kısaca şoyle sıralayabiliriz :
1. Ulkemiz gibi gelişmekte olan ulkelerde en onemli sorunlardan biri işsizliktir. İşsizlik urun/hizmet uretimi icin yeni yatırımların yapılmaması sonucunda doğar. Girişimci sayısı ne kadar artarsa, istihdam oranı da artmaktadır. Dolayısıyla işsizlikten kurtulmanın en etkin yolu, kişilerin kendi işlerini kurmalarıdır.
2. Toplumsal refah duzeyinin yukselmesi bireylerin refahlarıyla ilgilidir. Bireylerin refahını artıracak bir faktor ise kendi işine sahip olmasıdır. Dolayısıyla girişimcilik toplumsal refahın oluşturulmasında ve tabana yayılmasında etkin rol oynayabilecek bir mekanizmadır.
3. Girişimciler hem bilim ve teknolojiyi kullanarak, hem de bu alanlara kaynak aktararak bilim ve teknolojinin gelişmesine yardımcı olmaktadırlar.
4. Girişimciler kullanılmayan potansiyelleri kullanarak, bunların atıl olmalarını onlerler.
Girişimcilik, finansal, fiziksel ve sosyal risklere katlanılarak parasal oduller, kişisel tatmin ve bağımsızlık elde edilerek yeni bir değer yaratma surecidir. Bu tanımda da yer aldığı uzere, hangi alanda olursa olsun girişimci olmanın dort temel yonunu vurgulamaktadır: Birincisi, girişimcilik yaratıcılık surecini icinde barındırır. Yeni bir değer yaratma, girişimcinin kendisi ve toplum icin bir değer ifade etmelidir. İkincisi, girişimcilik gerekli zamanın ve cabanın ayrılmasını gerektirir. Gerekli riskleri ustlenmek, girişimciliğin ucuncu yonudur. Sonuncusu ise, girişimci olmanın odulleriyle ilgilidir. Bunlar bağımsızlık, kişisel tatmin ve parasal oduller gibi girişimciler icin onemli olan odullerdir.
1.2. Girişimciliği Etkileyen Faktorler
Girişimciliği etkileyen faktorleri, girişimciye bağlı faktorler ve cevresel faktorler olarak ikiye aymak mumkundur. Girişimciye bağlı faktorler, girişimci adayının eksikliklerin olduğu yerlerdeki potansiyel iş fikirleri algılaması, bunu projeye donuşturerek yatırıma yonlendirecek beceriye sahip olması, riskleri alarak girişimde bulunabilmesidir. Cevresel faktorler ise, engellerin az olması, kaynakların varolması ve varolan kaynaklara erişimin kolay olması olarak sıralamak mumkundur . Girişim faktorlerinin bir araya getirilmesine ilişkin girişimsel surec dort ana başlık altında toplanabilir; “fırsatın tanımlanması ve değerlendirilmesi”, “iş planının geliştirilmesi”, “gereksinim duyulan kaynaklar” ve “işletmenin yonetilmesi” Bu surec sonunda girişimci toplumsal faydanın maksimizasyonuna katkıda bulunmaya başlayacaktır.
1.3. Girişimciliğin Onemi
Girişimcilik, işsizlik sorununa onemli bir cozum olanağı sunduğu gibi ayrıca ekonomik buyumenin onemli bir bileşenidir. Girişimci, ekonomik kaynakların duşuk uretkenlik alanlarından yuksek alanlara aktarılma surecinde baş aktordur, cunku uretim kaynaklarını yeni bir tarzda birleştirerek kullanılmayan uretim faktorlerinin kullanılmasını sağlar. Ayrıca kullanılmakta olan uretim araclarının ve mevcut girdilerinin değişik şekillerde kullanımı ile uretimi artırır. Bu yonuyle girişimci toplumsal fayda yaratan ekonomik bir aktordur.
Girişimci yeni duşuncelerin yaratılması, yayılması ve uygulamasını hızlandırır, ayrıca yeni endustrilerin doğmasına yol acar, teknolojileri kullanan sektorlerde verimliliği artırır ve hızla buyuyen sektorler yarattığı icin ekonomik buyumeyi hızlandırır . Dolayısıyla girişimci ekonomik faaliyetlerin duzenlenmesinde, istihdam yaratılmasında ve uretim faaliyetlerinde anahtar faktordur.
1.4. Ekonomik Gelişmede Girişimcilik Unsuru
Ozellikle ulkemizde bolgeler arası gelişmişlik farklılığı onemli bir sorun olarak karşımızdadır. Buyuk şehirlerde ve ozellikle Turkiye’nin batısında kumelenmiş olan sanayi toplulukları refahın tum topluma yayılmasında yeterli işlevi gormemektedir. Turkiye’nin doğu kısmında kalan ve gelişmemiş illerdeki en onemli sorun işşizlik olarak karşımıza cıkmaktadır.
Turkiye’de istihdamın buyuk bir kısmının KOBİ’ler tarafından karşılandığı duşunulurse girişimciliğin onemi hem istihdam hem de uretim acısından karşımıza cıkmaktadır. Girişimciliğin ekonomik gelişmede onemli bir faktor olduğu bircok araştırmada vurgulanan bir husustur. Girişimcilik, işletmeciliğin ve toplumun yapısında bir değişimi başlatır ve geliştirir. Bu değişim buyumeyi ve uretimi artırmaktadır. Bu değişim ve gelişmeyi kolaylaştıran anahtar yenilikciliktir. Yenilikcilik; hem pazar icin yeni mal ve hizmetlerin geliştirilmesini sağlamakta, hem de kurulacak yeni işletmelere yatırım ilgisini tetiklemektedir .
2. Turkiye’de Girişimcilik
Turkiye girişimcilik verilerine bakıldığında ulkemizin yeterli gelişimi sağlamadığı gozlemlenmektedir. Uluslar arası girişimcilik endeksinde kullanılan 100 yetişkin icinde şirket kuran insanların sayısına bakıldığında Turkiye yirmi dokuz ulkenin gerisinde kalmış durumdadır. Turkiye’de her 100 yetişkin icinde şirket kuran sayısı 4,6 olmasına karşın bu sayı ABD’de 11,7, Guney Kore’de 15, Meksika’da 18,7 dir . [15] Turkiye’nin yeterli kamu kaynaklarına sahip olmaması ve son yıllarda yaşanan ekonomik krizler de girişimcilere verilen kredi miktarını etkilemekte ve Turkiye’nin girişimci potansiyelinin ortaya cıkması mumkun olmamaktadır.
Girişimcilik Turkiye’de yeni bir kavram olması sebebiyle pek fazla ilerleme gostermemektedir. Tablo 2 soz konusu ulkelerdeki her 100 yetişkin icindeki girişimci oranını sunmaktadır.
Tablo: TUSİAD tarafından GEM (2001) ve DİE verilerinden derlenmiştir. Turkiye’de Girişimcilik Calışmasından Alınmıştır.
Turkiye Japonya İsrail İngiltere ABD İrlanda G. Kore Meksika
4.6 5.1 6.0 7.7 11.7 12.0 15.0 18.7
Gorulduğu gibi Turkiye’de bu oran, her fırsatta girişimci bir toplum olmadığını soyleyen Japonya’dan bile daha duşuktur. Avrupa Birliği ulkelerinde de girişimcilik henuz istenilen boyuta gelememiş ve ABD’nin gerisinde kalmıştır. Bu sebeple 10 yıllık bir donemi kapsayan, istihdam, ekonomik reform ve toplumsal uyum hedefiyle Lizbon Stratejisi olarak bilinen bir plan hazırlamışlardır. Diğer istatistiklere bakıldığında ozellikle işsizliğin yoğun olarak gorulduğu Guney Amerika ve Latin ulkelerinde girişimcilik oranlarının yuksek olduğu gorulmektedir. Bu tur ulkelerdeki insanlar istihdam azlığı nedeni ile kendi işlerini kurmak istemektedirler. Turkiye'de işsizliğin yoğun ulkeler statusunde iken girişimcilik oranının bu kadar duşuk olması ilginc bir durumdur. Psikolog ve sosyologlar bu durumu Turkiye'nin kultur konteksine bağlamakta ve Turk toplumunun risk almaktansa, memurluk gibi garantili ve stabil işleri tercih etmelerine bağlamaktadırlar.
AB uyeliğine hazırlanan Turkiye’nin de kişi başına duşen gelir duzeyini ve istihdam oranını artırmak icin bu ceşit bir plana ve bir takım reformlara ihtiyac duyduğu bir gercektir.
Bu sebeble Turkiye genelinde pek cok kurum oluşturulmuş ve Turkiye’deki girişimcileri veya girişimci adaylarını desteklenmeye ve girişimcilik ozellikle gencler arasında ozendirilmeye başlanmıştır. TUSİAD, AIESEC, KOSGEB gibi sivil toplum orgutlerinin duzenledikleri kongreler bu kavramın onemsenmeye başlandığının belki de en iyi ornekleridir.
Girişimciliğin sadece bireysel olarak değil kurumsal anlamda da gerek ulkeye gerekse şirkete cok buyuk faydaları vardır. Yerel bir şirket distributorluk veya franchising yolu ile hem uluslarararasılaşma surecine adım atabilir hem de rasyonel bir yatırım olması kaydı ile şirketinin cirosunda gozle gorulebilir bir artış sağlayabilir. Ulkemizin dunyadaki gelişmeye en acık 10 pazardan biri olması ve henuz cok fazla keşfedilmemiş olması, gerek franchise veren gerekse alan acısından oldukca acık bir iş alanı yaratmaktadır.
Bir iş kurmanın ilk adımı iyi bir iş fikri oluşturmaktır. Bu iş fikrini kendiniz uretebilir, satın alabilir veya başka bir fikri değiştirerek kullanabilirsiniz. Bir girişimci adayı olarak kendi fikrini uretmek isteyenler icin ceşitli yollar vardır ama en kolay yapılabilecek olan yontem cevreyi gozlemleyip insanların sorun veya ihtiyaclarına karşılık verebilecek urunu duşunmek olacaktır. Bu konuda, gozlemlediğiniz cevre ile beyin fırtınası yaparak pek cok olasılık ortaya koyabilirsiniz. KOSGEB'in hazırladığı "Bir İş Fikri Kurmak adlı" calışmada girişimcilere beyin fırtınası yontemi dışında pek cok yontem sunulmakta.
İş fikrini bulduktan sonra onemli olan bir diğer olgu da hedef pazardır. Fikriniz ne olursa olsun bir aşamada pazar araştırması yapmanız gereklidir. Doğru zamanda ve doğru yerde olmayan bir fikir asla işe yaramaz. Orneğin bundan cok değil uc yıl once internet cafe acmak oldukca karlı bir iş olabilir fakat sektor incelendiğinde bu fikrin şu an icin hic de uygun olmadığını goruyoruz. Hedef pazarın ozelliklerini, artılarını, eksiklerini bilmek bize olası bir tersliği ongorme ve planları veya alternatifleri bu yapıda duzenleme şansını verir.
Ozgun bir fikir yaratmanın dışında franchising ile de girişimciliğe ilk adımınızı atabilirsiniz. Bu yontem en azından başarılı bir iş kurmuş birisinin size benzer bir işi kurmak icin gerekli tum know-how ve uzmanlığı sunmasını icerir. Yani ozgun fikirde uretmeniz, danışmanlık almanız ve oğrenmeniz gereken pek cok bilgi bu yolla size sunulur.
Pazar araştırmalarınızı yaptıktan, gerekli prosedurleri oğrenip yerine getirdikten sonra ister ozgun bir fikirle ister franchising ile yola cıkmış olun iş planlarınızı soyuttan somuta gecirmenizin zamanı gelmiştir. Belki de en cetin engeller karşınıza bu surecte cıkacak. Sermaye, insan kaynağı, gerekli beceri ve ustalık, makine ve techizatlar temin etmeniz gereken faktorlerin sadece bir kısmı.
İlk bakışta oldukca goz korkutan bu tablo kesinlikle imkansız değil. Ulkemizde şu anda alanında lider pek cok kuruluş bu aşamalardan gecerek bir marka oldular. Ernst & Young Internatıonal'ın 17 yıldır, dunya capında gercekleştirdiği 'Dunyada Yılın Girişimcisi Yarışması'nın (World Entrepreneur Of The Year) Monte Carlo'da duzenlenen 18. yarışması bu acıdan dunya capında zengin orneklerle dolu. Orneğin yarışmaya ABD'yi temsilen katılan Whole Foof Market şirketi kucuk bir bakkalken, bu zorlu surecleri atlatarak, yıllık cirosu 3 milyon dolar olan dunyanın en buyuk doğal ve organik gıda ureticisi haline geldi. Yarışmanın birincisi olan Filipinli Tony Tan Caktiong ise fast food zinciri Jollibee Foods'u 1975'te kurduğu bir dondurma mağazasından, 988 tane restauranta sahip ulkenin en buyuk hızlı yemek firması haline getirmesi Harvard'da ornek olay olarak okutulmakta.
Bu surecleri atlatmakta yalnız olmadığınızı da bilmelisiniz. KOSGEB, KAGİDER, TUSİAD, TUGİAD pek cok konuda size destek olmak icin hazırlar cunku onlar girişimciliği desteklemenin ve bu alanda ilerlemenin gerek bireysel gerekse ulkesel cıkarlarının farkındalar.
2.1. Avrupa Birliği’nde Girişimciliğin Geliştirilmesi Turkiye’ye Yol Gosteren İlke, Politika Ve Uygulamalar
2.1.2. Daha Cok Girişimci Uretmenin Yolu
2.1.2.1. Piyasaya Giriş Engelleri
Son zamanlarda gercekleştirilen iyileşmelere rağmen, Avrupalılar idari engelleri, yeni bir iş kurmanın onundeki onemli engellerden biri olarak gormeye devam etmektedirler. İşletmeler faaliyete gecerken başlangıc aşamasında ihtiyac duydukları donanımı ve finansmanı temin etmekte gucluk cekmektedir.
Eurobarometer araştırmasında, yeni bir iş kurarken karşılaşılan engeller konusunda goruşleri sorulan Avrupalıların %69’u, mevcut idari prosedurlerin karmaşık olduğunu belirtmiş; %76’sı ise finansman yetersizliğine dikkat cekmiştir .
İş kurma prosedurleri bugune kadar uzerinde cok durulmuş bir konudur. AB Komisyonu bir kıyaslama araştırmasında, iş kurmak icin harcanan surede bir azalma trendi olduğunu saptamıştır. Bir şahıs şirketi kurmak icin harcanan ortalama sure 12 işgunu; limited şirket kurmak icin harcanan ortalama sure 24 işgunu olup, bu sureler azalmaya devam etmektedir. Ne var ki, bazı uye ulkelerin iş kurma suresi ve maliyeti bakımından Avrupa’daki en iyi ornekler seviyesine gelmeleri icin izlenen prosedurler, başvuru noktaları ve harcamalar acısından ilerleme kaydetmeleri gerekmektedir.
Finansman imkanlarına erişim, yeni girişimciler icin onemli bir engel oluşturmaya devam etmektedir. Soz konusu girişimciler bankalardan kredi almada ya da risk sermayesi temininde gucluk cekmektedir. Bankalar, olumlu sicil kaydı ve teminat istemekte; yeni firmalar, ozellikle de bilgiye dayalı faaliyetler geliştirmekte olanlar, bu talepleri genellikle yerine getirememektedir. Yeni kurulan işletmeler işletme sermayesi ihtiyaclarını karşılamada da ciddi problemlerle karşı karşıya kalmaktadır.
Faaliyete yeni gecen işletmelerin, banka kredilerine ek olarak alternatif finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırılmalıdır. Risk sermayesinin yanısıra, informel yatırım potansiyelinden (orneğin, ailenin, arkadaşların ya da informel mali destekcilerin sağladıkları kaynaklar) daha iyi yararlanılmalıdır. Girişimciler, riskli girişimlere olan ilgilerinin artması icin vergi indirimleri gibi teşviklere ihtiyac olduğunu belirtmektedirler.
Ozel sektorde bankalar ve yatırımcılar ile KOBİ’ler uzerinde uzmanlaşmış kamu finans kurumları arasında risk paylaşımı, kıt kamu kaynaklarını seferber etmek icin etkin bir yoldur ve bunun faaliyete yeni gecen işletmelere sağlanan fonlarda artış sağladığı saptanmıştır.
2.1.2.2. Risk ve Odul
Avrupa’da girişimcilik karşılığında beklenen oduller, girişimciliğin getirdiği riskleri dengelememektedir. Bu durum, girişimciliğin riskleri ile odulleri arasındaki dengenin tekrar gozden gecirilmesini gerektirmektedir.
İşini yurutemeyen bir girişimci, “başarısız” damgasını yemektedir. Eurobarometer araştırmasında, girişimciliğin taşıdığı risklere ilişkin başlıca kaygılarını belirtmeleri istenen Avrupalılar, iflas etme ve şahsi mulkiyetlerini kaybetme tehlikesine dikkat cekmişlerdir. Şahsi iflas, aynı zamanda ağır hukuki sonuclar doğurmaktadır. Kalan borcların tasfiyesi yıllar alabilmekte, iflas edenler mulklerini kaybedebilmekte ve bazı kısıtlamalara uğrayabilmektedir.
Başarısızlık iş hayatının ayrılmaz bir parcasıdır ve girişimcilerin bir bolumu piyasada rekabet edemediği icin iflas etmektedir. İflas kanunları, durust girişimcilerin yeni bir başlangıc yapmasının onundeki engelleri azaltacak şekilde gozden gecirilmelidir. Elbette, bu yapılırken kredi verenlerin cıkarları gereksiz yere tehlikeye atılmamalıdır; aksi takdirde, soz konusu kuruluşların kucuk ve yeni işletmeleri finanse etme konusundaki isteksizliği daha da artabilir.
Başarılı olma durumunda odullendirilme perspektifi varsa, insanlar girişimcilik riskini ustlenmeye daha istekli olabilirler. AB’de bir suredir, kendi işinde calışanlardan ve kucuk işletmelerden alınan vergilerin duşurulmesi yonunde bir eğilim gozlenmekte ve gelecekte kendi işini kurmaya aday kişilerin vergi yukunu azaltma yonunde calışmalar yapılmaktadır. Ancak, bazı aday ulkelerde soz konusu vergilerin yuksek duzeyini koruması, girişimcilerin kaynak yaratma ve bunu koruma ve geliştirme imkanını azaltmaktadır.
Kişi kendi işinde calışmaya başladığında, coğu kez daha sınırlı bir sosyal guvence tercihinde bulunmak durumunda kalmaktadır. Girişimcilerin ihtiyaclarına cevap verecek şekilde bicimlendirilecek bir sosyal guvenlik sistemi, girişimciliği daha tercih edilir hale getirebilir.
Yeni iş kurmayı tercih eden Avrupalıların sayısı, mevcut bir işletmeyi devralmak isteyenlerden iki kat fazladır. Oysa bir firmayı devralmak daha duşuk riskli, cazip bir alternatif olabilir. Orneğin Avusturya’da, devredilen başarılı işletmelerin %96’sı devir işlemini izleyen ilk beş yıl icinde varlıklarını surdururken, yeni kurulan işletmeler arasında ise bu oran %75’e duşmektedir. AB’deki işletmelerin yaklaşık ucte birinin onumuzdeki on yıl icinde, emeklilik ya da diğer nedenlerden dolayı yeni sahiplere ihtiyac duyması beklenmektedir. Bu durum, mevcut işletmelerin devralınması icin pek cok fırsat yaratacaktır.
2.1.2.3. Kapasite ve Becerilerin Geliştirilmesi
Eğitim ve oğretim; kariyer fırsatlarından bilgi sahibi olmayı sağlayarak ve becerileri geliştirerek girişimciliğin teşvik edilmesine destek olmalıdır.
Eurobarometer araştırması, Avrupalıların %37’sinin girişimci olmayı duşunduğunu ya da duşunmuş olduğunu; fakat sadece %15’inin bu isteklerini gercekleştirebildiklerini ortaya koymaktadır.
Araştırmalar, bir işe nasıl başlanacağını bilmenin girişimci olma ihtimalini artırdığına işaret etmektedir. Eurobarometer araştırmasına gore, ebeveynleri kendi işlerinde calışan bireyler, ebeveynleri ucretli olarak calışan bireylere gore, girişimci olmaya daha fazla eğilimlidirler.
Yine bir başka araştırma, kendi becerilerinden ve deneyimlerinden emin olan kişilerin yeni bir iş kurma ya da işletme ihtimalinin oldukca yuksek olduğunu ortaya koymaktadır. İngiltere Hanehalkı Araştırması’na gore de, arkadaş, aile ya da eğitim aracılığıyla daha once girişimcilik hakkında bilgi edinmiş olan kişilerin iş kurmayı ciddi olarak duşunme eğilimleri daha gucludur.
Eğitim sistemi girişimciliği desteklemek uzere, hem girişimcilik becerilerinin kazanılmasını, hem de girişimcilik hakkında bilgi edinilmesini sağlamalıdır.
Bir işletme kurmak şevk, yaratıcılık ve sebat; kurulu bir işletmeyi geliştirmek ise zaman icinde etkinlik, yeterlilik ve guvenilirlik gibi daha etkin yonetim becerilerini gerektirmektedir. Kişilik ve yonetim becerilerinin başarının kilit unsurları olduğu dikkate alındığında, girişimciliğe uygun kişisel becerilerin erken bir yaştan itibaren kazandırılması ve bunun universite eğitimine kadar surdurulmesi onem kazanmaktadır. Universite duzeyinde, yoneticilik kapasitesinin oluşturulması konusuna odaklanılabilir. Avrupa Komisyonu bugun uye ulkelerin coğunun, farklı duzeylerde de olsa, oğrenim sistemlerinde girişimcilik eğitimine onem vermeyi hedeflediklerini saptamaktadır.
Universitelerde girişimcilik eğitimi sadece idari bilimler oğrencilerine değil, diğer bolumlerdeki oğrencilere de verilmelidir. Orneğin, teknik universitelerde verilecek girişimcilik dersleri, girişimcilik potansiyeli ile teknik potansiyelin buluşturulmasına katkıda bulunabilir.
İşletme destek programları, yeni girişimcilere destek sağlamada etkin bir rol oynamaktadır. Soz konusu programların kapsamında bulunan firmaların ayakta kalma şansı diğerlerine gore daha yuksektir. Bu programlar, devletin politika hedeflerinin hayata gecirilmesinde duşuk maliyetli birer arac olduğundan, sayıları hızla artmaktadır. Bugun AB’de 850’nin uzerinde işletme destek programı mevcuttur.
2.1.2.4. Girişimciliğin Herkese Acık Hale Getirilmesi
Girişimcilik, ozellikle kadınlara ve iş dunyasında yeterince temsil edilmeyen diğer gruplara odaklanılarak yaygınlaştırılmalıdır.
Avrupa’da, erkek girişimcilerden cok daha az sayıda kadın girişimci bulunmaktadır. Uye ulkelerde kendi işinde calışan kadınların oranı %16 (İrlanda) ile %40 (Portekiz) arasında değişmektedir. Kadın girişimciler de her girişimcinin karşı karşıya kaldığı sorunlarla yuzyuze gelmekte; fakat finansman temini gibi bazı sorunları daha ağır yaşamaktadırlar. Kadınların genelde bir iş kurmak ve bu işi başarıyla yonetmek icin gerekli beceriler ve ozguven acısından da yetersiz kaldıkları gozlenmektedir. Bunun; iş alanının secimi, bilgi yetersizliği, algılanan ayırımcılık, iletişim ve organizasyon ağlarının eksikliği ya da işi aile sorunluluklarıyla bağdaştırma guclukleri gibi ceşitli nedenleri bulunmaktadır.
Avrupa Komisyonu, ulkelerde kadın girişimciliğini geliştirmekten sorumlu hukumet yetkililerini biraraya getiren “WES Network” aracılığıyla, kadınlar arasında girişimciliği yaygınlaştırma politikasının başarılı uygulamaları konusunda bilgi ve deneyim alışverişini buyuk olcude kolaylaştırmıştır. Avrupa’da etnik azınlıklara ait işletmeler, guclu bir girişimcilik kapasitesi ve potansiyeli sergilemektedir. Etnik girişimciler dil, sosyo-ekonomik konum ve kultur bakımından heterojen bir grup oluşturmakta ve bu ozellikleri iş faaliyetlerinin yapısına yansımaktadır. Etnik girişimcilerin karşılaştıkları sorunlar genelde tum girişimcilerin paylaştıkları sorunlara benzemekte; fakat bu kesimin kamunun işletme destek hizmetlerinden daha az yararlandığı ve mesleki organizasyonlara katılımlarının daha duşuk olduğu gozlenmektedir.
Deneyim paylaşımını kolaylaştırmak ve belirtilen sorunlara cozum onerileri geliştirmek icin, Avrupa capında bir etnik girişimciler ağının oluşturulması onerilmektedir. Avrupa Komisyonu 2001 yılında, goc konusundaki politikası bağlamında, ucuncu ulkelerden gelen girişimcilerin iş kurmalarının kolaylaştırılmasına katkıda bulunacak iki yonerge teklifinde bulunmuştur.
2.1.2.5. İşletmeler Buyumeye Nasıl Teşvik Edilmesi
Girişimciler bircok engelle karşı karşıya bulunmaktadır.
İdari duzenlemelerin yerine getirilmesi ve bunların maliyeti, girişimciler uzerinde onemli bir yuk oluşturmaya devam etmektedir. Ote yandan, nitelikli işgucune erişim zorlukları, işgucu piyasasının esneklik derecesinin duşuk olması ve uygun finansman imkanlarının bulunmayışı da işletme performansı uzerinde kısıtlayıcı etkide bulunmaktadır. Ayrıca, işletmelerin ic pazarın sunduğu fırsatlardan mumkun olduğunca yararlanmalarına imkan tanınması gerekmektedir.


2.1.2.5.1. Duzenleyici Ortam
İdari duzenlemelerin iyileştirilmesi yonunde gosterilen cabalara rağmen, işletmeler burokrasinin işletme yonetimi acısından hala buyuk bir engel teşkil ettiğine dikkat cekmektedirler.
İdari duzenlemeler, genellikle işletme buyukluğune gore farklılaşmadığından, coğu zaman kucuk firmalar olcekleri ile orantısız bir bicimde bu duzenlemelerden etkilenmektedirler. Kamu otoriteleri, duzenlemelerin mumkun olduğunca basit ve uygun nitelikte olması ve oncelikle kucuk olcekli işletmelerin durumlarının gozonunde bulundurulması konusunda teşvik edilmelidir.
Cok sayıda uye ulke idari yukleri azaltmak amacıyla KOBİ’ler icin istisnalar oluşturmakta ya da bu işletmeleri destekleyici idari hizmetler sunmaktadır. Bilgi ve destek sağlanması, girişimcilerin burokratik işlemlerle başa cıkmalarına yardımcı olmaktadır.
Avrupa Komisyonu, Avrupa işletmeleri arasında yurutulen bir araştırmanın sonuclarına dayanarak, daha kaliteli idari duzenlemelerle 50 milyar EURO’ya varan bir tasarruf sağlanabileceğini saptamıştır.
Komisyon yasal duzenlemelerin kalitesini yukseltme konusunda kararlıdır ve bu doğrultuda AB duzeyinde bir dizi girişim başlatmıştır. Bu girişimler; idari duzenlemelerin kalitesini yukseltmeye yonelik bir eylem planını, yeni politikalar konusunda danışma yonteminin minimum standartlarını ve duzenli bir etki değerlendirme yaklaşımını icermektedir. Komisyon ayrıca, “İnteraktif Politika Yapma Girişimi” cercevesinde işletmelerle goruş alışverişini sağlayacak mekanizmalar geliştirmektedir ve uye devletlerin kendi “İş Dunyası Etki Değerlendirme Sistemleri” konusunda bilgi alışverişinde bulunabilmeleri icin bir platform oluşturmuştur.


2.1.2.5.2. Vergilendirme
Uygun vergi tedbirleri, işletmelerin gelişmesine, buyumesine ve ayakta kalmasına katkıda bulunmaktadır. Gelir ve kurumlar vergisi ile KDV, işletmelerin genişleme kapasiteleri uzerinde etkide bulunmaktadır. Vergi sistemlerinin karmaşıklığı girişimciler icin başlı başına bir idari yuk oluşturmaktadır. Avrupa Komisyonu, İc Pazar’da sınır otesi faaliyetlerin onunde bir dizi vergi engeli tespit etmiştir.
Marjinal gelir vergisi oranları arttıkca, girişimciler işletmelerinin buyume surecini yavaşlatmakta ve işe daha az eleman alma eğilimi gostermektedir. Gelir vergisi duzeyleri, işletmelerin istihdam politikalarını etkilemektedir. Bazı uye ulkelerde gelir vergisi oranları hala yuksek olmakla birlikte, son yıllarda yururluğe konulan vergi reformları AB’de calışanların vergi yukunun azalması yonunde belirgin bir trendin oluşmasına katkıda bulunmuştur.
İşletme devirlerinin vergilendirilmesi de, ozellikle Avrupa’da firmaların onemli bir bolumunu oluşturan aile işletmelerini etkilemektedir. Karmaşık vergi duzenlemeleri, işletme sahiplerinin devir kararları uzerinde olumsuz etki yapmakta; soz konusu duzenlemeler nedeniyle bu tur işletmeler devir yerine kapatılmakta ya da firma ekonomik guc kaybına uğramaktadır.
2.1.2.5.3. Nitelikli İşgucune Erişim
İşgucu piyasasındaki darboğazlar buyumeye engel olmaktadır. İşcilerin becerilerini artırmaya yonelik cabaların yoğunlaştırılması gerekmektedir. İşsizlik, Avrupa Birliği icin onemli bir sorun olmaya devam etmekle birlikte, son yıllarda bazı bolgelerde ve sektorlerde işgucu acığında artış gozlenmektedir. 1990’ların sonlarında işlerin coğu orta ve yuksek nitelikli işcilere uygun olduğundan, duşuk nitelikli işcilerin istihdamı azalmıştır.
Yuksek nitelikli işgucune olan talebin artması, işgucu arzındaki buyumeden daha fazla olmuştur. Konsey, işgucu niteliğinin ekonomik ve teknolojik gelişime uyum sağlaması icin onlem alınması gerekliliği uzerinde durmuştur. Yaşam boyu eğitim, bu tur becerilerin kazanılması icin etkin bir yoldur. Bugun pek cok Avrupalı yaşam boyu eğitim gormekte, ancak bu eğitimin yoğunluğu ulkeden ulkeye buyuk farklılıklar taşımaktadır.
Diğer taraftan, işgucu piyasasının esnekliğini etkileyen diğer faktorlerin de ele alınması gerekmektedir.
İşletmeler calışanlarına formel veya informel eğitim sağlayarak beceri acıklarını kapatma calışmalarını surdurmektedir.
Avrupa Komisyonu 2002 yılında, mesleki ve coğrafi hareketliliği artırmak amacıyla Beceriler ve Hareketlilik Eylem Planı’nı benimsemiştir. Komisyon 2001 yılında da, spesifik bir işte ya da sektorde AB sınırları icinden karşılanmasının mumkun olmadığı kanıtlanmış bir ihtiyacın bulunması halinde, ucuncu ulkelerden işci alımını (ikamet ve calışma izinlerinin tek bir izinde birleştirilmesi yoluyla) kolaylaştırıcı bir teklifi onaylamıştır.
2.1.2.5.4. Finansmana Erişim
Finansmana erişim, buyumenin olmazsa olmaz koşuludur; fakat risk sermayesi piyasasının gelişmemiş olması ve bankaların riskli krediler vermekten giderek daha fazla kacınması, pek cok KOBİ’nin finansman guclukleri yaşamasına neden olmaktadır.
Kucuk işletmelerin yaklaşık %20’si uzun vadeli finansman sorunları olduğunu belirtmektedir. Uye ulkeler arasındaki farklılıklara rağmen, Avrupa Birliği’nde banka kredileri KOBİ’lerin başlıca finansman aracı olmaya devam etmektedir. Ancak, bankalar giderek daha fazla, KOBİ’leri kredi acısından değerlendirme mekanizmalarını kullanmakta; diğer bir ifadeyle, kredi maliyetleri KOBİ’lerin risk seviyesine endekslenmektedir. Ote yandan, kucuk miktardaki kredilerde sabit maliyetlerin yuksekliği, KOBİ’lerin bankalar tarafından cazip bulunmamasına neden olmaktadır.
Avrupa, banka kredilerine alternatif olarak risk sermayesi piyasalarını geliştirmeyi surdurmelidir. ABD firmalarının bilancolarının Avrupa firmalarına gore daha guclu olduğu gozlenmektedir. Avrupa’da yaklaşık %30 olan oz kaynak oranına karşılık, ABD’de ortalama oz kaynak oranı %50’dir. Bununla birlikte, 2001 yılında kuruluş ya da gelişme sermayesi icin finansman imkanı bulmuş olan yaklaşık 7 bin Avrupa firmasının coğunluğunu, yuksek teknolojili ve hızlı buyuyen firmalar oluşturmaktadır.
Uye ulkelerde kamu kuruluşları, ozel yatırımcılar icin katalizorluk yapmak ve KOBİ’lere sağlanan guvenceleri artırmak icin, mikro kredilerden risk sermayesine kadar uzanan bir dizi finansal aracı kapsayan KOBİ destek programları geliştirmiştir. AB duzeyinde Avrupa Yatırım Fonu, İşletme ve Girişimcilik Cok Yıllı Programı kapsamında finanse edilen bir dizi finansal aracı yonetmektedir. Avrupa Komisyonu, uye ulkelerden Yapısal Fonlar cercevesinde risk sermayesi finansmanına oncelik tanımalarını istemiş ve bu girişim, soz konusu programlar kapsamındaki finansmanın iki katına cıkmasını sağlamıştır.
2.1.2.5.5. İşletmelerin Bilgiden ve Uluslararası Fırsatlardan Yararlanmalarına Yardımcı Olmak
Girişimcilerin İc Pazar’ın sunduğu imkanlardan yararlanmaları ve acımasız rekabet koşullarına uyum sağlayabilmeleri icin yenilikler yapmaya ve uluslararasılaşmaya teşvik edilmeleri gerekmektedir. Bunun icin işletmelerin; bilgiye, eğitime ve birinci kalitede destek hizmetlerine erişimleri sağlanmalıdır.
KOBİ’ler, İc Pazar’ın daha yoğun rekabetin yanısıra, gelişmek icin yeni fırsatlar yarattığını duşunmektedirler. Rekabet baskısı, firmaları surekli olarak bilgiden ve yeniliklerden yararlanmaya yoneltmektedir. Firmalar, teknoloji geliştirme, kalite yonetimi, yeni iş organizasyonu veya dağıtım yontemleri, markalar ya da tasarımlarla yenilikler gercekleştirebilir. İnsan kaynakları, yaratıcı ya da yenilikci fikirlerin uretilmesi acısından buyuk onem taşımaktadır. Firmalar calışanlarının deneyimlerinden, becerilerinden ve iletişim ağlarından yararlanarak onemli kazanclar sağlayabilirler .
KOBİ’lerin uluslararasılaşma koşulları iyileştirilmelidir. Avrupa KOBİ’ler Gozlemevi’nin araştırması, son beş yılda KOBİ’lerin sadece ucte birinin uluslararası ticari ilişkilerinde artış olduğuna işaret ederken, Avrupa İş Dunyası Araştırması da bu işletmelerin genişleyen İc Pazar’da on yıl oncesinden daha fazla ticaret yapmadıkları sonucuna ulaşmaktadır. KOBİ’ler uluslararasılaştıklarında bağımsız faaliyet gostermeyi tercih etmekte ise de, yol gosterici bilgileri esas olarak, yerel ve bolgesel ağlar aracılığıyla uluslararası buyuk firmalardan, kişisel ilişkilerden ve aracılardan temin etmektedirler. Bolgesel ağların geliştirilmesi, girişimcilerin genişleme konusundaki deneyimlerini paylaşmalarına olduğu kadar, bilgiye, ortaklara ve danışmanlık hizmetlerine erişimlerine de yardımcı olabilir.
Girişimcilerin değişen ekonomik şartlara uyum sağlamak icin yonetim becerilerini guncellemeleri ve geliştirmeleri gerekmektedir. Fakat, uzun calışma saatleri coğu girişimcinin bu tip eğitim programlarına devam etmesini gucleştirmektedir. Yoneticiler icin uzaktan eğitim ya da girişimcilerin birbirlerini bilgilendirdikleri danışma programları gibi alternatif oğretim araclarından daha fazla yararlanmaları mumkundur. KOBİ’lerin ozel ihtiyaclarına cevap verecek şekilde duzenlenmiş bilgi ve iletişim teknolojileri oğretim araclarının daha da geliştirilmesi, girişimcilerin bu tur aracları daha rahat ve daha sık kullanmalarını sağlayacaktır.
Girişimciler, giderek ceşitlenen işletme yonetim becerileri konusundaki kişisel yetersizliklerini telafi etmek icin birinci kalitede bir işletme desteği gormelidirler. Bugun, kamu destek hizmetlerinden kucuk firmaların %20’sinden azı yararlanmaktadır. Avrupa Komisyonu, ceşitli destek hizmetlerini geliştirmek uzere Yapısal Fonlar aracılığıyla finansman yardımları sağlamaktadır.
2.1.2.5.6. Firmalar Arası İşbirliği
Buyuk ve kucuk olcekli işletmeler arasındaki ittifaklar, yenilikci ekonomide gerekli esnekliği ve daha buyuk pazarları ele gecirmek icin kritik olceği kazanmak bakımından giderek daha fazla onem kazanmaktadır. Buyuk olcekli işletmeler yeni pazarlara, teknolojiye ve yeniliklere erişim sağlamakta, kucuk olcekli işletmeler ise finans, bilgi ve iletişim ağlarından daha kolay yararlanabilmektedir.
2.1.2.6.Girişimci Bir Topluma Doğru
2.1.2.6.1. Girişimciliğe Karşı Daha Olumlu Tutumlar
Girişimci bir toplumun kurulması herkesi ilgilendirmektedir. Girişimciliğe ve başarısızlık durumuna karşı daha olumlu tutumlar benimsenmelidir. Bunun sağlanması, bugunun ve geleceğin girişimcilerinin desteklenmesi bakımından onem taşımaktadır.
Girişimcilik becerileri ve girişimci tutumlar; topluma, işletme faaliyetlerine getirdiği avantajların otesinde faydalar sağladığından girişimcilik desteklenmesi gereken bir değerdir.
Toplum, girişimciliği teşvik etmek icin başarılı girişimcilere değer vermeli ve yuceltmeli; başarısızlığa ise hoşgoruyle yaklaşmalıdır. Okullar, universiteler, yatırımcılar, yerel ve bolgesel meslek kuruluşları, iş danışmanları ya da medya gibi bugunun ve geleceğin girişimcilerine destek sağlayan oluşumların girişimcilere karşı tutumları ozellikle onemlidir. Bu tur olumlu tutumları teşvik etmenin bir yolu da, başarı oykulerini vitrine cıkararak, ornek modeller sunmaktır.
Başarısız olan girişimcilerin bu deneyimlerinden ders cıkardıkları ve bir sonraki işlerinde daha iyi performans sergiledikleri gozlenmekle birlikte, başarısız damgası yedikleri gorulmektedir. Tuketiciler, başarısız olmuş girişimcilere tam olarak guvenmemekte, yatırımcılar ve iş muhatapları ise sık sık ek teminatlar talep etmektedir. Eurobarometer araştırmasında, Avrupalıların %45’i boyle bir işletmeye sipariş vermeye daha az eğilimli olacaklarını belirtmişlerdir. Toplumun, başarısız olmuş girişimcilere yeni bir başlangıc yapma şansını tanıması gerekmektedir.
2.1.2.6.2. Sosyal Hedeflere Ulaşılmasında Girişimciliğin Rolu
Temel amacları uyelerine ve daha geniş bir topluluğa hizmet vermek olan kooperatifler, dernek ya da vakıflar gibi toplumsal amaclı işletmeler, Avrupa’da ozel sektor istihdamının yaklaşık %8’ini oluşturmaktadır ve bu işletmeler coğu zaman “yatırım amaclı” firmaların yeterince kÂrlı bulmayacağı koşullarda ayakta kalmayı ve kaliteli hizmetler sunmayı başarmaktadır. Ne var ki, bu işletmelerin ozel yonetim yapıları, tabanları ve sermaye yapıları, yoneticilerin ve kurul uyelerinin uygun becerilere sahip olmalarını gerektirmektedir.
Bircok yerel yonetici, kamu hizmetlerinin verilmesinde etkinliği artırmak icin ozel sektorun ve kamu sektorunun olumlu yanlarını birleştirmenin yollarını aramaktadır. Bu, Avrupa Birliği’nde halen 3.5 milyon kişiyi istihdam eden, esas olarak sosyal hedeflere sahip “toplumsal işletmeler”in giderek daha fazla onem kazanmasının nedenini kısmen de olsa acıklamaktadır.
2.1.2.7. İzlenecek Yol: Girişimcilik Politikasına Eşgudumlu Bir Yaklaşım
2.1.2.7.1. Tum Karar Mercileri Arasında Girişimcilik Politikasının Koordinasyonu
Girişimcilik, yatay yapısından oturu koordineli bir yaklaşım gerektirmektedir. Bu alanda izlenecek politikalar, etkili olan tum unsurları kapsayarak atılan adımların karşılıklı olarak birbirini guclendirmesine imkan tanımalıdır. Uye ulkelerde kamu kuruluşlarında koordinasyon birimleri, farklı bakanlıklar ile bolge ve yerel yonetim kademeleri arasında bağlantılar guclendirilerek onceliklerin saptanmasını ve tutarlı bir yaklaşımın uygulanmasını sağlayabilir. Avrupa Komisyonu ise Birlik duzeyinde koordinasyonu sağlayıcı bir rol ustlenebilir.
2.1.2.7.2. İyi Uygulama Orneklerinden Yararlanmak
Bazı uye ulkeler girişimciliğin pek cok alanında diğer ulkelere gore daha iyi performans gostermektedirler. Bu ulkeler diğerleri tarafından ornek alınabilir. Avrupa Komisyonu uye ulkelerin “acık koordinasyon yontemi” temelinde birbirlerinin deneyimlerini oğrenmelerine yardımcı olmakta; iyi uygulamalar konusunda bilgi alışverişinde bulunacakları ve performanslarını kıyaslayacakları platformlar yaratmaktadır.
Girişimciliğin geliştirilmesi bakımından yaşamsal onem taşıdığı saptanan alanlarda daha ileri kıyaslama yontemlerinin geliştirilmesi gundeme alınabilir. Bu arada, farklı ulusal ya da bolgesel bağlamların, tedbirlerin etkinlik duzeyini etkileyebileceği dikkate alınmalı ve ulkeler acısından ya da bolgeler acısından oncelikler saptanırken veya politikalar uygulanırken ozel şartlar gozonunde bulundurulmalıdır. Ortak ilkeler ulusal ya da bolgesel şartlara uyarlanabilir. Karşılaştırılabilir ve uygun gostergelerin bulunması, bu tip yontemlerin başarılı olmasının on koşulunu oluşturduğundan, Komisyon gerekli istatistiksel verileri geliştirme calışmalarını aktif bir şekilde koordine etmeyi gundemine almıştır.
2.1.3. Girişimci Bir Toplum Yolunda Atılacak Uc Temel Adım
2.1.3.1. İşletmelerin Gelişmesinin ve Buyumesinin Onundeki Engellerin Azaltılması
Avrupa icin hukumetlerin temel alması gereken, işletme kurma suresi ve maliyetleri ile ilgili kıstaslar belirlenmiştir. Hukumetler, iş kurmanın onundeki engellerin azaltılması icin harcanan cabalardan toplumun haberdar olmasını sağlamalıdır.
İş yapmanın onundeki engellerin azaltılması icin İc Pazar’ın işleyişini iyileştirme ve burokrasiyi azaltma cabalarına devam edilmeli ve “once kucuğu duşunmek” ilkesi one cıkarılmalıdır. Finansmana ve nitelikli işcilere erişimi kolaylaştırma cabaları da yoğunlaştırılmalıdır. Girişimcilerin işletmelerini değişen koşullara uydurmaları icin gerekli becerileri kazanma konusunda desteğe ihtiyacları vardır. Birlikte calışmak ve deneyim alışverişinde bulunmak girişimcilerin esinlenmesine ve yol gosterici bilgileri edinmesine, teknolojiye ve bilgiye erişmesine ve ortaklıklar geliştirmesine yardımcı olabilir. İletişim ağlarının guclendirilmesi, etnik azınlıklara ait işletmeler gibi bazı girişimci gruplarının ya da sektorlerin desteklenmesine ozellikle etkide bulunabilir.
2.1.3.2. Girişimciliğin Risklerinin ve Odullerinin Dengelenmesi
Risk almanın cezalandırılmak yerine odullendirilmesi gerekmektedir. Sosyal guvenlik ve vergi yasaları; girişimcilerin bir işletme kurma ya da geliştirme riskini ustlenme istekleri uzerindeki etkileri acısından yeniden değerlendirilmelidir.
Mevcut bir firmayı devralmak teşvik edilmeli ve girişimcilik potansiyelinden daha da fazla yararlanılmalıdır. İflasın olumsuz etkilerini azaltmak icin borcların daha erken tasfiyesi, bazı varlıkların rehin tutulması ya da iflas eden kişiler uzerindeki bazı kısıtlamaların kaldırılması gibi onlemler alınmalıdır.
2.1.3.3. Girişimciliğe Değer Veren Bir Toplum Yaratılması
Bircok kişi girişimci olmayı tercih ettiğini belirtse de, coğu bu isteklerini gercekleştirebilecek ozguvene ve becerilere sahip değildir. Gencler girişimcilikle tanıştırılıp, girişimcilik becerilerini geliştirmeye teşvik edilebilir. Kampanyalar, girişimcileri vitrine cıkararak ve topluma sağladıkları kazanclara ışık tutarak ornek modeller ve başarı oykuleri sunabilir. Bu faaliyetler ozellikle; girişimci adaylarını desteklemekte kilit rol oynayabilecek olan okullar, universiteler, yatırımcılar, yerel topluluklar, bolgesel ve mesleki kuruluşlar, danışmanlar ve medya gibi oluşumlara yonelik olmalıdır.
2.2. Avrupali İşverenler Acisindan Girişimcilik
“Girişimcilik Potansiyeli Serbest Bırakılmalı ve Onundeki Engeller Kaldırılmalıdır”.
Avrupa Sanayi ve İşveren Konfederasyonları Birliği (UNICE), AB Komisyonu’nun Avrupa’da girişimciliğin geliştirilmesine yonelik cabaların guclendirilmesi amacıyla kapsamlı bir Yeşil Kitap hazırlama girişimini memnuniyetle karşılamaktadır. Avrupalı işverenlere gore AB, girişimciliği daha etkin bir şekilde geliştirme ihtiyacındadır.
Girişimcilik faaliyetlerinin artması AB’nin ekonomik performansı uzerinde doğrudan olumlu bir etkiye sahiptir ve girişimciliğe elverişli bir ortam genel olarak iş dunyasına fayda sağlar. Dolayısıyla girişimcilik, Lizbon hedeflerinin gercekleştirilmesinde cok onemli bir unsurdur. Girişimciler, ekonomik buyume ve iş yaratılmasının anahtarıdır; yeni refah kaynakları yaratırlar ve eski verimsiz işletmelerin yerini yenilikci firmaların almasını sağlarlar. Bu nedenle, politika belirleyicilerin rolu, girişimcilerin refah yaratmaya motive olacakları ve bunu başarabilecekleri bir ortamı yaratmaktır.
AB duzeyinde ve ulusal duzeyde politika belirleyiciler; tek pazarın etkin işleyişini ve makroekonomik istikrarı sağlamak, dinamik bir iş ort..... uygun esnek duzenlemeleri getirmek, malların, kişilerin ve bilginin serbest dolaşımını destekleyen sağlam altyapıları temin etmek suretiyle, girişimciliğin temel ihtiyaclarını karşılamada onemli bir rol sahibidirler.
Ulusal duzeyde politikaları belirleyenlerin; sadece bu temel ihtiyacları karşılama ve AB politikalarını uygulamada değil, ozellikle girişimciliğin geliştirilmesi bakımından idari yapı, eğitim ve vergilendirme gibi oncelikle ulusal uygulamalara bağlı temel politika alanlarında performanslarını geliştirme gibi cok daha onemli bir rolleri bulunmaktadır. Bu nedenle UNICE, Yeşil Kitap’ın hem Avrupa, hem de ulusal duzeyde girişimcilik politikasının geliştirilmesine yardımcı olacağını ummaktadır. Ayrıca, Avrupa duzeyinde ve ulusal duzeyde politikaları belirleyenler, koordineli politika yaklaşımını sağlamak uzere tum politika girişimlerinde, idari birimlerde ve Bakanlıkların icraatında, girişimciliğin geliştirilmesini gozonunde bulundurmalıdır .
Danışma sureci; acık hedefler, zamanlama ve etkin izleme mekanizmaları ile birlikte guclu eylem planlarıyla hızlı bir şekilde izlenmeli ve hem ulusal, hem de Avrupa duzeyinde hukumet eylemine yonlendirilmelidir.
UNICE; Avrupa, ulusal ve bolgesel duzeylerdeki politika belirleyicileri, girişimcilik konusunda somut sonuclar elde etmeye, acık hedeflerin belirli zaman sınırları icinde başarılmasına, politikaları geliştirirken iyi uygulama orneklerinden yararlanmaya, tum uygulamalarında ve idari birimlerinde girişimcilikle ilgili hususları d