1. Sigortacılık Kavramları

Sigorta ferlerin hayatta bazı şartlar altında karşılaşacakları , zarar ve masraflara sebep olan olayların ekonomik sonuclarından kendilerini korumak icin onceden tedbir alma ihtiyaclarından doğmuştur.
Sigorta : Aynı ve benzer rizikolara maruz bulunan kişiler topluluğunda rizikonun gercekleşmesi sonucunda ortaya cıkacak ihtiyacın belli bir para (prim) karşılığında giderilmesine yonelik bağımsız bir hukuki talep hakkına sahip olunmasıdır.
Sigortanın yararları :
1- Guvenlik sağlar
2- Milli kaynakları korur ve guclendirir,
3- Kredi teminine kolaylık sağlar,
4- Kapital birikimini sağlar,
5- Tasarruf vasıtasıdır.
Sigortacı : Muhtemel risklere karşı sigorta olmak isteyen kişi ve kuruluşlara teminat veren kuruluş şekli kanunlarla belirlenmiş şirketlerdir. Bu şirketler Anonim Şirket veya karşılıklı sigortalarda Kooperatif Şirket şeklinde kurulur.
Police : sigortacı ile sigortalı arasında sigorta sozleşmesinin yapılmış olduğunu ve sozleşmenin şartlarının gosteren belgedir.
Sigortanın Temel Prensipleri
1-Sigortalanabilir Menfaat : Sigorta ancak sigortalanabilir bir menfaatin mevcudiyeti halinde cıkar.
2-Azami Husnuniyet : Tarafların hileli şekilde değil de iyi niyetle hareket etmeleridir.
3-Tazminat Kaidesi : Can sigortaları haric butun mal ve mesuliyet sigortaları tazminat esaslı mukavelelerdir.
4-Sigortacının Kanuni Halefiyeti : Sigortacı , sigorta bedelini odedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine gecer. Sigorta ettiren kimsenin gercekleşen zarardan dolayı ucuncu şahıslara karşı dava hakkı varsa , bu hak tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder.
5-Yakın Sebep : Sigortalının , sigortacısından tazminat talebinde bulunabilmesi icin meydana gelen hasarın policede teminat altına alınan tehlikeden ileri gelmiş olması gerekmektedir.

2. Sigorta Ceşitleri

2.1 Hayat Sigortası
Sigortalıya, ihtiyarlığında sıkıntıya duşmeden hayatı surdurme imkanını sağlamak , olumu halinde ise bakmakla yukumlu olduğu geride kalan aile fertlerine aynı imkanı vermek hayat sigortasının belli başlı var oluş nedendir.
a-Olum Hali Hayat Sigortası : Sigortacının tazminat odeme yukumluluğunun , ancak sigortalının olumu ile meydana geldiği hayat sigortası turudur.
b-Yaşama Hali Hayat Sigortası : bu sigorta şeklinde soz konusu olan sigortalının onceden saptanan bir sure sonunda hayatta kalmasıdır. Kişinin bu sureden once olumu durumunda odemiş olduğu ucretler sigortacıya kalır.
c-Karma Hayat Sigortası : Hayatta kalma ve olum durumunu belirli oranlarda karma olarak kapsayan sigorta ceşididir. Sigortalı onceden belirlenmiş bir sure icinde sigortalı olup , bu sureden once olumu halinde belirlemiş olduğu varislerine temin eden sigortalı miktar odenir. Sure sonunda hayatta kaldığı takdirde ise sigortalı miktarı kendisi alır.
d-Grup Hayat Sigortası : Hayat sigortasının bu ceşidi ile bir grup insanın sadece bir sigorta policesi ile sigortalanması mumkun olmaktadır. Sigorta edilenler belirli bir endustride calışanlar , bir sendikanın uyeleri gibi gruplardır.
e-Sağlı Sigortası : Ayrı olarak yada hayat sigortalarına eklenmek suretiyle yapılabilen sigorta ceşididir. Kazadan ileri gelmeyen butun hastalıkların tedavisi icin yapılan masrafların odenmesidir.

2.2 Hayat Dışı(Elementer) Sigortalar
Hayat dışı sigortalar hayat branşı dışında , sigortalının varlığında ceşitli risklerin sebep olacağı hasarlar ile meydana gelecek kayıpları sigorta teminatı altına almaktır. Branşları ;
a-Yangın Sigortası : Yangın sigortaları yangın neticesinde meydana gelen her ceşit hasarı karşılar. Ev ,depo ,fabrika gibi gayrimenkullar ile ev eşyası , demirbaş ,ticari mallar teminat altına alınır.
b-Kaza Sigortası : Sigortalının iradesi dışında kendisine veya mallarına gelecek zara ve ziyanın temini kaza sigortaları aracılığıyla yapılabilir. Kaza sigorta kişi ve mal sigorta olarak ikiye ayrılır.
c-Nakliyat Sigortası : Ceşitli yollarla taşınmakta olan malların sevk edilmeleri sırasında meydana gelebilecek hasarlar ile deniz aracları icin soz konusu olabilecek zarar ve ziyanı temin eden sigorta turudur.
d-Muhendislik Sigortası : Makine kırılması , inşaat , montaj ve elektronik cihaz sigortaları “muhendislik sigortası” kapsamında olup , her biri ayrı yapılabildiği gibi tek bir police kapsamında da temin edilebilir.
e-Tarım Sigortası : Tarım sigortası , dolu ve hayvan hayat sigortası olmak uzere ikiye ayrılır. Dolu sigortası dolu tanelerinin vurması ile toprak urunlerinde meydana gelebilecek hasarları sigorta teminatı altına alan bir sigorta ceşididir. Hayvan hayat sigortası , genellikle tarımda kullanılan hayvanlar, meslek hayvanları ve spor hayvanları icin soz konusu olacak riskleri sigorta teminatı altına alır.
f-Diğer Sigortalar : yukarıda temel olarak sayılan sigorta branşlarının dışında yer alan sorumluluk , hukuki koruma , meslek , işletme faaliyetlerinin kesilmesi , kredi , uzay sigortası gibi turlerde vardır.

3. Sigorta Şirketlerinde Kullanılan Mali Tablolar

Sigorta şirketlerinin bilancolarına bakıldığında , sigorta şirketlerinin bilancolarının da genel kabul gormuş muhasebe standartlarına gore hazırlanmakla birlikte , kullanılan bazı hesaplar ve yontemler itibariyle diğer şirket bilancolarına gore farklılıklar taşıdığı gorulmektedir.

3.1 Turkiye’de Faaliyette Bulunan Sigorta Şirketlerinde Kullanılan Bilancolar

Turkiye’de sigorta şirketleri Sigorta Murakabe Kanunu’na tabidir. Bunun yanında halka acık sigorta şirketleri SMK ile birlikte SPK’a hukumlerine de tabidirler. Dolayısıyla halka acık sigorta şirketleri biri SMK diğeri SPK hukumlerine uygun iki ayrı bilanco ve gelir tablosu hazırlamaktadırlar.

Kullanılan Bilanco Şekillerinin Karşılaştırılması

Sigortacılık faaliyetleri hayat ve hayat dışı olmak uzere iki ana gruba ayrılmıştır. Onceleri sigorta şirketleri hayat ve hayat dışı sigorta ana gruplarında her ikisinde birden faaliyette bulunurken, 1990 yılında meydana gelen değişiklikle sadece birinde faaliyet gosterebilecekleri belirtilmiş ve bunun icin bir geciş sureci ongorulmuştur. Sigorta şirketlerinin bilancoları hayat ve hayat dışı olarak ikiye ayrılmıştır. Bilanco incelendiğinde;
- Hesapların en likitten en az likide doğru sıralandığı,
- “İştirakler”,”Menkuller” ve “Gayrimenkullar” kalemlerinin “sabit değer ve diğer aktifler” hesabı altında toplandığı,
- Alacaklar ve borclar hesaplarının vadelerine gore ayrılmadığı,
- Teknik karşılıkların net olarak verildiği , brut rakamın ve reasuror paylarının gosterilmediği,
- “Donem vergi karşılığı” hesabının “serbest karşılıklar” hesabı altında olduğu,
- “Donem karı” kaleminin net olarak “Oz kaynaklar” hesabı altında olduğu,

Halka acık hayat dışı bir sigorta şirketinin bilanco şekli incelendiğinde;
- Hesapların an likitten en az likide doğru sıralandığı,
- Sadece faaliyet alanına ilişkin kalemlerin gosterildiği,
- Hesap kalemlerinin daha derleyici hesaplar altında toplandığı ve bunla altında detay hesaplara yer verildiği,
- Burada alacaklar ve borclar hesaplarının vadelerine gore ayrılmadığı,
- Teknik ve serbest karşılıkların tek bir başlık altında toplandığı,
- Teknik karşılıkların brut olarak verildiği , brut rakamın reasuror paylarının duşulmesi suretiyle net değere ulaşıldığı,

3.2 Avrupa Birliği Sigorta Şirketlerinde Kullanılan Bilanco
78/660/AET sayılı direktifte ,Bilanco hesap tipi ve rapor tipi olmak uzere iki şekilde benimsenmiştir. Ancak 91/ 674/AET sayılı direktifte sadece hesap tipi bilanco benimsenmiş ve direktifte yer alan detay hukumlerle bu bilanco yapısı şekillenmiştir.

Kullanılan Bilanco Şeklinin Karşılaştırılması

Bilanco aktif ve pasif kalemlerinden oluşmaktadır. Kalemlere genel olarak bakıldığında bize gore daha detay hesap kalemlerine yer verildiği gorulmektedir. Ulkemizde kullanılan bilanco ile Avrupa Birliği direktifinde verilen bilancoya karşılaştırmalı olarak bakıldığında;
- Hesap kalemleri, ulkemizde en likitten , en az likide doğru sıralanırken; Avrupa Birliğinde bunun tam tersi uygulanmaktadır,
- Mali yatırımlar , ulkemizde aktifte II, V ve VI numaralı başlıklar altında yer alırken Avrupa Birliği direktifinde C başlığı altında yer aldığı,
- Alacaklar uzerinden ayrılan karşılık ulkemizde aktifte III numaralı başlık altında brut ve net değerler acık olarak gosterilirken; Avrupa Birliğinde karşılıklar duşuldukten sonra kalan net değerin gosterildiği , dolayısıyla karşılıkların acık olarak gosterilmediği ancak dipnotlarda acık olarak belirtildiği,
- Ulkemizde aktifte “gecici aktif” hesaplara ozel bir başlık acılmazken Avrupa Birliği’nde G başlığı altında detay olarak yer verildiği,
- Karşılıklar ulkemizde pasifte II numaralı başlık altında yer alırken ; Avrupa Birliği’nde C, D,E başlıkları altında detaylandırıldığı,
- Ulkemizde pasifte , “gecici pasif” hesaplar icin ozel bir başlık acılmazken Avrupa Birliğinde H başlığı altında yer verildiği gorulmektedir.

4. Sigorta Şirketlerinde Mali Bunye Analizinde Kullanılan Oranlar

Sigorta şirketlerinin mali denetiminde kullanılan yontemlerden biri “oranlar yontemiyle” yapılan analizdir. Bu oranlar temelde diğer firma analizlerinde kullanılan oranlarla aynı olmakla birlikte , şirket faaliyet konusunun sigorta olmasından dolayı farklı hesapların bulunması, bu faklı hesapların kullanılması sonucunda elde edilen oranlar ve bunların yorumlanmasında diğer işletmelere gore farklılık gostermektedir.

Kasa + Serbest ve Vadesiz Banka Mev. + Serbest Menkul Kıymetler
Nakit Oranı =
Kısa Vadeli Borclar

Kısa Vadeli Alacaklar
Likidite Oranı =
Kısa Vadeli Borclar
Tahsilat Oranı
a) bir onceki yıldan devreden sigortalılardan alacaklar
b) bir onceki yıldan devreden acentelerden alacaklar
c) cari yıl prim uretimi
d) a + b + c toplamı
e) cari yıl sonu sigortalılardan alacaklar
f) cari yıl sonu acentelerden alacaklar
g) d – (e + f ) = cari yıl tahsilatı

Tahsilat Oranı = g / d

Karlılık sigorta şirketlerinin odeyebilirliği acısından onemli bir unsurdur. Kar yalnızca dağıtılmayan karlar yoluyla oz kaynakları guclendirmez, aynı zamanda orta donemde karlı bir şirket , yeni sermaye artışı yoluyla da oz kaynak sağlama olanağında kavuşur. Kar sağlamayan ve yeterli bir karlılık oranına ulaşamayan bir şirketin orta donemde sektorde kalabilmesi oldukca guctur.
Sigorta şirketlerinin yapmış oldukları sigortacılık faaliyetleri sırasında uyguladıkları politikalar mali bunyelerini yakından ilgilendirmekte , sigortalılara karşı uzerlerine almış oldukları yukumlulukleri karşılamada yeterli bir finansman gucune sahip olmamaları , uygulanan yanlış politikaların bir sonucu olmaktadır. Fiyatlandırma saklama payı , reasurans , reasuror secimi , tahsilat , kar dağıtım politikaları sigorta şirketlerinin sigortacılık faaliyetlerini , dolayısıyla mali gucunu etkileyen en onemli faktorlerden sayılmaktadır

5. Sigortada Ombudsman

Turk Sigorta sektorunde, sigorta ve diğer ilgili mevzuatın yetersizliği; bunun sonucu farklı uygulamalar, ictihatlar ve yargı kararları sektorun hizmet verme fonksiyonunu etkilemektedir. Sigorta ettiren / sigortalı ile sigortacılar arasında sigorta sozleşmelerinin uygulanmasından ve verilen hizmetlerden doğan uyuşmazlıklar bazen uzun sure giydirilememekte ve bu durum, gerek sigortacı, gerek sigorta ettiren veya sigortadan istifade edenler icin guven kaybına neden olmakta ve sigortayı amacından uzaklaştırmaktadır. Bu yazımızda, uyuşmazlıkların hızlı cozumunde etken bir yol olan Ombudsman Kurumu irdelenmiştir.
Sigorta sektorunde de yer alan ve uygulama alanı bulan Ombudsman Kurumu, son senelerde sigortacılığın gelişmiş olduğu ulkelerde sigorta mevzuatı icinde yer almış ve sigortacı ile sigortadan faydalananların, sigorta sozleşmesinden doğan hak ve menfaatlerin korunmasında yardımcı bir muessese haline gelmiştir.
Sigortada Ombudsman, sigortacıların, sigortalıların ve sigorta sozleşmesinin uygulanmasında doğrudan doğruya ilgili olan ucuncu kişilerin, yazılı ve basit başvuruları uzerine bir sigorta şirketi ile olan uyuşmazlıklarının tarafsız ve objektif bir şekilde incelenmesidir. Bir başka ifade ile, Ombudsman şahıs olarak uyuşmazlıkların cozumunde aracı; kurum olarak ise aracılık hizmetidir.

5.1 Sigortacılığın Gelişmiş Olduğu Bazı Ulkelerde Ombudsman Kurumu

Sigorta ile sigortacı arasındaki anlaşmazlıkların cozumu icin ihdas edilen Ombudsman Muessesesi Avrupa ulkelerinde ceşitli kuruluşlar icinde faaliyet gostermektedir.
Avusturya : “Şikayetler Burosu” adı altında Sigorta Şirketleri Birliği nezrinde hizmet bolumlerinden biri olarak calışmakta ve Buronun hicbir ucrete tabi olmadan yaptığı bu hizmet, şikayetci ile sigorta şirketi arasında aracılık ve tavsiyede bulunmak şeklinde belirlenmektedir.
İsvicre : “Ozel Sigorta Ombudsmanı “ bir vakıf olarak kurulmuştur. Vakıf yonetimi biri sigorta temsilcisi olmak uzere, diğer” uyeleri eski veya yeni parlamenterlerden oluşmakta ve bu yoneticilerden biri ihtilafların cozumunde “Ombudsman Aracı” olarak gorev yapmaktadır.
Almanya : Ombudsman hizmeti Alman Sigortacılar Birliği tarafından yurutulmektedir. Hukmi şahsiyeti haiz bu Birliğe herkes başvurabilmekte, genellikle yazılı şekilde yapılan başvuruları muteakip, şikayet edilen sigortacı durumu acıklamak uzere Birliğe davet edilerek, yapılan inceleme sonucunda ihtilafın cok kere tarafların anlaşması ile cozumu sağlanmaktadır. Birliğin bu husustaki cozum yolu, taraflar icin zorlayıcı nitelik taşımayan goruş veya tavsiye şeklinde olmaktadır.
Fransa : şikayetlerin cozumlenmesinde cok sayıdaki Ombudsman kişiler aracı olarak faaliyet gostermekte; sigorta şirketleri ya kendi aracılarını kendileri belirlemekte veya Fransa Sigorta Şirketleri Federasyonunun belirlediği aracıyı kabul etmektedirler. Ancak aracının devreye girebilmesi icin daha once şikayet konusunun şikayet edilen şirket nezrinde cozum yollarının araştırılması, ondan sonra aracıya başvurulması gerekmektedir. Aracılık hizmeti ucrete tabi olmayıp, aracının uc ay icinde vereceği karar tarafları zorlayıcı nitelikte değildir.
İngiltere : Hayat dışı sigortalarda calışan Sigorta Ombudsman Burosu, sigorta şirketlerinin uyesi olduğu bir kuruluş olarak calışmaktadır. Ombudsman Aracısı bağımsız olarak calışmakta ve Sigortacılar ve Tuketiciler Konseyi tarafından atanmaktadır. Aracılık ucrete tabi olmayıp aracılık fonksiyonu sonunda 100.000 Pound’a kadar olan kararlar sigortacı icin zorlayıcı nitelik taşımakta, ancak sigorta ettirenleri bağlamamaktadır.
Ayrıca hayat sigortalarına ilişkin bir diğer aracı teşekkul ile hakemlik hizmeti goren bir başka kuruluş mevcut bulunmaktadır.
Finlandiya, İspanya, Danimarka, İrlanda gibi ulkelerde Tuketici Danışma Komitesi, Tuketici Enstitusu veya diğer tuketici kuruluşları ile Sigorta Şirketleri Birliği arasında yapılan işbirliği sonucunda ombudsman hizmeti verilmektedir.
Belcika : Belcika’da Ombudsman Kurumu, 1987’den itibaren Belcika Sigorta Şirketleri Birliği nezrinde oluşmuştur ve Ombudsman gorevi bu Birlik tarafından yurutulmektedir.
Belcika Ombudsmanın gorevi, Birlik uyesi sigorta şirketi ile sigortalılar, sigorta ettirenler ve diğer ilgili şahıslar arasında sigorta sozleşmesinden doğan ihtilafları yazılı başvuru uzerine tarafsız ve objektif bir şekilde incelemektir.

5.2 Turkiye’deki Durum Ve Ombudsman Kurumuna İhtiyac
Sigorta şirketleri ile sigortalılar arasındaki ilişkiler, tarafların hak ve yukumluluklerini gosteren sigorta sozleşmesine dayanmakta ve dolayısıyla, sozleşmenin uygulanmasından dolayı taraflar arasında uyuşmazlık cıkması, bu sozleşmenin doğal sonucu olmaktadır. Uyuşmazlıkların turune gore bunun cozum yolları değişik olmakla beraber, cozume yardımcı olacak veya cozumu sağlayacak ulkemizde iki Kuruluş mevcuttur. Bunlardan biri sigorta işlemleri uzerinde vesayet ve denetim yetkisini haiz Hazine Musteşarlığı ve bu Musteşarlığın Sigorta Denetleme Kurulu, diğeri de adli mercilerdir. Ancak, adli mercie başvurunun zaman alması, masraflı olması ve sigorta konusunda ihtisas mahkemelerinin kurulmamış bulunması gibi nedenler, zararının kısa zamanda tazminini isteyen sigortalı muştekiyi bu yola başvurmaktan cok kere alıkoymakta ve sigorta şirketi ile olan uyuşmazlığını, şirketle halletme yolunu tercih etmesine neden olmaktadır.
Diğer, yandan sigorta mevzuatı, tazminat odemelerinde sigortalıya bu hususta bir kolaylık da getirmiştir. Şoyle ki, tazminat odemelerinde, kaide olarak, zararın miktarı sigortalı ile sigortacı arasında yapılacak anlaşma ile saptanmaktadır. Sigorta sozleşmelerine ilişkin Genel Şartların bir coğunda sigortacı ile sigortalının bu konuda anlaşamamaları halinde zarar miktarının tayini Hakem Bilirkişilere bırakılmıştır. Burada onemli olan husus Hakem Bilirkişilerin zarar miktarı konusunda verecekleri kararın kesin olması ve tarafları bağlamasıdır. Hakem Bilirkişi kararlarına, ancak zarar miktarının gercek durumdan onemli şekilde farklı olması halinde, itiraz edilebilecek ve kararın iptali rizikonun gercekleştiği yerdeki ticaret davalarına bakmaya yetkili mahkemeden istenebilecektir. Ne var ki, bu prosedur gereği gibi işletilmemektedir.
Sigortanın ve sigorta bilincinin yeteri kadar gelişmemiş olduğu ulkemizde, sigortalılar, Hazine Musteşarlığını ve Sigorta Denetleme Kurulu’nu ve gorevlerini cok kere bilemediklerinden bu şikayetlerini bizzat sigorta şirketine duyurmaktadırlar. Son on sene icinde Turkiye Sigorta ve Reasurans Şirketleri Birliğine de gittikce artan şikayetler gelmekte ve Birlik uyesi sigorta şirketlerinin tutumlarından yakınılmaktadır. Muştekilerin bu başvurularından Birliği, uyelerinin tasarruflarına hakim bir kuruluş olarak gordukleri anlaşılmakta ve uyuşmazlıkların cozumunde yardımcı olması istenmektedir.
Birlik, bu genel cerceve icinde, şimdiye kadar kendisine intikal eden şikayetlerde, konuyu uye sigorta şirketlerine duyurarak goruş almakta ve bu hususta, şikayetci sigortalı, sigorta ettiren ve diğer ilgili ucuncu şahısları bilgilendirmektedir. Bu uygulamada, bazan başvuru sahibi haklı bulunarak, sigorta şirketince talep yerine getirilmekte, bazan da, mevzuata uygun olmadığı goruşu ile talebin reddine gidilmektedir. Ayrıca, ilgilinin Sigorta Denetleme Kurulu yanında, kazai mercilere muracaat etme olanağının da her zaman mevcut olduğunu belirtmek gerekir. Ne var ki, tum sigorta mevzuatı ve uygulama, sigortada Ombudsman gorevini yapacak bir kuruluşun ihdası ve calışması icin yetersizdir.
Sigorta ettirenlerin/sigortalıların ve diğer hak sahiplerinin, sigorta şirketleri ile sigorta sozleşmesinden doğan ihtilaflarının cozumunde aracılık edecek, gerektiğinde sektore goruşlerini ve tavsiyelerini duyuracak bir kuruluşa ihtiyac vardır. Sigorta ve Reasurans Şirketleri Birliği nezrinde oluşturulacak bir Ombudsman Kurumu bu hususta cok etkin olabilecek, ayrıca alacağı kararlarla toplumun sigortaya olan guvenini artıracaktır.

6. Avrupa Birliğinde Sigorta Sektoru

2000 yılı bircok acıdan onemli boyutta uluslararası ekonomik gelişmelerin yaşandığı bir yıl olarak geride kalmıştır. Bu gelişmelerin en onemlilerinden birinin ABD’nin ekonomik buyume hızındaki yavaşlamanın uluslararası olcude belirsizliklerin artmasına neden olduğu diğerinin ise uluslararası finans piyasalarını da etkileyen petrol fiyatları artışı olduğu belirtilmektedir. Avrupa Birliği’ne bakıldığında Gayri Safi Yurtici Hasılanın bir onceki yıla gore yuzde 3.4 oranında buyuduğu ve AB’nde enflasyon oranının, ozellikle petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle, Avrupa Merkez Bankası’nın orta donemli enflasyon hedefinin biraz uzerinde gercekleştiği ve Euro’nun ABD doları karşısında değer kaybının az da olsa devam ettiği gorulmektedir.
Tum bu gelişmeler cercevesinde AB’ne uye ulkelerde sigorta sektorunde prim gelirlerinin enflasyondan arındırılmış değerlerle 2000 yılında 1999 yılına gore yuzde 8 oranında artış gostermesi tatminkar bir gelişme olarak kabul edilmektedir.


6.1 Sigorta Şirketleri Sayısı

AB’ne uye ulkelerde son yıllarda izlenen sigorta şirketleri sayısındaki azalma trendi binde 7 oranıyla 2000 yılında da devam etmiş ve toplam şirket sayısı 4786’ya duşmuştur. Bir onceki yıla gore sigorta şirketi sayısındaki azalmada ilk sırayı yuzde 18.2 ile Finlandiya almış, onu yuzde 5.9 azalma ile İspanya ve yuzde 5.3 azalma ile Yunanistan izlemiştir. Ote yandan İsvec ve İtalya'da sigorta şirketleri sayısında sırasıyla yuzde 1.9 ve yuzde 1.6 oranında artış gorulmuştur. AB’ne uye ulkelerde sigorta şirketi başına duşen ortalama prim geliri 153.677.183 Euro’dur.

6.2 Sigorta Şirketlerinde Calışanlar Sayısı

Son birkac yıldan bu yana AB’ne uye ulkelerde izlenen sigorta şirketlerinde calışan kişi sayısındaki azalma trendi, ozellikle İngiltere’de 10.000 yeni calışanın sektore katılmasıyla 2000 yılında 891.043 kişiye ulaşarak 1999 yılına gore yuzde 2.5 oranında artış gostermiştir. Buna gore 1999 yılında AB’nde sigorta şirketi başına duşen ortalama calışan sayısı 180 iken bu gosterge 2000 yılında 186 olmuştur.
Ote yandan 2000 yılı itibariyle AB’ne uye ulkelerde sigorta şirketlerinde calışan kişi başına duşen prim geliri ortalaması 825.436 EURO’dur.

6.3 Prim Gelirleri

2000 yılında AB’ne uye ulkelerde hayat sigortaları prim gelirlerinden sağlanan yuzde 10.5 oranındaki buyume 1999 yılında ulaşılan yuzde 16’lık buyumenin gerisinde kalmakla birlikte, bu buyume oranı uzmanlarca tatminkar bir gelişme olarak nitelendirilmektedir. 2000 yılında bu ulkelerdeki hayat sigorta prim gelirleri toplamı 471.300 milyon EURO’ya ulaşmıştır.
Hayat dışı sigortalarda prim gelirleri ise 1999 yılına gore yuzde 4 oranında artarak 2000 yılında 264.199 milyon EURO’ya yukselmiştir.
2000 yılında ulaşılan 735.499 milyon EURO tutarındaki toplam prim gelirlerinin yuzde 64’unu hayat sigortaları primleri oluşturmaktadır.

6.4 Sigorta Şirketlerinin Yatırımları
AB’ne uye ulkelerde 1999 yılında 4.068.348 milyon EURO olan toplam yatırım hacmi, 2000 yılında 4.382.882 milyon EURO’ya yukselerek prim gelirleri paralelinde yuzde 8 oranında artış gostermiştir. Toplam yatırımlar icinde hayat sigorta şirketleri yatırımlarının payı 2000 yılında yuzde 83’e yukselmiştir.
2000 yılı itibariyle AB’ne uye ulkelerde sigorta şirketi başına duşen ortalama yatırım değeri yaklaşık 916.000.000 EURO’dur.

6.5 Hayatdışı Sigorta Grupları
Avrupa Birliğine uye ulkelerde 2000 yılında hayatdışı sigorta gruplarında elde edilen prim gelirleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. (Milyon EURO) Motorlu arac sigortaları daha onceki yıllarda olduğu gibi bir onceki yıla gore yuzde 5 oranında artış gostermiştir. Bu sigorta grubunda Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya’nın prim gelirleri toplamı AB’nin toplam gelirlerinin yuzde 75’ini bulmaktadır.
Sağlık ve kaza sigortaları grubunda prim gelirleri artış hızı giderek azalmaktadır. Daha onceki yıllarda yuzde 4 dolaylarında artış gosteren bu grupta 2000 yılında prim gelirleri artışı yuzde 1 olarak gercekleşmiştir. Bu grupta da yukarıda belirtilen 4 ulkenin payı yuzde 80 dolaylarındadır. Sorumluluk sigortalarında kayda değer bir gelişme gorulmemekte olup, yukarıda belirtilen 4 ulkenin pazar payı sağlık ve kaza sigortaları grubunda olduğu gibi yuzde 80’dir.
Hukuksal koruma sigortalarında da onemli bir değişiklik olmamıştır ve toplam priminin yuzde 67’si Almanya tarafından uretilmektedir. Mal sigortalarında prim geliri artış hızı duşuk olup, bu gurupta da prim gelirlerinin yuzde 74’u Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya tarafından elde edilmektedir.
Nakliyat sigortaları prim gelirleri 2000 yılında bir onceki yıla gore yuzde 7.6 oranında artış gostermiştir. Bu sigorta grubunda İngiltere, Almanya, Fransa ve Norvec’in payı yuzde 84’u bulmaktadır.


7. Turkiye İle Avrupa Birliği Ulkeleri Sigorta Buyuklukleri Karşılaştırması

İstatistikler tum dunyada faaliyet gosteren ozel ve devlet sigorta şirketleri tarafından uretilmiş direkt primler esas alınarak duzenlenmektedir. Bu bilgilerin ana kaynağı, ilgili ulkelerin ulusal denetleme kuruluşları olmakta, denetleme kuruluşlarının yetersiz kalması durumunda sigorta şirketlerini kapsayan birliklerin kaynaklarına başvurulmaktadır.
Sigma dergisi tarafından yapılan 88 ulkenin değerlendirme sonuclarına gore 1998 yılı, bir onceki yılın gercek buyume oranı ile karşılaştırıldığında, dunya sigortacılığı icin iyi bir yıl olmadığı gorulecektir. Enflasyondan arındırılmış gercek buyume oranları itibariyle 1986 yılından sonra inişe gecmeye başlayan dunya sigortacılığı 1991 ve 1993 yıllarında ufak sıcramalar kaydetmiş olsa da genel eğilim, gercek buyume oranlarının duşmekte olduğudur.
1998 yılı dunya prim uretim toplamı 2 trilyon 155 milyar US$ olarak gercekleşmiştir. Toplam primin %58.65’i (1 trilyon 264 milyar US$) hayat branşından, %41.35’i ise (891 milyar US$) hayatdışı branşlardan kaynaklanmaktadır. Yukarıda sozu edilen “enflasyondan arındırılmış gercek buyume oranına gore 1998 gercek artışı ancak %2.3 olabilmiştir.
1998 yılında dunya sigorta priminin 9/10’u, Kuzey Amerika, Japonya, Batı Avrupa ve Avusturalya’nın yeraldığı sanayileşmiş ulkelerin sigorta şirketleri tarafından uretilmiştir. Her ne kadar, Cin, Tayvan, Hindistan, Ortadoğu, Guney Amerika ve Afrika sigorta şirketleri, global olcude yaşanan ekonomik durgunluktan etkilenmeden hatırı sayılır prim artışları kaydetmiş olsalar da, sanayileşmiş ulkelerin sigorta şirketleri ceşitli nedenlerden dolayı tatmin edici prim artışları sağlayamadıkları icin bu durum, dunya direkt prim artış oranlarına olumsuz olarak yansımıştır.
Tam uyelik yolunda Aday Ulke Statusu’ne sahip olduğumuz Avrupa Birliği ulkelerinin sigorta piyasalarındaki gelişmeler, herbir uye ulkenin ic piyasa koşulları ve diğer bazı uygulamalar nedeniyle farklı yonlerde olmuştur. Orneğin, Avrupa Birliği icerisindeki en buyuk 3 piyasa olan Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa’daki sigorta şirketlerinin uretmiş oldukları prim hacimleri daralırken, İspanya ve İtalya’da, ekonomik buyume oranının da uzerinde prim artışları meydana gelmiştir.
Bu calışmanın amacı, ulkemiz ve Avrupa Birliği ulkelerinin sigorta piyasalarında 1998/97 karşılaştırmasını yapmaktan ziyade tam uye olmak icin caba harcadığımız Avrupa Birliği sigorta piyasaları ile ulkemiz sigorta piyasasını uretilen direkt primler acısından karşılaştırmaktır.
Tablo I’de uye ulkelerin uretmiş oldukları toplam prim, dunya payı ve sıralamadaki yeri gosterilmektedir. Bu rakamlara gore ulkemiz, listenin sonlarında yeralan ve nufusu bize gore oldukca az olan Portekiz’den 3 kat, Luksemburg’dan ise 2.7 kat daha az prim uretebilmektedir. Listenin en sonunda bulunan Yunanistan ile arada buyuk bir ucurum olmadığı gorulmekteyse de, ulke nufusu, kişi başına duşen milli gelir gibi diğer faktorler gozonune alındığında (Bakınız Tablo II ve Tablo III) Tablo I’dekinden daha farklı bir sonuc ortaya cıkmaktadır.
Tablo II kişi başına duşen sigorta primini gostermekte olup, ulkemizin Avrupa Birliği ile olan farkını daha net bir bicimde ortaya koymaktadır. Avrupa Birliği icerisinde kişi başına duşen 1651 US$ prim miktarı bir yana, listenin son uc ulkesi İspanya, Portekiz ve Yunanistan dahi kişi başına duşen sigorta primi acısından ulkemizden cok ileri durumdadır. Avrupa Birliği icerisinde ekonomik ve sosyal yonden bize en yakın ulke olan ve listenin en sonunda yeralan Yunanistan’ın kişi başına urettiği toplam sigorta primi dahi ulkemizin kişi başına urettiği sigorta priminin 6 katından fazladır.
Tablo III’de ulkelerin milli gelir icerisindeki sigorta primi payları yeralmaktadır. Listenin en sonunda bulunan Yunanistan dışındaki ulkelerle aramızda yine onemli farklar bulunmaktadır. Her ne kadar kişi başına duşen sigorta primi acısından Avrupa Birliği uyesi Yunanistan, bize gore 6 kat daha fazla prim uretmekteyse de, Tablo III, Birlik uyesi Yunanistan’da da sigorta piyasasının ekonomik gelişmesine gore yeterince gelişmemiş olduğunu, en azından, Avrupa Birliği ortalamasının bir hayli altında olduğunu gostermesi bakımından ilginctir.
Yukarıdaki her uc tabloda, yaşam standartları ve eğitim duzeyi bakımından dunyanın en gelişmiş nufusunun yaşadığı Avrupa Birliği ulkelerindeki sigorta piyasaları ile ulkemiz sigortacılık sektorunun uretmiş olduğu toplam primi karşılaştırmalı olarak gorulmektedir. 641 milyar 874 milyon US$ toplam prim ile dunyada uretilen 2 trilyon 155 milyar US$ primin yaklaşık %30’una kaynaklık eden Avrupa Birliği ulkelerinde 1998 yılında kişi başına uretilen prim 1651 US$ olarak gercekleşmiştir. (Ulkemizde bu rakam 33.10 US$’dır).
2003 tarihinden once yeni bir uye kabul etmeyeceğini acıklayan Avrupa Birliği, Tam Uyeliğe Aday Ulke statusunde bulunan Doğu Avrupa Ulkeleriyle Tam Uyelik goruşmelerine başlamış bulunmaktadır. (Polonya, Macaristan, Cek Cumhuriyeti, Slovenya, Estonya ve Kıbrıs Rum Kesimi ile 31 Mart 1998 tarihinde; Romanya, Bulgaristan, Slovakya, Letonya, Litvanya ve Malta ile 15 Şubat 2000 tarihinde tam uyelik goruşmeleri başlamış bulunmaktadır).
Tam uyelik icin goruşmelerde bulunan bu ulkelerin ortak ozelliği, Malta ve Kıbrıs Rum Kesimi haric hepsinin Eski Doğu Bloku ulkeleri olmaları, diğer bir deyişle ekonomik, sosyal ve siyasal yonlerden Avrupanın kokleşmiş duzenine yabancı olmalarıdır. 1990 yılında iki Almanya’nın birleşmesiyle bu tur bir tecrube yaşayan Avrupa Birliği’nin bu ulkelerle yapmakta olduğu uyelik goruşmelerinde bu durumu ne derece goz onune alacağı elbette ki Avrupa Birliği siyasi organlarının tercihlerine bağlıdır.
Calışmanın bu bolumunde ulkemiz sigortacılık sektoruyle eski Doğu Bloku ulkelerinin sigortacılık sektorlerini, uretilen prim acısından ve uc tablo cercevesinde karşılaştırılması yapılacaktır.
Uc tabloda gorulduğu gibi, uretilen toplam prim bakımından (Tablo IV) listede ikinci sırada olan ulkemiz, Kişi Başına Duşen Prim bakımından (Tablo V) listenin sonlarına duşmektedir. Bunun anlamı, sigortacılık sektorunun ekonomik gelişmelerle aynı paralelde gitmemekte olduğudur. Tum zorluklara karşın elinden geldiğince bir şeyler yapmaya calışan Turk Sigortacılık Sektorunun şu an bulunduğu yerin cok daha yukarılarda olması, Avrupa Birliği’ne dahil olmak icin her alanda yapılan calışmaların sigortacılık sektoru icin de yapılması gerektiği ortadadır. Sigma dergisi tarafından sanayileşmiş ulkeler grubunda değerlendirilen ulkemizin, kendisinden cok daha alt ekonomik duzeyde bulunan ulkelerle yapılan karşılaştırmalarda (Tablo IV, Tablo V, Tablo VI) ortaya cıkan sonuc da zaten bunu cok acık bir şekilde ifade etmektedir.

8. AB ve Turk Sigortacılık Mevzuatı Arasındaki Temel Farklar

Burada dikkate alınması gereken husus , AB sigortacılık mevzuatının , AB uyesi devletlerde sigortacılık pazarında faaliyet gosteren kişilere uygulandığıdır. Bu kuralar AB devletlerinde faaliyet gosteren sigorta ve reasurans şirketleri ile sigorta aracılarına uygulanmaktadır. AB dışı piyasalar icin daha değişik mevzuat kuralları gecerli olmaya devam etmektedir. Orneğin Almanya’da AB dışında bir devlette yerleşik sigorta şirketine ozel teminatlar yatırdığı takdirde faaliyet izni verilmektedir. Bu İngiltere’de de gecerlidir.Fransa AB dışı ulkelerin sigorta şirketleri icin ek garanti fonu istemektedir.bu bakımdan aşağıdaki karşılaştırmaların AB uyesi devletlerin tum mevzuatı ile ilgili bir karşılaştırma olmadığı surekli olarak goz onunde tutulmalıdır. Yapılmak istenen Turkiye‘nin AB’ye dahil edilmesi olasılığı karşısında mevzuat ve piyasa yapısında ortaya cıkabilecek farklılıkların altını cizmektir.

8.1 Reasurans ve Retrosesyon Alanında Yerleşme ve Hizmet Sunma Serbestisi
Uye devlette kurulu reasurans şirketinin yada sigorta işlemleri ile birlikte reasurans yapan karma şirketlerin diğer devlette reasurans veya retrosesyon işlemi yapmasında hicbir engel yoktur.
Yabancı devletlerde kurulu bulunan şirketler Turkiye’de reasurans veya retrosesyon işlemi yapabilirler. Bunların Turkiye’de şube acmaları izne tabidir.
Reasurans tekeli 15/9/1991 tarihli ve 91/2276 sayılı kararname ile “sigortacılıkta yurt ici saklama payı ve reasurans kapasitesini artırma sistemi” ne donuşturulmuştur. Kararname gereğince sigorta şirketleri reasurans şirketlerinden bir kısmını 2002 yılına kadar hukumet adına işletilmek uzere Milli Reasurans T.A.Ş.’ne devretmek zorundadırlar yabancı sigorta şirketlerinin Turkiye’deki şubeleri de devir yukumluluğune tabidir. Devir, esas itibariyle reasurans primlerinin Turkiye’de kalmasını amaclamakta devir zorunluluğu giderek azalmakta ,saklama payı giderek azalmakta, saklama payı yuzde yetmiş beşi bulan sigorta şirketleri onemli olcude bu zorunluluktan cıkmaktadırlar . ancak bugune kadar boyle bir noktaya gelmiş şirketimiz bulunmamaktadır.
Avrupa Birliği uyesi devletler ile Turkiye’deki şirketlerin payları karşılaştırıldığında Turkiye’deki şirketlerin bu konuda oldukca duşuk performansa sahip olduğu anlaşılmaktadır. Şirketlerimizin bu kararname suresinin sona ereceği 2001 yılı sonuna kadar saklama paylarını artırarak Avrupa Birliği şirketleri duzeyine ulaşmaları arzulansa da aradaki farkın bu kadar kısa surede kapanması beklenmemektedir. O nedenle şirketlerin mali bunyelerini guclendirici onlemler ozendirilirken bu donem icin kararname uygulanmasının surmesinde yarar vardır.

8.2 Yabancı Ulkelerde Sigorta Yaptırabilme
Yabancı ulkelerde sigorta yaptırabilme konusundaki mevzuata gore tuketicinin , (sigortalı) sigortalarını Turkiye’de faaliyette bulunan şirketlere ve Turkiye’de yaptırması esastır. Bunun istisnaları mevcuttur. İhracat ve ithalat konusu malların nakliye sigortaları dış kredi ile alınan ucak , helikopter ve gemilerin tekne sigortaları i gemilerin sorumluluk sigortaları, yurt dışına seyahat edenlerin seyahat sırasında yaptıracakları ferdi kaza , hastalık ve motorlu taşıt sigortaları ile hayat sigortaları istisna kapsamındadır. Tuketici bu sigortalarını yurt dışında yaptırabilir ise de yabancı şirketler Turkiye’de şube acmak veya anonim şirket kurmak suretiyle ruhsat alarak faaliyetin dışında başka bir şekilde faaliyet gosteremezler . orneğin temsilcilik veya irtibat burosu acmak gecici surelerle pazarlama elemanı gondermek yoluyla veya ilanlar vererek Turkiye’de policeler pazarlayamazlar.
Avrupa Birliği’nde ise devlete yerleşik kişilerin diğer uye devletlerden hizmet alması bir uye devlette faaliyet gosteren şirketin de ilgili resmi makamlara haber vermek şartıyla diğer uye devlette hizmet sunması serbesttir.

8.3 Diğer Ulkelerde Hizmet Sunma
Avrupa Birliği ‘ne uye devletlerden birinde kurulu bir sigorta şirketi , ilgili resmi kurumların haberdar etmek suretiyle ruhsatlı bulunduğu branşlarda diğer uye devletlerde de sigortacılık hizmeti verebilmektedir. Bir uye ulke de verilen ruhsat , diğer uye ulkelerde de gecerli olmakta ve buna “Tek Lisans” ilkesi denilmektedir.
Turkiye’de şirket kurmak suretiyle sigortacılık yapmak izne tabidir. Yabancı sigorta şirketleri de ancak izin alarak şube acmak suretiyle sigortacılık yapabilirler. Temsilcilik kuramazlar. Turkiye’de kurulu şirketlerin yut dışında şube acmaları izne tabidir.
Avrupa Birliği uyesi ulkelerden birinde sigortacılık ruhsatı olan şirketleri diğer uye devletlerde acenteleri vasıtasıyla faaliyette bulunabilirler. Yabancı bir sigorta şirketleri Turkiye’de acentelik tesis edemez . Turkiye’deki şirketleri veya yabancı sigorta şirketlerinin Turkiye’deki şubeleri ise izin almaksızın yabancı ulkelerde acentelik tesis edebilirler.
Yabancı sigorta şirketlerinin Turkiye’de izin almaksızın şube acamayacakları ,ancak şube acmak suretiyle faaliyetlerini gosterebilecekleri ve Turkiye’de acentelik tesis ederek faaliyette bulunamayacakları yasa ile duzenlenmiştir.

8.4 Kuruluş İzni
Sigorta şirketlerinin kuruluş sureci bakımından Avrupa Birliği mevzuatı ile Turk mevzuatı arasında bazı farklılıklar mevcuttur.
Avrupa Birliği uyesi devletlerde de sigortacılık faaliyetinde bulunabilmesi izne tabidir. Bir uye ulkede faaliyet gosteren sigorta şirketleri diğer uye devletlerde şubesi veya genel vekili vasıtasıyla sigorta sozleşmesi akdedebilirler. Bunun icin ayrıca izin almasına gerek yoktur yabancı ulkelerde kurulu bir sigorta şirketinin Turkiye’de şube acması izne tabidir. Genel vekil vasıtasıyla faaliyet ise yasaklanmıştır.
Avrupa Birliği uyeleri , kendi Pazar ihtiyaclarını gerekce gostererek sigortacılık izni vermekten kacınamazlar , bir başvuruyu reddettikleri taktirde bunu gerekceli olarak başvuru sahibine bildirmek zorundadırlar. Yetkili makamlar , izin icin başvuru tarihinden itibaren altı ay icinde izin vermezlerse başvuru sahibinin dava acma hakkı doğar. Turkiye’de ise izin şarta bağlı tutulmamıştır. Diğer bir deyişler sigortacılık yapmak icin izin başvuruları her gerekce ile reddedilebilir. Diğer taraftan izin başvurusunun iki ay icinde kabul veya reddedilmesi halinde başvuru sahibinin dava acma hakkı vardır.
Turkiye’de sigorta ve reasurans şirketi kurulabilmesi veya yabancı bir sigorta veya reasurans şirketlerinin şube acabilmesi icin 350 milyar lira asgari odenmiş sermayesi konulması gereklidir. Bu tutar toptan eşya fiyatları endeksi artış oranını aşmamak uzere Hazine Musteşarlığı’nın bağlı bulunduğu Bakanlıkca artırılabilmektedir.
Avrupa Birliği’nde asgari şirket kuruluşunda sermaye uygulaması yoktur. Bunu yerine sigorta şirketlerinden faaliyet gosterdikleri branşlar itibariyle asgari miktar belirlenen garanti fonu tesis etmeleri istenmektedir. Bu fon solvabilite marjının ucte birinden aşağı olmamaktadır. Asgari garanti fonu tutarı , daha onceki bolumlerde belirtildiği uzere
Kredi Sigortalarında 1.400.000 ECU
(16 mayıs 1996 itibariyle yaklaşık 131.6 milyar liradır. )
Hayat Sigortalarında 800.000 ECU
Ucak Sorumluluk , Gemi Sorumluluk ve Teminat branşlarında 400.000 ECU
Ve diğer branşlarda ise 300.000 ECU ’dur.
Birden fazla branşta faaliyet gosteren şirketlerden en cok branştaki asgari garanti fonu istenmektedir. Şu hale gore Avrupa Birliği’ndeki başlangıc teminatı, Turkiye’deki odenmiş sermayeden azdır ve şirketin yukumlulukleri arttığı taktirde yukselmektedir.
Turkiye’de garanti fonu uygulamasına gecilemediği icin bu farklılık devam etmektedir. Sigorta sektorunun icinde bulunduğu geciş donemi dolayısıyla farklılığın bir sure daha devam etmesi kacınılmaz gorunmektedir .ancak teminat sisteminden vazgecerek garanti fonu sistemine gecebilmek icin gerekli hukuksal koşullar 539 sayılı KHK’ da vardır . Hazine Musteşarlığı’nın bağlı bulunduğu Bakanlık ileride asgari sermaye tutarını yukseltmemek ve yasadaki yetkileri kullanmak suretiyle garanti fonu sistemine gecilmesini sağlayabilir.
Avrupa Birliği’nde sigorta şirketlerinin kuruluşunda temel belge işletme planı ve fizibiliteye ilişkin bilgileri iceren belgelerdir. Turkiye’de bu konuya giderek daha fazla onem verilmekle birlikte işletme planı ile ilgili hususların mevzuatta ve uygulamada yeterince onem kazandığı henuz soylenemez.

8.5 Sigorta Branşları
Avrupa Birliği’nde sigorta branşlarının oluşturduğu branş grupları ve her bir branşın kapsadığı sigortalar 24 Temmuz 1973 tarihli ve 73/239/AET sayılı Yonerge ve yonergede yapılan değişiklikle kesin bir şekilde belirtilmiştir. Buna gore hayat dışı direkt sigortacılık faaliyetleri 18 branş ve 10 grup halinde toplanmıştır.
Turkiye’de hayat dışı dallarda 8 branş vardır; Yangın , kaza , nakliyat , hastalık ,dolu, hayvan olumu , makine montaj ve hukuksal koruma . bu dalların hangi tur sigortaları kapsadığı konusunda ise hicbir duzenleme mevcut olamayıp teamuller gecerlidir.
Yangın branşı Avrupa Birliği’nde de vardır. Ancak doğal afetlerle birlikte bir branş teşkil etmektedir. Kara deniz ve hava aracları ile ilgili olan ve diğer branşlara girenler dışında maldaki kayıp ve hasarların ateş , patlama , fırtına , fırtına dışındaki doğal gucleri , nukleer enerji ve toprak cokmesi bu kapsamdadır.
Turkiye’de de bu konularda yapılan sigorta sozleşmeleri yangın branşı kapsamındadır. Nukleer rizikolara karşı sigorta ise bilindiği uzere yapılmamaktadır.
Bizdeki kaza branşı Avrupa Birliği duzenlemelerinde , motorlu taşıt , demiryolu aracları , ucak , gemiler , motorlu araclar sorumluluk , değişik mali kayıplar , diğer mal sigortaları ve genel sorumluluk olmak uzere 10 branşa dağılmıştır.
Nakliyat , hastalık ve hukuksal koruma branşları aşağı yukarı paralel bir şekilde duzenlenmiştir.
Avrupa Birliği duzenlemelerinde dolu , hayvan olumu ve makine –montaj branşları yoktur. Bunlar , diğer mal sigortaları ile değişik maddi kayıplar branşları altında tasnif edilmiştir. Avrupa Birliği’ndeki kredi , teminat ve turistik yardım branşları ise bizde hic yoktur. Bunların genel şartları da mevcut değildir.

8.6 Sigorta Turleri
Avrupa Birliği , turistik yardım , kredi ve kefalet gibi sigortalara ilişkin yonergeler cıkarmış , bunlar icin branşlar teşkil etmiş ve belirli eşgudum duzenlemeleri ongormuştur. Turkiye’de ise bu gibi konuların ne branşı ne genel şartı nede başka bir genel şarta bağlı uygulaması vardır. Ancak , bu farklılık mevzuat farklılığından daha cok uygulama farklılığındandır. Bu gibi konular Turkiye’de daha yeni ihtiyac olarak kendini hissettirmektedir.

8.7 Fiyat Politikaları
Avrupa Birliği mevzuatı , uye devletlerini sigorta şirketlerinin tarifelerine mudahalesini yasaklamıştır. Hatta denetim makamları , ozel şartların , tarifelerin teknik karşılıkların hesaplanmasında kullanılan formul ve basılı belgelerin onceden duzenli olarak gonderilmesi veya bunların onaylandıktan sonra uygulamaya konulmasına dahi izin verilmemiştir.
Turkiye’de esas itibariyle tarife serbestisi sistemine gecilmekle birlikte bir kısım tarifelerin devletce duzenlenmesi,bir kısım ise devletin onaydan sonra yururluğe konulması uygulaması devam etmektedir. Sigorta tarifelerinin bazılarını hazırlamak duzenlemek Hazine musteşarlığı tarafından yapılmaktadır. Musteşarlık ilan ve reklamları denetlemektedir. İlk defa uygulamaya gececek policelerinde bu makama gonderilmek zorunluluğu mevcuttur.
Primlerin taksitlendirilmesinin azami sınırı devlet tarafından belirlenmektedir. Piyasadaki yapı değişikliğinin istikrarı bozmadan ,şirketleri zayıflatmadan ve sigortalının haklarının tehlikeye duşurmeden yapılmak istenmesi , bu onlemlerin tedrici bir şekilde kaldırılmasını gerektirmektedir.

8.8 Genel Şartlar
Avrupa Birliği genel şartlarının duzenlenmesi ve onaylanması ile ilgili olarak tam bir serbestiye gecmiştir. Şirketler kendi genel şartlarını cıkarabilme olanağına sahiptir. Avrupa Birliği’nde sigortacılığın icinde bulunduğu duzey , urun farklılaştırmasını sağlayabilmek bakımından bunu mumkun kılmıştır.
Turkiye’de ise genel şartlar Hazine Musteşarlığı’nca onaylanmaktadır. Bu husus yasa ile duzenlenmiştir.Ulkemizde bu konuda kısa zamanda serbestiye gececek koşullar mevcut değildir. Fiyatlandırma ancak bundan beş yıl once serbest bırakılmış ve henuz sağlıklı bir fiyatlandırma duzenine gecilememiştir. Sigortalımız sigorta genel şartlarının tamamen serbest bırakıldığı bir ortamda fiyat farklılıklarını değerlendirebilecek tuketici bilincine erişmemiştir.

8.9 Teminat ve Garanti Fonu
Turk mevzuatının Avrupa Birliği mevzuatından farklılık gosterdiği onemli konulardan biride teminat sistemidir. Turkiye’de sigorta şirketleri hazine musteşarlığına teminat gostermek zorundadır. Teminatlar menkulse bir bankada Hazine adına bloke edilir, gayrimenkul ise Hazineye ipotek verilir. Teminat hayat dışı dallarda yıllık primin yuzde on beşi hayat dalında ise hesaplanan riyazi ihtiyatların tamamıdır. Yeni kurulan şirketler ise topladıkları prim uzerinden tesis etmeleri gereken teminat, sermayenin yuzde yirmisi tutarına ulaşıncaya kadar, sermayenin yuzde yirmisini teminat gosterirler.
Teminatlar şirketlerin iflası halinde ilan masasında munhasıran sigortalının alacağına tahsis edilir , diğer bir ifade ile doğrudan sigortalıyı korumaya yonelik bir uygulamadır.
Avrupa Birliği’nde boyle bir teminat sistemi yoktur. Bunun yerine sigorta şirketlerinin , yukumluluklerine karşılık asgari bir garanti fonuna sahip olmaları istenir. Garanti fonu ,şirketlerin surekli bir belirli serbest ve likit aktiflere sahip olmaları demektir.

8.10 Sorumluluk Sigortaları ve Zorunlu Sigortalar
Sorumluluk Sigortaları ve Zorunlu Sigortalar Avrupa Birliği ‘de gelişmiş ve yaygın bir durumdadır. Uye devletler , karayolları motorlu araclar zorunlu mali sorunluluk sigortası (trafik sigortası) dışında kalan alanlarda kendi zorunlu sigortalarını tespitte serbest bırakılmıştır. Ancak iyi işleyen ve limitleri yuksek bir sigorta sistemi icin onceki bolumlerde ozetlediğimiz yonergeyle yururluğe konulmuştur.
Trafik sigortası bakımından işletmenin sigorta yaptırmadığı veya bilinmediği durumlarda meydana gelen olum veya yaralanmaların gerektirdiği teminat Avrupa Birliği ulkelerinde olduğu gibi Turkiye’de de duzenlenmiştir. Kara yolları Trafik garanti Fonu Hazine Musteşarlığı Sigortacılık Genel Mud. Bunyesinde bu işlevi yurutmektedir.
Turkiye’de onemli sayıda arac sigorta ettirilmeksizin trafikte dolaşmaktadır. Enflasyon nedeni ile prim ve teminatlar sık arttırıldığı halde ek sozleşme ile yaptırılmadığından pek cok aracın teminatı birbirine gore farklılık arz edilmektedir. Aracların sigorta yaptırıp yaptırmadığını otomatik kontrol eden bir sistemimiz yoktur
Uluslar arası turizm geliştiği de dikkate alınarak , Turkiye’nin ,i Avrupa Birliği ‘ye girmese dahi Trafik sigortalarını rasyonel , iyi işleyen ,iyi denetleyen ve boylece uygar bir topluma yakışan bir duzeye getirmesi sorunluluğu vardır.

8.11 Yukumluluk Karşılama Yeterliliği
Yukumluluk karşılama yeterliliğine ilişkin Avrupa Birliği ve Turk mevzuatı buyuk olcude benzeşmektedir. Zira Turk Mevzuatının kaynağı Avrupa Birliği mevzuatıdır. Her iki mevzuat arasındaki farklılıklar ise şoyle sıralanabilir.
Hayat dışı branşlarda Avrupa Birliği mevzuatında, odenmiş sermayenin toplam sermayenin yuzde yetmiş beşi ve daha fazlasına ulaşması halinde , odenmemiş sermayenin yarısı da oz kaynak hesabında dikkate alınmaktadır. Turkiye’de bu yolda bir hukum yoktur.
Avrupa Birliği mevzuatında , hasar esasına gore yukumluluk karşılama yeterliliğinin hesaplanmasında son uc yıllık hasarların ortalaması alınmaktadır. Turkiye’de ise , fiyat artışları nedeniyle gecmiş yıl hasarları ortalamayı etkilemediğinden bir yıllık hasarlar dikkate alınmaktadır.

8.12 Sigorta Aracıları
Avrupa Birliği sigorta aracıları ile ilgili mevzuatı ,aracıları tanımlamakta ve bunlarda bulunması gereken asgari nitelikler bakımından uye devletlerin mevzuatını paralel hale getirici hukumler icermektedir. Bunun dışında sigorta şirketleri ile bunların aracıları arasındaki ilişkilere denetim makamlarının mudahalesini ongoren kurallar koymamaktadır.
Turk hukukunda yerleşmiş ve rekabetci bir piyasanın olmayışı , şirketlerin policeler , police ipyali , prim tahsili gibi nedenlerle devlet şirketler ile aracıları arasındaki ilişkileri de duzenlemeye yonelmiştir. Aracılar tarafından primin sigorta şirketlerine intikal ettirilme suresi , bunların sigorta şirketleri vereceği teminat , yapamayacakları işler alacakları komisyonlar gibi bircok ayrıntı yasa ile duzenlenmekte sigorta şirketlerinin acentelerden alacakları tahsil edememeleri halinde devlet acenteleri mahkemeye vermek gibi piyasa ekonomisi kurallarına aykırı yollara başvurmamaktadır.
8.13 Teknik Karşılıkların Yatırıma Sevk Edilmesi İle İlgili Sınırlamalar
Avrupa Birliği mevzuatında teknik karşılıkların plasmanı ile ilgili sınırlamaları soyle sayılabilir :
Şirketler Teknik Karşılıklarının ;
1- Yuzde onundan fazlasının bir gayrimenkul sayılacak kadar birbirlerine yakın gayri menkullere yatıramazlar.
2- Yuzde beşinden fazlasını bir uye devlet veya uluslar arası bir kuruluş garantisi altında olmayan bir şirkete ait menkul kıymetlere veya bir şirkete acılan krediye yatıramazlar. Teknik karşılıkların yuzde kırkından fazlası menkul değerler ve kredilere yatırılmamış , yatırım yapılan şirketlerin aktif toplamının yuzde beşini gecmemek şartıyla yukarıdaki sınırlama yuzde ona yukseltilebilir.
3- Yuzde beşinden fazlasını teminatsız kredilere yatıramazlar . acılan bir teminatsız kredi , teknik karşılıkların yuzde birini gecemez . (kredi yatırım ve sigorta kuruluşlarına olan haric.)
4- Yuzde ucunden fazlasını nakit paraya yatıramazlar.
5- Yuzde onundan fazlasını duzenlenmiş piyasalarda alım satımı yapılmayan menkul değerlere yatıramazlar.
Yonergede belirtilen ilkeler cercevesinde uye devletler başka sınırlamalarda getirmek sorundadırlar.
Turkiye’de sigorta şirketlerinin yatırımlarına ilişkin sınırlamalar sigorta ve reasurans şirketlerinin kuruluş ve calışma esasları yonetmeliğinde duzenlenmiştir. Buna gore : sigorta şirketlerinin bir şirkete ait menkul kıymetlerinin tutarı , kendi ozkaynaklarının yuzde yirmisinden fazla olamaz.
Sigorta şirketleri borsada işlem gormeyen bir şirketin hisse senetlerini alamazlar.
Sigorta ve reasurans şirketlerine ait menkul kıymetleri icin yukarıdaki koşullar aranmaz.
Sigorta şirketlerinin acabileceği kredi tutarı , hayat sigortalarına verilen ikazlar haric , teknik karşılıkların yuzde yirmisini gecemez.
Avrupa Birliği’nde teknik karşılıkların yatırılacağı kıymetlerin ayrıntılı duzenlenmesine karşın Turkiye’de yatırım portfoyunun duzenlenmesinin nedenleri ;
a) Hem yuksek enflasyon hem de vergi yasalarındaki sınırlamalar ve şirketlerin teknik alt yapıları dikkate alındığında ayrılan teknik karşılıkların eksik olabileceği.
b) Teminat sistemi nedeniyle şirketlerin yatırımlarına yonelik duzenlemelere daha az ihtiyac duyulması olarak belirtilebilir.
8.14 Kayıt Duzeni, Bilanco ile KÂr ve Zarar Cetvelinin Hazırlanması ve İlanı