Devletin ekonomik durgunluğu ve işsizliği onlemek uzere butce acığını bir ekonomi politikası aracı olarak benimsemesidir. Acık veren ya da ekonomik politika cercevesinde acık verdirilen butcede kamu harcamaları ile normal devlet gelirleri (vergi, resim, harc, vb. ) arasındaki fark borclanma ile karşılanır. Dolayısıyla munzam harcama karşılığı borclanma olmaktadır. Borclanma yolu ile devlet harcamalarının ekonomik etkileri, borcun kimlerden alındığına bağlı olarak değişiklik gosterir.

Borclanma Merkez Bankası’ndan yapılıyorsa, bu emisyona, munzam para arzına yol acar. Merkez Bankası’ndan alınan borc odenmeyebilir. Ozel ekonomi birimlerinden yapılan borclanmanın vadesi geldiğinde odenmesi gerekir. Devletin ozel ekonomi birimlerinden yaptığı borclanma, ana paranın ve faizinin geri odenmesi dolayısıyla gelir dağılımını değiştirmektedir. Klasik iktisatcılar denk butce yanlısıydılar. Bunun sebebi ekonominin kendi mekanizmaları sayesinde her zaman dengeye geleceği konusundaki inanclarıydı. Bu iktisatcılara gore ekonomik durgunluk ve işsizlik arızi durumlar olup, devletin mudahalesi gerekmeden duzelebilir.

Devlet butcesinin acık vermesi ise ekonominin normal işleyişine bir mudahale, dengeyi bozucu bir husus sayıldığından, kesinlikle benimsenmemekteydi. 1920’lerin sonuna rastlayan buyuk Dunya Ekonomik Krizi , klasik iktisatcıların yanıldıklarını gostermiştir. Ancak teorik acıdan ekonominin neden kendi kendine dengeye gelemediğinin ispatlanması icin J.M. Keynes’in Genel Teori adlı eserini beklemek gerekmiştir. Keynes bu eserinde getirdiği yeni kavramlar ve analizi ile bir ekonominin duşuk istihdam seviyesinde de dengeye gelebileceğini ispat etmiştir.

Durgunluk ve işsizliğin yaygın olduğu, kapasitenin kullanılmadığı bir ekonomide munzam harcamalar yapılarak gelirlerin artırılması gerekir. Bu munzam harcamaların yapılması ise devlete duşmektedir. Devlet Merkez Bankası’ndan ya da ozel ekonomi birimlerinden elde ettiği parayı harcadığında, bu harcamanın ekonomi uzerinde canlandırıcı bir etkisi olmaktadır. Devletin yaptığı munzam harcama vasıtası ile gelir yaratılması ve sağlanan canlanma, yapılan ilk harcamaların cok uzerinde olmaktadır ki, bu olguya “carpan etkisi” denir.

Acık butce politikası ya da borclanma karşılığında harcama yapılarak ekonominin canlandırılmasını, normal kamu gelirlerinin yetersizliğinden dolayı butce acığı meydana gelmesinden ayırmak gerekir. Acık butce politikası, iktisadi durgunluk ortamında bilincli olarak uygulanan bir politikadır. Oysa hukumetler, vergi sistemlerinin yetersizliğinden dolayı, ongorulen harcamaları karşılamak uzere tam calışma ve hatta enflasyon ortamında bile acık finansman yoluna gitmektedirler.

Gunumuzde cok gorulen bu husus enflasyonu busbutun koruklemektedir. Son yıllarda dunya ulkelerinde gozlenen ekonomik bunalım ceşidi, 1920’lerdeki buyuk depresyondan farklıdır. Buyuk depresyonda uretimin duşmesinin yanı sıra fiyatlar ve gelir duzeyi de duşmekteydi. Oysa gunumuzde uretim duşmesine, işsizliğin artmasına rağmen fiyatlar yukselmeye devam etmektedir ki, bu duruma “stagflasyon” adı verilmiştir.

Stagflasyon ortamında ekonomiyi canlandırmak icin acık butce politikasına başvurulursa şiddetli bir enflasyonla karşılaşılır. Bu nedenle acık butce politikası yerine bunun tam zıddı olan sıkı para politikası uygulanmaktadır. Sıkı para politikası enflasyonu frenlemekle beraber, durgunluğu busbutun artırmaktadır. Bu nedenlerle, durgunluk ve enflasyonun bir arada olduğu bir ortama hangi ekonomi araclarıyla mudahale edilmesi gerektiği kesinlik kazanmamıştır.
__________________