Mimarlık
Fryg mimarlığı gelişmişti. 1. yuzyılda yaşayan Romalı mimarlık tarihcisi Vitruvius, Fryg evlerinin ağac kutuklerinden yapıldığını, uzerlerinin de saz ve camurla kapatıldığını anlatır. Yığma mezar tepeleri, yani tumuluslerin icindeki ahşap odalara benzeyen bu yapıların yerleşme alanında da kullanılıp kullanılmadığı kazılarla saptanamamıştır. M.O. 8. yuzyılın sonlarına ait Gordion evleriyle, M.O. 6. yuzyılın ortalarına ait Pazarlı yapılarının bazıları taş ve kerpic kullanılarak inşa edilmiştir. Bu tur yapıların kerpic duvarlarında yapıyı sağlamlaştırmak uzere ağac dikmeler ve yatay hatıllar kullanılmış, duvarlar, ic ve dış yuzlerde, civi kullanılmaksızın birbirine gecirilmiş ahşap kasalar icine alınmış, boylece sağlamlığın yanında estetik bir gorunum elde edilmiştir.
Gordion kazıları Frygler’in, Anadolu’da Troia 1 doneminden beri kullanılan, onde bir giriş holu ve bunun arkasındaki buyuk salondan oluşan megaron planlı yapıları severek kullandıklarını ortaya koydu. Bir saray olması olası gorulen Gordion’daki 3 numaralı megaronun (18.30 X 30.40 m. boyutlarında) iki katlı olduğu duşunulur. Catısı 2 sıra ahşap direk yardımıyla kapatılmış olan bu megaron, kentin en buyuk yapısıydı ve en iyi korunmuş olan ic avluda yer alıyordu. Bazı Fryg evlerinin tabanları cakıltaşından mozaiklerle kaplıydı. Orneğin Gordion’daki 2 numaralı megaronun zemini, beyaz uzerine koyu kırmızı ve koyu mavi renkli cakıl taşlarıyla oluşturulmuş geometrik motifli bir mozaikle bezeliydi.
Bu cakıl mozaik turunun en eski orneğini temsil etmektedir. Buna benzer ve fakat pişirilmiş kilden, boyalı civilerin zemine cakılmasıyla oluşturulmuş, geometrik motifli diğer bir zemin mozaiği turu de Pazarlı yapılarında kullanılmıştı. Bu tur mozaik zemin, 7 cm. kadar uzunluğunda, başları kuresel, siyah ve krem renkte pişmiş toprak civilerin kil zemin uzerine geometrik bir bezeme uslubuyla yanyana dizilmesiyle oluşturulmuştu.
Fryg evlerinin gorunumleri ile ilgili bilgi, kayalara oyulmuş kutsal yapılar ile Gordion’da bulunmuş bir duvar resminden edinilmektedir. Bunlara gore Fryg evlerinin catıları semer dam tarzındaydı; catı, ahşap bir iskeletin uzerinin saz ve kille kaplanmasıyla ortuluyordu. Catının tepesinde boynuz biciminde cıkıntılar vardı. Bu turde taştan bir ornek Gordion’da bulunmuştur. Kayaya oyulmuş kutsal odaların cephelerinden oğrenildiğine gore, Fryg evlerinin kapıları ahşap oymalarla susluydu. M.O. 6. yuzyılın ortalarına doğru Gordion, Pazarlı ve diğer Fryg evlerinin dış kaplamaları pişmiş topraktan, kabartma bezekli levhalarla suslenmeğe başladı. Bu kabartmalar cok renkliydiler, figur olarak da en cok geometrik bezeklerle insanlar ve hayvanlara yer verilmekteydi. Geometrik bezeklerle suslu olan mimari kaplama levhaları, Frygia’daki kaya anıtlarının cephelerindeki sima ve kornişlere cok yakın bir benzerlik gostermektedir. Bu geometrik susleme Demir cağ Frygia’sının kendine ozgu bezemesidir. Bunun yayıldığı coğrafi alan Karadeniz kıyılarındaki Akalar’dan, guneye doğru Pisidia Bolgesi’ndeki Duver’e (Burdur yakınlarında) değin uzanmaktadır. Frygia’ nın Lydia egemenliği altına girmesinden sonra ortaya cıkan bu kaplama levhalarının ulkeye, Lydia kralı Kroisos (M.O. 560-547) doneminde batı dunyasından geldiği sanılır. Nitekim aynı turde kaplama levhalarına Kroisos doneminde Lydia Krallığı’nın başkenti Sardes’te de rastlanmıştır.
Gordion kentinin planı ile ilgili bir fikrimiz olmamakla birlikte, M.O. 8. yuzyıla ait olduğu sanılan, etrafı kerpic bloklardan bir surla cevrili kale ortaya cıkarılmıştır. Bu surun 10 m. yuksekliğindeki taş kapısı gunumuze değin ayakta kalabilmiş kapıların en gorkemli ve en etkileyici olanlarından biridir: Bu kapıdan iceri girildiğinde, kalenin doğu kesimi megaron planlı buyuk yapılarla kaplıydı. Her biri kendi başına bir butun olan bu megaronlarda yonetici sınıftan kişiler yaşamaktaydı. Bu buyuk kralı yapılardan boydan boya kor bir duvarla ayrılan batı kesiminde ise karşılıklı geniş bir caddeye bakan, birbirine yapışık megaron planlı yapı dizileri inşa edilmişti. Coğunun salonunda merkezi ocakların yer aldığı bu yapıların bazılarının saray gorevlilerine ayrılmış olması, bazılarının mutfak, bazılarının da dokuma atolyesi olarak kullanılmış bulunması olasıdır. Ocaksız 2 yapının ise depo ya da hazine binası oldukları sanılır. Hemen tumu, icten 11.5 X 21 m. boyutlarındaki bu yapılar grubunda, her unitte 25 kişiden 300 kadar kadın gorevlinin calıştığına inanılır.
Anlaşılacağı gibi Fryg mimarlığı hayret verici bir bicimde gelişmişti ve aynı zamanda koklu bir geleneğe sahipti; bu mimarlık geleneğinin kokleri doğuda değil,batı ve kuzeydedir. Cunku Gordion’da ortaya cıkarılan megaron planlı yapılar, doğuya yabancı olan bir mimarlık turudur. Oysa aynı turde planlı yapılar, kuzey ve batıda İlk Tunc cağdan , yani 3. bin yılın başlarından beri bilinmekte ve giderek gelişip, M.O. 1. bin yılın iclerine değin kullanım gormektedir. Boylece mimarlık geleneklerinin, Frygler’in Anadolu’ya Thrakia ve Balkanlar’ dan geldiğini bildiren filolojik ve edebi kayıtları doğruladığı soylenebilir.
Frigya sanat ve mimarisi konusunda bilgi edinebilmek icin, Anadolu´nun ceşitli yerlerinde, ozellikle Gordion, Midas şehirleri ve Pazarlı´da tumulus şeklindeki mezarlarda veya kayalar icine oyulmuş zengin cepheli binalarda yapılan kazılara başvuruyoruz. Frigler, ozellikle maden işciliğinde cok ileri gitmişlerdi. Kaya ve taş mimaride kullanılan malzemeyi işlemek icin madenden ceşitli aletler yapıyorlardı. Frigler zamanında korunaklı kalelerin varlığı, Pazarlı kazılarından anlaşılmıştır.
Yuksekce bir tepenin uzerine yapılmış olan bu kalenin icinde muntazam dortgen şeklinde kucuk evler vardı. Evlerin temelleri taştan, ust kısımları tahta hatıllarla desteklenmiş kerpicten yapılmıştı; damlar ise ahşaptı. Catı ve dış cephelerin bazı kısımları boyalı kabartmalarla suslu toprak levhalarla kaplanmıştı. Bu turden toprak levhalara Pazarlı´dan başka Anadolu´nun ceşitli yerlerinde ve ozellikle Gordion´da rastlandı. Bunlardaki resimler ve nakışlar Frigya sanatının, Anadolu´da eskiden beri koklenmiş geleneklerin, doğudan (ozellikle Mezopotamya) ve batıdan (İonya ve Yunanistan) etkilerle geliştiğini gostermektedir.
Bu mimarinin en iyi ornekleri Eskişehir ve Afyonkarahisar arasındaki eserlerde gorulur. Bunlar zengin suslemeli tapınak kalıntılarıdır. Alınlıklarında bir pencere bulunmaktadır. Frig ahşap mimarisinin Likya´da da gorulen bir ceşidi Eski Bronz Cağ prototiplerine kadar gider. Bu mimari aynı zamanda erken doğu mimarisini de etkilemiştir. Klasik geleneğe gore frizi ilk defa Frigler kullanmıştır.
Amerikalıların Gordion´da son yıllarda yaptıkları kazılarda MO. VIII. yy.´da Frig evlerinin bazen taştan, bazen de tahta cerceve kullanarak kaba tuğladan yapıldığı anlaşılmıştır. Bu evlerin bazılarının planı megaron tipindedir. Gordion´da şehrin etrafını ceviren surlar, şehir kapısı ve ceşitli binalar ortaya cıkarıldı. Frigler, doğu komşuları Urartular gibi kaya mimarlığında cok ileri gitmişlerdir, kayalar icinde hucreler, odalar, koridorlar, neye yaradığı henuz tam olarak anlaşılamayan yuksek kademeli merdivenler ve sunaklar yapmışlardır.
Aynı zamanda kayalıklarda, coğu hallerde direkli ve alınlıklı binaları bulunan cepheler oluşturmuşlardır. Uzerinde birtakım geometri ve ya hayvan motifleri yer alan bu kaya cephelerinin Frig devletinin parlak devrinde yapıldığı anlaşılmıştır. Yalnız bu yapıların mezar olup olmadığı konusunda bir fikir birliği yoktur. Gerilerinde mezar odaları şeklinde hucreler bulunan bazı cepheler mezar olarak kabul edilmektedir. Fakat, Midas´ın mezarı olarak gosterilen Yazılıkaya´daki bir cephenin mezar olmadığı ve sadece bir tapınak cephesi olarak kullanıldığı duşunulmuştur. Bu mezar odası semerdanlı idi.
Saray depoları, hizmet yerleri ayrı yapılar halindedir. Bazılarının tabanı renkli taşlardan yapılmış mozaiklerle kaplıdır. Uzerinde zengin geometrik motifler bulunan suslemeler, Anadolu´da bugune kadar bilinen en eski mozaik suslemeleridir. İclerinde mobilya parcaları, fildişinden ozenle işlenmiş sanat eserleri, insan ve hayvan kabartmaları, ceşitli canak comlek bulunmuştur. Kimmer istilası sırasında yıkılan şehir, yeniden yapılırken tapınakların dış cepheleri kabartmalı, renkli, pişmiş topraktan levhalarla suslenmiştir. Lidya devletinin hakimiyeti, doğu Yunan sanantının Gordion´a girmesine neden oldu.
__________________
Mühendislik / Mimarlık / Peyzaj Frig (Fryg) Mimarisi
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●53 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Mühendislik / Mimarlık / Peyzaj Frig (Fryg) Mimarisi