Bir tarafı tamamen kapalı, obur tarafında da bir piston bulunan silindirden meydana gelmiş bir yanma odası duşunelim. Yeteri kadar patlayıcı benzin ve hava karışımını, bu pistol aracılığıyla bir subaptan gecirerek, silindire emdirelim. Daha sonra pistonu cekerek, silindirdeki gaz yakıtın uzerine bir basınc uygulayalım. Bu arada bir ateşleme bujisinin cıkartacağı elektrik kıvılcımını gaz yakıtın icine caktıralım. Kıvılcım, gaz yakıtı derhal ateşleyecek ve gazların hacminin genleşmesiyle meydana gelen patlama sonucunda oluşan basınc, pistonu şiddetle geri itecektir.
Piston, ilk duruma geldiğinde, yanan gazlar da egzoz adı verilen ikinci bir subaptan dışarı salınacaktır. Gorulduğu gibi bu olgu, art arda dort evrede meydana gelmektedir:
Gazların emilmesi
Gaz yakıtın sıkıştırılması
Patlama
Yanmış gazların atılması
İşte 1862€™de Alphonse Beau De Rochas€™nın bulduğu dort devirli motorun calışma duzeni buydu. Rochas€™ya gore, bu devirler durmadan tekrar edilebileceğinden, soz konusu motor, bir taşıt aracını işletebilmek icin, pistonun bu almaşık hareketini, bir biyel kolu aracılılığıyla krank miline aktararak, doner hareket elde etmek mumkundu. Krank mili, buyuk bir volanla donatılır ve bu volanın donuşu, bir iletme sistemiyle, arabanın tekerleklerine iletilebilirdi. İnsanlık, bugun, sefalet icinde olmuş olan Beau De Rochas€™ın buluşundan bol bol yararlanmaktadır. Cağımızın otomobillerinde kullanılan motorların hepsi, dort devirli, patlamalı motorlardır. Motorlar, silindir sayısına gore gruplandırılmakla birlikte, silindirlerin duzen ve teşkiline gore de sınıflandırılırlar. Bunlar, genellikle iki ya da dort veya altı, sekiz, oniki hatta daha cok silindirli olurlar. Silindirler bir duz sıra halinde ya da [V] biciminde veya karşılıklı ve yatay olarak yerleştirilmişlerdir. Silindir sayısı fazla olan motorlar, daha duzenli calışırlar. Pistonlar, silindirlerde o şekilde hareket ederler ki, bu calışma suresi icerisinde daima bir motor devri yer alır. Mesela dort silindirli bir motorda, birinci silindirdeki patlama, motorun yarım devri sırasında olur, ucuncu silindirdeki patlama, bir sonraki yarım devrinde meydana gelir; motorun ikinci devrinde de, dorduncu ve ikinci silindirlerdeki muteakip patlamalar gercekleşir.
Motorun volanı, patlama sırasında sağlanan hareket enerjisinin bir kısmını biriktirir ve bir sonraki patlamaya kadar krank milini dondurmek uzere kullanır. Bunun sonucu olarak, motorda silindir sayısı arttıkca, patlama sayısı artar ve enerji uretimi coğalır. Dolayısıyla volan, daha az enerji biriktirmek durumunda kalır ve daha kucuk caplı olabilir.
.::İcten Yanmalı Motorlar::.
Yanmanın, makinenin icinde vukÛ bulduğu motorlardır. Buhar turbini gibi motorlarda ise yanma dışarda olmaktadır. Bugun kullanılan başlıca icten yanmalı motorlar; benzin motorları, dizel motorlar ve gaz turbinleridir.
.::Benzin Motorları::.
Otto cevrimi diye anılan termodinamik bir cevrime gore calışırlar. Aynı gucteki dizel motorlarına gore daha hafif ve daha kucuk hacimlidir. 19. Asrın ikinci yarısında Otto, Langer ve Beau De Rochas tarafından bulunup geliştirilmiştir. Cok değişik kullanma yerleri olmakla beraber daha ziyade otomobiller icin imal edilmektedir.
Benzin motorunun calışma prensibi, bir silindir icinde yakılan gazların genişleyerek, yine silindir icindeki bir pistonu itmesi ve pistonun bu hareketinin, bir krank-biyel mekanizması ile donme hareketine cevrilmesidir. Silindir sayısı, kullanma yerine gore değişmektedir. Cimen bicme makinelerinde tek silindirli motorlar kullanılırken, silindir sayısı, otomobillerde genellikle 4 veya 6, ucaklarda 28 olmaktadır. Benzin motorları iki zamanlı veya dort zamanlı olabilir. Tam bir cevrim icin krank mili, iki zamanlı motorlarda 360°, dort zamanlı motorlarda 720° doner.
Benzin Motorlarında akaryakıt techizatı, depo, yakıt pompası, karburator veya puskurtme pompasından muteşekkildir. Benzin motorlarında silindire gonderilen benzin-hava karışımı genellikle bir karburatorle sağlanır. Karburatorun başlıca kısımları hava kelebeği, menturi lulesi, ana ve yardımcı yakıt memeleri, gaz kelebeği ve şamandıra kabıdır. Karburatorun calışma prensibi, silindir icine giden havanın, beraberinde şamandıra kabından benzini de emerek goturmesidir. Motorun, her turlu şart altında daha emniyetli calışması icin karburatore bazı ilaveler yapılır. Bunlar, yol verme, rolanti, ekonomi, azami guc ve ivme tertibatlarıdır.
Benzin motorlarında ateşleme genellikle bataryalı sistemle yapılmaktadır. Bataryalı ateşleme sistemi, batarya, kontak anahtarı, enduksiyon bobini, devre kesici, kondansator, distributor ve bujiden oluşur. Otomobil motorlarındaki bataryalar daha cok 6 ve 12 voltluktur. İnduksiyon bobini bataryadan gelen akımın 6,12 veya 24 voltluk gerilimini 10.000 ila 20.000 volta yukseltir. Bu akımı, ateşleme sırasına gore silindirlere bolmek, distributorun vazifesidir. Distributorde, elektrik akımını duzenlemek icin bir de kondansator bulunur. Elektrik şeraresinin [arkının] meydana geldiği bujiler ise ortada bir elektrot ve bunun dışında bir celik dokum parcadan meydana gelir. İkisi arası porselenle izole edilmiştir.
Benzin motorlarında ateşleme icin manyetolu sistem de kullanılabilir. Bu sistemin prensibi de aynıdır. Yalnız burada batarya yerine bir jenerator bulunur. Manyetolu ateşleme sistemleri daha emniyetli bir ateşleme temin ettiği icin, cok silindirli ve yuksek devirli motorlarda bakımı daha kolay olduğu icin de ziraat makinelerinin motorlarında kullanılır.
.::İki zamanlı motorlar::.
Bu motorlarda piston, silindir icinde en ust noktada[Ust olu noktada] iken birinci zaman başlar. Bu anda silindir icinde sıkıştırılmış gazlar ateşlenmiştir. Yanma neticesinde, bir ısı enerjisi ortaya cıkar. Bu ısı ile sıcaklığı yukselen gazlar hızla genişler ve pistonu alt olu noktaya doğru iterler. Piston, alt olu noktaya doğru giderken, silindirin yan yuzlerini acılmış olan egsoz ve emme kanallarının onmunden gecer ve bunları acar. Piston once egsoz kanalının ust noktası hizasına gelir. Bu noktadan sonra, silindir icindeki yanmış gazlar egsoz kanalından dışarı cıkmaya başlar. Daha sonra emme kanalının ust noktası hizasına gelen piston, iceriye benzinle hava karışımı olan taze gazların girmesini sağlar. Taze gazlar, silindir icine girerek, yanmış gazları supurur ve hala acık olan egsoz kanalından dışarı atarlar. Bu arada piston alt olu noktaya ulaşır ve birinci zaman [Strok] sona erer. İkinci zamanda piston, alt olu noktadan geri gelmeye başlar. Once emme kanalını kapatır. Silindir icine taze gaz girişi durur. Fakat egsoz kanalı da kapanıncaya kadar gecen muddet zarfında bir miktar taze gaz da dışarı atılmış olur. Egsoz kanalı da kapandıktan sonra sıkıştırmaya başlar. Piston, gazları sıkıştırarak ust olu noktaya yaklaşırken bujiler vasıtasıyla ateşleme yapılır. Tekrar birinci zaman başlar. Birinci zaman genişleme, egsoz ve supurme; ikinci zaman ise supurme, egsoz ve sıkıştırma zamanıdır. Boylece bir iş cevriminde piston, ust olu noktadan alt olu noktaya bir kere gidip geri gelmiştir. Teorik olarak aynı buyukluk ve ağırlıktaki iki zamanlı motorlar, dort zamanlı motorlarda iki kat daha gucludurler. Fakat yanmış gazlarla taze gazların yer değiştirmesi istendiği gibi sağlanamadığından pratikte bu kadar guc farkı gorulmemektedir.
.:

Bu motorlarda bir iş cevrimi icin piston, ust olu noktadan alt olu noktaya iki defa gidip gelir. Bu motorlarda, iki zamanlı motorlarda piston tarafından acılıp kapanan emme ve egsoz kanallarının yerini, silindirin ust kısmındaki emme ve egsoz subapları almıştır. Bu subaplar, hareketlerini eksantrik milden [Kam mili€™nden] alırlar.
Yine piston ust olu noktadayken birinci zaman başlar. Birinci zaman boyunca emme subabı acık, egsoz subabı kapalıdır. Piston alt olu noktaya ininceye kadar silindir icine, benzinle havanın karışımnı olan taze gazlar girer. Piston alt olu noktaya indiğinde emme subabı da kapanır.
Bundan sonra başlayan ikinci zamanda piston alt olu noktadan ust olu nmoktaya kadar giderek silndir icindeki gazları sıkıştırır. Piston, ust olu noktaya yaklaşırken, termodinamik bakımdan en elverişli bir zamanda ateşleme başlar. Ateşleme, elektriği bir şerare ile benzin-hava karışımının yakılması şeklinde cereyan eder. Piston ust olu noktaya gelince ikinci zaman da bitip ucuncu zaman başlar.
Ucuncu zamanda ısınarak basıncı yukselen gazlar, pistonu kuvvetle iterler. O zaman, gazlardaki enerjinin mekanik enerjiye cevrildiği zamandır. Piston, alt olu noktaya indiğinde, azların enerjisi de minimuma iner ve eksoz subabı acılır.
Boylece başlayan dorduncu zaman, yanmış gazların egsoz subabından atılma zamanıdır. Piston, ust olu noktaya geldiğinde tekrar birinci zaman başlar.
Demek ki dort zamanlı bir motorda sırasıyla emme, sıkıştırma, genişleme [İş] ve egsoz strokları [Zamanları] birbirini takip eder.
__________________