OĞRETMENLİK MESLEĞİ VE OZELLİKLERİ
Doc. Dr. Mustafa CELİKTEN
Erciyes Universitesi Eğitim Fakultesi
Yrd. Doc. Dr. Mustafa ŞANAL
Erciyes Universitesi Eğitim Fakultesi
Oretmen Yeliz YENİ
Kepez İlkoğretim Okulu/KAYSERİ
Ozet
İnsanlar, “oğretmen” kavramına pek cok anlam yukluyorlar. Bazı anlamlar, daha cok, oğretmen rolu oynayan insanların duygusal olmayan, doğrusal betimlemelerini ve onlardan yerine getirmeleri beklenen gorevlerin teknik betimlemelerini yansıtıyor. Yukle-nen diğer anlamlar, kendilerini oğretmen olarak adlandıran insanların ve onların yaptıkları işlerin cok daha canlı, sıcak ve cok boyutlu bir anlayışla ele alınmasına dayanıyor. Anlamı-nın zenginliğini ve onemini acığa cıkarmak icin, kişinin, "oğretmen” kavramını irdelemesi yeterlidir.
Son yıllarda, oğretmen modeli, giderek artan bir şekilde reformcular ve basın tara-fından, zeki, liberal bir eğitim gormuş, sosyal hayata onem veren bir profesyonel olarak tanımlanmaktadır. Bu oğretmen modeli, bir ya da daha fazla bilim dalına sıkı sıkıya bağlı-dır ve oğrenciler icin bilginin erişilebilir ve faydalı olması icin zekice calışır. Bu tip oğret-menin oluşturduğu imaj, ihtiyacları, yetenekleri veya koşulları ne olursa olsun, butun oğ-rencilerin başarılı olmasına yardım eden bir insan portresine uymaktadır. Cok acıktır ki, insanlar, oğretmenlerde iceriği aktarma ve oğrencilere beceri kazandırma yeteneklerinden daha fazlasını aramaktadırlar. Oğretmenler, sozleri ve hareketleri yoluyla, aydınlanmış, calışkan, erdemli ve eğitimli bir insan olmanın ne anlama geldiğini gostermektedirler. Oğ-retmenler, toplumun bu izlenimi doğrultusunda hem oğrencileri şekillendirmekte hem de kendileri şekillenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Oğretmen, meslek, okul sistemi.
Abstract
People construct the concept of “teacher” in ways that convey many meanings. Some constructions reflect rather unemotional, linear, technical descriptions of the people who play the role of teacher and of the tasks they are expected to perform. Other constructions are much livelier, warm, multidimensional conceptions of the people who call themselves teachers and their actions. One need only scratch the surface of the concept of “teacher” to reveal the richness and significance of its meaning.
Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi Sayı : 19 Yıl : 2005/2 (207-237 s.)
208
In recent years, the model teacher has increasingly been cast by reformers and the media in terms of the bright, liberally educated, street-savvy professional. This model teacher is solidly grounded in one or more disciplines and works intelligently to make knowledge accessible and useful to students. The image this teachers portrays is of a person who can help all students succeed, regardless of their needs, abilities, or circumstances. Its clear that people look for more in teachers than the abilities to transmit content and to teach skills to students. Through their words and deeds, teachers demonstrate what it means to be enlightened, hard-working, virtuous-indeed, what it means to be an educated person. Teachers both shape and are shaped by this public image.
Key words: Teacher, occupation, school system.
GİRİŞ
Eğitim sistemlerinin temel amacı o ulkenin nitelikli insan gucunu yetiştir-mek ve yurttaşlarına vatandaşlık eğitimini vermektir. Bunu gercekleştirebilmek icin her eğitim sistemi, yetiştireceği insan modelini, sahip olduğu eğitim felsefesi ve insan gucu politikası ışığında saptayarak eğitim etkinliklerini bu amaca gore duzenlemektedir1. Temel toplumsal kurumlardan birisi olan eğitim, butun toplum-ların temel sorunlarının başında yer almaktadır. Bu temel sorunun ana oznesi de hic kuşkusuz oğretmenlerdir2.
Oğretmen oğrenme aracıdır, sınav yapan, disiplini sağlayan, orta sınıf ah-lakının savunucusu ve vekildir. Oğretmen guvenilir kişidir, yedek velidir, oğrenci danışmanı, meslektaş ve toplumsal katılımcıdır. Bunlar oğretmene daha cok mes-leği ile ilgili olarak verilen imgelerdir3. Oğretmenin değerlendirilmesinde bilgi, kişilik, cevreye uyum, cevre kalkınmasına katılma, halkla ilişkiler gibi olcutler de kullanılmaktadır4. Bir ulkenin geleceğinin mimarı, oğretmenlerdir. Muhendisini, doktorunu, avukatını, oğretmenini, askerini, polisini, şoforunu, kısacası toplumun her kesiminde hizmet veren insan gucunu yetiştirenler hep oğretmenlerdir. Ulkele-rin kaderlerinde oğretmenler cok onemli roller oynamaktadır. Oğretmenler, eğitim sisteminin en temel oğesidir. Bir ulkenin kalkınmasında, nitelikli insan gucunun yetiştirilmesinde, toplumdaki huzur ve sosyal barışın sağlanmasında, bireylerin sosyalleşmesi ve toplumsal hayata hazırlanmasında, toplumun kultur ve değerleri-nin genc kuşaklara aktarılmasında oğretmenlerin başrolu oynamaları beklenmekte-
1 Karagozoğlu, G. (2003). Eğitim Sistemimizde oğretmen yetiştirme politikamıza genel bir bakış, Eğitimde yansımalar: VII Cağdaş Eğitim Sistemlerinde Oğretmen Yetiştirme Sempozyumu, Cumhuriyet Universitesi Kultur Merkezi, ss.10-12.
2 Battal, N. (2003). Cumhuriyet Universitesi’nin Acılışında Yaptığı Konuşma, Eğitimde Yansımalar: VII Cağdaş Eğitim Sistemlerinde Oğretmen Yetiştirme Sempozyumu, Cumhuriyet Universitesi Kultur Merkezi Sivas, ss.13-14.
3 Balcı, E. (1991). Oğretmenlerin rolleri, Eğitim Sosyolojisi, Ankara.
4 Celikten, M. ve Can, N. (2003). Yonetici, Oğretmen ve Veli Gozuyle İdeal Oğretmen, Selcuk Universitesi Eğitim Fakultesi Dergisi, Aralık, Sayı 15, ss. 253-267.
Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi Sayı : 19 Yıl : 2005/2 (207-237 s.)
209
dir5. Yeni nesillerin niteliği de hic kuşkusuz onu yetiştiren oğretmenlerin niteliği ile ozdeş olacaktır. Zaten “ektiğini en gec bicen ciftci oğretmendir” ozdeyişi de bu gerceği oldukca guzel bir bicimde ortaya koymaktadır. Kısaca oğretmen, insan mimarı, insanın kişiliğini bicimlendiren bir sanatkar olmaktadır.
Ancak, bu gerceğin herkesce bilinmesine rağmen, ceşitli nedenlerle ul-kemizde oğretmenlik mesleği ceşitli dalgalanmalarla bugunlere gelmiştir. Kimi zaman “bilen oğretir” diyerek oğretmenlik meslek bilgisinde yetişme aranmaksızın her meslekten kişiler oğretmenliğe atanmış, kimi zaman da “acıkta mı kalsın” endi-şesiyle alan bilgisi bile olmayan kişilere yeni nesiller teslim edilmiştir6. Gunumuz itibariyle de oğretmenlik mesleği istenilen ya da hak ettiği noktaya gelememiştir.
Eğitimin amacı, kişilerin yaşadığı toplumun ve toplumun bağlı olduğu cağ-daş dunyanın uyumlu bir uyesi haline getirerek onları cağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatmaktır. Bireylerin, toplum ve dunyadaki değişme ve gelişmelere ayak uydurabilecek ve katkıda bulunabilecek bir bicimde yetiştirilmeleri gerekir. Bu da, iyi bir eğitim sisteminin yanında, nitelikli bir oğretmen kadrosu ile sağlanır. Oğretmenlerin nitelikli olması ne kadar gerekli ve onemli ise de, yeterli değildir7. Zira bu oğretmen kadrosunun ulke duzeyinde dengeli, etkin ve verimli olarak istih-dam edilebilmeleri ile calışma ve hayat şartlarının iyileşmesi de o derece onemlidir.
Turkiye’de Oğretmenlik Mesleğinin Durumu
Okul denilen sosyal sistemin en stratejik parcalarından biri oğretmendir. Oğretmenler bir mesleğin uyesi olarak kalmak istiyorlarsa, o mesleğin değer sis-temlerine gore davranmaları gerekir8. Oğretmenlik mesleğinin değer sistemini toplumun temel değerleri şekillendirir. Okuldaki yoneticiler, oğretmenlerin bizzat kendileri ve cocuklarını okula gonderen velilerin beklenti ve duşunceleri, bu değer-lerin oluşmasında onemli etkilere sahiptir. Gunumuzde oğretmenlik mesleği, eğitim sektoru ile ilgili olan sosyal, kulturel, ekonomik, bilimsel ve teknolojik boyutlara sahip, alanda ozel uzmanlık bilgi ve becerisini temel alan akademik calışma ve mesleki formasyonu gerektiren, profesyonel statude uğraşı alanıdır9.
Okulların sadece yeterli sayıda oğretmen gereksinimi olmamakta, aynı za-manda yetenekli, mesleğine bağlı ve kendisinden beklentilerin farkında olan ve
5 Ozden, Y. (1999). Eğitimde Donuşum Eğitimde Yeni Değerler, Ankara: Pegem A Ya-yınları, s.9.
6 Kucukahmet, L. (1999). Onsoz, Oğretmenlik Mesleğine Giriş, İstanbul:Alkım Yayıne-vi.
7 Dilaver, H. (1996). Turkiye’de oğretmen istihdamının dunu, bugunu ve yarını, Eğiti-mimize Bakışlar, İstanbul: Kultur Koleji Vakfı Yayınları 1, s.119.
8 Bursalıoğlu, Z. (1994). Okul Yonetiminde Yeni Yapı ve Davranış, Ankara: Pegem Ya-yınları, s.41.
9 Hacıoğlu, F. ve Alkan, C. (1997). Oğretmenlik Uygulamaları, Ankara: Alkım Yayınla-rı.
Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi Sayı : 19 Yıl : 2005/2 (207-237 s.)
210
bunları gercekleştirmeye calışan oğretmenlere de ihtiyacı bulunmaktadır10. Oğuzkan, oğretmenliğin uc yonunun bulunduğunu belirtmektedir11. Bunlar; Turk toplumunun aydın bir uyesi olarak oğretmen, dunya topluluğunun uyanık bir uyesi olarak oğretmen ve mesleğinin yeterli bir uyesi olarak oğretmen. Teknoloji ve anlayışlardaki değişmelerin de etkisi ile toplumu oluşturan kurumlar, veliler, oğ-retmenler, oğrenciler ve araştırmacıların oğretmen davranışlarıyla ilgili beklentileri dolayısıyla da etkili, iyi ya da ideal oğretmen tiplemelerinde de farklılıklar oluşa-bilmektedir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 43. Maddesinde; “Oğretmenlik mesleği, devletin eğitim, oğretim ve bununla ilgili yonetim gorevlerini uzerine alan ozel bir ihtisas mesleği” olarak tanımlanmaktadır. Buna bağlı olarak devletin oğ-retmenlerden temel beklentisi, “Oğretmenler bu gorevlerini Turk Milli Eğitiminin amaclarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifade etmekle yukumludurler” bici-minde ozetlenmiştir.
Eğitim planlamalarındaki yanlışlıklar ve aksaklıklar ile eğitime yapılan ge-lişiguzel mudahaleler sebebiyle ortaya cıkan oğretmen ihtiyacını kapatmak icin, oğretmen niteliğini taşımayan kişilerin bu goreve atanması Turkiye’de de yaşanan bir sorundur. Bu gibi uygulamalar oğretmenliğin ozel bir ihtisas mesleği olduğuna ilişkin yukarıda sozu edilen kanun maddesine de aykırıdır12. Ancak, yıllardır izle-nen yanlış politikalar yuzunden Turkiye’de oğretmenlik kapısı daima değişik mes-lek gruplarındaki insanlara acık olmuş, oğretmenlik kolay elde edilebilen, herkesin yapabileceği bir meslek konumuna getirilmiştir. Oğretmenlik, elinde universite diploması olup da kendi alanında iş bulamayanların umit kapısı haline gelmiştir13. Bu uygulamalar kuşkusuz, oğretmenlik mesleğinin statu ve saygınlığını azaltmış, oğretmenliği herkesin yapabileceği bir meslek konumuna duşurmuştur.
Oğretmenlik mesleğinin saygınlığı 1970’li yıllara kadar korunmuş, ancak daha sonra ulkemizdeki hızlı toplumsal değişme ve sanayileşme ile birlikte giderek gerilemeye başlamıştır. 1980’li yıllarda Ozal donemiyle birlikte liberal ekonominin guclenmesi, yeni meslek gruplarının ortaya cıkması, memurların gelir duzeylerinin giderek duşmesi ile birlikte oğretmenlik mesleği de eski saygınlığını giderek yitir-miş ve toplumsal statudeki yeri aşağıya doğru duşmeye başlamıştır14 .
Bilindiği gibi, 1982 yılında yapılan değişiklikle oğretmen yetiştirme so-rumluluğu Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınarak, universitelere verilmiştir. Bu sure icerisinde, eğitim fakulteleri, eğitim sistemimizin gereksinimi olan nitelikli oğret-menleri yetiştirmede onemli katkılar sağlamışlardır.
http://www.academia.edu/981817/HIZME...IN_INCELENMESI
__________________
Eğitim / Öğretmenlik Oğretemenliğin incelenmesi
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●57 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Eğitim / Öğretmenlik Oğretemenliğin incelenmesi