Afiş, Turk Dil Kurumu'nun tanımına gore; "bir şeyi duyurmak veya tanıtmak icin hazırlanan, kalabalığın gorebileceği yere asılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası" [1] şeklinde tanımlanmaktadır.

Afiş, reklam ya da propaganda yapmak, bir oyun, sergi, urun ve benzerlerinin duyurulmasında kullanılır. Aynı zamanda guzel sanatlarda bir daldır. Afiş sanatı 19. yy. başında iki ana unsurun bir araya gelmesiyle ortaya cıktı; bir yandan taşbaskı sayesinde metin ve resmin birleşmesi, coğaltılabilir olması (yuzyılın ikinci yarısında renkli baskı olanağı doğdu), diğer yandan afişin gelişmesi, tuketim mallarının toplu uretiminin ve rekabete dayalı ekonominin ilerlemesine bağlı kaldı. Başlarda kucuk boyutlu olup, kitap resimlerini, basın bultenlerini andıran afiş, modern sanat anlayışıyla beraber kendi estetiğini oluşturdu. Kısa ve carpıcı bir metnin, sade ve resimle beraberliği afişin temel kavramıdır.

Manet, Gavarni, Daumier, Toulouse Lautrec gibi sanatcılar, afişin gelişmesine onemli katkılarda bulundular. Avrupa'nın ceşitli ulkelerinde ve Amerika'da afiş sanatına farklı bakış acıları doğdu. Cheret, William Bradley, Beggarstaff kardeşler gibi isimler, kendi yontem ve bakış acılarını geliştirdiler. I. Dunya Savaşı sureciyle birlikte, Sovyetler Birliği'nde Ekim Devrimi'nin ardından El Lisitskiy gibi isimler, "soyut afiş" kavramını oluşturdular.

Almanya'da tipografi ve fotoğrafcılığın ilerlemesi afiş anlayışına katkıda bulundu. İki savaş arası kubizmin, fotomontaj ve kompozisyon uygulamanın, ve II. Dunya Savaşının etkileri, afişin ilerlemesine yol acmadı. Savaş sonrasında fotoğrafcılıkta yapılan buyuk atılımlarla birlikte afiş de bir devrim surecine girdi. İtalya ve İsvicre'de dizayn atakları, estetik tasarımı ortaya cıkardı. 1950'lerde gercekustucu ve didaktik akımların etkisinde kalan afiş sanatı, yeni isimlerin sivrilmesine yol actı. 2000'li yıllara gelinirken "pop - art" kulturu, afişin tarihinde belirleyici rol oynadı.

Wikipedia
__________________