Gaziantep'e 1960 yılında yedi cocuklu bir ailenin en kucuk cocuğu olarak dunyaya geldi. Babası kilim tuccarı, annesi terzi idi[1]. İlk oğreniminin ardından Gaziantep Ataturk Lisesi’ne devam etti. 14 yaşından itibaren sol goruşlu bir aktivist oldu.[2] Ulkuculerle aralarında cıkan bir kavgadan dolayı 24 arkadaşıyla birlikte Gaziantep dışına surgun edildiği icin liseyi Diyarbakır’ın Ergani ilcesinde tamamladı[2].
1979’da Marmara Universitesi’nin Kamu Yonetimi bolumunde yuksekoğrenimine başladı. Oğrencilik yıllarında tanışıp evlendiği Vildan Hanım ile evliliğinden Gul adında bir kızı oldu (1981)[3]. 1980 darbesinin ardından “profesyonel devrimci” olarak calıştı[3]. 1982’de duzenlenen “Anayasaya Hayır” kampanyasına katıldı. Duvarlara afiş yapıştırırken yakalanan arkadaşları icin oyku şeklinde yazdığı rapor, takma adı olan "K. Yalcın" imzası ile once Atılım Dergisi’nde sonra Prag’da 40 dilde yayın yapan Barış ve Sosyalizm Sorunları Dergisi’nde yer aldı. Yazarlığa adımnı bu rapor/oyku ile attı.[4] 1983 yılında universite oğrenimini tamamladı.
Uyesi olduğu Turkiye Komunist Partisi (TKP) tarafından 1985’te Moskova’ya gonderildi. 1985-1986 yılları arasında Moskova Sosyal Bilimler Akademisi'nde eğitim gordu. TKP tarafından komunistlik eğitimi almak icin Rusya’ya gonderilen altı gencin başından gecenleri anlattığı[5] "Kar Kokusu" (1989) adlı romanı, bu donemde yaşandıklarından izler taşır. Moskova’da iken şiir yazmaya başladı. 1989’da aktif politikadan ayrıldı ve Sokağın Zulası adlı şiir kitabını yayımladı. Arkadaşı Ali Taygun[6] ile bir reklam ajansı calıştırmaya başladı.
1990 yılında bir grup edebiyat tutkunuyla birlikte Yine Hişt adlı kultur-sanat dergisini cıkardı. Şiir, oyku ve yazılarını Adam Sanat, Yine Hişt, Okuz ve Cumhuriyet Kitap dergileri ile Yeni Yuzyıl gazetesinde yayımladı.
1992 yılında yayınlanan ilk oyku kitabı Cıplak Ayaklıydı Gece, aynı yıl Ferit Oğuz Bayır Duşun ve Sanat Odulu'nu aldı. Bu kitap Ahmet Umit'i yazın dunyamıza tanıtan ilk kitap olma ozelliğini de taşır.
Arkadaşı tiyatro yonetmeni Ali Taygun’un teşvikiyle polisiye yazmaya ağırlık veren Ahmet Umit, 1994 yılında ATV icin cekilen "Cakalların İzinde" adlı polisiye dizinin oykulerinin ve senaryosunun yazılmasına katkıda bulundu. Ardından da 1995'te Ahmet Umit, ceşitli gazete ve dergilerde Franz Kafka, Dostoyevski, Patricia Highsmith, Edgar Allan Poe ve polisiye roman yazarları uzerine inceleme ve tanıtım yazıları kaleme aldı.
"Bir Ses Boler Geceyi"(1994) adlı uzun hikÂyesinin ardından "Masal Masal İcinde" (1995) yayımlandı. Annesinden dinlediği masalları duzenleyip yazdığı bu kitap ceşitli ozel ilkoğretim okulunda ve ozel kolejlerde ders kitabı olarak okutuldu[7], Korece’ye cevrildi[8] Kitaplarının tumunde var olan gerilim duygusu "Sis ve Gece"(1996) adlı polisiye romanında kendisini tumuyle dışa vurdu. "Sis ve Gece" Turkiye'de yankı uyandırdı, tartışmalara yol actı. Yunanistan'da yayımlanarak yabancı dile cevrilen ilk Turk polisiye yapıtı unvanını kazandı.
"Sis ve Gece"'yi "Kar Kokusu" (1998) adlı romanı, "Agatha’nın Anahtarı" (1999) adlı polisiye oyku kitabı takip etti. 2000den itibaren "Patasana"(2000), "Kukla" (2002), "Şeytan Ayrıntıda Gizlidir" (2002), "Beyoğlu Rapsodisi" (2003), "Aşk Kopekliktir" (2004), "Ninatta’nın Bileziği" (2006), "Kavim" (2006) adlı kitaplarını ardı ardına yayımladı. 2007’de "İnsan Ruhunun Haritası" adlı denemesi yayımlandı. 2008'da yayınlanan "Bab-ı Esrar"'da Şems-i Tebrizi cinayetini konu edindi. İstanbul hakkında cok detaylı bilgiler de iceren "İstanbul Hatırası" adlı polisiye romanı Haziran 2010'da okuyucularla buluştu. Yazarın "Başkomiser Nevzat, Cicekcinin Olumu" (2005) adlı bir de cizgi romanı vardır.
Oykulerinden yola cıkılarak Uğur Yucel tarafından Karanlıkta Koşanlar ve Cevdet Mercan tarafından Şeytan Ayrıntıda Gizlidir dizileri yapılmış, "Sis ve Gece" adlı romanı 2007 yılında Turgut Yasalar tarafından sinemaya uyarlanmıştır.


Wikipedia
__________________