iquee.m Genel Muduru Berkun Meral, turizm sektoru ile sosyal medya arasındaki ilişkiyi kaleme aldı. Gelinen noktada sosyal medyanın sektor icin vazgecilmez olduğunu belirten Meral, işletmelerin sosyal medya ayağının profesyonel bir yonetime muhtac olduğunu altını ciziyor.

2003 yılında MySpace adında bir paylaşım portalı kuruldu. Bu aslında Facebook’un biraz da olsa ilham aldığı bir oluşumdu. Turkiye’nin cok gec fark ettiği MySpace, Facebook’un kuruluşu olan 2004-2005 yıllarına kadar cok hızlı bir gelişim gosterdi. Daha sonra Facebook’un populer olması ile birlikte Sosyal Medya kavramı tamamen internet kullanıcıları tarafından hazmedildi ve tum dunyayı etkisi altına almaya başladı.
Gunumuzde artık bilinen bircok sosyal medya mecrası bulunuyor. Facebook ve Twitter bunlardan ilk akla gelenleri.
Kurulduğu donemlerde sadece paylaşım amacı guden bu ortamlar, gunumuzde artık reklam potansiyeli yuksek, basılı ve gorsel diğer medyalar ile savaşan, başlı başına bir reklam butcesi ayrılması gerekilen mecralar haline geldi. Ozellikle, aktif kullanıcı sayısı 1.1 milyar’ı gecen Facebook, gelirlerinin cok buyuk bir kısmını reklam faaliyetleri ile elde ediyor.
Şimdi sosyal medyanın turizm ile ilişkisini konuşalım;
Eskiden, kullanıcılar tatil planlarını herhangi bir acente ile yapar veya bir arkadaşının tavsiyesi ile kendine otel bulurdu. Ancak gunumuzde, gerek acentelerin online portalları, gerekse otel işletmelerinin web siteleri aracılığı ile kullanıcılar artık yuz yuze goruşme yerine online işlemlere yonelir oldu. Sosyal olarak insanların bu tepkisi, acentelerin ve otel işletmelerinin online mecralara daha fazla onem vermesi gerektirdiğini gosterdi.
Peki neden katalog veya televizyon reklamı değil de, sosyal medya?
Cevap cok basit, ekonomi ve daha fazla potansiyel misafire ulaşma imkanı. Kataloglarınızı anca fuarlarda veya acenteler aracılığı ile sadece acenteye başvuran misafirlerinize ulaştırabilirsiniz. Televizyon reklamınızı sadece o kanalı izleyen kitlenize gosterebilirsiniz. Ama sosyal medyada, dijital yayınlarınızı hem daha ekonomik olarak yayınlar hem de hedef kitlenizi kendiniz belirleyerek daha fazla kişiye ulaştırırsınız. Orneğin işletmenizin tanıtım filmini Youtube aracılığı ile X videoyu izleyen kişilere gosterebilir, bunun karşılığında da devasa rakamlar odemek zorunda kalmazsınız. Ayrıca, tesisinize rezervasyon yaptıran misafiriniz, sizi mutlaka sosyal mecralarda sorgulayacak, daha once tesisinizde konaklamış olan misafirlerinizin tepkilerine gore size not verecektir. Bu yuzden sosyal medyadaki itibarınızı korumak zorundasınız, guncel olmalısınız. İnsanlar sizi Google ve sosyal medyadan aradığında bulunmak ve goze carpmak zorundasınız.
Butun bunlar, sosyal medya hesaplarının acılması ve ardı ardına paylaşım yapılması gibi bir yontemle olmuyor. Tum dunyada onemli markalar online reklamcılık faaliyerlerini, şirket dışındaki ajanslara teslim ediyorlar. Bu cok onemli; 2 eleman koyarım, otursunlar paylaşsınlar mantığından uzak, profesyonel bir destek almanız şart. Aksi halde kapalı bir kutu haline geliyor ve yaptığınız calışmaların hicbir meyvesinin olmadığını goruyorsunuz.
Meyve derken?
İşletme sahipleri, sosyal medya mecralarına ağırlık vermeye karar verdiklerinden itibaren, kısa surede yoğun bir misafir artışı, susmayan telefonlar, doluluk oranlarının kısa surede artması gibi beklentiler icerisine giriyor. Maalesef insanların guvenini kazanabilmek bu kadar kolay olmuyor. Hizmet sektoru, urun satışından daha zorlu ve profesyonel bir pazarlama aktivitesi gerektiriyor. Sosyal medyada kullanıcıların sizi desteklemesi, 1 haftalık tatilini sizin uzerinizden planlayacak kadar guvenebilmesi icin biraz vakit ve sabır gerekiyor.
Kişisel olarak Turkiye’de işletme sahiplerinin, bir şekilde turizm aracılığı ile gelir elde edenlerin sosyal medya veya online reklamcılığa gerekli onemi vermediğini, bu ortamlardaki reklam potansiyelini goremediğini duşunuyorum. Artık “acente bizi pazarlar, otelimi doldurur” mantığından uzaklaşmak gerekiyor. Tabii ki acente bir tesisi pazarlar, ancak acente bile pazarlarken, potansiyel misafirleriniz goz ucuyla da olsa sizin internet ortamındaki duruşunuzu mutlaka inceler. Yani, siz aslında online itibarınızı yuksek tuttuğunuzda, acentelerin de sizi pazarlamasını daha kolay hale getirebilirsiniz.
Turkiye’de son donemdeki siyasi ortam, sosyal medyanın epey calkalanmasına ve bu mecralardan haberi olmayan insanların bile haberdar olmasını sağladı. Turizm odaklı sosyal medyaya etkisi var mı denirse evet maalesef var. Bazı tesisler Twitter yasağından, yasağın kalkmasına dek paylaşımda bulunamadı ve potansiyel misafirlerine ulaşamadı. Gunluk yaklaşık 250 milyon kullanıcının aktif olduğu bir mecrada kesintiye uğramak, yurt dışındaki misafirlerinize en son paylaşımınızın 2-3 hafta once olduğunu gostermek oldukca kotu bir imaj yaratır. Ancak, bu durumu işletmeler kendi lehine cevirebilir ve gectiğimiz donemlerde bu kadar populer olmayan mecraların, siyasi sebeplerden populer hale gelmesinde kendilerine bir reklam payı cıkarabilirler.
Ozetlemek gerekirse, turizm ve sosyal medya ilerleyen yıllarda cok daha ic ice girecek ve adeta birbiri ile anılır olacaktır. Bu yuzden işletmelerin profesyonel desteklere sarılmaları ve zamana hızla ayak uydurmaları gerekiyor…
Kaynak

2003 yılında MySpace adında bir paylaşım portalı kuruldu. Bu aslında Facebook’un biraz da olsa ilham aldığı bir oluşumdu. Turkiye’nin cok gec fark ettiği MySpace, Facebook’un kuruluşu olan 2004-2005 yıllarına kadar cok hızlı bir gelişim gosterdi. Daha sonra Facebook’un populer olması ile birlikte Sosyal Medya kavramı tamamen internet kullanıcıları tarafından hazmedildi ve tum dunyayı etkisi altına almaya başladı.
Gunumuzde artık bilinen bircok sosyal medya mecrası bulunuyor. Facebook ve Twitter bunlardan ilk akla gelenleri.
Kurulduğu donemlerde sadece paylaşım amacı guden bu ortamlar, gunumuzde artık reklam potansiyeli yuksek, basılı ve gorsel diğer medyalar ile savaşan, başlı başına bir reklam butcesi ayrılması gerekilen mecralar haline geldi. Ozellikle, aktif kullanıcı sayısı 1.1 milyar’ı gecen Facebook, gelirlerinin cok buyuk bir kısmını reklam faaliyetleri ile elde ediyor.
Şimdi sosyal medyanın turizm ile ilişkisini konuşalım;
Eskiden, kullanıcılar tatil planlarını herhangi bir acente ile yapar veya bir arkadaşının tavsiyesi ile kendine otel bulurdu. Ancak gunumuzde, gerek acentelerin online portalları, gerekse otel işletmelerinin web siteleri aracılığı ile kullanıcılar artık yuz yuze goruşme yerine online işlemlere yonelir oldu. Sosyal olarak insanların bu tepkisi, acentelerin ve otel işletmelerinin online mecralara daha fazla onem vermesi gerektirdiğini gosterdi.
Peki neden katalog veya televizyon reklamı değil de, sosyal medya?
Cevap cok basit, ekonomi ve daha fazla potansiyel misafire ulaşma imkanı. Kataloglarınızı anca fuarlarda veya acenteler aracılığı ile sadece acenteye başvuran misafirlerinize ulaştırabilirsiniz. Televizyon reklamınızı sadece o kanalı izleyen kitlenize gosterebilirsiniz. Ama sosyal medyada, dijital yayınlarınızı hem daha ekonomik olarak yayınlar hem de hedef kitlenizi kendiniz belirleyerek daha fazla kişiye ulaştırırsınız. Orneğin işletmenizin tanıtım filmini Youtube aracılığı ile X videoyu izleyen kişilere gosterebilir, bunun karşılığında da devasa rakamlar odemek zorunda kalmazsınız. Ayrıca, tesisinize rezervasyon yaptıran misafiriniz, sizi mutlaka sosyal mecralarda sorgulayacak, daha once tesisinizde konaklamış olan misafirlerinizin tepkilerine gore size not verecektir. Bu yuzden sosyal medyadaki itibarınızı korumak zorundasınız, guncel olmalısınız. İnsanlar sizi Google ve sosyal medyadan aradığında bulunmak ve goze carpmak zorundasınız.
Butun bunlar, sosyal medya hesaplarının acılması ve ardı ardına paylaşım yapılması gibi bir yontemle olmuyor. Tum dunyada onemli markalar online reklamcılık faaliyerlerini, şirket dışındaki ajanslara teslim ediyorlar. Bu cok onemli; 2 eleman koyarım, otursunlar paylaşsınlar mantığından uzak, profesyonel bir destek almanız şart. Aksi halde kapalı bir kutu haline geliyor ve yaptığınız calışmaların hicbir meyvesinin olmadığını goruyorsunuz.
Meyve derken?
İşletme sahipleri, sosyal medya mecralarına ağırlık vermeye karar verdiklerinden itibaren, kısa surede yoğun bir misafir artışı, susmayan telefonlar, doluluk oranlarının kısa surede artması gibi beklentiler icerisine giriyor. Maalesef insanların guvenini kazanabilmek bu kadar kolay olmuyor. Hizmet sektoru, urun satışından daha zorlu ve profesyonel bir pazarlama aktivitesi gerektiriyor. Sosyal medyada kullanıcıların sizi desteklemesi, 1 haftalık tatilini sizin uzerinizden planlayacak kadar guvenebilmesi icin biraz vakit ve sabır gerekiyor.
Kişisel olarak Turkiye’de işletme sahiplerinin, bir şekilde turizm aracılığı ile gelir elde edenlerin sosyal medya veya online reklamcılığa gerekli onemi vermediğini, bu ortamlardaki reklam potansiyelini goremediğini duşunuyorum. Artık “acente bizi pazarlar, otelimi doldurur” mantığından uzaklaşmak gerekiyor. Tabii ki acente bir tesisi pazarlar, ancak acente bile pazarlarken, potansiyel misafirleriniz goz ucuyla da olsa sizin internet ortamındaki duruşunuzu mutlaka inceler. Yani, siz aslında online itibarınızı yuksek tuttuğunuzda, acentelerin de sizi pazarlamasını daha kolay hale getirebilirsiniz.
Turkiye’de son donemdeki siyasi ortam, sosyal medyanın epey calkalanmasına ve bu mecralardan haberi olmayan insanların bile haberdar olmasını sağladı. Turizm odaklı sosyal medyaya etkisi var mı denirse evet maalesef var. Bazı tesisler Twitter yasağından, yasağın kalkmasına dek paylaşımda bulunamadı ve potansiyel misafirlerine ulaşamadı. Gunluk yaklaşık 250 milyon kullanıcının aktif olduğu bir mecrada kesintiye uğramak, yurt dışındaki misafirlerinize en son paylaşımınızın 2-3 hafta once olduğunu gostermek oldukca kotu bir imaj yaratır. Ancak, bu durumu işletmeler kendi lehine cevirebilir ve gectiğimiz donemlerde bu kadar populer olmayan mecraların, siyasi sebeplerden populer hale gelmesinde kendilerine bir reklam payı cıkarabilirler.
Ozetlemek gerekirse, turizm ve sosyal medya ilerleyen yıllarda cok daha ic ice girecek ve adeta birbiri ile anılır olacaktır. Bu yuzden işletmelerin profesyonel desteklere sarılmaları ve zamana hızla ayak uydurmaları gerekiyor…
Kaynak
__________________