Durmadan terleyen dovuşculerin hikayesi... Dovuş oyunları genellikle belli bir tarz ya da konu uzerine yoğunlaşır. Uzakdoğu tarzı, pankreas gureşi, kickbox gibi bir cok tarz bulunur. UFC ise butun tarzların buluştuğu, bir nevi “Allah ne verdiyse” tarzını oluşturuyor. İster karate yapın, ister kung-fu, o da olmadı rakibinizi yere duşurup yuzune yumruklarınızı sallayın. Neredeyse her şeyi yapabilmek mumkun. Bu yuzden ki UFC’nin sloganlarından birisi de “No rules.”(Kural yok) Allah ne verdiyse! UFC Undisputed 2010, yenilenmiş kadrosu ve geniş mod secenekleriyle konsol oyuncularının dovuş oyunu aclığını gidermeye calışıyor. UFC’nini barındırdığı modlara baktığımızda 8 ila 12 rakibi yenerek unvan mucadelesi verdiğiniz Title modu, bu modu bitirdikten sonra acılan unvan koruma Title Defense modu, kendi dovuşlerinizi duzenleyebildiğiniz Event modu ve kişiselleştirilebilen turnuvalar hazırlayabildiğiniz Tournament modu gibi bir cok mod bulunuyor. Bu bahsettiğimiz modlar, cok farklı olmasa da oyundan biraz daha fazla zevk almanızı sağlamak icin hazırlanmışlar. Oyunun asıl oynamanız gereken modu ise Career modu. Bu modla birlikte 12 yıl boyunca suren dovuşler, medya aktiviteleri, antremanlarla birlikte karakterinizi profesyonel bir dovuşcuye donuşturuyorsunuz. Karakterinizi oluştururken oldukca ayrıntılı bir ekranla karşı karşıya kalıyorsunuz. Kaşınızı, gozunuzu, dizliğinizi ve hatta taktığınız şapkanın modeline kadar kucuk detaylarla, oldukca gercekci bir dovuşcu yaratmanız mumkun. Boşuna ter dokmuyoruz Kariyer modunda genel olarak 3-4 farklı seceneğiniz bulunuyor. Ancak bunlar belli bir hikaye icerisinde ilerlediğinden dolayı sıkıcı olmaktan kurtulabiliyor. Orneğin ilk başladığınızda direk olarak profesyonellerin arasına katılıp, UFC turnuvasında yer almıyorsunuz. Bunun yerine daha amator dovuşculerin bulunduğu World Fighting Alliance(WFA)’da dovuşerek, bir şekilde UFC’nin gozune girmeye calışıyorsunuz. Başlarda adı sanı duyulmamış bir dovuşcuyken, bir anda medyanın ilgi odağı olabiliyorsunuz. Dergi kapaklarına poz veriyor, TV programları icin kucuk gosteriler yapıyorsunuz. Bu kucuk şeyler kamuoyu popularitenizi arttırıyor ve sponsor anlaşmalarından kazanacağınız geliri arttırıyor. Bu gelirle de oyun icindeki dukkandan ceşitli ekstralar alabiliyorsunuz. Bu ekstralar arasında yeni tişortler, şapkalar, sevincler vb. gibi cok ceşitli değişiklikler mevcut. Kariyer modunda haftalık olarak ne yapacağınızı secmeniz gerekiyor. Antreman, antreman macı ve dinlenme gibi secenekleri, durumunuza (Condition) ve yorgunluğunuza (Fatigue) gore ayarlamanız gerekiyor. Uc duzey zorlukta antreman yapabiliyorsunuz. En ust duzey zorlukta antreman, sakatlanma riskini de birlikte getiriyor. Ancak sakatlandığınız takdirde, bir hafta dinlenmeniz yeterli oluyor. Antremanlar Guc (Strength), Hız (Speed) ve Dayanıklılık (Cardio) gibi uc farklı dalda yapılabiliyor. Antreman macları ise ofansif ve defansif farklı yeteneklerinizi geliştirmek icin gerekli. Buradaki problem, bu macları oynamak istediğinizde, sonunda kazanacağınız puanlar otomatik olarak gecmeyi tercih ettiğinizdeki puan sayısından daha az. Yani otomatik gecmeniz daha yararlı olacak. Bunlar dışında bazen gelecek olan medya tekliflerini isterseniz değerlendirebiliyorsunuz. Bu teklifler arasında kucuk gosteri macları, o haftaki UFC macları hakkında tahminde bulunmak gibi değişik ve eğlenceli aktiviteler bulunuyor. Orneğin UFC macı tahminlerinizde kac tane doğru tahminde bulunursanız, o kadar populariteniz artıyor. Bunun dışında bazı dovuş kamplarını ziyaret ederken yeni hareketler oğrenebiliyorsunuz. Ancak o kadar cok kamp var ki, sırf buralardan hareket oğrenmek bile cok uzun bir vakit alıyor. Kısacası oyundan zevk almak istiyorsanız, kariyer modunu es gecmemeniz gerekiyor. Ancak bunun yanında Ultimate Fights moduyla birlikte, eski UFC’lerde yapılmış olan onemli dovuşleri de tekrar yaşayabiliyorsunuz. Kısa bir video anlatımla zenginleştirilmiş bu dovuşler de UFC ve dovuş fanlarının hoşuna gidecek. Bir sağ, bir sol! UFC Undisputed 2010’da 100’e yakın dovuşcu bulunuyor ve hepsi gercek hayattan alınan dovuşculer. Dovuştuğunuz arenalar da orijinal mekanlardan bire bir hayata gecirilmiş. Oyun sırasında karşınıza cıkan hakemler, anonscu ve pano taşıyan kızlar bile gercekten alınmış. Dovuş anlatımlarını bile normalde UFC maclarını anlatan Joe Rogan anlatıyor. Anlatımlar da oldukca zengin ve sizi dovuşe bağlayan cinsten. Yani UFC’yle ilgili bir kelime bile duymayanlar bile bu oyundan sonra UFC fanı olabilirler. Teknik acıdan baktığımızda ise iki arada bir derede kaldığımızı soylememiz gerekiyor. Dovuşculerin modellemeleri gercekten guzel. Kaplamalar ve efektler oldukca gercekci. Terlemeler, vucut uzerindeki kan, morluklar, şişikler, yaralar. Hepsi cok gercekci yapılmış. Ancak aynı şeyi yerdeki kan lekeleri ya da seyirciler konusunda soyleyemiyoruz. Belki de butun ayrıntıyı dovuşculere vermek doğru bir secim olabilir ancak kucuk detaylara onem verenler icin oyunun geri kalanı can sıkıcı olabiliyor. Sesler konusunda denebilecek bir şey yok. Orijinal sesler kullanılmış, efektler de kulağa hoş geliyor. Muzikler bir dovuş oyunundan cok dunyayı kurtarmanız gereken bir aksiyon oyunundaki muziklere benziyor. Gaza getirici ama biraz abartılı. Enstrumental muzikler dışında rock parcaları da bulunuyor. ...ve nakavt! Oyunun eksi yonleri ise gozden kacırmamanız gereken kısımlar. Bir sure sonra monotonlaşabiliyor. O kadar cok hareket bulunuyor ki, buyuk bir vaktinizi oncelikle hareketleri ve kontrolleri oğrenmekle harcamanız gerekiyor. Yoksa dovuşler gozunuze o kadar da eğlenceli gelmeyebilir. Dovuşlerdeki eksik noktalardan en goze carpanı bu oluyor ve oynanabilirlikten buyuk oranda beklenti duşukluğune neden oluyor. Kısacası bol vaktiniz varsa ve iyi bir dovuş oyunu istiyorsanız, UFC Undisputed 2010 iyi bir secim olabilir. Ancak ter ve kandan iğreniyorsanız, hic bulaşmayın derim. __________________