Resident Evil Operation Raccoon City... Bu oyun hakkında ne denilebilir ya da daha doğrusu ne demek doğru olur, hic bilemiyorum. Daha acık ifade etmek gerekirse oyunun cıkışından itibaren neredeyse 2 aya yakın bir zaman gecmişken (PC haric) ve coğu kişi de bu oyunu oynamışken bir inceleme yazılmalı mıydı, onu da bilemiyorum. Hatta bunun otesinde de daha acık ifade etmek gerekirse bu oyun, inceleme yazılmayı hak ediyor muydu? Belki de boyle bir yazının yazılması, bundan dolayı bu kadar uzun surmuştu kim bilir? Buna rağmen bu satırların aşağısında, sizi bir incelemeden daha farklı bir şey bekliyor olabilir, temkinli olmanızda ve her an sayfayı kapatmaya hazır olmanızda fayda var. [IMG]http://**************/photo/my-images/33/forum01x.jpg/[/IMG] En Zor Gorev: Kutuyu Ac, Diski Bolmeye Yerleştir ve Bekle. [IMG]http://**************/photo/my-images/844/forum02e.jpg/[/IMG] Oyunu, kutusundan cıkartıp konsolunuza taktınız, ardından da oyuna girme hazırlığını yaptınız. Daha ana menudeyken klasik oyuncu kitlesi ilk darbeyi yiyor... Ve karşılaştığınız tablo, kesinlikle hicbir Resident Evil oyununda gormediğiniz bir şey. Oyunda tek oyunculu oynanış seceneği yok! Yani sizi, cevrimici oynamaya mecbur tutan bir yapımla karşı karşıyasınız. Pek tabii ki RE ORC'nin takım tabanlı bir oyun olduğunu duşunebilir ve bu yuzden de oyunun yalnızca cevrimici imkan sunmasının doğal olduğunu duşunebilirsiniz; ancak yanılıyorsunuz. Resident Evil Operation Raccoon City, pek cok sitenin tur kısmında yazdığının aksine kesinlikle takım tabanlı bir oyun değil. En azından gelişmiş takım tabanlı bir oyun değil. RE ORC, daha cok 90'lı yıllarda moda olan karşılıklı olum macı şeklindeki bir mizaca sahip. Oyun icerisindeki ekstralar icerisinde, boyle bir modun zaten var olmasıysa hicbir şey değiştirmiyor, oyun tamamen death match uzerine kurulmuş. Eh, boyle bir oyundan da takım tabanlı bir oynanış bekleyeniniz varsa uygun fiyata konsolunuzu elinizden cıkartın; cunku başkasının hakkına giriyorsunuz demektir. Tabiri caizse Resident Evil 5, ORC'den cok daha fazla takım tabanlı bir oyundu, ki 5. oyunun takım tabanlı bir oyun olmakla ilgisi bile yoktu. Bunun yanısıra zaten takım tabanlı olmasına da gerek yoktu. Yalnızca co-op desteği sunan bir aksiyon oyunuydu. Operation Raccoon City'de ise, bir takımın uyesi olarak oyunu oynadığınızdan oturu, insan ister istemez takım tabanlı bir oynanış hayal ediyordu. İşin aslı şu ki, RE 5'in aksine diğer takım uyeleriyle aranızda basit komutsal iletişim hareketleri dahi oyunda bulunmuyor. Bu da beni rahatsız eden en buyuk etkenlerden biri oldu; cunku ortada akıl almayan bir mantık hatası var! Aga şimdi, oyle veya boyle biz, bir takıma mensup olarak oyuna başlıyoruz ve lafta bu ekibin bir lideri var deniyor, eyvallah. Ancak her ne hikmetse bu lider, gercekten lider bile değil!? Takım uyeleriyle arasında hicbir bağ yok ve takım uyesinden herhangi birinin de, aynı şekilde yoldaşlarıyla arasında bağ bulunmuyor. Oyuna başladığınız anda herkes tek ve ortada salla paca bir vurdu kırmaca var. Oyle ki enfeksiyona uğrayan birine hemen az ilerideki antiviral sprey alınarak sıkılmaktansa, o kişi olduruluyor. Şehirdeki vahşetin dozu, oyuncuların kendilerine de pek Âl yansımış. Artık takım tabanlı oynanışı gectim, oyunda guvenebileceğiniz birisi bile yok. [IMG]http://**************/photo/my-images/708/forum03m.jpg/[/IMG] İlle de takım tabanlı bir oynanış deneyimi tatmak istiyorsanız o zaman bayağı bir uğraş sarf etmeniz gerekecek. Tanıdık arkadaşlarınızdan oluşan bir takım ve bluetooth kulaklıklar bu işin temelini oluşturuyor ve eğer iletişim hÂlinde bulunabileceğiniz bir cihaz yoksa, takım tabanlı oynanışı aklınızdan cıkartın. Sizin dostlarınız olsa bile oyuna başladığınız anda coğunluk kendini duşunmeye başlıyor. Sizin canınız sınırda olsa dahi ilk bitkiyi goren kimse o alıyor, sizi duşunen yok. Hatta oyle durumlara şahit oldum ki, nasıl anlatılır emin değilim... Olduğunuzde takımdan birinin sizi tekrar diriltmesine muhtac oluyorsunuz; fakat bazıları şoyle diyebiliyor, "Catışma bitsin, kaldıracağım seni". Şimdi ortada bir celişki var: Ben, catışmaya katılmayacaksam oyuna neden dahil oldum? Millet o denli kendini duşunuyor ki amiyane tabirle size tecavuz edilse, adam yine de donup bakmayacak. Aynı şekilde merminiz bittiğinde, kan kaybettiğinizde, bir yere sıkıştığınızda da size yardım eden olmuyor. Slant Six, dediğini yapmış gercekten. Oyun tam anlamıyla buram buram yeni nesil kokuyor ve takım icinde bile olum macı denilen unsur var. Size yazının başlarında tek kişilik oynanış yok desem de bunu, bir şekilde ayarlamanız mumkun aslında; fakat yine de internet bağlantınızın olması şart. Ana menuden oyunu ozel (private) olarak kurarsanız karakterinizi sectikten sonra kimseyi beklemeden oyuna başlayabiliyorsunuz; ama aradaki ince noktayı unutmayın. Oyun kurmak icin internet bağlantısı şart. [IMG]http://**************/photo/my-images/207/forum04x.jpg/[/IMG] Hazır bahis oyun kurma meselesinden acılmışken bunla bağlantılı olarak bir co-op oynanış turu olan gir/cık (drop in/drop out) ozelliğine de değinelim. Resident Evil 5'te olmayan bu ozellik, yeni yeni gelişen cevrimici konsol piyasasında onemli bir yer teşkil ediyor. Bu sayede oyuncunun, herhangi bir menu işlemi yapılmasına veya oyundan cıkılmasına gerek kalmaksızın istediği oyuna katılmasına imkan verilmiş oldu. Artık oyun, baştan başlamayarak kesintisiz olarak kaldığı yerden devam edecek. Bu ozellik, belki Counter-Strike'ta iyi olabilir; ancak Operation Raccoon City'de de oyle mi acaba? Elbette, oyunu oylesine oynuyorsanız harika bir yenilik. Buna rağmen tecrube puanı kazanmak icinse zarardasınız. Cunku oyunda bir nevi para yerine gecen bu tecrube puanları olmadan ne silah satın alabiliyorsunuz ne de ozellik acabiliyorsunuz. O yuzden oyundan duştuğunuzde tekrar gireceğiniz zaman tekrar duşunun, aynı şekilde oynanmakta olan bir oyuna gireceğiniz zamanda... Sıradaki Gorev: Oyunu Tanıyıp Karakterleri Gorelim [IMG]http://**************/photo/my-images/266/forum05.jpg/[/IMG] Resident Evil Operation Raccoon City, her ne kadar senaryosu var denilse de, senaryosuz bir oyun olduğu icin karakterleri hakkında da size hicbir şey anlatmayacağım. Anlatmayacak olsam da, şunu belirtmeliyim ki toplamda secilebilir 6 karakter olmasına karşın bir oyunda oynanabilecek en fazla karakter sayısının 4 karakterle sınırlandırılması, bir bakıma oyuncunun farklı tarzda karakterle secmesine imkan sağlamış. Ancak dediğim gibi oyunun senaryosuz olması bir yana karakterlerin kişisel tanımları, yalnızca yazıdan ibaret olduğundan dolayı daha ileri gitmeyeceğim. Oyun sırasında ha Vector'ı ha Lupo'yu secmişsiniz bir şey fark etmiyor. Tek fark eden sahip oldukları ozel gucleri. Bu ozel gucleri de tecrube puanlarıyla alabiliyorsunuz. Her karakterin sınıfına gore farklı ve mantıklı ozellikleri var. Bu konudaki detaylı bilgi icin Soner'in yazmış olduğu "Pasif ve Aktif Yetenekler" makalesine bakabilirsiniz. Bunun dışında tecrube puanları yalnızca bir şeyler almanıza olanak sağlamıyor; aynı zamanda kendisiyle doğru orantılı olarak aynı WoW tarzı cevrimici oyunlardaki gibi size seviye atlatıyor. HÂliyle bu da, bir nevi size rutbesel bir ozellik kazandırmış oluyor. Yani o seviye, sizin oyunu ne kadar fazla oynadığınızı ve oyunu ne kadar iyi bildiğini gosteren bir nişane oluyor. Ulaşabileceğimiz en yuksel seviye ise 100; fakat bu seviye icin inanılmaz bir tecrube puanı gerektiğinden ulaşması kolay değil. Var Olmayan Senaryo Yapısı [IMG]http://**************/photo/my-images/832/forum06z.jpg/[/IMG] Sık sık oyunda bir senaryo olmadığından bahsetsem de kendi capında bir şeyler var aslında; fakat oyunun başında amacımızın ne olduğu mechul. G-Virusu'nun calınmasında yardımcı olmak birincil gorev. Daha sonra şirketin olanlarla ilgisinin yayılmasını engellemek icin şehirdeki kanıtları ve tanıkları, gerek kendi ellerimizle gerekse Umbrella'nın biyo-organik silahlarıyla yok etmemiz geliyor. Oyunun ilerleyen kısımlarındaysa Leon ve Claire da, Sherry yuzunden onemli oldurulmesi gerekenler listesine yerleşiyor. Buna rağmen oyundaki vasat senaryonun, ana seriyle uzaktan yakından ilgisi yok. Her şey karmakarışık... Hicbir mekan, hicbir unsur, hicbir yaşanan şey, serinin kendine has senaryosuna uymuyor. Hele ki Aziz Michael Klisesi'ndeki yanlışlık, oyundan umudumu kesmeme yetti. Jill'in T-Virusu kaptıktan sonra dinlendiği oda, artık nasıl olduysa yemek odasının olması gerektiği yere taşınmış. Daha neler neler var... Ancak bunlar, yeni nesil icin onemsiz olsa da "Uclu Arbede Fragmanı"nın koca bir yalan oluşu eminim onlara da cok dokunmuştur. Yalnızca tanıtım amaclı yapılan bu fragman sayesinde oyundan buyuk beklentileriniz varsa hepsini silip, zihninizde boş bir sayfa hazır edin. Diğer turlu hayal kırıklığına uğramanız kacınılmaz. Hem Başarılı Hem de Başarısız [IMG]http://**************/photo/my-images/832/forum06z.jpg/[/IMG] Tum bu gerceklerin yanında oyunun bazı hoş yonleri de yok değil. Orneğin mekanlar acısından yapılan tasarım, her ne kadar bir sure sonra kendini tekrar etse de, guzel yapılmış; fakat bu tasarım daha once ziyaret ettiğiniz RE mekanlarından değişken olmuş. Yani şoyle ki, oynanış sırasında RE 2'deki plartformdan gectiğinizi hicbir şekilde anlayamıyorsunuz. Bu acıdan buyuk bir tutarsızlık soz konusu; ama dediğim gibi ne kadar sacmalanırsa sacmalansın mekanların tasarımı yerinde olmuş. Ne yazık ki aynı şeyi karakterler icin soylemek zor. Acıkcası karakter tasarımları o kadar berbat ki oyun, rahatlıkla PS 2'ye port edilebilir. 2012 yılında bu denli sacma grafik goreceğim hic aklıma gelmezdi; ama varmış. Kullandığımız ve cevremizde olan karakterler maskeli ve siyahlar icinde olduğundan bunu anlayamıyoruz; fakat Leon'la karşılaştığımız zaman acı gercek kendini gosteriyor. Yani bu tasarım işi kotu olsa da bunu fark etmeden oynayabileceğinizi duşunebilirsiniz, ama hayır... Mekanla o denli tezat bir ilişkiye giriyor ki resmen "Ben buradayım!" diye bağırıyor, bildiğiniz emanet duruyor Leon. Oyunun muzikleri, Resident Evil'a ozgu değil, ama bu oyuna ozgu bir tınısı var. Sizi, o anki duruma gore uygun hÂle getirebiliyor gercekten. Korkutabiliyor, heyecanlandırabiliyor, Rambolaştırabiliyor... Bu acıdan muziklerin hakkını yemek doğru olmaz. Oyundaki yapay zekaya ve duzeltileceği vadedilen hatalara değinmeye gerek bile duymuyorum. Apacık kurulmuş lazerli bombalara bodoslama dalan mı isterseniz koşelerdeki yanan yerlerden tutuşanı mı ister misiniz siz karar verin... Bu tur sacmalıkların devamı oyun genelinde suruyor. Orneğin, kanama yaşandığı takdirde nereden geldiği belli olmayan zombi ordusu ya da gizli Umbrella tesisine nasıl oluyorsa tum Raccoon'un toplanmış olması cok ilginc. En azından gizli tesisteki zombi tasarımlarına dikkat edip farklı yapsalarmış fena olmazmış. En berduş zombi bile tesise sızmış yahu, bu nasıl gizli tesistir. Biz ise oraya girmek icin turlu turlu anahtar kartları bulmamız gerekiyor, garip... Oynanış, oyunun en iyi işlenmiş kısımlarından biri. Kontroller, tam da boyle bir oyuna uygun olarak geliştirilmiş ve zorlanmadan uyum sağlamanıza olanak veriyor. Acıkcası ben ilk başta boylesine bir ucuncu şahıs ateş et-ilerle oyununun, konsollarda rahatlıkla oynanabileceğinden şupheliydim. ORC, beni bu konuda yanılttı. Antiviral sprey, ilk yardım spreyi, bombalar ve ozel goruş secenekleriyle ek şırınga silahları hemen elinizin altında, yon tuşlarının orada. Bu bakımdan da bir sıkıntı cekmiyorsunuz. [IMG]http://**************/photo/my-images/835/forum07y.jpg/[/IMG] Oynanışla birlikte oyunun sunduğu eğlence de cok iyi. Ciddi ciddi oyundan zevk alıyorsunuz ve ilk oynayışınızda gercekten gerildiğiniz yerler oluyor. Hatta oyle ki yaşama durtusuyle bazen kacmanız da gerekebiliyor. Şahsen pek cok kez yapay zekaları ardımda olume bırakıp hedef noktasına bodoslama koştuğumu soyleyebilirim. Buna rağmen oyun vasat... Tamam, belki iyi eğlence sunuyor; fakat bir fark yaratmıyor. Bu zevki, o turdeki tum oyunlardan almak mumkun ve ORC, turdaşlarının yanında cerezlik kalıyor. Operasyon Bitmiştir! Operation Raccoon City, benim ilk defa ciddi olarak oynadığım bir ucuncu şahıs ateş et-ilerle oldu. Bu acıdan incelemeyi yazması gereken belki ben değildim. Sonucta bu oyun turunu daha once oynamış kimseler, ORC'yi de daha iyi yorumlayabilirlerdi. Ancak yazının başında da dediğim gibi zaten inceleme yazılması zor bir oyun olduğundan bu işi benim ustlenmem kacınılmazdı. Klasik bir oyuncu olduğumdan dolayı da genel puanım 10 uzerinden 3'u gecmeyecek. Diğer oyunlara gore yalnızca icerisinde barındırdığı ceşitli coklu oyuncu modlarıyla basit bir deneyim sunan bu oyunu almanızı onermiyorum. Mumkunse alacaksınız da D&R ve Teknosa gibi yerlerden almayın ve takas yapın. Kaynak:http://www.residentevilturk.com Bir Teşekkuru Esirgemeyin __________________