Spİderman 3(İnceleme)
Oyun Konsolları0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Oyun Forumları
- Oyun Konsolları
- Spİderman 3(İnceleme)
-
29-09-2019, 20:58:22Platform: PC Tur: Action Multiplayer: Yok Yayıncı: Activision Yapımcı: Beenox Cıkış Tarihi: 2007 Mayıs Min. Sistem: Windows 2000/XP/Vista, Pentium 4 2.8 ya da eşdeğeri, 1GB(XP) 1.5 GB(Vista), 256 MB Shader Model 3 destekli ekran kartı(7300GT+,X1300+), 6 GB HDD Alanı SPİDERMAN 3 Spider-Man 3, istediği sistemi sonuna kadar kullanıp bize devasa yaşayan bir şehir sunuyor. Biz binalara tırmanırken ya da etrafta hoplarken, insanlarda kendi yaşamlarını surduruyorlar. Biz şehirde dolaşırken, gokdelenlerin camlarına, gokyuzunden goruntuler yansıyor. Artık iki orumcek ağını kullanabiliyoruz. Burada ki en buyuk farklılık şehrin dizaynın da karşımıza cıkıyor. Gokdelenler gercekten, o kadar buyukler ki, kendimizi aşağıya doğru civileme bir şekilde bıraksak bile, yere cakılmamız en azından 10-15 saniye alıyor. Yere duşuyormuş ve havada suzuluyormuş hissi nihayet bu oyunda kendini gosteriyor. Ağımızı fırlattığımız zaman, hemen en yakındaki gokdelene yapışıyor. Buradaki ses efektleri direk filmden alınmış ve muthiş detaylı. Once ağın fırlama ve yapışma sesi geliyor, daha sonra ise yavaş, yavaş gerilme seslerini duyuyoruz. Bundan sonra ileriye doğru hareket edebiliyoruz. Oyunun getirdiği başka bir yenilik ise, bu yolculuklar sırasında kullanılan dinamik kamera acıları. Hareket ettiğimiz tarafla birlikte kamer acıları da otomatik olarak değişiyor. Ayrıca Spidy artık daha cevik ve diğer oyunlarda olan, Tarzan gibi bir sallanma yerine, kendine yakışır şekilde akrobatik hareketler yapıyor. Bu iki ozellik hem gorsel olarak hem de oynanış bakımından, insana buyuk bir haz veriyor. Ayrıca, bir yandan da uzerinden gectiğimiz mekanların neresi olduğunu, oyun bize yazıyla soyluyor. Bu oyunu yeterince oynayan birisi sanırım kolay, kolay Manhattan’da kolay kolay kaybolmaz... Spider-Man’in hızını oynanış sırasında hissedebiliyoruz. Mesela koşarken, bariz şekilde diğer canlılara kıyasla daha hızlıyız. Ya da binalar arasında orumcek ağlarımızla yolculuk ederken, bir yuzumuze ruzgar carpmadığı kalıyor. Ancak bazen, bu kadar hızlı giderken, balkonlara ya da binaların sivri kenarlarına carpabiliyoruz. Ya da kontrolumuzu kaybedip yere duşebiliyoruz. Artık binalara tırmanırken de zıplayabiliyoruz. Bu cok zevkli bir şey, koca bir gokdelene 4-5 zıplayışta cıkabiliyoruz. Ayrıca kontrol edebildiğimiz kamera acılarının da sınırı yok gibi. Gerci diğer oyunlarda da hemen boyleydi, ama bu sefer grafikler cok guzel olduğu icin daha bir goze hitap ediyor bu ozellik. Bayrak direklerine bile tırmana bildiğimizi eklemek istiyorum. Evet, yeni guclerimizi keşfettikten sonra, şimdi de Spider-Man olarak nasıl yaşadığımızı gorelim. Bir catının tepesine cıkıp biraz dinlenelim. M tuşuyla harita acılıyor. Buradan aktif olan, yan ya da ana gorevlerden bir tanesini seciyoruz. Ekranda mavi bir işaret cıkıyor ve bu gorevin olduğu yere gitmemiz icin bizi yonlendiriyor. Gerekli noktaya girince de, konuyu ve olayı anlatan bir sinematik ile karşılaşıyoruz. Spider-Man 3’un oyununda, Kirsten Dust dışında herkes kendi karakterini seslendirmiş... Spider-Man 3 filmin oyunu olabilir, ama cizgi romandan ve Marvel evreninden cok tanıdık yuzler de karşımıza cıkıyor. Sandman, Green Goblin 2 ve Venom gibi filmdeki duşmanları dışında, Kingpin, Lizard ve Kraven The Hunter, Rhino, Scorpion gibi karakterler oyun boyunca karşımıza cıkacak duşmanlar icerisinde. Ozellikle erkek fanatiklerin sevgilisi, Black Cat’de Spidy’i bu macerasında yalnız bırakmamış. Ana gorevler dışarısında, Manhattan semalarında, ozgurce dolaşırken, başını derde sokan insanlara da yardım edebiliyoruz. Bir suc olduğu zaman interaktif bir şekilde bize haber veriliyor. Bu tarz olayları cozmek, Spider-Man’in gunluk hayatının bir parcası. Oyundaki gorevler, bunu kurtar, bunu dov tarzı değil. Bazen fotoğraf cekmek gibi eğlenceli gorevleri de alabiliyoruz. Ozel olarak duzenlenmiş dovuş sistemi ise oyunun en buyuk gizli silahlarından. Spider-Man onlarca değişik kombo yapabiliyoruz. Fanatiklerin hoşuna gidecek olan bir yenilik ise, orumcek ağı da artık en onemli silahlarımızdan birisi. Mesela, havaya zıplayıp, ağlarımızla bir duşmanı havaya cekebiliyoruz, ayrıca yere duşene kadar onu dovebiliyoruz. Bu hareket benim favorilerimden birisi. Duşmanlara ya da etraftaki eşyalara, orumcek ağı atıyoruz, daha sonra ise onları etrafımızda cevirip guc alarak, başka bir duşmanın uzerine fırlatabiliyoruz. Uzerimize hızlı bir duşman geldiği vakit, orumcek ağını kullanıp kendimizi yukarı ya da sağa sola cekebiliyoruz. Bu ozellikle boss dovuşlerinde cok işe yarıyor. Ayrıca, yine orumcek ağının kullanıp, ceşitli ucan tekme ya da ucuk kombo hareketleri de yapabiliyoruz. Yaratıcılığımız doğrultusunda, sınırsızız bu konu da... Mause ve klavye ile gayet rahat bir kontrol sağlanabiliyor, ama yine de joypad ile oynamak daha kolay. Oyun icine gizlenmiş bircok bonusu acmak icin token ya da bildiğimiz adıyla jeton toplamamız lazım. Ultimate Spider-Man’de de vardı bu ozellik. Yeni kombolar dışında, orumcek ağıyla yapılacak yeni hareketleri de bunlar sayesinde acabiliyoruz. Spider-Man 3, bize toparladığımız tokenları ve şehir icindeki suc oranının istatistiklerini veren, bir oyun ozeti menusune de sahip. Spider-Man 3’un en beklenilen kısmı, unlu siyah kostumu yani simbiyot ile birleşmesiydi. Cizgi romanlar da, ‘Secret War’ adlı, ozel seri de ilk olarak karşımıza cıkıyordu bu kostum. Spider-Man’in kostumu yırtılınca, mecburiyetten bu siyah kostumu kullanmıştı. Hicte kucumsenmeyecek bir zaman cizgi romanlarda Spider-Man’i yeni siyah kostumu ve ona verdiği yeteneklerle gorduk. Fanatiklerin buyuk tepkisini ceken bu radikal değişikliğin esas nedeni ise zaman icerisinde karşımıza cıktı. Bu aslında bir kostum değil, ortak yaşam formuydu. Yaşayabilmek icin başka bir canlıya ihtiyacı vardı. Birleştiği zaman, once o canlının ozelliklerini taklit ediyor daha sonra zamanla, kendi karakterini ve DNA’sını ustun kılarak tum kontrolu ele geciriyordu. Symbiot’un kişiliği ise kotuydu, bencil agresif ve sadece kendi ustun gelecek şekilde davranıyordu. Zamanla bu karizmatik kostum icerisinde Peter Parker’da o hale gelmeye başladı. Neyse ki, tam zamanında Fantastic Four’dan Reed Richards’a gidip, bu kostumden kurtuldu. Yoksa sevgili kahramanımız, yuzyılın suclularından birisi olacaktı. Ancak daha sonra kostum kacıp, o sıralar Peter’ın en kıl olduğu insanla, Eddie Brock ile birleştiler. Eddie Brock’un ofkesi ve nazsız yapısı sayesinde, Venom adlı canavar ortaya cıktı. Eddie her şeyi kabul edince, Symbiot tam bir birleşme gosterip, daha guclu hale gelmiştir. Ustelik uzun sure Spider-Man ile birleşik kaldığı icin, onun DNA ozelliklerini kopyalayıp, orumcek guclerinin hemen hepsini de sahip bir duşmandı... Oyunda ve filmde hikaye biraz daha farklı, tabii ki bunu anlatmayacağım. Ancak Spider-Man siyah kostume sahip olunca, buyuk bir değişiklikte geciriyor. Oncellikle, gucu ve cevikliği daha da artıyor. O kadar hızlanıyor ki neredeyse kontrolsuz hale geliyor. Siyah kostumun komboları ise daha saldırgan. Ayrıca, yeni bir ozellik olarak Rage Meter – ofke olcer – eklenmiş. Yeterince sinirlenince Spider-Man bariz şekilde cinnet geciriyor. Etrafımıza bir gelenek olarak sinirlenince kırmızı ofke kıvılcımları yaymaya başlıyoruz. Bu animasyon bence gereksiz ve gercekciliği olduruyor. Neyse, ofkelenince artık gucumuz ve hızımız abartı sınırlara ulaşıyor. Peş peşe attığımız yumrukları gozlerimiz secmekte zorlanıyor. Bu karakter ve hareket değişikliği sanki başka bir karakter oynuyormuşuz gibi bir his veriyor. Bir fiyatına iki Spider-Man diyebiliriz bu duruma. Ayrıca Siyah kostum sayesinde daha dayanıklı hale geliyoruz. Eskiden bir araba sopa yiyince oluyorsak, artık bir kamyon sopaya bana mısın demiyoruz... Bazı ozel, aksiyon sahnelerinde oynanış tumuyle değişiyor. Daha once Fahrenheit oyununda gorduğumuz, gerekli tuşlara zamanında basma, tarzında bir hal alıyor. Buralara kontrol tam olarak biz de değil. Zamanında tuşlara basarsak eğer, Spider-Man hareketlerini yapıyor. Bunun icinde biraz hızlı olmamız lazım. Bunları başarırsak gorsel olarak guzel şeyler cıkıyor karşımıza. Oyuna renk katsın diye mi konulmuş yoksa bir sonraki Spider-Man projeleri icin bir nabız yoklaması mı bilmiyorum. Şahsen benim hoşuma gitti. Aslında bir bakıma kotu yanı ise, oyun icerisindeki bu kontrol karmaşası her oyuncunun ustesinden geleceği bir tarzda değil... Toparlamak gerekirse Spider-Man’in bu seferki, PC macerası oyunculara biraz pahalıya patladı. İstediği yuksek sistem, kontrol icin gerekli tuşların yoğunluğu, ayrıca arada sırada karşımıza cıkan ve resmen joy pad sattırmak icin yapılmış kontrol hataları, canımızı sıksa da, tum bunlara deyecek kadar zevkli bir oyun. İlk kez kendimi tam anlamıyla Spider-Man gibi his etiğimi soyleyebilirim. Yeni Nesil konsol grafikleri nedeniyle şu anda sisteminiz yetmiyorsa, yeni bir PC aldıktan sonra mutlaka deneyin. __________________