ATC: N03AG01
BARKODU: 8699510572729
FİYATI: 11,9TL
ETKEN MADDE: Valproic acid – valproik asit
URETİCİ: LIBA
Migren profilaksisi, Bipolar Bozukluk ve epilepside, antiepileptik. Yetişkinde başlangıc 600mg (idame max 2500mg). Cocukta başlangıc 10-20mg/kg/gun. Gebelik kategorisi D. Anne sutune gecer. Kontrendikasyon; aşırı duyarlılık, karaciğer fonksiyon bozukluğu, hepatik porfiri.
Etkileşim; psikotrop ilaclar, alkol, fenobarbital, primidon, fenitoin, karbamazepin, lamotrijin, zidovudin, antikoagulanlar, salisilik asit, temozolomid, felbamat, meflokin, klorokin, simetidin, eritromisin, karbanepem, kolestramin.
[h=2]YAN ETKİLERİ[/h] kanama zamanı uzaması, trombositopeni, agranulositoz, lenfositoz, lokopeni, hiperamonyemi, Depresyon, ataksi, Vertigo, tremor, bulantı, diyare, allerjik reaksiyonlar.Kısıtlamalar Sodyum Valproat (kombinasyonları dahil) etken maddesi mevcut kullanımına ek olarak bipolar bozukluk endikasyonunda psikiyatri (erişkin veya pediatrik) ve noroloji (erişkin veya pediatrik) uzmanları tarafından veya bu hekimlerden birinin cıkardığı ilac kullanım raporu ile diğer hekimlerce recetelenebilir. Prospektus Convulex pediatrik şurup 50mg/ml 03.12. 2003’e gore duzenlenmiş prospektus CONVULEX Pediatrik Şurup 50 mg/ml Formulu: (5 ml icin) Aktif madde; Sodyum valproat 250mg Diğer maddeler; Lycasin, metilhidroksibenzoat, propilhidroksibenzoat, sakkarin sodyum, sodyum siklamat Farmakolojik Ozellikleri: Farmakodinamik ozellikleri: Sodyum valproat geniş spektrumlu antiepileptik bir ajandır. Antikonvulsan etkisi beyinde inhibitor bir norotransmitter olan gamma aminobutirik asid (GABA) metabolizması uzerine olan etkisine bağlı olduğu duşunulmektedir. Farmakokinetik ozellikleri: Oral alınımından sonra sodyum valproat gastrointestinal kanaldan hızla ve tamamen emilir. Plazma pik seviyelerine oral alınımından 1-4 saat sonra ulaşılır. Birlikte alınan yiyeceklerle emilen madde miktarı değişmez.
Kararlı plazma konsantrasyonlarına dozlama aralıklarına bağlı olarak 3-4 gun icinde ulaşılır. Terapotik serum duzeylerinin 50-100 μg/ml civarında olması yeterli tedaviyi sağlamaktadır. Sodyum valproat plazma proteinlerine %90 duzeyinde bağlanır. Beyin omurilik sıvısı konsantrasyonları aktif maddenin serbest kısmı ile doğrudan ilintilidir. Verilen dozun %1 ila 3’u değişmemiş şekilde bobreklerden atılır.
Aktif maddenin buyuk bolumu karaciğerde glukuronidasyon ve oksidasyona uğrar. Metabolitleri ise bobrekler yoluyla atılır. Plazma yarı omru 6-16 saat arasındadır. Endikasyonları: Jeneralize ve parsiyel epilepsiler -Primer jeneralize epilepsiler: *Petit mal epilepsiler piknoleptik absans myoklonik ve astatik nobetler (Lennox Sendromu) mpulsif petit mal (myoklonik petit mal) nfantil spasmlar (West sendromu) *Grand mal epilepsiler -Parsiyel nobetler: Basit veya kompleks nobetler -Ozellikle kompleks semptomlarla karakterize sekonder jeneralize olabilen parsiyel fokal nobetler -Karışık tip nobetler Cocuklarda febril konvulziyonların profilaksisinde: Yuksek risk altındaki ve en az bir kez konvulziyon gecirmiş olan sut cocukları veya kucuk cocuklarda. Kontrendikasyonları: Convulex; -Bireysel veya ailesel karaciğer hastalığında (Child-Pugh C), -Belirgin karaciğer yetmezliğinde (akut veya kronik), -Hemorajik diyatez vakalarında, -Pankreas fonksiyonlarının yetmezliğinde, -Porfiride, -Sodyum valproata karşı aşırı duyarlılığı olan vakalarda kontrendikedir.
Uyarılar/ Onlemler: Uyarılar: Karaciğer disfonksiyonu: Valproik asit ile tedavi sırasında bazen fatal karaciğer yetmezliği gorulebilmektedir. ki yaşın altındaki ve multipl antikonvulsanlar kullanan, konjenital enzim metabolik rahatsızlıkları olan, mental geriliğin eşlik ettiği şiddetli nobet rahatsızlıkları olan ya da organik beyin lezyonları olan cocuklarda bu karaciğer yetmezliği riski cok daha fazladır. Bu grup cocuklarda valproik asit buyuk bir dikkatle kullanılmalıdır. Genellikle tedavinin ilk altı ayı icinde non-spesifik semptomlarla (nobetlerin kontrol edilememesi, kaslarda zaafiyet, letarji, yuzde odem, iştahsızlık, kusma) ortaya cıkabilen bu duruma karşı hasta yakından izlenmelidir. Erken teşhis icin klinik semptomlar onemlidir.
Sarılık oncesi gorulebilecek aşağıdaki belirtiler, ozellikle risk altındaki hastalarda dikkate alınmalıdır. -Spesifik olmayan ve genellikle ani ortaya cıkan ve bazen surekli kusma ve Karın ağrısının eşlik ettiği asteni, anoreksi, yorgunluk hali ve başdonmesi -Epilepsili hastalarda nobetlerin tekrarlaması Bu tip klinik belirtiler gorulduğunde hastanın derhal doktora başvurması gerektiği bildirilmelidir. Hasta cocuksa aynı uyarı ailesine yapılmalıdır. Klinik muayene ve karaciğer fonksiyonunun biyoloijk değerlendirilmesini iceren incelemeler derhal gercekleştirilmelidir. Onlemler: Tedavi başlangıcında Doktor diğer kullanılan ilacları kesin olarak bilmelidir.
Convulex (valproik asit) tedavisine başlanmadan once muhakkak karaciğer fonksiyon testleri ve kan koagulasyon değerleri saptanmalı ve dozaj artırıldığında veya iki aylık donemlerle trombosit agregasyonu ve fibrinojen seviyeleri kontrol edilmelidir. Hipofibrinojemi ve koagulasyon bozuklukları, transaminaz değerlerinin yaklaşık 3 kat yukselmesi, serum alkali fosfataz ve bilirubin seviyelerinin yukselmesi gibi toksik hepatit belirtileri gorulduğunde tedavi kesilmelidir. Transaminaz değerlerinde duşuk duzeyde artma gorulmesi halinde ise dozaj azaltılmalı ve koagulasyon değerlerinin yanısıra karaciğer fonksiyon testleri de kontrol edilmelidir. 3 yaşın altındaki cocuklarda sodyum valproat uygulanacaksa monoterapi onerilir, ancak tedaviye başlamadan once sodyum valproatın potansiyel yararına karşılık karaciğer harabiyeti riski bu gruptaki hastalarda iyi değerlendirilmelidir. 3 yaşın altındaki hastalarda aynı zamanda salisilat kullanımı, karaciğer toksisitesi riski nedeniyle onlenmelidir.
Cok ender olarak pankreatit bildirilmesine rağmen ciddi abdominal ağrı ve kusma gorulmesi halinde ise serum amilaz değerleri kontrol edilmeli, sonucların patolojik duzeyde cıkması halinde tedavi kesilmelidir. Convulex idrar analizlerinde ketonların pozitif değer vermesine neden olabilir. Convulex kullanan hastalarda cerrahi mudahelelerden once trombosit sayısı ve pıhtılaşma ve kanama zamanı değerleri incelenmelidir. Bobrek yetersizliği olanlarda serbest valproik asidin serum yoğunluğunun artabileceği goz onunde bulundurulmalı ve doz azaltılmalıdır. Ure siklusu enzim defekti şuphesi olduğunda, tedaviye başlamadan once metabolik tetkikler yapılmalıdır.
Cunku valproatın hiperamonemiyi artırma riski vardır. Her ne kadar sodyum valproat ile immun bozukluklar cok ender gorulmuşse de, sistemik lupus eritematozuslu hastalarda sodyum valproatın potansiyel yararı ile riski iyi değerlendirilmelidir. Şurup 0.05 BE/ml karbonhidrat icerdiğinden diyabetiklerde dikkat edilmelidir. Hamilelik ve emzirme doneminde kullanımı: Gebelik kategorisi D.
Tedavi edilmiş epilepsili annelerden elde edilen deneyimler sonucunda, gebelik suresince valproat kullanımına ilişkin riskler şu şekilde tanımlanmıştır: Epilepsi ve antiepileptiklerle ilgili riskler: Epilepsisi olan ve antiepileptik tedavi goren annelerin cocuklarında malformasyon gorulme riski oranı genel nufusunkinin (yaklaşık %3) 2-3 katıdır. Kombine tedavi goren kadınların cocuklarında malformasyon daha yuksek oranda gorulmektedir, ancak tedavinin ve hastalığın birbiri ile bağlantıları kesin olarak saptanmamıştır. Sık rastlananlar, dudak yarığı ve kardiyovaskuler malformasyonlardır. Antiepileptik tedavinin birden kesilmesi annede hastalığın şiddetlenmesine neden olur, bu da fetus uzerinde zararlıdır. Sodyum valproat ile ilgili risk: Gebeliğin ilk uc ayında sodyum valproata bağlı toplam malformasyon riski diğer antiepileptik ajanlara bağlı riskten yuksek değildir.
Bu etkilerin gorulme sıklığı henuz kesin saptanmamıştır. Fasial dismorfi vakaları bildirilmiştir. Ozellikle kol ve bacaklarda olmak uzere, az sayıda multipl malformasyon vakası gozlenmiştir. Sodyum valproat daha cok miyelomeningosel, spina bifida gibi noral tup defektine neden olur, bu etkinin gorulme sıklığı tahminen %1-2’dir. Yukarıdaki veriler ışığında: – Antiepileptik tedavi goren kadınnın gebe kalması tavsiye edilmez.
– Eğer hasta gebe kalmak istiyorsa bu, antiepileptik tedaviyi gerektiren endikasyonun gozden gecirilmesi icin bir fırsat olarak değerlendirilmeli ya da folat takviyesi duşunulmelidir. – Valproat ile yapılmakta olan antiepileptik tedavi eğer etkili ise gebelik sırasında durdurulmamalıdır. Monoterapi tercih edilmelidir; etkili minimum gunluk doz, bolunmuş dozlar halinde gun icine yayılarak uygulanmalıdır. Yine de hasta antenatal donemde ozel kontrol altında tutularak noral tup defekti veya diğer bir malformasyon oluşursa vaktinde saptanmalıdır. Ozetle; hamilelerde gerekli olmadıkca kullanılmamalıdır ve daima yarar/risk oranı goz onunde bulundurulmalıdır.
Diğer preparatlarla kombinasyondan mumkun olduğunca kacınılmalıdır. Hepatik yetmezlik fatal sonuclanabilir. Fetus uzerine teratojenik etkisi vardır. Yenidoğandaki riskler: Gebelik suresince anneleri sodyum valproat almış yenidoğanlarda, nadir hemorajik sendrom vakaları bildirilmiştir. Bu hemorajik sendrom hipofibrinojenemi ile ilişkilidir; fatal olabilen afibrinojenemi de bildirilmiştir.
Bu hipofibrinojenemi muhtemelen koagulasyon faktorlerinin azalmasıyla ilgilidir. Bununla beraber bu sendromun, Vitamin K’ya bağlı faktorlerin, fenobarbital ve diğer enzim indukleyici ilaclara bağlı azalması ile ayırıcı tanısı yapılmalıdır. Bundan dolayı yenidoğanda, trombosit sayımı, fibrinojen plazma duzeyi, koagulasyon testleri ve koagulasyon faktorleri tetkik edilmelidir. Laktasyonda: Anne sutundeki valproat miktarı duşuk olup annenin serum duzeyinin %1 ile %10 arasındadır. Bugune kadar neonatal donemde kontrol altında tutulmuş ve anne sutu ile beslenmiş cocuklarda klinik etkilere rastlanmamıştır.
Arac ve makine kullanmaya etkisi Alkolle beraber alındığında, ozellikle tedavi başlangıcında, araba veya iş makinesi kullanılmamalıdır. Yan Etkileri/Advers Etkiler: Cok ender ağır karaciğer ve pankreas rahatsızlıkları belirtilmiştir (Bkz Uyarılar/Onlemler). Tedavinin ilk altı ayında mutlaka dikkat edilmesi gereken semptomlar; ust karın ağrıları, kusma, iştahsızlık, yorgunluk, dermansızlık, sarılık, asit toplanması ve merkezi sinir sistemi bozukluğu. Boyle bir durumda doktora başvurunuz. Teratojenik risk bildirilmiştir (Bkz Uyarılar/Onlemler-Gebelik).
Convulex şurup genelde iyi tolere edilmektedir. En sık gorulen yan etkileri bulantı, kusma ve iştahsızlıktır. Tedavi başlangıcında gorulup, dozun duşurulmesi ile (doktor tarafından) ve ilacın yemek esnasında veya yemek sonrasında alınması ile kaybolur. Ayrıca iştah artışı, kilo alımı, mide ağrısı, mide spazmı, ishal ve Kabızlık bildirilmiştir. Amenore ve menstruel duzensizlik bildirilmiştir.
Nedensel ilişkisi belirlenmemiş polikistik over hastalığı, nadiren bildirilmiştir. Yorgunluk hissi, baş donmesi, baş ağrısı, Depresif Bozukluk halleri, agresyon, istemsiz hareketler, hareket gucluğu, kramplar, ataksi, titreme, konuşma bozukluğu, nistagmus, cift gorme ender gorulen yan etkileridir. Konfuzyon; tedavi sırasında ender olarak stupor veya bazen gecici komaya (ensefalopati) kadar gidebilen letarji, tek başına veya konvulziyonlarda artışla birlikte gorulmuştur ve tedavi durdurulduğunda veya doz azaltıldığında azalmıştır. Bu etkiler genellikle birden fazla ilacla tedavi sırasında (ozellikle fenobarbital) ve valproat dozu birden artırıldığında ortaya cıkar. Delirium, bilinc kaybı cok ender gozlenmiştir.
Kan tablosu değişiklikleri, pıhtılaşma bozuklukları (peteşiler veya ekimoz oluşumu eğilimi) ve cok ender vakalarda Anemi ve kan yapım bozukluğu olabilir. Ozellikle yuksek dozlarda ve genellikle klinik belirtilerin gorulmediği; fibrinojende izole azalma veya kanama zamanında uzama (sodyuym valproatın trombosit agregasyonunun ikinci fazı uzerinde inhibitor etkisi vardır) bildirilmiştir. Cok ender olarak allerjik deri dokuntuleri, bazen Sac Dokulmesi de olabilir, gecicidir ve tedavi gerektirmez. Vaskulit gorulduğu bildirilmiştir. Nadir vakalarda toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson sendromu, eritema multiforme bildirilmiştir.
Sıklıkla karaciğer fonksiyon testlerinde değişikliğe neden olmayan orta derecede hipermaonemi ortaya cıkabilmektedir. Bu durum tedavinin kesilmesini gerektirmez. Norolojik semptomların eşlik ettiği hiperamonemi de bildirilmiştir. Bu vakalarda daha ileri tetkiklere başvurulmaldır (Bkz Onlemler). Geridonuşumlu veya geri donuşumsuz olabilen işitme kaybı nadiren bildirilmiştir; bununla beraber kesin bir neden sonuc ilişkisi henuz belirlenememiştir.
Valproat tedavisine bağlı geri donuşumlu Fanconi sendromu birkca vakada bildirilmiştir, fakat etki mekanizması henuz belirlenememiştir. Ayrıca Reye sendromu da (yuksek ateş, kusma, dezoryantasyon, hareket kaybı, kramplar, bilinc kaybı, karaciğer buyumesi, pıhtılaşma bozukluğu) bildirilmiştir. BEKLENMEYEN BR ETK GORULDUĞUNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ lac Etkileşimleri ve Diğer Etkileşimler: Santral sinir sistemi depresanları (noroleptikler, MAO inhibitorleri, antidepresanlar ve benzodiazepinler) ya da alkol ile birlikte kullanıldığında santral depresan etkiler artar. Bu nedenle klinik takip ve gerekiyorsa doz ayarlanması onerilir. Alkolle birlikte kullanılmaması onerilir.
Valproik asit, fenobarbitalin serum duzeylerini artırır (karaciğerde yıkımı inhibe olduğu icin). Bu da ciddi santral sinir sistemi depresyonu ile sonuclanabilir. Ozellikle cocuklarda sedasyon gorulebilir. Kombine tedavinin ilk 15 gununde hasta yakından izlenmeli ve ilk sedasyon belirtileri gorulduğunde hemen fenobarbital dozu azaltılmalıdır. Gerekirse plazma fenobarbital duzeyleri kontrol edilmelidir.
Primidon da keza barbiturata metabolize olduğundan aynı etkileşim soz konusudur. Fenitoin ile birlikte kullanımı sırasında fenitoin dozu klinik duruma gore ayarlanmalıdır. Sodyum valproat fenitoinin total plazma konsantrasyonunu artırır. Daha da onemli olarak serbest fenitoin yoğunluğu artabilir, bu durumda doz aşımı belirtileri ortaya cıkabilir (valproik asit plazma proteinlerine bağlanma noktalarında fenitoinin yerini alır ve karaciğerde parcalanmasını yavaşlatır). Bu nedenle klinik takip onemlidir ve fenitoin plazma duzeyleri saptanırken serbest formu dikkate alınmalıdır.
Valproat karbamazepinin toksik etkisini potansiyelize edebileceğinden, bu iki ilacın kombine kullanımında klinik toksisite olabileceği bildirilmiştir. Kombine tedavinin ozellikle başlangıc doneminde gerekli gorulduğunde doz ayarlaması ile birlikte klinik takip onemlidir. Valproat lamotrijinin metabolizmasını azaltır; gerektiğinde dozlar (lamotrijin dozu azaltılarak) yeniden duzenlenmelidir. Valproat zidovudinin plazma konsantrasyonunu artırarak, zidovudinin toksisitesini artırabilir. Enzim indukleyici etkisi olan antiepileptikler (fenitoin, fenobarbital, karbamazepin) valproatın serum yoğunluklarını azaltır.
Kombine tedavide dozlar kan duzeyine gore ayarlanmalıdır. Diğer yandan, felbamat ile valproatın kombine kullanımı, valproat serum konsantrasyonunu artırabilir. Valproat dozu izlenmelidir. Meflokin, valproik asit metabolizmasını artırır ve konvulzan etkisi vardır. Bu nedenle kombine tedavide epileptik nobetler gorulebilir.
Yuksek oranda serum proteinlerine bağlanan ilaclarla birlikte alındığında ise (Aspirin, karbamazepin ve dikumarol gibi) serum valproat duzeylerinde değişiklikler olur. Serumdaki serbest valproat duzeyi artabilir. Klonazepam ile birlikte kullanımı sırasında her iki ilacın da terapotik etkilerinin azalması soz konusudur. Valproatın serum duzeyleri aynı zamanda simetidin veya eritromisin kullanılırsa artabilir. Valproatla birlikte proteinlere yuksek oranda bağlanan ajanlar (asetil salisilik asit) kullanıldığında serumdaki serbest valproat duzeyi artabilir.
Valproatın genelde enzim indukleyici etkisi yoktur; bu nedenle, hormonal kontraseptif kullanan kadınlarda ostroprogestatiflerin etkisini azaltmaz. Aynı zamanda vitamin K antagonisti antikoagulan kullanılıyorsa protrombin duzeyi yakından takip edilmelidir. Kullanım Şekli ve Dozu: Gunluk doz hastanın yaşı ve vucut ağırlığı dikkate alınarak duzenlenmelidir ve kişiden kişiye değişen yanıt gozonunde bulundurulmalıdır. Serum konsantrasyonu ve terapotik etki arasında net bir ilişki kurulamadığından, gunluk doz klinik yanıta gore hesaplanmalıdır. Eğer nobetlerin kontrolu yeterli duzeyde değilse veya advers etkilerden şuphe ediliyorsa klinik takibe ek olarak valproik asidin plazma duzeyinin saptanması duşunulebilir.
Gastroentestinal tahriş şikayeti olan vakalar Convulex şurubu yiyeceklerle birlikte ve bir miktar su icerek alabilirler. Convulex şurubun başlangıc dozu genellikle 10-15 mg/kg/gun olarak hesaplanır. Bu doz bir haftalık donemlerle 5-10 mg/kg/gun olmak uzere, nobetler onlenene kadar artırılabilir. Gunluk ortalama doz; sut cocukları ve cocuklarda 30 mg/kg, ergenlik cağındaki cocuklarda ve erişkinlerde 20-30 mg/kg (kapsul veya CR tablet formları tercih edilmelidir) şeklindedir. Gunluk maksimum doz 60 mg/kg’dır.
Cocuklarda ortalama doz tablosu: 7.5 -14 kg 3-9 ml 14 -21 kg 6-12 ml 21 – 32 kg 12-18 ml Yukarıda verilen gunluk dozun birkac defaya bolunmesi onerilmektedir. Gunluk tedavi dozunun 15 mg/kg’ı gecmediği ve valproik asit ile monoterapi yapıldığı durumlarda bu doz gunde bir defada ve akşamustu verilebilir. Bir başka antiepileptik tedaviden Convulex tedavisine gecerken, iki hafta icinde yavaş yavaş Convulex dozu artırılarak optimum doz ayarlanmalı ve diğer preparatlarla tedavi azaltılarak kesilmelidir. Eğer gerekiyorsa başka bir antiepileptik ilavesi yavaş yavaş doz artırılarak yapılmalıdır (Bkz.
lac etkileşimleri). Doz Aşımı: Sodyum valproatın aşırı dozda alınması, muskuler hipotoni, hiporefleksi, myozis somnolans ve solunum fonksiyonlarının eşlik ettiği komaya neden olabilir. Ancak semptomlar değişiklik gosterebilir ve cok yuksek plazma duzeylerinde nobetler bildirilmiştir. Tedavi: lacın mide barsak kanalından hızlı emilmesi nedeniyle gastrik lavajın cok yararı yoktur. Gastrik lavaj ilacın alımından 10-12 saat sonrasına kadar yararlı olabilir.
Tedavi destekleyicidir (ozmotik diurez, kardiyak ve respiratuar takip). Onemli olan idrar cıkışının sağlanmasıdır. Ağır vakalarda diyaliz veya kan değiştirilmesi uygulanabilir. Nalokson’un valproik asidin santral depresan etkilerinin ortadan kaldırılmasında yararlı olduğu bildirilmiştir. Aşırı miktarda doz aşımı fatal olabilir, ancak genellikle mudahaleden başarılı sonuc alınır.
[h=2]SAKLAMA KOŞULLARI[/h] 25 °C altında ve ışıktan korunarak saklanmalıdır. Cocukların ulaşamayacağı yerlerde saklayınız.
[h=2]TİCARİ ŞEKLİ[/h] ve Ambalaj Muhtevası: 100 ml’lik şişelerde. Piyasada mevcut diğer farmasotik dozaj şekilleri: Convulex CR 300 mg Tablet, 50 tabletlik şişelerde. Convulex CR 500 mg Tablet, 50 tabletlik şişelerde.
Convulex 150 mg Kapsul, 60 kapsulluk blister ambalajlarda Convulex 300 mg Kapsul, 60 kapsulluk blister ambalajlarda Convulex 500 mg Kapsul, 60 kapsulluk blister ambalajlarda Ruhsat Sahibi: Liba Laboratuarları A.Ş. Otağtepe Cad. No. 5 Kavacık Anadoluhisarı – 34810- stanbul Ruhsat Tarih ve Numarası: 25.
02.1997-101/43 Uretim Yeri: Gerot Pharmazeutika GmbH Arnethgasse 3 Viyana, Avusturya RECETE LE SATILIR. Prospektus onay tarihi: 26.06.2006