Cocuklarda obezite son yıllarda artan durumlardan, son yıllarda artan başka bir durum ise sezaryen doğumlar. İkisinin birden artıyor olması dikkat cekici. Bunu fark eden bazı araştırmacılar da işe koyulmuş. Sonucta bu ikisi arasında bir bağ olabileceği duşunulmeye başlanmış. Sezaryen doğumlar 3 yaşındaki cocuklarda 2 katına cıkan obezite oranıyla ilişkili kabul ediliyor. Ayrıca cerrahi işlemle doğum yapmanın cocuk uzerinde başka etkileri de soz konusu. Sezaryen doğumun alerji ve astım riskini arttırdığı da şuphelenilen gercekler arasında. Ancak araştırmacılar sezaryenle doğmanın cocuğun kilosu uzerindeki etkisini henuz tam olarak bulabilmiş değil. Anlayacağınız durum biraz karışık.
[h=2]İki kat obezite riski[/h] Yapılan son araştırmada elde edilenlere gore sezaryen ile doğum cocuklarda obezite riskini arttırıyor. Araştırmada 1255 cocuk 3. yaş gunlerinden sonra incelenmeye başlanmış. Bu cocukların sezaryenle doğan %16’lık kısmı obeziteyle karşı karşıya. Bu oran normal doğumla doğanlarda sadece %7,5.
Araştırmada tek incelenen cocukların doğum şekilleri değil. Annenin kilosunun, cocuğun ne kadar sure anne sutu emdiğinin ve cocuğun doğduğundaki kilosunun da obezite uzerindeki etkilerine bakılmış.
Gelecekte yapılacak araştırmalar sezaryen ameliyatının obezite uzerindeki etkisini tam olarak kanıtlayabilir. Ancak yine de sonuclar net, sadece biraz daha kanıt lazım.
Amerika’da 3 cocuktan biri sezaryenle doğuyor. Bu yuksek bir oran. Sezaryen erken obezite riski anlamına geliyorsa, tıbbi zorunluluk harici sezaryen ameliyatından kacınmak icin yeterli neden var demektir.
Peki sezaryen ameliyat nasıl oluyor da obeziteye neden oluyor? Araştırmacılar bu soruya birkac cevap hazırlamış ancak henuz hepsi teori niteliğinde. Yani elimizde kesin bir neden yok. Aradaki neden sonuc bağını daha net bir şekilde ortaya cıkarmak icin daha kapsamlı araştırmalara ihtiyac var.
[h=2]Sezaryen gerekli mi?[/h] Uzmanların soylediğine gore yapılan sezaryen ameliyatların coğu zorunluluktan değil, isteğe bağlı yapılıyor. Oranın Amerika’da 3 bebekte 1 bebek olduğunu belirtmiştik. Ancak ozellikle ozel hastanelerde bu oranın daha da yukseldiği goruluyor. %40 şeklinde bir oranın sezaryen ameliyatı icin ideal olduğunu kimse iddia edemez ancak bir şekilde sezaryen doğum tercih edilen bir ameliyat. Bu gerceği de hicbir şey değiştiremez.
Uzmanlar ekliyor, ele gecen kanıtlara gore isteğe bağlı sezaryen, bebeklerde hayat boyu surecek sağlık sorunlarına neden olabilir. Tıbbi bir zorunluluk olmadan sezaryenle doğum yapmayı secen bir anne bebeğini bekleyen risklerden haberdar olmalı. Bu risklerden biri de obezite.
[h=2]Anne adayı suclu değil[/h] Uzmanlar gereksiz yere bircok kez sezaryen ameliyatı yapıldığını kabul ediyor. Ancak bu durumun suclusu kesinlikle anne adayları değil. Herkes kadınların sezaryen ameliyatını tercih ettiğini soyluyor ancak durum boyle değil. Gercek, doktorların anne adaylarını sezaryene yonlendirdikleri yonunde. Bunun bircok nedeni olabilir bunlardan biri de sezaryenin daha rahat bir işlem olması. Doğum sırasında ters giden bir şey olması halinde doktorlara sorulan soru her zaman ‘Neden sezaryen yapmadın?’ oluyor. Bunun farkında olan doktorlar da buna gore onlemler alıyor.
Araştırmacılar obezitenin bilinen nedenlerinin ve risk faktorlerin hepsine ayrı ayrı baktıktan sonra sezaryen ve cocuklarda obezitenin arasında guclu bir bağ olduğunu iddia etmeye başladılar. Ancak yine de belirtmek gerekir ki bulunan bağın daha da guclenmesi icin yeni bulgular şart. Ama unutmayın yeni bulunanlar ne olursa olsun zorunluluktan değil de isteğe bağlı yapılan sezaryen ameliyatının bebek icin iyi bir şey olmadığı sonucu değişmeyecek.