Coğumuzun yaşamı şikayet edebileceği şeylerle dolu. Buraya kadar normal. Ancak şikayet etmenin yaşam tarzı haline gelmesi oyle değil. Yaşamın ozellikle olumsuz yanlarını gormeyi secen insanları surekli olumsuz cumleler kurmalarından tanıyabilirsiniz. Karşılaştıkları hemen her şeyi eleştirirler. Mantık sınırları dahilindeyse yine sorun yok. Ancak yakınmada olcu aşmışsa, şikayet etme onlar icin bağımlılığa donuşmuş olabilir.
[h=2]İnsanlar neden şikayet eder?[/h]

Surekli şikayet eden insanların genellikle duygusal ve ruhsal gelişimlerini sağlıklı tamamlayamadıkları gozlemleniyor. Cocuklukları genellikle yetersiz şefkat ve ilgiyle geciyor; bu noksanı yetişkinliklerinde başkalarından talep ediyorlar. Şikayet etme beklentileri karşılama yoluna donuşuyor; bunu başkalarını kontrol etmeye yarayan bir yontem olarak benimsiyorlar. Bu sayede dikkatleri uzerlerine cekiyorlar. Şikayet icsel sucluluklarını başkalarına atmalarını da sağlıyor. Eksikliklerini dışsallaştırarak başka kaynaklara atfediyorlar. Şikayet etmekten hoşlanan bireyler, kendilerini duygusal olarak terk edilmiş hissediyor.
Coğu insan başkalarının duygusal sorumluluğunu ustune almak istemez. Kişi karşısındakine ne kadar yakın olursa olsun, aşırı olcude duygusal sorumluluk yuklenmekten kacınır. Şikayeti bağımlılık haline getiren kişi aslında karşısındakine surekli yuk bırakır: ‘’Beni taşı, beni koru, benimle ilgilen’’. Karşınızdaki eşiniz, aileniz, en sevdiğiniz arkadaşınız bile olsa bu duygusal yuk ağır gelebilir.
Şikayetci yapıdaki kişilerle evlilikler ya da ikili ilişkiler zordur. Birbirlerinin yukunu ağırlaştırmak yerine hafifleten bireyler birbirlerine mutluluk verebilir. Karşınızdaki kişi surekli her şeyden yakınıyorsa, ona doğru ve farklı bakış acıları kazandırmaya calışmalısınız. İlginizi şikayetlerine cevap vererek değil farklı şekilde belirtmelisiniz. Gercekten ilgilenildiklerini hissettiklerinde belki de bu ozelliklerinden vazgecerler.
[h=2]Basit bir şikayet mi yoksa bağımlılık mı?[/h]

Şikayet etmek ara ara karşılaşılan bir durumsa bunun bir bağımlılık olduğunu soyleyemeyiz. Ancak bağımlılık derecesinde olduğunu hissettiğiniz bir şikayetcilik varsa bunun ne zaman sonlanacağını da bilmek istersiniz. Merak etmeyin: sorun hastalık duzeyindeyse terapi desteği işe yarayabilir. Ancak birey terapiye sıcak bakmıyorsa, kendinizce bazı cozum yolları uretmeniz de yararlı olabilir. Bir kişi icsel sureclerini yonetmeyi oğrendiğinde, kendisini geliştirip ozguven kazandığında ya da sağlıklı bir aşk ilişkisi kurup sevildiğini hissettiğinde şikayet etmekten vazgecebilir. Gercekten sevilip ilgi gosterildiğini hisseden insanlar ilgi icin yeni yollar aramazlar.
[h=2]Şikayetlerle yaşamamak icin yapılacaklar listesi[/h]Her bireyin icinde yaşayan bir cocuk mutlaka vardır. Cunku hepimiz bir zamanlar cocuktuk. O cocuğun yaşadıkları, tum hayatı boyunca yaşama bakışını etkiler. Bu nedenle icinizdeki cocuğu iyi tanıyarak onun ihtiyaclarını bilmeniz gerekir.
Cocukken eksik kalan yanlarınız ya da sizi derinden etkileyen olaylar yetişkin kişiliğinizi oluşturuyor. Şikayet etmek kişiliğiniz halini almadan, icinizdeki cocuğun eksik yanlarını kapatabileceğiniz olcude kapatın. Ancak bunun cok zor olduğunu unutmayın.
Aslında şikayetci bireyler şikayet ederken bilincli olarak gecmişlerini duzeltmeye calışmazlar. Bunu coğunlukla bilincdışı bir surec olarak kabul edebiliriz. Cocukluk yaşantılarının dışavurumu olarak ortaya cıkan bu durumu duzeltmek kolay değil.
Gecmişinizi kabul etmeniz cok onemli bir adım. Yaşamınızı, hatalarınızı, pişmanlıklarınızı ve gecmişinizi kabul edin. Yaşama bakış acınızın tamamen değişeceğini goreceksiniz.