Goz tansiyonu, goz icinde doku tarafından uretilen goz sıvısının kan damarlarına tahliye edilmemesi ve buna bağlı olarak goz icinde birikmesidir. Goz sinirlerinde meydana gelen goz tansiyonun sebebi, biriken sıvının neden olduğu once tek bir sinir lifi uzerinde tahribata yol acar eğer erken tedavi edilmez ise gorme bozukluğu olarak kendisini hissettirir.
Bir insanın kendi kendisine goz tansiyonu teşhisi koyabilmesi mumkun değildir. Diğer hastalıklara nazaran daha sinsi ilerleyen goz tansiyonu, coğu kez hastanın bu durumu fark etmeden uzun sure gecirmesine neden olabilmektedir. Hasta bu aşamada arada ani gelen baş ağrıları ya da gece ışığında beyaz hareler gorebilmekte ancak genellikle goz tansiyonu olduğunu fark edememektedir. Ayrıca her baş ağrısının sebebi goz tansiyonu olmayabilir. Goz tansiyonu tanısı koyulabilmesi icin uzman doktor tarafından goz tansiyonu olcumu yapılmalı, kornea kalınlığı olculmeli, gorme alanı, retina ve goz sinirleri uzerinde araştırma yapılmalıdır. Ancak en kesin tanı icin ilk once goz tansiyonu olcumu gerceklemektedir.
Goz tansiyonu olcumu sağlık hizmet verilen kurumlarda gercekleştirilmektedir. Tonometri denilen ozel cihazlar yardımı ile yapılan bu olcumlerde uzman hekim hastaya yardımcı olmaktadır. Tonometri cihazlarının farklı tipleri ile sağlanan goz tansiyonu olcumlerinde, aynı zamanda kornea kalınlığı da olculebilmektedir. Goze temas eden ve goze temas etmeyen farklı tiplerdeki Tonometri cihazları ile yapılan olcumde, goz basıncı ve kornea kalınlığı olculeri alınarak, matematiksel hesaplamalar yardımı ile goz tansiyonu olcumu gercekleşmektedir.
[h=2]Goz Tansiyonu Teşhisinde Olcum Yapılması Şartmıdır?[/h]

Goz tansiyonu diğer hastalıklardan daha sinsice ilerlediği icin, coğu kez hasta bu hastalığa sahip olduğunu bilmeden yaşar. Ancak en ileri safhalarda kendisini belli eden bu hastalığın bu aşamadan sonra tedavisi hem daha zorlayıcı olmaktadır hem de sağlıklı netice alınamamaktadır. Bu yuzden ailesinde goz tansiyonu mazisi olanlar, goz basınc değeri yuksek olanlar, diyabet hastası olanlar, uzun zaman hipermetrop yada aşırı miyop gozluğu kullananlar, gozlerinin retina tabakası ince olanlar ve nefes kullanılan meslekleri icra edenler duzenli aralıklar ile goz tansiyonunu olcturdukleri takdirde, erken teşhis ile bu hastalığı alt edebilmektedir.
Goz tansiyonu teşhisinde onemli olan goz tansiyonu olcum işlemi, tek başına teşhis koymada yeterli değildir. bu işlem ve buna bağlı uygulanacak bir dizi araştırma sonucunda kesin teşhis koyulabilmektedir. Goz basıncı herkesin vucut yapısı ile farklı paralelde seyretmektedir. Bir kişinin goz basıncının yuksek olması illaki goz tansiyonu hastalığı olacağı anlamına gelmez. Kornea kalınlığı, retina damarlarının basınc taşıma kapasitesi ve goz sinirlerinin direncine bağlı olarak goz tansiyonu ortaya cıkabilmektedir. Ancak kornea tabakası ince olan kişilerin goz tansiyonu hastalığına yakalanma riskinin daha fazla olduğunu belirtmek gerekir.
[h=2]Goz Tansiyonu Olcumu Acı Verir Mi?[/h]

Goz tansiyonu olcumu sanıldığı gibi acı veren bir uygulama değildir. Bu konudaki uzman, hastaya gerekli acıklamaları yapar ve olcum işlemine başlanılır. Oncelikle hastayı rahatlatmak adına goze uyuşturucu ozelliği olan bir damla damlatılır ve hastanın sakinleşmesi sağlanır. Ancak bazı durumlarda bu aşamada goz sorununu daha iyi tespit edebilmek adına başka kimyasallar da kullanılabilmektedir. Bu işlemlerin sonunda goz tabakasına yerleştirilen olcum cihazı, goz basıncını olcmeye başlar. Kısa ve basit olan bu işlem ile birlikte olcum tamamlanmış olur. Bazı hastalar daha heyecanlı oldukları icin olcum sırasında gozlerini sıkmakta ve buda yalancı goz basıncı olcumune neden olabilmektedir. gerginlik yaşayan goz basıncı yuksek cıktığında aynı işlemin bir daha uygulanması gerekebilir.