World in Conflict
Oyun Dünyası0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Oyun Forumları
- Oyun Dünyası
- World in Conflict
-
28-09-2019, 03:57:00Kayıtlı ÜyeTur: Strateji Dağıtıcı: Vivendi Games Yapımcı: Massive Entertainment Turkiye Dağıtıcısı: Aral İthalat Minimum Sistem: 2.2 Ghz İşlemci, 512 MB Bellek, 128 MB Ekran Kartı Onerilen Sistem: Core 2 Duo İşlemci, 1 GB Bellek, 512 MB Ekran Kartı Cocukluğuma dair tanıdık bir soz obeğiydi Soğuk Savaş. Daha, acık ağzımdan suzulen salyamı tutamayacak yaştayken onunde dikildiğim gri ekranda gorduklerim; birtakım toz bulutları, yeşil uniformalı insanlar, bir yerden bir yere giden ucaklar ve kocaman gemilerdi. Kravatlı ve yaşlı amcaların yuzleri hem gergin, hem de sinirliydi. Zaten �savaş� sozcuğu kulağımı acıtacak kadar keskindi; bir de ustune yetmezmiş gibi �soğuk� diyorlardı. Nasıl bir dunyaya gelmiştim ben boyle?! Sonra buyudum... Fırrr... Fırrr... (Kaseti ileri sar.) Bulunduğum zaman diliminden tum oğrendiklerimle beraber o yıllara baktığım zaman duyumsadıklarım, yine salyamın akmasına neden oluyor. Ama bu kez bir şeyleri anlayamamaktan dolayı değil; o yılların soğukluğunun gunumuz bilimine, sanatına, edebiyatına ve sporuna nasıl yansıdığını idrak etmemden dolayı akıyor salyalarım. İkinci Dunya Savaşı�nın sonrasında Doğu ve Batı Bloğu ulkelerinin arasında başlayan guc gosterisi, hemen hemen butun dunyayı nukleer bir savaş tehdidi altında bırakmış; bu guc gosterisinin iki başrol oyuncusu olan Sovyetler Birliği ve Birleşik Devletler, halklarını kesintisiz bir paranoyaya boğmuştu. Dunya devletleri de boylece taraf tutmak zorunda bırakılmış ve sonucunda ortaya yay gibi gergin olan bir politik ortam cıkmıştı. 4 Şubat 1945 yılında tarihinde gercekleşen bu kutuplaşma, 19 Ağustos 1991 yılına kadar tam 46 yıl surmuş ve tum dunyayı sıcak savaştan daha fazla etkilemişti. Peki, ya bu savaş soğuk değil de sıcak olsaydı dunya nasıl bir iklime burunurdu? Yeryuzunu vuran unsur, Soğuk Savaş doneminin politik duzleminde bozulan toplumsal refleksler değil, sıcak savaşın yıkımı olsaydı eğer... Ya tum dunya birbirine girseydi Berlin Duvarı yıkılmadan hemen once; ya Sovyet gucleri Amerikan topraklarını işgale kalkışsaydı... IMAGINE THERE�S NO COUNTRIES� World in Conflict bir onceki paragrafa gomulu olan tum �eğer�lerin cevabını monitorlerimizde canlandıran bir RTS. Ama ne RTS... Mikro ve makro yonetimi dengeleyen, sizi asla kaynak yonetimi ile uğraştırmayan, kontrolu tamamıyla bir ceşit �guven� sistemine bırakan, kısacası RTS turune değişik bir bakış acısı, taze bir soluk getiren muthiş bir oyun World in Conflict. Oyunun daha Tutorial bolumunde bir şeylerin �yeni� olduğunu hissediyorsunuz: RTS oyunlarında kemikleşen �kaynak topla-us kur-saldır� dizgesi kırılmış bu biiir; oyuncunun, taktik zekasını anlık kararlar ile kullanması sağlanarak savaş ortamı en keskin şekilde yansıtılmış bu ikiii; bir RTS oyununda ender rastlanabilecek karakter-senaryo ilişkisi oldukca derin bir şekilde işlenmiş bu da uuuc. Massive Entertainment, en kurt RTS oyuncusunun bile ezberini bozacak kadar yeni; yeni olduğu kadar da kaliteli bir oyun cıkarmış ortaya. Oyuna başladığınız zaman, dinamiklere alışmak icin kesinlikle es gecmemenizi onereceğim Tutorial bolumu karşılıyor sizi. Burada, kameranın ve birimlerin temel kullanımı sizi oyuna ısıtacak şekilde aktarılıyor. Tutorial bolumu, tek kişilik gorevlerin butunluğunu bozmamak icin inceden Campaign bolumune yedirilmiş durumda. Yine bu bolumde oyunun can damarı olan �taktik yardım�ı ve �destek birimleri�ni nasıl cağıracağınızı oğreneceksiniz. Tutorial�ın hemen sonrası ise gercek bir adrenalin bombardımanı... �IT ISN�T HARD TO DO� Herhangi bir oyunda sıkılmayı onleyecek; oyuncuyu gorevleri yapması icin teşvik edecek unsurlar bulunması gerekir. Bu unsurlar oyuncuda birtakım duygular uyandırmalıdır ki oyuncu kendisini hem karakterlere yakın hissetsin, hem de icinde bulunduğu sanal gercekliğe daha rahat yerleştirebilsin. World in Conflict bir strateji oyunu olmasına karşın sizi oyun ici karakterlere bağlayacak, oyunun rahatca akmasını sağlayacak ara sahnelerle donatılmış. Kısacası, World in Conflict, bu tur bir strateji oyunundan beklenmeyecek ceşitlilikte karakterlere ve ozgun bir senaryo aktarımına sahip. Zaman zaman ana karaktere odaklanarak onun ailesi ile olan ilişkisini yansıtıyor, zaman zamansa savaş alanından ilginc ayrıntılar sunarak sizi senaryonun icine iyice gomuyor. Savaşların orta yerinde, patlayan bombalarla birlikte calmaya başlayan muzikler sadece atmosferi butunlemekle kalmıyor, sizi her bir askerinize oyle bir bağlıyor ki az once bahsettiğim ani taktik kararları en verimli şekilde almak icin caba sarf ediyorsunuz ister istemez. Bu tabloya guzel bir fırca darbesi de seslendirme ile atılıyor. Usta oyuncu Alec Baldwin (The Departed, Beetle Juice) tarafından anlatılan hikaye, oyun ici karakterlerin profesyonel seslendirmeleriyle butunleniyor. Canlı bir şekilde işlenen karakterlerin birbirlerine ve komutanlarına destek icin bağırmaları, onların ustlerine doğru sorti yapan ucakların ani kukremeleri, makineli tufek ve bomba sesleri derken kaybediyorsunuz kendinizi bu savaş kompozisyonunun icinde. Grafiklerin, muziklerin ve elbette oynanabilirliğin başrolleri paylaştığı bu heyecanlı filmin hikayesi de en etkileyici şekilde aktarılmış oluyor boylece. Evet; hem de bir strateji oyununda... Bu guzel resmi oluşturan ayrıntılara baktığımızda ilk gozumuze carpan unsur, World in Conflict�in oyuncuyu herhangi bir kaynak uretimi ve yonetimi ile uğraştırmaması. Bunun yerine gayet sağlam temellere oturtulmuş olan bir puan sistemi var. Kazanabileceğiniz puanlar iki ceşit: �Destek birimi puanları� ve �Taktik yardım puanları�. Bu puanları kazanmak ise komutan rolune soyunan oyuncunun savaş alanında kendisini ne kadar gosterebildiğine bağlı. Bu puan sistemini ben şoyle anlamlandırdım: Gercek savaşta bir komutan, taktik yeteneğini konuşturup zaferler kazanırsa rutbe atlayacak ve uslerinin guvenini kazanacaktır, oyle değil mi? Aynı mantık cercevesinde, gorevleri nasıl yaptığınıza bağlı olarak puanlarınız birikecek ve emrinize daha fazla destek ve daha guclu silahlar verilecektir. Bu esnek sistem, sizin taktik zekanızı odullendirerek daha guclu birimlere ulaşmanızı sağlıyor. Destek puanları ile savaş alanına birim ve arac indirebiliyorsunuz. M-16 ile kuşanmış olan bir piyade boluğunden tutun, ağır ya da hafif zırhlı personel taşıyıcılara, helikopterlerden, tanklara kadar �savaş alanı� denilince akla gelen her turlu birim ve uniteyi savaş alanına cağırabiliyorsunuz. Bunun icin oncelikli olarak, haritadaki stratejik bir noktayı guvenceye almak ve o bolge dahilindeki bir yeri �indirme noktası� olarak belirlemeniz gerekiyor. Ardından puanınızın yettiği kadar birim ve uniteyi o bolgeye indirebiliyorsunuz. �NOTHING TO KILL OR DIE FOR� Taktik yardım puanları ise -akıllıca kullandığınız takdirde- kaybetmek uzere olduğunuz bir savaşı son anda lehinize cevirmenize yardımcı olacak olan ozel kuvvetleri hizmetinizi sunuyor. Bunların arasında, belirli bir alanı bombalamak; hem piyadelere, hem de ağır zırhlı araclara karşı savaş ucaklarına sorti yaptırmak; buyuk bir bolgeyi topcu ateşine tutmak; kopruleri lazer gudumlu fuzelerle yıkmak gibi kitle imha secenekleri bulunuyor. Taktik yardım puanlarını kazanmak ise savaş alanında hangi gorevleri nasıl yaptığınıza bağlı olarak hızlı ya da yavaş bir şekilde gercekleşiyor. Ozellikle komutanınızın size verdiği ikincil gorevleri yapmak, taktik yardım puanlarının cok daha hızlı gelmesini sağlıyor. Bu ikincil gorevler oynanışa ceşitlilik ve heyecan katacak şekilde planlanmışlar. Ana gorevlerin icine yedirilen bu gorevler �monotonluk� kavramını oyundan uzaklaştırıyor. Gercekcilik ve eğlence unsurlarının birbirine oldukca dengeli bir bicimde yedirildiği World in Conflict�in arabirimini kullanmak ise oldukca rahat. Yonetmeniz gereken birim ve unitelerinizi rahatlıkla kontrol edebiliyor ve savaş alanını istediğiniz her acıdan gorebiliyorsunuz. Oyun sizi herhangi bir kaynak uretimi ve yonetimiyle uğraştırmadığı icin tamamıyla savaş ici taktik kararlara odaklanabiliyorsunuz. Zaten işgal altındaki bir kasabada kaynak toplayıp us kurmaya calışmak son derece mantıksız olurdu. Size duşen, tum taktik ve destek puanlarınızı olabildiğince verimli kullanmak ve stratejik noktaları guvence altına almak. Oyunun mikro yonetimi ise hangi birimlerin, hangi duşman birim ve unitelerine karşı ne kadar etkili olduğunu belirlemek uzerine kurulu. Orneğin; ağır silahlı helikopterler tank ve ağır zırhlı piyade taşıyıcılarına karşı son derece etkili. Ancak bu helikopterler, diğer hava birimleriyle karşılaştıkları zaman butunuyle cuvallıyor. Birimleri tanımak ve onları uygun yerlerde kullanmak, oynanış surecinin iskeletini oluşturuyor World in Conflict�te. �AND NO RELIGION TOO� Peki, gozlerinizin onunde, devasa bir alanda cereyan eden bir savaşı kontrol etmek ne kadar kolay olabilir? Farenizin tekerleğini yukarıya doğru dondurduğunuz zaman haritanın butununu rahatca gorebiliyorsunuz; ancak kontrol sisteminin asıl guzelliği kamerayı savaş alanına yakınlaştırdığınız zaman ortaya cıkıyor ki her şeyi en ince ayrıntısına kadar gorebiliyorsunuz. Boylece catışma sırasında birliklerinizi kontrol etmek kolaylaşıyor. Ha, bir de grafikler var tabii ki... Şoyle soyleyeyim: Birkac yıl oncesine kadar bu grafiklerle FPS oynuyorduk. Haritanın tumune baktığınız zaman; dağların, denizlerin, ormanların ve binaların akıl almaz bir butunluk icinde modellendiğini goruyoruz. Ozellikle catışma anlarında ortaya cıkan goruntuler oldukca etkileyici. Yıkılan binalar, topcu ve fuze ateşinden sonra yerde oluşan catlak ve oyuklar, nukleer fuze atıldıktan sonra fuzenin ardında bıraktığı mantar bulutu... Oyunun her karesi mukemmel gorunuyor. Kameranızı herhangi bir birime ya da uniteye yakınlaştırdığınız zaman ise o birimin tum ayrıntılarıyla modellendiğini goreceksiniz. Duz bir piyadenin bile, tufeği, matarası, miğferi detaylı bir şekilde resmedilmiş. Yapımcılar �yıkım� kavramını gorselliğin başrolune yerleştirmiş ve bu kavramı hakkıyla resmetmişler. İşin multiplayer kısmı ise eğlence bakımından tek kişilik campaign�den aşağı kalmıyor. Aynı esnek oynanış, aynı heyecan burada da kendini gosteriyor. Oyunu multiplayer oynarken sekiz kişilik bir takımın parcası olabilir ve bir yandan strateji uretirken, diğer yandan �takım oyunu tadı�nı sonuna kadar yakalayabilirsiniz. World in Conflict�in hızlı ve dengeli oynanışı, multiplayer seceneklerine de yeni yorumlar getiriyor. Oyun başlarken kaynak toplayıp, ordu uretmekle uğraşmadan direk aksiyona dalabiliyorsunuz orneğin. Ayrıca ordunuz temizlense bile destek puanlarınız sayesinde savaşa devam edebiliyorsunuz. Oyunu tek başınıza oynarken gorev yapıları, başarılı olup olmamanız nasıl taktik zekanıza bağlıysa, aynı durum multiplayer modu icin de gecerli. Boylece tamamıyla taktiğe ve aksiyona odaklanabiliyorsunuz. Bu arada, belirtmeden gecmeyeyim: Tek kişilik campaign�de herhangi bir Sovyet gorevi bulunmazken, multiplayer�da Kızıl Ordu ile oynayabiliyorsunuz. �IMAGINE ALL THE PEOPLE, LIVING LIFE IN PEACE� �Hep aynı, hep aynı� diye sayıklayanlardansanız şayet; �Buyurun� diyorum size. Herhangi bir adventure oyunundan pek aşağı kalmayan konu anlatımıyla, kocaman tablonun icinde kaybolmayan ve ustalıkla işlenen karakterleriyle ve en onemlisi RTS turune yeni bir bakış acısı sunan oynanışıyla World in Conflict, son zamanların en dikkat ceken bombası. Muzikler (Whitesnake gibi baba bir grubun tercih edilmesi muthiş) ve grafiklerle butunlenen tablo, hemen hemen kusursuz bir oyun manzarası sunuyor bizlere... Ve ben, yine salyalarımı tutamıyorum. Lama mıyım neyim? Tovbe tovbe! __________________