Kesin bilgi! Yaymayalım
2016 yılı boyunca korkunc haberler peşimizi bırakmadı. Ne memlekette, ne dunya ustunde herhangi bir yerde guldu yuzumuz. Her gece sabaha kotu bir habere uyanmayalım diye dua ede ede uyuduk, eskiden nelere kızarmışız, ne mevzularımız varmış şaşırdık, ‘İyi misin?’ telefonu acmadığımız bir gunu kÂr saydık. Oyle acılar gorduk ki etrafta, uzulmeye bile utandık. Twitter’da TT listesinde normal başlık gormeye hasret kaldık, ‘Son dakika’ kırmızısı aynadaki goruntumuzden yakın oldu bize. İnternetin, ozellikle de sosyal medyanın hayatımıza girişiyle haber alma alışkanlıklarımız tamamen değişti, haber artık her an her saniye elimizin altında, ustelik bin farklı kaynaktan. Bu da sıradan internet kullanıcıları olarak daha once pek sık bahsetmediğimiz (Ne de şanslıymışız.) bir kavramı unutmamak uzere hatırlattı bize: Dezenformasyon. Acıya acı, paniğe panik, travmaya travma katan bu alışkanlığın Vikipedi tanımı ‘Yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi.’ Buna ‘Her okuduğunu RT’lemek.’ dersek de yanılmış olmayız. Beş sene once olmuş bir patlama fotoğrafının ustune olay mahallinden cekilmiş gibi cumleler dizmekten, aynı yaralı cocuk fotosunu beş farklı coğrafyaya mal etmeye kadar bilerek ya da bilmeyerek yaptığımız bircok paylaşım dahil buna. ‘Onca acının ortasında derdin bu mu?’ diyenler olabilir ama derdim tam da bu zira olaydan zarar gormuş insanlara faydası olabilecek paylaşımlar gozden kacıyor belki bu yuzden, panik tetikleniyor ve zarar buyuyor, yalan haber buyudukce gerceğinin vahameti atlanıyor. ‘RT almak uğruna’ diye duşunmek istemiyorum cunku kim, neden o kadar vicdansız olsun? Yanlışlıkla oluyordur, keşke olmasa. Bir diğer ‘Ne olur yapmayalım, yapanı uyaralım.’ konu da olay yerlerinden video/ fotoğraf paylaşımı. Bir kısım kullanıcı ‘Fotoğrafları paylaşalım ki ne olduğunu herkes bilsin.’ derken, bir başka kısmı da ‘En azından ailelere saygıdan bu fotoğrafları yaymayalım.’ diyor. Ben ikinci gruptanım acıkcası zira yaşanan olaylar zaten yaralı insan fotoğrafı gormeden de cok korkunc, cok trajik, tarifsiz acılı. Ustune bir de paylaşılan fotoğrafları goren de hep aynı kullanıcılar, yani ‘Herkesin haberi olsun.’ iyi niyetiyle cıkılan yolda zaten hedeflenen geniş kitleye ulaşılması mumkun değil. Vicdanımda bir sızı olan diğer nokta ise, gercek olayların bir kurgu film izlermişcesine izlenmesi, ‘Abii ben izleyemedim o nasıl korkunctur, izledikten sonra gecelerce uyuyamadım.’ diyaloğuna konu olması, ne kadar iyi niyetli olursak olalım yaşananların gercek olduğunun unutulması. ‘Bu videoya uzulmek icin aile olmak şart mı, biz de cok uzuluyoruz, ne fark eder?’ yazabilecek kadar hadsizleşen insan bile gordum sosyal medyada. Yapmayalım. Tek takipcimiz de olsa binlerce de, artık hepimiz minyatur yayıncılar olduk ve internette ne kastettiğimiz ile gercekte ne yaptığımız arasında ucurumlar olması nefes almak kadar kolay. Bunu unutmamamızı ve aynı zamanda bunları hatırlamamıza bir daha hic gerek kalmamasını dilerim. Yazar: Zeynep Gonenli Kaynak:Ranini.tv --- Bu sorunsal nedeniyle hem Twitter okumaktan, hem de internetten haber okumaktan soğudum. Doğru haber veren, kandırmaca yapmayan ve bunu temiz ekran sunan sitelerin sayısı bir hayli azaldı. Bu sorunsal nedeniyle haberleri TV'den ve kağıt gazeteden, internet ortamında ise format, ihtisasa mahsus sitelerden almayı tercihliyorum. Aslında forumumuzda yuzlerce farklı kaynaktan ben dahil uyelerimizin paylaştığı alıntı haber paylaşımları da bir alternatif temiz ekran ve icerik konusunda. Bir de bu işte cok ciddi rant donuyor ve haber siteleriyle sosyal medyayı kirletenlerin orta noktası rantta buluşmaları, sırf SEO'da on plana cıkmak icin haberler bir suru gereksiz ve milattan kalma bilgiyle geveleniyor. Google 3 kuruş fazla versin diye. Bu nedenle bu makaleyi onemsiyor ve sizinle paylaşıyorum. Ranini'deki yorum bolumunden memnuniyetimi ilettim yazara. Bu arada George Michael'ın olumunden sonra sosyal medyada Britney Spears oldurulmuş bir hacker grubu trf, Bob Dylan da inanmış.
__________________