Facebook’u sadece bir sosyal medya mecrası olarak kullanmıyor, hakkında cıkan haberleri, toplumsal algı yonetimine olan etkisini merak ediyorsanız, cok da masum olmadığını bilirsiniz. Milyonlarca insanın kişisel bilgilerini calan binlerce uygulamaya izin veren şirket, son aylardaki skandallarıyla gercek yuzunu gostermeye başlasa da daha fazlası var. Her şeyden onemlisi, gozumuze cok kucuk gorunen sıradan bir mobil uygulama ve internet sitesinin 2.2 milyar insan hakkında her şeyi bilen bir bilgi imparatorluğu haline donuştuğunu gorduk. Bu surecte karşılarına cıkan, cıkar ilişkisi odaklı butun fırsatlar da değerlendirildi. Yalan haber, troll hesaplarla yapılan propagandalar, toplumu kutuplaştıran operasyonlar, bireysel silahlanmayı ve ırkcılığı tetikleyen dış etmenlerin kontrol ettiği reklam kampanyaları… Tum bunların onune gecmekle sorumlu olanlar kimler? Cevap: Facebook Moderatorleri. Moderatorlerin gorevi, Facebook’un skandallara sahne olmasını engellemek icin kotucul iceriklerin onune gecmek. Genelde bu işi gazeteciler yurutuyor, ancak bu işin ilkeleri yine Facebook’un cıkar ilişkilerine gore genel merkezi tarafından belirleniyor. Mesela İngiliz hukumetine ait sayfaların, ne paylaşırsa paylaşsınlar goz ardı edilmeleri gibi… Bu iddia, bir Facebook moderatoru olan İngiliz bir gazeteciye ait. Gozleri acıp, tabloya geniş bakmak gerekiyor. Sonucta Facebook’ta en cok vakit harcayan ulkelerden birisiyiz, etkileri gorulmuyorsa bile yaşadığımızı garanti edebilirim. Bu iddialar, Facebook’un zararlı icerikleri engellemeye yonelik yuruttuğunu soylediği tum sureci baltalıyor, biraz da gercekleri gun yuzune cıkartıyor. Sosyal Ağın Sırları isimli belgesel boyunca adını gizleyen bu gazeteci, Dublin merkezli bir moderatorluk firması olan CPL Resources’in şupheli eylemlerini acıklıyor. Facebook bu şirketle 2010 yılından bu yana calışıyor. Sadakatin ardında huzuru kacıracak bazı bağlantılar da var. En cok etkileşimi hangi tur paylaşımlardan alırsınız? Facebook’a gore bu icerikler şiddet, ırkcılık, bağnaz soylemler icermelidir. Etkileşim arttıkca ulaşılan insan sayısı artar ve boylece reklam gelirleri artar. İddialara gore Facebook, 13 yaşındaki cocuk tanımına giren kullanıcılarını gormezden geliyor, bu kullanıcılar normalde yok edilmesi gereken icerikleri goruyor, etkileşimi arttırıyorlar. Kitlenin sağlığı hic duşunulmuyor. Facebook soz konusu sarsıcı iddiaların yer aldığı bu belgesele olumsuz tepkiler iceren bir acıklama yazısı paylaştı. Tepkilerin ardından yapılan basın acıklamasında ise, kotuye kullanıma sahne olan tum bağlantıların yeniden gozden gecirileceği soylendi. Soz konusu belgesel Facebook’u fena koşeye sıkıştırmışa benziyor. Yapılan acıklamanın en dikkat cekici kısımları şoyle: “Bu hataları inanılmaz derecede ciddiye alıyoruz ve dikkat ceken gazetecilere minnettarız. Tam olarak ne olduğunu araştırıyoruz, boylece bu sorunların tekrarlanmalarını onleyebiliriz. Orneğin, Dublin'deki tum moderatorlerin yeniden eğitim oturumu yapmalarını ivedilikle talep ettik. Aynı şeyi kuresel olarak da yapmaya hazırız.” Facebook’un karanlık yuzu hakkında dahası var: Olay yaratan belgesel, İngiltere’de bir tur hiper-partizan sosyal medya hesaplarının kaldırılması ile ilgili kongre oturumundan sonra yayınlandı. Secilen zaman gercekten de harikaydı. ABD’de yayın yapan sozde sahte haber karşıtı medya kuruluşu olan Infowars, toplumu kutuplaştıran icerikler, yaklaşık 1 milyon takipcisi bulunan sayfasından paylaşıyordu. Facebook, sanki bu gibi durumlardan bihabermiş gibi gorunuyordu. Facebook’un kotu icerikleri avlamak konusunda ticari cıkarlarını on planda tutması, kendi sorumluluklarını da boşladığı anlamına geliyor. Yeni medya mecralarının en buyuk dağıtıcısı konumunda olan şirket, yine medyanın yarar gozeticileri tarafından fena koşeye sıkıştırılmış durumda. Yalan haberler ve bunların etkileri ulkemiz genelinde onemsenmiyor olabilir, aynı durum dunyada da var. Son yıllarda ise elinizi hangi taşın altına soksanız, karşınıza Facebook cıkıyor.
Kaynak: http://www.webtekno.com https://www.theverge.com __________________