Tinder'ın Yerli Atası 'Siberalem' Neden Dunya Devi Olamadı?
Facebook, ilk kurulduğunda bir copcatanlık sitesiydi. İnsanları tanıştırmak, kaynaştırmak uzerine kurulmuştu. Facebook’tan 4 yıl, Tinder’dan tam 12 yıl once Turkiye’de kurulan Siberalem, buyuk bir patlama yaratmıştı. Rakipleri gibi bir dunya devi olamadı. Peki neden? İlk Facebook profilinizi oluşturduğunuz anları hatırlıyor musunuz? Ozel hayatınıza dair en onemli bilginiz olan ilişki durumunuz, profil resminizin hemen altında yer alırdı. Ustelik herkese acık şekilde... Biliyoruz ki o zamanlar yuzunuze cok cok yabancı gorunecek Mark Zuckerberg sizi yolda durdurup “Yalnız mısın?” dese suratına iki tane patlatırdınız. Hala insanlar birbirlerine DM’den yuruseler de amacı doğrudan aşk meşk ilişkisi olan Tinder gibi mecralar, sosyal medya mecralarından artık biraz uzakta duruyor. Artık ilişki durumlarımızı, acık şekilde internette paylaşmaktan cekiniyoruz. Yine de bir insanın amacı başkaysa, kendisini bulması gerektiği yeri biliyor. Yanlış anlaşılmasın, insanların birbirlerine yersiz şekilde asılmalarını, sapıklık derecesine varan mesajlar atmalarını savunmuyoruz. Bu sektor, artık cok buyuk ve yaklaşık 3,5 milyar insan sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor. Peki neden bu alanda Turkiye’yi temsil eden bir marka yok? İşler oyle yerli “girişimciye destek yok abi” gibi duşunceler kadar basit değil. Gelin bugun ulkemizin ve dunyanın ilk sosyal medya mecralarından ya da yeni adıyla “copcatanlık uygulamalarından” birisine, 19 yıldır dunyaya acılamayan Siberalem’e yakından bakalım. Once hep birlikte Siberalem’i tanıyalım, sonra icinden bir dunya devi cıkmadığına yakından bakacağız: Siberalem nedir? Siberalem, 2000 yılında İstanbul’da Eczacıbaşı Bilişim (EBİ) tarafından kurulan arkadaşlık ve ilişki sitesi. Uyelerin birbirleri hakkında kısa bilgiler aldıktan sonra mesajlaşmalarına, tanışmalarına olanak tanıyor. Yani tam olarak bugunun Tinder’ı olarak adlandırabiliriz. Siberalem’in arkasında medikal urunler sektorunun lideri Eczacıbaşı gibi bir şirket vardı, ancak şu anda Workbench isminde bir catı şirket altında faaliyet gosteriyor. Aynı şirket Evlilikmerkezi.com ve İtiraf.com gibi, isimlerinden tum vizyonları ortaya cıkan sitelere de sahip. Tum bu yerli platformların ise en buyuk ortak noktası hedeflediği kullanıcı kitlesinin aynı olması. Yani hemen hemen aynı amaclara sahip insanlara hitap ediyorlar. Siberalem’e uye girişi işlemleri nasıl yapılıyor, ucreti ne kadar? Kurulduğu ilk yıllarda buyuk bir patlama yaratan Siberalem, ulkedeki neredeyse butun yetişkin internet kullanıcılarını kendisine cekmeyi başarmıştı. Uyelik şartı 18 yaşından buyuk olmaktı. Şu anda mobil uygulamaları da bulunan sitenin uye sayısı 2 milyon olarak belirtiliyor. Siberalem’in indirme sayısı ise Android icin 1 milyondan fazla. Kullanıcılar Siberalem’e giriş yaparak ya da mobil uygulamaları indirerek uyelik oluşturabiliyor. Temel uyelik ucretsiz olsa da Gold Uyelik adında ucretli uyelik servisi sunuluyor ve uygulama ici harcamalar 30 TL’den 260 TL’ye kadar yukseliyor. Serviste ucretli olarak haftalık, aylık ve yıllık uyelik secenekleri var. Siberalem.com’un en aktif uyeleri haliyle erkeklerden oluşuyor. Kullanıcılarının sadece yaklaşık %20 ila %25’i ise kadınlar. Tinder gibi kuresel rakipler icin Turkiye’deki oranlar da benzer duzeyde. Siberalem hakkında genel detaylara baktıysak, gelelim asıl konuya... Siberalem, neden Facebook, Instagram ya da Tinder gibi kuresel bir dev olamadı? Tinder’ın ozelliklerini alıntılaması: Siberalem.com, internet sitesi olarak hÂl gunumuz standartlarına cok uygun bir arayuze sahip değil. Zaman icerisinde gecirdiği değişime baktığımızda tasarım acısından surekli doneminin gerisinde kaldığını goruyoruz. Tasarımın teknik boyutlarından dolayı insanlar uzun sure platformda kalamıyorlar. Mobil uygulamasında ve web sitesinde ki en dikkat cekici ozellik ise Siberalem Aşk Oyunu. Bu oyunda karşınıza cıkan kullanıcıları sağa ya da sola kaydırıyorsunuz. Bir yerlerden tanıdık gelen bu ozelliği ilk olarak getiren Tinder idi. Sonra Siberalem bu yeniliğin altında ezildi ve kabullenip Facebook’un Hikayeler icin Snapchat’e yaptığını yaptı, ozelliği kendisine uyarladı. Yabancı kullanıcılara hitap etmemesi: Facebook ve Tinder gibi devler, neredeyse butun yaygın dillerine uygun hizmet veriyorlar. Ancak Siberalem’in hedefi Turkiye’deki kullanıcılar. Bu nedenle kendi urettiğimiz bir servisi yine yurt icinde satma formulu benimseniyor. Yani katma değerli bir işi yurt dışına satarak, ihracat yapılmıyor. Gelirler yukselmiyor, hedefler buyuyemiyor. Yurt dışında bir hedefi bulunmayan uygulamaların bir diğer buyuk sıkıntısı ise kuresel standartlardan mahrum kalmak. Yani evrensel değil, yerel olarak kabul gorecek ozellikler tasarlamak. Bu firmanın gelenekselci bir tavırla iş yapmasına neden oluyor. Yerli kullanıcılar ise ceşitli platformlardan Siberalem’e ilişkin şikayetlerine yanıt bulamıyorlar. Yeniliklere onculuk etme değil, yaygın yenilikleri benimseme formulu: Bir şirketin yapacağı her şey anında tum insanların kabulunu gormeyebilir. Bunu Facebook gibi devler de yaşıyor. Herkesin kabul edeceği ozellikleri bulunana kadar duzinelerce sosyolojik, psikolojik ve teknik araştırma, yuzlerce deneme yanılma yapıyorlar. Elbette bunların heps ekonomik bir guc istiyor. Nitekim Siberalem, sanki yeniliklere onculuk etme fikrini pek benimsemiyor. Bunun yerine, başka şirketlerin yapıp insanların da kabul ettiği yenilikleri kendisine uyarlıyor. Yani bir nevi teknoloji ureticisi değil, takipcisi gibi gorunuyor. Haliyle bu surecin sonunda alternatif olarak kalıyor. Pazar şartları ve dil: Yabancı şirketlerin populerleşmesi icin onlerinde Turk şirketlerine kıyasla daha az engel bulunuyor. Anadili İngilizce olan bir şirket, urununu piyasaya surduğunde anında pek cok ulkedeki insanlara ulaşabiliyor. Turkiye’den cıkan Turkce bir urunun ise yurt dışında populer olması icin mucize gerek. Ayrıca yerel olarak faaliyet gostermesi planlanan bir sistemi yurtdışına uyarlamak cok zor. Peki Tinder ya da Facebook, Siberalem’den sonra kurulmasına rağmen neyi farklı yaptı da bu kadar başarılı oldu? İlk olarak yukarıda bahsettiğimiz herhangi bir maddedeki sorundan etkilenmediklerini soyleyebiliriz. Onun dışında firmaların oncu olmaktan cekinmediklerini vurgulamak gerekiyor. Copcatanlık uygulamaları ciddi şekilde etik olmadıkları yonunde eleştiriler alıyor, Facebook’un kullanıcı verileriyle skandallara imza atması tartışılıyor, ancak hÂl piyasanın patronu olanlar onlar. Facebook’un ilk cıktığı yıllarda bir copcatanlık sitesi olduğunu soylemiştik. Zuckerberg’in de oğrencisi olduğu Harvard Universitesi oğrencilerine yonelikti. Zamanla once diğer universitelere, ardından ABD geneline acıldı. Bu sure zarfında universite yonetimi siteyi kapatma gibi mudahalelerde bulundu. Nitekim “kullanıcı sozleşmesi” mantığı nedeniyle Facebook giderek populerleşti. Ayrıca Facebook surekli olarak ucretsiz kaldı. Hatta gectiğimiz yıl Tinder benzeri harici Dating uygulamasını da hizmete sundu. Siberalem’in yuksek ucretler nedeniyle en azından Turkiye’de yaygınlaşması zorlaştı. Facebook bu sure zarfında reklamdan para kazandı, kullanıcı verilerini gelir modeline donuşturdu. Dunyanın en buyuk sektorlerinden birisini yarattı. Ancak Siberalem, kuruluş donemindeki mottolarından kopamadı. Facebook değişti, Siberalem aynı kaldı. Tinder, 2010’lu yılların başında kurulmuştu. Yani daha modern, mobil kullanıcıları hedefleyen bir şirket olarak karşımıza cıktı. Bu hedefinden asla vazgecmedi, ayrıca tasarım ve teknik acıdan yenilik yapmaktan cekinmedi. Kısa surede Apple gibi devlerin reklamlarında bile boy gostermeye başladı. Sonuc olarak, Siberalem olduğu yerde kalırken, rakipleri vizyonunu icinde bulunduğu şartlara gore surekli yeniledi: Ulkemizde ve dunyada Siberalem benzeri sitelerin sayısı gecen yıllar boyunca surekli olarak arttı. Ancak 19 yıl olmasına rağmen Siberalem hakkında yapılan yorumlara ve bilgilere bakınca neden kuresel bir marka haline gelemediği sorularına yanıt bulmak kolay. Umarız, ilerleyen yıllarda yapılacak girişimler benzer durumlardan etkilenmez ve oncu olabilirler.
__________________