Cok fazla film izliyorsanız eğer bazı klişe sahnelerden sıkılmaya, aynı sahnelerin etmesinden rahatsızlık duymaya başlarsınız. Konu aynı olsa da anlatımın ve kurgunun guzel olduğu filmler sizi etkiler, mutlu eder. Aynen oyunlar da boyledir. Konu sıkıntısı hicbir zaman olmaz ama gelin gorun ki oyun dunyası birbirini kopyalamaktan ozgun yapımlar sunmaktan genel olarak uzaktır. Alışılmışı insanlara sevdirmek daha kolaydır ama ozgun yapımlar ile de sahneye cıkmaya bayılırlar. Kimisi cok sıra dışıdır firmayı batırır. Kimisi o kadar muhteşem olur ki zihninize kazınır. Bizarre Creations işte boyle bir firmadır Xbox oyuncuları icin. PGR ile yeni bir sayfa acmış beklentileri ust duzeye taşımıştır. Gectiğimiz aylarda ise Microsoft ile yollarını ayırdıkları coklu platform icin yeni projelere imza atacaklarını acıkladılar. İşte The Club'da bu projelerden bir tanesi. Bakalım klişe bir oyun mu yoksa PGR'nin yakaladığı başarı gibi yeni bir sayfa acabilecek mi gorelim? Hayatta kalmak istiyorsan sekreteri dinle! Hani yazının başında dedim ya klişe konular vardır, klişe sahneler vardır diye işte The Club'da boyle klişe bir sahneyle başlıyor. Her karakter aksiyon esnasında tanıtılıyor. Bircok sıradan filmde rastlayabilirsiniz bu sahnelere. Hatta daha once bircok oyunda da olduğu gibi. The Club, hayatta kalma mucadelesi verdiğiniz bir ozel gruba mensup uyelerin secildiği bir kulup. Siz ise kulube secilen uyelerden birsiniz. Goreviniz yer altında orgutlenmiş illegal yapılanmalara karşı durmak. Oynamak istediğiniz karakteri secmek ise size kalmış. Cok ozgun değil mi! Aslında bu sıradan oyuna kızmalı mıyım yoksa sevmeli miyim cok da karar veremedim. Neden diyecek olursanız parmaklarım ağrıyana kadar oynadığıma, mantar tabancası gibi ses cıkaran bu taramalı sesine tahammul ettiğine gore seviyor olmalıyım ya da bir an once bitsin diye kasıyor olmalıyım. Oyunda oynayabileceğiniz sekiz karakter var. Oyunun başında bunların bazıları kapalı ve oyunda bolum ilerledikce acılan yeni haritalar gibi karakterlerde oynanabilir hale geliyor. Karakterleri tek tek anlatacak değilim hepsinin ayrı bir hikayesi var ve bu hikayeler ise oyunda hicbir işinize yaramıyor. O yuzden hoşunuza giden karakteri secip oyuna başlayıverin. Karakterlerin farklı olarak her birinin ayrı birer silah kullanım tarzı ve ceşitliliği var. Karakterlerin dayanıklılık, hız ve guc ozellikleri ise oynayışınıza etki edecek ozelliklerden. Karakter ekranında bu ozellikler zaten yıldız olarak gosteriliyor tercih size kalmış. Oyun oncelikle tamamıyla arcade bir oynanışa sahip ve Arcade Shooter diye tabir ettiğimiz turden. Onunuze cıkan her duşmanı oldurmeli ve bitiş noktasına ulaşmalısınız. Oyunu cekici kılan tek yanı ise oyun boyunca yapacağınız combo ve ekranda sizi surekli gaza getiren ***** Shot, Head Shot, Snap Shot, Death Roll, Gate Crasher gibi ibarelerle sizi gazlaması. Bu gaz ise sizin Kill Bar'ınızda ki bu aralıksız oldurduğunuz duşman sayısına gore kombolarınızı gosteren X1, X2 .. diye giden bir cubuk. Eğer yeterli hızda değilseniz bu Kill Bar'ınızın duşmesi ve kombolarınızı kaybetmeniz ile ruhsal bir cokuntu yaşamanıza sebep olabilir! Oynanış tamamıyla kombolor ustune kurulmuş durumda. Aksiyon hareketleri ile oyuna hakim olabilmeniz ise size kalmış. O yuzden ne kadar cok adam oldururseniz ya da farklı ceşitte silahlar kullanırsanız eğlencenizde o oranla artacaktır. Aldığınız puan ve kombolar ise bolumun sonunda skor board'da sizin hanenize eklenecek ve ne sırada olduğunuzu gorup kasılabileceksiniz. Oyunun tek kişilik bolumunde 8 harita ,bolum yer alıyor. Bu bolumleri oynadıkca bir sonraki bolum acılıyor. Her bolumun farklı bir amacı var. Kimi bolumde zaman bitmeden cok sayıda adam oldurmeniz gerekiyor, kimi bolumlerde belli bir alanda cok sayıda adam oldurmeniz gerekiyor, kimi bolumlerde ise bolumun sonuna ulaşana kadar adam olduruyorsunuz. Hatta kimi bolumlerde gene adam olduruyorsunuz.. Ama merak etmeyin bunun icin oyunda kullanabileceğiniz silah ceşitliği ise arcade bir oyuna gore oldukca yeterli sayıda. Tabanca ceşitleri, taramalı ceşitleri, sniper tufekler, el bombaları, ağır makinalı ve bazuka gibi silahlar ile oyunu oynayabilirsiniz. Duşmanlarınız ise bolumler ilerledikce sizi zorlayacak bir yapıya sahip. Bonus'lar ise tek eğlenceniz diyebilirim. Zorluk derecesini ise cok duşurmez iseniz eğlenceniz de biraz daha artacaktır. Zaten kısa olan bir oyunu hemen bitirmek istemezsiniz. Oyundan sizi soğutmayacak şeylerden bir diğeri ise etrafta gorup vurmanız gereken Skull Shot diye tabir edilen kuru kafa levhaları ve benzer atraksiyonel levhalar. Bolum aralarındaki gizli bolumlerde ise Hidden Treasure levhalarını bulup ateş edebilirsiniz. Bunları vurmak ise eğlenceli sayılacak bir yapıya sahip. Yani adam oldururken bir taraftan levha vurmanın nasıl kotu bir yanı olabilir ki? '100 Skull Shot' Achievment Unlocked diye bir ibare gorduğumde ise nasıl bir tatmin yaşayacağımı da tahmin edemiyorum. Aslında The Club merakla beklediğim oyunlar arasındaydı. Ozgun bir yapım olacağını, PS3 demosunu oynadığımda fena gorunmediğini duşunmuştum. Oyun cıktıktan sonra hemen oynamaya başladım bir solukta bitirdim. Sonra baktım elimdekilere ancak goremedim beklediğim oyunu. Ama hani hoş bir tat da bırakmadı değil bende. Yani eğer vur patlasın cal oynasın turundeki oyunları seviyorsanız seveceksinizdir eminim. Zaten bu aralar PC'de oynayacağınız duzgun bir tek kişilik oyunda yok. Zaman gecirebileceğiniz, amacsızca adam oldurebileceğiniz bir oyun The Club. Oynarsanız bir şey kazanmazsınız ama oynamazsanız da bir şey kaybedeceğinizi duşunmuyorum. Oyunun coklu oyuncu kısmı ise bir hayli farklı moda sahip (Kill Match , Score Match , Hunted Killer , Team Kill Match , Team Capture , Team Siege , Team Skull Shot ) tek kişilik oyundan daha cok eğleneceğinizi ve oyunun hakkını vereceğinize de eminim. Oyunu bitirdiğinizde ise bolumleri tek tek oynayabileceğiniz Gun Play ve Turnuva modu da acılıyor bilmem ilgilenir misiniz. Oyunun grafik ve seslerine gelecek olursam. Oyunun tema muziği feci şekilde *****down'a benziyor. Ya da ben *****down'ı cok sevdiğim icin oyle geldi. Ama Silah sesleri, patlama ve atmosfer seslerine gelecek olursam silah sesleri sanki ilk GTA'dan kalmış gibi. Mantar tabacası gibi, kulakları tırmalayan bir yapıda surekli ateş ettiğiniz bir oyunda tahmin edilemeyecek bir durum. Onun dışında patlama ve atmosfer ambiyansı ise kotu sayılmayacak iyi de durmayan bir yapıya sahip. Aslında Bizarre'den bu kadar vasat bir durum beklemiyordum desem de yeridir. Grafikler ise neyse ki sesler kadar kotu değil ve bazı bolumler gercekten cok guzel gozukuyor, ışıklandırma ile harika bir gorsellik sunuyor. Bazı bolumler ise sanki aynı oyundan değilde farklı bir oyundan gibi kararsız bir yapıya sahip. Arcade Shooter olması ozelliği ile bu kadar fazla beklenti olmaz diye mi duşunduler yoksa şu an 50MB'lık bir oyunda bile sunulan harika grafiklerden haberleri mi yok emin de değilim. Genel olarak The Club bekleneni veremeyen bir oyun gibi gozukse de başında eğlenceli vakit gecirebileceğiniz., stres atabileceğiniz ya da amacsızca adam oldurebileceğiniz farklı olmaya calışan ama bunu hakkıyla yerine getiremeyen bir oyun. Dediğim gibi oynarsanız bir şey kazanmayacağınız oynamazsanız da bir şey kaybetmeyeceğiniz bir oyun The Club. Oyunsuz kalmayın, iyi eğlenceler. Platform: PC Tur: Action Multiplayer: Var Yayıncı: Sega Yapımcı: Bizarre Creations Cıkış Tarihi: 2007 Şubat Min. Sistem: Windows 2000/XP, 2.0 Ghz ya da uzeri işlemci, 512 MB ve uzeri RAM, 64MB ve uzeri DirectX 9.0c destekli Ekran Kartı 2.2 GB HDD Alanı Kaynak: TrGamer __________________