1-) Crysis 2
Far Cry ile sağladığı başarıyı, Crysis ile katmerleyen Crytek, Warhead’in cıkışıyla da oyuncuları ucuncu kez heyecanlandırmıştı. Tabii ki Warhead’in sonrasındaki durak da cok onemliydi ve gostergeler Crysis 2’yi işaret ediyordu. Gorsel anlamda tum zamanların en iyi oyunlarından bir tanesi olarak gosterilen Crysis 2, aynı zamanda senaryo akışı ve şaşırtıcı detaylarıyla da kullanıcıları koltuklarına civilemeyi başaracak. Oyunun PC’nin yanı sıra PS3 ve X360 platformları icin de cıkıyor olması, “Crysis” isminin buyuk ihtimalle daha fazla oyuncuyla buluşacağı anlamına geliyor. İşin icine Far Cry’dan beri sure gelen tropik ada faktorunu katmayıp, yapımcıların deyimiyle “daha once gormediğiniz bir New York” şehrini de ekleyince Crysis 2’nin elindeki kozlar gercekten cok sağlam gorunuyor. Nano Suit destekli coklu oyuncu modlarını da unutmamak gerekiyor. Gokdelenler uzerinde koşturmayı kim istemez ki? Bu ozelliklere dikkat: Mukemmel grafikler, yıkılıp-dokulen ve size yeni savaş taktikleri oluşturma konusunda imkÂnlar sunan benzersiz bir New York, tamamen Turkce. 2-) Rage Eğer Rage’i farklı bir studyo geliştirseydi, eminim şu an olduğu kadar dikkatleri uzerine cekemezdi. Peki neden? Sebebi id Software ve onların Quake’in ardından ilk kez yeni bir oyun geliştirmeye karar vermiş olmaları. Ustelik Rage, Doom, Wolfenstein ve Quake gibi cizgisel, duz bir FPS değil. İcinde RPG ve yarış unsurlarını barındıran, acık dunya tarzda bir kıyamet sonrası FPS’si. Doom 3’u hazırladıktan sonra “madem yeni bir oyun yapıyoruz, o zaman bu daha once denemediğimiz tarzda bir oyun olsun” fikriyle yola cıkan yapımcılar, bir iptal kararının ardından Rage ile gundeme geldi. Yakın bir gelecekte yaşanması muhtemel buyuk bir felaketten haberdar olan insanoğlu, felaketin ardından insan neslinin devam etmesi ve yeni yaşam alanlarının kurulması icin cok onemli bilim insanlarını donduruyor ve yer altındaki sağlam sığınaklarda ileri bir tarihte uyanmak uzere koruma altına alıyor. Ne var ki planlar beklenildiği gibi gitmiyor ve kendimizi bir anda kaosun ortasında buluyoruz. Bu ozelliğe dikkat: Şu ana kadar hazırlanan en detaylı senaryoya ve en ceşitli oynanış seceneklerine sahip id Software oyunu. 3-) Modern Warfare 2 Call of Duty serisinin “Modern Warfare” ismiyle cağ atladığı bir gercek. Hem zaman kavramı olarak, hem de oyuncuların gosterdiği ilgi boyutları olarak. Milyonlarca satan Call of Duty serisi, Modern Warfare 2’nin 20 milyondan fazla satmasıyla tavan yapmış, “tum zamanların en cok satan aksiyon oyunu” unvanını da boylelikle eline gecirmişti. Ne var ki bunca guzel gelişmenin yanında uzuntu verici olaylar da oldu ve Infinity Ward’un iki onemli ismi Jason West ve Vince Zampella’nın işlerine son verildi. Herkes “altın yumurtlayan tavuk, yoksa kesildi mi” derken, Activision’dan acıklama geldi ve Call of Duty serisinin yola devam edeceğini duyurdu. Buyuk bir surpriz olmazsa, onumuzdeki Kasım ayında Modern Warfare 3 ile karşılaşacağız. Biz oyuncuların aklında bircok soru var tabii ki. Modern Warfare 2’deki en onemli duşmanlarımızdan Makarov’a ne oldu? Oldurulmesiyle hepimizi şok eden Ghost’un hikÂyesi neydi? Daha da onemlisi, surpriz bir şekilde bizi karşılayan Captain Price, ilk Modern Warfare macerasının ardından yıllar boyunca neler yaşamıştı? İşte bu ve benzeri bircok sorunun cevabını Modern Warfare 3 verecek. Biz de merakla bekliyoruz, ama yine de yapımcı ekipte yaşanan ayrılıkların ardından oyunun o muhteşem cizgisinin bozulmasından da korkmuyor değiliz. Bu detaya dikkat: Medal of Honor’un geliştirici ekibinden ayrılan 22 kişinin kurduğu Infinity Ward’un urunu olan Call of Duty, ilk oyunundan bu yana surekli yukselişini surdurdu ve zirveye oturdu. O andan bu yana Medal of Honor’ın durumu ise vahimdi. Şimdi baktığımızda bu kez orijinal Call of Duty ekibinde ayrılıklar yaşandı. Bu kişiler arasında MW’nin senaryosuyla ilgilenen isimler de var ustelik. Acaba Call of Duty’nin de kaderi Medal of Honor ile kotu bir şekilde kesişebilir mi? Umalım da boyle bir şey olmasın. Duke Nukem Forever Bir doneme damgasını vuran efsane kahraman Duke Nukem, 13 yılı aşkın suredir bekleniyordu. Eğer Duke Nukem 3D’yi bitirdiyseniz, finalinde yazan “yeni oyun yakında geliyor” ibaresini de gormuşsunuzdur. Ama kader mi kısmet mi bilinmez, o yeni oyun bir turlu gelemedi. Aksi gibi ismi de sonsuzluğu simgeliyordu. Forever ismi, yoksa bu oyunun sonsuza dek cıkmayacağı anlamına mı geliyordu? Neyse ki oyle olmadı. Yıllarca suren calışmaların ardından 3D Realms, Duke Nukem’in geliştirme işlemlerini Gearbox’a devretti ve Gearbox da oyunun bu yıl icinde cıkacağına dair soz verdi. Hatta cıkmasına cok da az bir sure kaldı. Duke, bu kez gercekten geliyor. Daha fazla aksiyon, daha fazla kadın ve daha fazla uzaylı. Duke Nukem Forever, dunyanın bir kez daha uzaylılar tarafından işgal edilmesiyle başlıyor ve kahramanımız Duke’un olaylara el atmasıyla da aksiyon başlıyor. Ne diyelim, gercekten ozledik seni Duke. Balls of Steel deyişini, kızlara para yapıştırmanı, harika repliklerini ozledik. Sadece bu yılın değil, tum zamanların en eğlenceli FPS oyunlarından birine merhaba deyin. Bu detaya dikkat: O “cıkmaz” denilen oyun, cıkıyor. Evet, şaka değil, gercek! 4-) Homefront “Call of Duty’yi gecmek istiyoruz.” Kaos Studios’tan bu acıklama yapıldığında uzerinde calıştıkları FPS, Frontlines Fuel of War’du. Eski DICE calışanlarının kurduğu Kaos, iyi bir oyun yapmıştı, ancak Call of Duty ile baş edebilecek kadar guclu değildi. Şimdi ise gundemdeki oyun, buyuk bir işgali konu alıyor; Homefront. Kaos, geleceğe yonelik alternatif savaş senaryoları hazırlamayı seviyor. Oyle ki bu kez ekipte, unlu Conan filminden de tanıdığımız John Millus da yer alıyor. Kuzey ve Guney Kore’nin birleşerek Buyuk Kore Devleti’ni oluşturması, ardından da Amerika’yı işgal etmesini konu edinen yapım, bize Amerika’nın direniş kuvvetlerinde savaşma imkÂnını sunuyor. Tek kişilik senaryonun heyecan verici gorunduğunu soyleyebiliriz. Tabii ki aracların, olumcul silahların kullanılabildiği coklu oyuncu modlarını da işin icine katmamız gerekiyor. Guzel grafiklerini ve etkileyici seslerini de birer artı unsur olarak gundeme getirirsek, Homefront’un onemli bir FPS olacağını rahatlıkla soyleyebiliriz. Call of Duty’nin bu kez guclu bir rakibi var gibi gorunuyor. Bu unsur cok onemli: John Millus, Homefront icin başlı başına bir artı
__________________