Prince of Persia isminin artık kimseyi eskisi kadar heyecanlandırmadığı şuphe duyulmayacak bir gercek. Bunun tabi ki en onemli sorumlusu Ubisoft, ozellikle yapımın gidişatını 2008’de cıkardıkları PoP’la değiştirmeleri, eleştiri oklarının hedefi olmalarına sebep oldu. Yaptığı hatanın farkına varan yapımcılar The Forgotten Sands’i duyurdu, hem de film mujdesiyle birlikte. Birkac ay once sinema salonlarında izlediğimiz Prens’le The Forgotten Sands’te tekrar buluşma vakti… Oncelikle oyunun filmden uyarlanmadığını belirteyim, The Forgotten Sands ilk oyunla ikinci oyun arasında bir donemde geciyor. Kaliteli bir giriş videosuyla başlıyoruz oyuna, bizim Prens, kral olan ağabeyini ziyarete gidiyor. Ancak her zaman olduğu gibi kotu zamanda kotu yerde olmayı başarıyor kahramanımız. Buyuk bir savaş vardır ve şehir neredeyse duşmek uzeredir. Kral Malik, insanlarını ve şehrini kurtarmak icin kontrol edemeyeceği bir gucu acığa cıkarır. 2 yıldır boş duran Prens icin hareket vaktidir, bu vakit. Eski Tarza Donuş Daha ilk saniyeden bunu fark ediyoruz, PoP 2008’deki değişimden sonra eski rotasına geri donmuş. Yaratıklarla boğuşmaya başlıyoruz hemen, bunları yaparken duvarlara tırmanıyor, platformdan bir diğer platforma atlıyoruz. Son oyundan sonra boyle hareketli dakikalar gecirmek, şimdilik memnun etmeye yetiyor oyuncuyu. Yapımcılar zaten tekrar eski tarza doneceklerini soylemişlerdi, tamam bunu başarmışlar. Peki ne kadar artı katmışlar, neyi ne kadar geliştirmişler şimdi bu onemli. Oynanış olarak daha seri ve hızlı bir duzen sağlamak istemiş Ubisoft. Prens biraz daha hızlı hareket ediyor, bir yerden bir yere hoplarken seri davranıyor. Bu sayede devamlılık sağlanıyor. Ayrıca kahramanımız biraz daha iyi sıcrıyor, Ezio ve Altair gibi taş blokları kullanarak tırmanabiliyor. Her oyunda olduğu gibi burada da duşmanlarımız oncelikle gucsuz, bir iki vuruşta paramparca oluyorlar. İlerleme kaydettikce daha guclu yaratıklarla, daha zorlu ‘Boss’ dovuşleriyle karşılaşıyoruz. Bu devasa yaratıkların zayıf noktaları bulunuyor elbet, ve onları alt edebilmek icin bu zafiyetten faydalanmanız gerekiyor. Prens oyunlarının mudavimleri bu noktaları rahatlıkla bulabilir, koca koca yaratıkları rahatlıkla yere serebilir. Karşımızdaki duşmanlar guclendikce bizim Prens de gucleniyor, ‘upgrade’ sistemi sayesinde. Bu sistem gelişim ağacından oluşuyor, duşmanlarınızı oldurdukce puan kazanıyor ve bu puanlarla belli bir ‘upgrade’ şansı yakalıyorsunuz. Sağlık barını genişletebilir, ozel gucleriniz icin daha fazla enerji sağlayabilir, farklı kombolar ve daha guclu vuruşlar kazanabilirsiniz. Bu gelişim ağacı sayesinde Prens’in zamanla nasıl değiştiğine şahit olabilirsiniz. Zamanın Efendisi Uzun bir zamandır zamanı geri almıyoruz, doğal olarak ozledik bu guce sahip olmayı. Hele ki Prince of Persia filmini seyredenler varsa, bu ozlem daha da buyumuştur onlar icin. The Forgotten Sands bu hasrete son veriyor, eskisi gibi yine zamanın efendiliğine soyunuyor Prens. Bir yerden duşseniz de, bir yaratık tarafından oldurulseniz veya onemli derecede can kaybı yaşasanız da, zamanı geri alarak kendinize ikinci bir şans sunabilirsiniz. Zamanı kontrol etmenin yanında yeni guclere sahipsiniz. Mesela en sevdiğim ozel guc, suyu kontrol edebilmek. Evet, bir yanlışlık yok, Prens suyu da kontrol ediyor artık. Etrafta bulunan su akıntısını katı hale getirerek, onlara tutunabiliyor, tırmanabiliyor veya asılı kalıyor. Bu tur ozel gucleri daha fazla kullanabilmek icin geniş bir enerji barınız ve fazlaca enerji ‘slot’larınız olmalı. Bunları da gelişim ağacından sağlayabiliyorsunuz. Ancak sadece kombolar ve ozel gucler, oyunda ilerleyebilmeniz icin yeterli değil. Yeri geldiğinde aklınızı kullanmanız gerekiyor. Oradan oraya atlamak, tehlikeli tuzaklarla baş etmek, birbirinden iğrenc yaratıklarla dovuşmek yetmezmiş gibi bir de PoP serisinin olmazsa olmazlarından, bulmacalarla meşgul olacaksınız. Bazıları cok kolay cozulebiliyorken bazıları icin biraz duşunmeniz gerekecek, sadece vur-kır oldur mantığından uzaklaştırıyor boylece oyuncuyu The Forgotten Sands. Sonuc Prince of Persia’nın kamera acıları genelde sorun cıkarırdı, bu yapımda da devam etmiş bu durum. Bazı yerlerde cok sacma acılarla karşılaşıyoruz, ve kontrollerde zorluk yaşıyoruz. Bazen basmanız gereken bircok tuş oluyor zaten, kafanız sacma kamera acılarıyla daha cok karışıyor. Doğal olarak Prens, istemediğiniz bir hareket yapıyor ve yine doğal olarak siz sinirleniyorsunuz. Dovuş sistemi konusunda pek bir gelişim yok, hatta kombo ceşitliliği bakımından onceki oyunlara gore daha zayıf The Forgotten Sands. Birkac vuruş şekli ve bir iki hareket dışında yapabileceği başka bir şey yok Prensin. Grafiklerin de cok geliştiğini soyleyemem, harita tasarımları ve ışık efektleri dışında gunumuz standartlarının gerisinde bir gorselliğe sahip yapım. Baştan savma hazırlanmış karakter modellemeleri, basit grafik hataları ve sesler, puan kaybettiriyor PoP’a. Dediğim gibi başarılı mekan tasarımları ve kaliteli cevre modellemeleri olmasa elle tutulur hicbir artısı yok grafiklerin. 2008’deki hayal kırıklığından sonra The Forgotten Sands’in yaraya ufak da olsa bir merhem olduğunu soyleyebilirim, senaryosu ve seriye getirdiği yenilikleriyle kendisini oynatıyor. Ancak onceki oyunlarda olan hatalar hala devam ediyor ve teknik olarak elle tutulur bir gelişim yok. Ubisoft’un bu seriye eskisi kadar onem vermediği acıkca goruluyor artık, boyle devam ederse yakında PoP efsanesi sıradan bir yapım olacak. Umarım bir sonraki yapım bize yeniden umut verir. Puan: 6.5/10 Kaynak __________________