İnternet'te Ses SavaŞlari Google,Msn,ICQ...
WhatsApp, mIRC, Skype, ICQ, Mail0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Sosyal Medya Forumları
- Diğer Sosyal Medya Ağları
- WhatsApp, mIRC, Skype, ICQ, Mail
- İnternet'te Ses SavaŞlari Google,Msn,ICQ...
-
27-09-2019, 00:03:47Skype, MSN ve Yahoo’nun ardından Google’un da ses mesajlaşmasını destekleyen sohbet yazılımını piyasaya surmesi internetin devleri arasında ciddi bir rekabetin yaşanacağını gosteriyor. İşletim sistemi ve ofis yazılımları ureten dev bilişim şirketi Microsoft; internetin guclu arama motorları Yahoo ve Google; KaZaA ile isimlerini duyuran iki genc girişimci tarafından kurulan VOIP şirketi Skype. Gecmişleri ve hedefleri farklı gorunen bu kurumların hepsi bugun aynı alanda birbirlerine rakip olmuş durumdalar. Ses iletişimine buyuk paralar odeme doneminin gecmişte kaldığını goren internet devleri, internet uzerinden ucretsiz ses iletişimi sağlayan yazılımlarla bu pazarda pay sahibi olmaya calışıyorlar. MSN CEPHESİ Birkac sene oncesine kadar İsrail kokenli ICQ’nun kontrolunde olan anlık mesajlaşma hizmeti sektorunun liderliği, Microsoft’un bu alana el atmasıyla birlikte MSN Messenger’ın eline gecmişti. 1995 yılında kurulan web portalı MSN, 1997 yılında başlattığı ucretsiz e - posta servisiyle bir patlama yaşayarak dunyanın en cok ziyaret edilen portalları arasına girmeyi başardı. Bu başarıyı 1999 yılında başlattığı MSN Messenger mesajlaşma hizmeti takip etti. Ancak 2000’li yılların başlarında internette hala en cok kullanılan yazılım ICQ’ydu. Hotmail’in buyumesiyle birlikte MSN Messenger da ICQ’yu yakalıdı ve gecti. Bugun dunyada 200 milyon Hotmail abonesi ve 170 milyonu bulan MSN Messenger kullanıcısı var. Messenger bir yandan trafiğini artırırken diğer yandan da teknolojik olarak da gelişti. Bugun messenger sadece bir sohbet programı değil, aynı zamanda iki bilgisayar arasında sesli olarak iletişimi sağlayan bir teknolojinin arayuzu. Dunya capındaki Messenger kullanıcıları artık gunde ortalama 2.5 milyar mesaj gonderiyorlar. Bu rakamın 5 yıl once sıfır olduğu goz onunde bulunursa, mevcut pazarın ne hızla buyuduğu konusunda bir fikir yurutmek pek de zor değil. SKYPE CEPHESİ Mesajlaşma dunyasında bunlar olurken, “peer to peer” ağlar uzerinden ucretsiz dosya paylaşımını sağlayan KaZaA ozellikle gencler arasında vazgecilmez bir program olarak yerini almıştı. KaZaA’nın, telif hakkı odeme kaygısı olmadan icerik indirmeyi mumkun kılan yapısı, kısa surede muzik ve film endustrisini milyonlarca dolar zarara uğrattı. Bu duruma tepki olarak bu endustrilerin dev şirketleri KaZaA’ya buyuk davalar acınca, KaZaA geri adım atmak zorunda kaldı. KaZaA’nın geleceğinin belirsizleşmesi uzerine bu sistemin kurucusu iki genc isim İsvecli Niklas Zennstrom ve Danimarkalı Janus Friis kendilerine yeni yatırımcılar bularak yeni bir yazılım ve hizmet uzerinde calışmaya başladılar. İnternet protokolleri uzerinden ses taşıma teknolojisinden (VOIP) faydalanacak yeni yazılım ve bu yazılımı dunyaya sunucak şirketin adı Skype oldu. Skype, hem sohbet programı hem de bilgisayarlar arasında ses transferi sağlayan bir yazılım olmak yerine, sadece sesle iletişim alanına yoğunlaştı. Şirket kısa surede geliştirdiği başarılı ses sıkıştırma teknolojisi ve konuşmalardaki ses kalitesi sayesinde kendisine bir kullanıcı tabanı oluşturmaya başladı. Daha sonra Skype’den ikinci bir adımı geldi. Şirket dunya capındaki yuzu aşkın ulkenin yerel operatorleri uzerinden sabit hatlı ve mobil telefonlara da ulaşmaya başladı. PC uzerinden cıkarak uluslararası mesafeyi internet protokolleri uzerinden gecen Skype, daha sonra yerel operatorlerin hatına bağlanarak şehir ici fiyatlarla uluslararası konuşmaları mumkun kıldı. Skype, internet uzerinden goruşmelerde para almazken İstanbul’dan NewYork’a yapılacak bir telefon gorşmesi icin ise yerel operator ucreti olan dakika başına 2 cent ucret alıyor. Bugune kadar Skype yazılımının 150 milyondan fazla kopyası indirilirken 50 milyonun uzerinde kullanıcı internet uzerinden bu yazılımı kullanarak konuşuyor. Hergun 155 bin yeni kullanıcı Skype’ye abone oluyor. GOOGLE CEPHESİ Sohbet ve VOIP alanlarında bunlar yaşanırken, internetin diğer gelişim alanlarından biri de arama motorlarıydı. 90’lı yılların ortalarında bu alanın lideri Altavista’ydı ama daha sonra Yahoo iceriğe dayalı kategorik yapısıyla Altavsita’nın tacını elinden aldı. Yahoo 2000’li yıllarda da performansını surdurdu. Ancak bu performans arama motorları pazarında yeni bir devin doğmasına engel olmadı. 1995 yılında Stanford Universitesi’nden mezun olan iki gencin uc yıllık calışma sonucunda 1998 yılında bir evin garajında kudukları Google, 2000 yılına geldiklerinde gunde 100 milyon aramanın gercekleştiği bir web sitesine sahipti. 2001 yılının sonuna gelindiğinde Google’ın arama motoru internet uzerinde 3 milyardan fazla dokuman ve sayfaya ulaşıyordu. Arama alanındaki başarısını 2002 yılında başlatıttığı reklam hizmeti AdWords’un başarısıyla ticari olarak da yakalayan Google aynı yıl haber işine de girdi ve editor desteği olmadan otomatik olarak guncellenen Google News sitesini actı. Dunyanın en buyuk şirketlerinden biri haline gelen Google 2004 yılında yeni bir bomba patlatarak MSN’in kontrolunde olan ucretsiz e - posta işine girdiğini acıkladı. Google’un urunu Gmail kullanıcılara ilk kez olarak 1 gigabayt e - posta deposu sunarken (şu anda 2.5 Gb), talep patlamasına karşın kullanıcılarını sınırlayarak aldı. Ardından, bu sene icerisinde butun dunyanın uydu goruntulerini masaustune taşıyan Google Maps hizmete girdi. Bugun internet uzerinde yapılan tum aramaların ucte birinden fazlası (Temmuz 2005 rakamlarına gore %36.5) Google uzerinden gercekleşiyor. Ve sonunda Google da messenger ve ses alınana adım attı. Google şu anda beta aşamasında yani hala test ediliyor. Bu nedenle pek cok konuda rakiplerinden şu an icin geride kalıyor. Skype’dekinin aksine aynı anda birden fazla kişiyle telefon goruşmesi yapılmasını yani telekonferans ozelliğini desteklemiyor, MSN ve diğer sohbet programlarında olduğu gibi dosya transferi amacıyla kullanılamıyor. Ancak Google’ın arama motoru ve e - posta hizmeti kounusundaki başarıları, bu sektorde de en onemli oyunculardan olmayı hedeflediğini kanıtlamaya yeterli. KİM KAZANACAK Herbiri kendi alanlarının bir numarası olan buyuk kurumlar arasında kimin kazanclı cıkacağını ongormek pek de kolay değil. MSN arkasındaki Microsoft desteğiyle yazlım ve pazarlama konularında buyuk bir desteğe sahip. Bir zamanların bir numarası olan ICQ’yu pazardan silecek kadar yaygınlaşması bu gucu iyi kullandığının da gostergesi. 2000’li yılların yukselen yıldızı ise girdiği her alanda başarıya ulaşmasıyla dikat ceken ve internet reklamları uzerinden kazandığı servetle artık bol sıfırlı butcelere sahip olan Google. 1998 yılında yuz bin dolar krediyle kurulan Google, gecen gunlerde gerekirse ses pazarındaki oyunculardan birini satın almak icin 4 milyar dolar ayırdıklarını acıkladı. Google’ın arkasında iki dahi beyin ve milyarlarca doların yanısıra internetle doğmuş buyumuş bir şirketin bilgi birikimi yatıyor. Skype ise bu devlerle rekabet konusunda en iddiasız rakip gibi gorunse de, sohbet alanında olmasa bile ses konusundaki en gelişmiş teknolojiye ve hizmet kalitesine sahip. İnternet uzerinden gelen ses iletişiminin lokal operatorler uzerinden dunyadaki neredeyse her noktaya ulaşabilmesi şirketin stratejik ustunluğunu oluşturuyor. Tabii bir de yabana atılmayacak bir KaZaA tecrubesinden bahsetmek gerek. Uzun sesin kısası, ses pazarında yaşanacak bu rekabet, gelecek yıllarda kullanıcılara daha kaliteli ve ucuz hizmetler olarak doneceğe benziyor. Telekom operatorlerinin de internet teknolojilerine uzun sure ilgisiz kalamayacağı goz onunde bulundurulursa, ses yakın gelecekte artık başka kanallardan akacak. Hayatın butun alanlarına yayılan internet artık sesimizin de sahibi olacak. __________________