Msn kullanıcıları mutlaka okuyun...Ve dikkat edin!!!
WhatsApp, mIRC, Skype, ICQ, Mail0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Sosyal Medya Forumları
- Diğer Sosyal Medya Ağları
- WhatsApp, mIRC, Skype, ICQ, Mail
- Msn kullanıcıları mutlaka okuyun...Ve dikkat edin!!!
-
26-09-2019, 23:28:37O gece mail kutusuna gelen bir notun tum geleceğini etkileyeceğini nasıl bilebilirdi kahramanımız. Gonderilen dosyayı actığında ekranı binlerce gul kaplamıştı. Her tıklamada yeni bir sayfa acılıyor ve her acılan sayfada değişik renklerde guller tum ihtişamıyla gozler onune seriliyordu. Son tıkladığında ise ekranda şoyle yazıyordu; "Hicbirisi senin gibi olamaz. Seni seviyorum..." Fulya cok şaşırmıştı. Maili gonderene baktı ama bu isim onda hic bir cağrışım yapmamıştı. Sonraki gunlerde benzer mesajlar gelmeye devam etmişti. Her defasında farklı cicekler kaplıyordu ekranını ve son sayfada yine aynı şeyler yazıyordu."Hicbirisi senin gibi olamaz.Seni seviyorum..." Fulya bu esrarengiz kişiyi merak etmeye başlamıştı. 10.gece gelen mesajı yanıtlamayı duşundu. İster istemez etkilenmişti. O gunlerde kendini cok yalnız hissediyordu... Kim acaba diye kendi kendine sorarken birden parmaklarının klavyeye uzandığını farketti. "Bu cicekleri bana neden gonderiyorsunuz? Lutfen kimliğiniz hakkında bana bilgi verirmisiniz?..." Yazdıkları sadece bu kadardı. Ardından iletisini gondermek icin "Gonder" tuşuna bastığında hayatının ne hale geleceğini asla bilemezdi... Ertesi gece heyecanla mail kutusuna baktı. Yine aynı kişiden bir mail daha gelmişti. Yureği dalgalı denizlere donmuştu.Aceleci tavırlarla maili actı. Bu defa tek sayfalık bir ekran vardı karşısında ve şunlar yazıyordu; "Beni gercekten merak ediyorsan yarın oğleden sonra saat 2'de bilgisayarının başında ol ve msn'in acık olsun..." Fulya o geceyi biraz heyecanlı birazda huzursuz gecirdi... Gece boyunca hep bu konuyu duşundu. Kimdi, neyin nesiydi, neden her gun bu mailleri ona gonderiyordu...Bu soruların cevabını bulamamıştı. Ertesi gun saat 14.00'te ekranın başındaki yerini aldı ve msn'ide actı. Bir sure sonra ilk mesajı almıştı."Merhaba ciceğim..." Fulya kalbinin deli gibi atmaya başladığını hissetti..."Merhaba...Kimsiniz?" - Sizi tesadufen buldum. Bana gelen maillerden birinde sizin de adresiniz vardı. [email protected] cok dikkatimi cekmişti. O yuzden size her gece birbirinden guzel cicekleri maillemeye başladım. -Peki ama "hicbirisi senin gibi olamaz. Seni seviyorum" ne demek oluyor? -İkimiz de cicekleri cok seviyoruz değil mi? O zaman birbirimizi de cok seveceğiz desem herhalde yanlış olmaz. Fulya ne diyeceğini bilemiyordu.Uzunca bir sure cevap yazamadı. Sonra; -Bakalım zaman ne gosterecek. Bu arada kendini biraz tanıtırsan memnun olacağım. -Hic gerek yok...Cunku sen beni cok iyi tanıyorsun. Fulya iyice afallamıştı. Cevap yazmak icin ekrana baktığında karşı tarafın cıkmış olduğunu gordu. Bir sure bekledi ama geri donuş olmadı. Herhalde elektrikleri kesildi ya da başka bir sorun cıktı" diye duşundu... O gece ve sonraki geceler mechul kişiden hic mail gelmedi. Her gun msn'i acıyordu ama orayada gelen giden yoktu. Fulya'nın ici icini yiyordu. Neler oluyordu? Hic bir sorunun cevabını bulamamak git gide sinirlerini germeye başlamıştı. Aradan bir aydan fazla bir zaman gecmişti ve Fulya bu esrarengiz kişiyi unutmaya başlamıştı. Bir gun calıştığı iş yerine sivil polisler geldiler . Fulyayı arıyorlardı. "Benimle ne işleri olabilir" diye duşunurken odasına giren polislerden biri kollarına kelepceyi takı vermişti. "Hey neler oluyor, ben ne yaptım ki" diye avaz avaz bağırmaya başlamıştı. Polisler bilgi vermiyordu.Sadece "Bizimle emniyete geleceksiniz" diyorlardı. Ozellikle kollarına vurulan kelepceler moralini cok bozmuştu. Neler olup bittiğini cozmesi olanaksızdı. Emniyet Mudurluğune gidene kadar polisler tek kelime bile etmemişlerdi. Kapısında "Dolandırıcılık Masası" yazan bir odaya girdiğinde hepten şaşkına donmuştu. Masadaki gorevli polis "Buyrun Fulya hanım oturun" diyince ilk sandalyeye kendini atıverdi. -Soyler misiniz neler oluyor? Bu bir şakaysa cok ağır bir şaka oldu.Derhal bu oyunu kesin ..." Daha lafını bitirmemişti ki kendisine oturmasını rica eden polisin sert bir ifadeyle "Hep boyledir.Yaparlar ama kabul etmezler..." sozleri başını dondurmeye yetmişti. Birden fenalaştı ve olduğu yere yığılıp kaldı.Gozlerini actığında bir sedyede olduğunu farketmişti.Boş gozlerle etrafına bakıyordu. Biraz sonra kendisini iş yerinden alan polislerden biri yanına geldi. -İyi misiniz Fulya hanım? Kendinize geldiyseniz artık işimize bakalım. Guclukle doğrulmuştu. Sonra polisinde desteğiyle tekrar o odaya girdiler. Aynı sandalyeye oturmuştu. -Fulya hanım, dolandırıcılıkla suclanıyorsunuz. Banka hesabınızda son 15 gun icinde tam 28 işlem yapılmış. Bu sure zarfında yaklaşık 4 trilyon lira hesabınıza yatmış ve oradan da başka bir hesaba havale edilmiş. -Olamaz...Benim boyle şeylerden haberim yok.Bankada 350 milyon liram var.Bunun dışında da neler olup bittiğini bilemiyorum. -Fulya hanım,şimdi bize işbirliği icinde olduğunuz kişilerin adlarını vermenizi istiyoruz. -Siz neler diyorsunuz? Ne işbirliğinden bahsediyorsunuz?. -Dolandırıcılık bayan... Genelde tek başına yapılmaz bu işler. Ayrıca bu kadar parayı ne yaptığınızı da bize derhal acıklayın. Fulya hıckıra hıckıra ağlamaya başlamıştı. Hicbir şeye anlam veremiyordu. Artık ifade verebilecek durumda değildi. Sinir krizleri gecirmeye başlamıştı. Birden kendini parmaklıklı bir odada bulmuştu. Dışardan olu bir ışığın iceri suzulduğu rutubetli kucuk bir odaydı. O geceyi sabaha kadar ağlayarak gecirmişti. Sabahın ilk ışıkları kucuk pencereden iceri suzulduğunde gun ağlıyordu gozlerinde ve uşuyordu... Bir sure sonra kapı acıldı ve bir kadın polis kolundan tutup kendisini takip etmesini soyledi. 2-3 dakikalık bir yuruyuş sonrasında tekrar ilk geldiği odaya varmışlardı. Fulya'nın yuzu solmuştu ve tir tir titriyordu.Polisler ona sıcak bir fincan cay verdiler. Once fincanın sıcaklığıyla ellerini ısıttı sonrada yudum yudum icmeye başladı. -Başınız iyice dertte bayan...28 kişinin banka hesabından kendi hesabınıza havaleler yapmış ve ardındanda 4 trilyonu 3 ayrı hesaba aktarmışsınız ve bu paralar ertesi gun ilgi hesaplardan cekilmiş. -Benim hicbir bilgim yok, ben bir şey bilmiyorum diyebildi..Ardından sarsıla sarsıla ağlamaya başladı. -Bugun savcılığa cıkaracağız sizi ve tutuklanacaksınız.İyisi mi bize yardımcı olun da şu işi cozelim. Fulya darmadağınık olmuştu.Hicbir şeye anlam veremiyordu. Sonra "tutuklanacaksınız" sozunu hatırlayıp daha da buyuk bir korkuya kapıldı.O andan itibaren hic konuşmadı. Fulya'yı bir başka odaya aldılar.Yaklaşık 2 saat kadar orda tek başına kalmıştı. Bu sure zarfında neler olup bittiğini asla anlayamadı. Sonra bir bayan polis geldi ve kendisini takip etmesini soyledi. Bu defa bir arabaya binmişlerdi. 10-15 dakika sonrada savcının karşısına cıkarılmıştı. Savcı 55-60 yaşlarında babacan tavırlı biriydi. (Nubar Terziyan'ın gencliği!!!) -Otur kızım deyişi Fulyanın icini birazcık da olsa rahatlatmıştı. -Anlat bakalım kızım. Nasıl başladın bu işe? (Nasıl duştun bu yollara? Nubar Terziyan soruyor)) -Benim bahsettiğiniz işlerle hic ilgim yok savcı bey dedi. Banka hesabınız oyle demiyor... Ne vardı banka hesabında. Neler olmuştu? -Bakın ayın 13 unde sarıgul notuyla 750 milyar, 17'sinde beyaz zambak notuyla 2 trilyon ve 19'unda da siyah lale notuyla kalanını havale etmişsiniz.SARI GUL, BEYAZ ZAMBAK,SİYAH LALE... Allahım neler oluyor diye beynini iyice zorluyordu. Sarıgul...Beyaz zambak...Siyah lale...Birden irkildi. Bu olamazdı!!! Ona ilk gelen mesajda hep sarı guller vardı. Sonraki maillerde beyaz zambaklar, siyah laleler ekranı dolduruyordu. Ama bu nasıl olabilirdi? Savcıya doğru dondu ve kendisine gonderilen maillerden bahsetti. Savcı şaşkınlıkla onu dinliyordu. Maillerin bu işle ne alakası olabilirdi? Savcı ber bir yere telefon acıp birisinin odasına gelmesini istedi. Bir sure sonra odaya genc bir kız geldi ve -Fulya hanım.Siz bu hikayeyinizi baştan sona kadar hicbir şeyi atlamadan bana tekrar anlatırmısınız ? dedi. -Tabi dedi ağlamaklı sesiyle...Sonra olanı biteni anlatmaya başladı. Her gece gelen maillerden bahsetti. Sarı gullerden ,siyah lalelerden ... bahsetti. -Bunların dışında bir şey daha olmalı dedi kız. Fulya herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlattığını sanıyordu. -Peki. Siz hic cevap yazdınız mı? -Evet bir kez yazdım Kim olduğunu merak ettiğimi sormuştum. O da bana bir sonraki gun msn degoruşelim demişti. -Yani siz onunla msn'de goruştunuz oyle mi? -Evet diye cevap verdi Fulya... Sonra kız savcının yanına gitti ve Fulya'nın duyamayacağı şekilde bir şeyler anlattı. Sonrada aceleci adımlarla odadan cıktı. Savcı yanına gelmişti. -Bak kızım.Eğer anlattıkların doğruysa senin icin bir umit doğabilir. Yoksa gencliğine yazık olacak... Fulya hungur hungur ağlamaya başladı Savcı başını okşadı ve; -Koyverme kendini hemen. Dur bakalım bir şeyler bulabilecek miyiz... Sonra Fulyayı bir başka odaya aldılar.Aradan ne kadar zaman gecmişti.Dışarda neler olup bitiyordu. Daha ne kadar burada kalacaktı? Kapı acıldı ve savcı beyle diğer genc kız iceriye girdiler. Yuzlerindeki ifade Fulya'yı biraz olsun rahatlatmıştı. Gozu ağlamaktan kan canağına donmuştu. -Hadi bakalım kızım evine gidiyorsun. Fulya ne diyeceğini şaşırmıştı. Yine ağlamaya başladı.Diğer kız yanına yaklaştı. -Benim adım Ayşe. Bilgisayar uzmanıyım.İfadeniz uzerine yaptığımız araştırma sonucu asıl dolandırıcıları tesbit ettik. -Peki ama bunun benimle ne ilgisi var?. Benim banka hesaplarımın bu işle ne alakası var? Ayşe gulmeye başlamıştı. -Bakın Fulya hanım sizi msn'de konuşmaya cağırmasının tek nedeni vardı. O da bilgisayarınızn IP numarasını oğrenmek... Sonrası onlar icin cok kolay oldu. Bilgisayarınıza girdiler be sizinle ilgili tum bilgileri ele gecirdiler. Sonra da başka hesaplardan sizin hesabınıza para aktardılar ve ardından da sahte isimlerle actıkları kendi hesaplarına aktarıp buradan paraları cektiler. Fulya oylesine şaşkın oylesine caresizdiki... -Hadi şimdi evinize gidin ve iyice dinlenin. Yarın sabah sağlıklı bir şekilde yeniden ifadenizi alacağız. Ayşenin de yardımıyla dışarı cıktılar. Guneş ışınları gozunu kor etmişti sanki...Hemen bir taksi cevirip evine gitti. Alelacele kendini banyoya attı. Sonra bir fincan kahve hazırladı kendisine.Biraz rahatlamıştı. Sonra yatağına uzanıp derin bir uykuya daldı. Gece boyunca ruyalarında hep cicekler gordu. Cicekler ona saldırıyor, her icinde bırakıyorlardı. Uyandığında ter icinde kalmıştı. Hemen kalktı ve ilk iş olarak bilgisayarın elektrik bağlantısını kopardı. Perdeyi acıp dışarı baktığında ise hala Gun ağlıyordu gozlerinde. Uşuyordu... Aman arkadaşlar dikkat!!! [A]LınTIDIR .. VeriLdiyse Ozur Diliyorum __________________