Assasin’s Creed IV: Black Flag hakkında birkac ay once sizler icin ilk bakış tadında bir yazı hazırlamıştık, lakin o yazının uzerinden onca zaman gecerken, koprunun altından da galonlarca su aktı. Bu sure boyunca birkac ay oncesinde bilinmeyen şeyler ortaya cıktı, belirsizlikler kesinleşti ve daha once bilinenlerden bazıları değişti. Şimdi gelin AC IV hakkında yeni bilgileri de ekleyerek tekrardan bizleri neler beklediğini bir gorelim. Bir ileri, bir geri Assassin’s Creed IV: Black Flag’in (AC IV: BF) diğer AC oyunlarından buyuk bir farkı bulunuyor. Normalde AC oyunları tarih acısından surekli olarak ileriye doğru giderken seride ilk defa altıncı oyunla birlikte gecmişe donuyor. AC3’te Haytam Kenway ve oğlu Connor’ın hikayesini oynarken AC IV: BF’de Connoer’ın dedesi ve Haytam’ın babası olan Edward Kenway’in hikayesine odaklanıyoruz. Ayrıca AC IV’un hikaye acısından bir diğer farkı ise daha onceki karakterlerimizin suikastcılık dışında tamel bir mesleklerinin olmayışıydı. Altair zaten bir birliğin uyesiydi ve tek işi Assassin olmaktı. Ezio daha genc yaşında bu hayata atıldığı icin başka bir meslek edinme fırsatı bile olmadı, keza Connor gibi. Ote yandan Haytam bir İngiliz soylusu olsa da onun da (varsa bile) belli bir mesleği olup olmadığını oğrenemedik. Edward ise her ne kadar bir Assassin olsa da kendisinin esas mesleği korsanlık. Belki gunumuzde buna bir “meslek” gozuyle bakılmayabilir ancak 18. yy’da korsanlık sadece deli mayın gibi ortalıkta dolaşmaktan ibaret bir şey değildi. Korsanların coğu aslında bir ulkeye bağlı olarak calışan ve duşman ulkelerin ticaret ve hatta savaş gemilerini surekli rahatsız eden gizli “calışanları”ydı. Konunun bu tarafı AC IV’te bize yansıtılacak mı bilmiyoruz lakin bu dediğim durumu zamanında Sea Dogs adlı oyunu oynayanlar bilir mutlaka. Dolayısı ile daha en başından AC IV: BF kendisini diğer AC oyunlarından ayırıyor. Bunun yanında Black Flag ilk defa kara yerine denizin yoğunlukta olduğu bir AC oyunu olacak. Deniz ve gemi muhabbetine Ezio’da cok ucundan değinirken (sadece sinematiklerde kullandığını gorduk), Connor’da aktif olarak kullanıyorduk. Lakin Kenway’in hayatı denizlerde gectiği icin aslında oyunun buyuk bir bolumu de gemimizle ilgili olacak. Elbette muhtemelen gorevlerin %90’ı (hatta beli 99’u) karada gececektir lakin acık dunya turunde bir oyun olan AC IV’un gorevler haricindeki kısmında su uzerinde daha cok duracağımız kesin. İşte oyunun bir diğer farklılığı da burada mevcut. Onceki AC oyunlarında sizlere tek bir karakter sunuluyordu; Altair, Ezio, Connor. Lakin AC IV’te oyunda ilgilenmemiz gereken tek karakter Edward Kenway değil. Kızıma bak nasıl da suzuluyor Bildiğiniz gibi denizciler genellikle gemilerine “kızları” ya da “kadınları” olarak hitap ederler. Hoş Jackdaw’ın ne tur bir kız adı olabileceği tartışılır ancak herhangi bir videoda Edward’ın ağzından “She” yerine “He” kelimesini duymadığım surece Jackdaw’ı bir dişi olarak tanımlayacağım. Evet oyundaki ikinci karakterimiz ise gemimiz guzel Jackdaw olacak. Daha onceki başlığın sonunda diğer oyunlarda hep bir karakter sunulduğundan bahsetmiştik. Her ne kadar ucuncu oyunda hem Haytam hem de Connor ile oyanmış olsak da AC IV’teki olay bundan epey bir farklı.
Aslında Jackdaw’ı ikinci bir karakterden cok “gizli” bir karaktere de benzetebiliriz. AC II ile oyuna gelen kişiselleştirme, upgrade, vs. Gibi olaylar AC IV’te de tum hızıyle suruyor elbette. Eski oyunlarda karakter uzerine de upgrade’ler bulunuken bunun yanında sadece binalarımıza yukseltmeler yapabiliyorduk ki bunların bize oynanış mekaniği bakımından cok bir etkisi olmuyordu. Lakin Jackdaw’ın gelişitirlmesi ile birlikte gemimizi adeta baştan yaratıp onu cok guclu bir deniz canavarına donuşturebileceğiz. Daha iyi yelkenlerle daha hızlı gitmesini, daha iyi silahlarla daha guclu olmasını, daha cok tayfa ile daha kalabalık gruplara saldırma şansını elde edeceğiz. Dolayısı ile Jackdaw’ın guclenmesi bizim oyunu daha iyi ve hızlı oynamamızı sağlayacak. Ucuncu oyundan oldukca kısa zaman sonra duyurulan ve cıkacak olan bu dorduncu oyun (seride altıncı oyun) aslında uzerinden uzun zamandır oldukca kalabalık bir ekibin calıştığı bir eser. Assassin's Creed IV uzerinde toplamda yedi studyo ve 1000 kişi calışıyor. Assassin's Creed III'un de gemi savaşları bolumlerini geliştiren Ubisoft Singapur studyosu, doğal olarak ACIV'de daha fazla rol ustlendi, tek kişilik moda diğer destek veren studyolar ise Kiev ve Québec studyoları. Ote yandan oyunun gunumuzde gecen bolumlerinden sorumlu olan studyo ise, AC III'un Vita versiyonu olan AC III: Liberation'ı geliştiren Sofya studyosu. Bunun yanında Ubisoft Annecy ve Ubisoft Budapeşte de multiplayer kısmı ile ilgileniyor. Bunların en başında ise elbette her zamanki gibi Ubsoft Montreal mevcut. Bu kadar kalabalık bir ekip olunca dolayısı ile oyun iceriği ve olceği de oldukca fazla oluyor. Gectiğimiz gunlerde oyunun yeni bir videosu bizlere sunuldu. 13 dakikalık bu oynanış videosunu AC IV: BF’nin yonetmeni Asraf Ismail’in anlatımında hepimiz izledik isterseniz gelin bu videodan oğrendiklerimi de tek tek irdeleyelim. Eski alışkanlıklar kolay unutulmuyor Videoda her şeyden once oyunun gorsel seviyesini gorme imkanımız oluyor. PS3’ten alındığı belli olan goruntulerde gercekten atmosferi doğrudan yansıtan mekan tasarımları ve gozleri rahatsız etmeyen bir gorsel becei soz konusu. Bunun yanında Ismail’in sustuğu zamanlarda duyduğumuz sesler de yine teknik anlamda cok sıkıntı yaşamayacağımız (ilk donem bug’larını saymıyorum) bir oyunla karşılaşacağımızı gosteriyor. Videonun en başında Edward’ın şimdiye kadar birkac Assassin gorevi yaptığını ancak henuz tam olarak birliğe kabul edilmediğini soyluyor. İşte yazının başlarında size Edward’ın diğer karakterlerden farklı olduğunu soylediğim nokta buydu. Edward’ın Assassin olmaktan başka kendisine ait bir mesleği var. Bunun yanında yeni oyunda da kontrat sisteminin var olduğunu goruyoruz ki parasız kalmamız durumunda oldukca işe yarar olduğu hepimiz tarfından biliniyor. Lakin videonun en onemli noktalarından bir tanesi bunun sonrasında ortaya cıkıyor; harita. AC oyunlarında giderek buyuyen bi harita ve olcek zaten gozumuze carpıyordu. Nitekim AC 3’te ormanların ve vahşi hayatın da işin icine girmesi ile birlikte bu olcek daha da buyumeye başladı. Bundan bir şeyler oğrenen Ubisoft olayı daha da geliştirmiş ve Kuba merkezli dev bir AC haritası geliştirmiş. Kuba’nın yanında Bahama adaları ve Florida’nın kuzey bolgesini de kapsayan haritada gidilebilecek tonlarca lokasyon ve yapılacak bir o kadar iş bulunacak. Mekan tasarımları AC serisinin her zaman icin en onemli ozelliklerinden bir tanesi olmuştur. Ozellikle Ronesans doneminde gecen AC II ve AC Brotherhood, firmanın bu konuyu ne kadar ciddiye aldığını gosteriyor. Revelations, AC III hatta ilk oyun bile tarihe yerleşmiş onemli noktaları eksiksiz bir şekilde bize sunmuşlardı. Son oyunda bu tarz ne kadar yer bulabilirler acıkcası merak ediyorum. Nitekim Bu adaların mimari tarihinin cok kısıtlı olduğu bir gercek. Şu an icin sadece bir Maya tapınağı bizlere sunuldu lakin modern bir bina konusunda ne olur bilinmez. Muhtemelen Kuba ve Florida’da yoğunluklu olarak unlu yerler goreceğiz (eğer varsa tabii). Bunun yanında videoda gorduğumuz adanın atmosfer ve tasarım acısından oldukca başarılı olduğunu goruyoruz. Korsan olmak adam oldurmenin yarısıdır AC serisi oyunların artık en cok eleştiri alan yanı dovuş sistemi. Bu konuda ben de sizlere katılıyorum ancak farklı bir noktadan. O da şu ki; bence dovuş mekaniğinin temeli aynı kalmalı. Yine tek bir fare tuşu ile işin coğunu halledebileceğimiz bunun yanında iki uc ufak takviyenin gelmesi mantıklı olur. Lakin dovuş sisteminin bu haline daha derinlemesine inmeden once yeni noktayı biraz eşeleyelim. Tıpkı ucuncu oyunda olduğu gibi AC IV’te de iki tur savaş mekaniği mevcut olacak; kara ve deniz. AC 3’te deniz savaşları oldukca sadece ve etkiliydi. Bunca yıl karadaki kılıc savaşlarından sıkılanlar icin oldukca hoş bir değişiklik olmuştu. Dorduncu oyunda da benzer bir yapı soz konusu ancak dediğimiz gibi bu oyunda deniz karadan once geliyor. Gemi savaşlarında iki secenek var; batır gitsin ya da “dur şunun ayakkabılarını bir alayım”. İlki aslında en kolayı. Boarding dediğimiz murettebatınızın diğer gemiyi ele gecirme muamelesi ise sizin oyunda bir diğer para kazanma yonteminiz. Durbununuz ile gemiye baktığınızda kargosunda neler var olduğunu gorup ona gore karar verebiliyorsunuz. Savaş mekanikler aynı olacak gibi. Yine gemileri yan yana denk getirip hedefledikten sonra saldırılarımızı yapabileceğiz. Bunun yanında once ve arkadaki toplarımızı da takipten kurtulma veya takip ettiğimiz gemiyi daha kolay yakalamak icin kullanabileceğiz. Bunun yanında bir gemiyi ele gecirmek icin geminin kaptanı yanında murettabattan da birkac kişiyi oldurmemiz gerekecek. Ele gecirdiğimiz gemiler icin uc secenek mevcut. Her şekilde gemiyi yağmalayıp ve envanterindekileri alacağız. Lakin ardından isterseniz sağl kalanları gemiye murettebat olarak alabilecek veya gemiyi kendi donanmamıza katabilecek ya da gemiyi parcalayarak Jackdaw’ın hasarlarını giderebileceksiniz. Deniz savaşlarında bize yardımcı olacak bazı işaretler olacak. Bu da savaş zamanlarında bizim işimizi daha da kolaylaştıracak. Gemiden herhangi bir kaleye savaşmaya gittiğimizde murettebatımız (tayfamız) da bizimle birlikte savaşa gelecek. Duşman kalelerini ele gecirdikce de oyunda bulunan yan gorevlerin kilidi acılacak. Ayrıca bu kalelere saldırdığımızda kale komutanlarının eskisi gibi korkak olup kacmayacağı belirtiliyor. Kara savaşlarında ise en onemli ozelliklerden bir tanesi ateşli ve diğer menzilli silahlara gelmiş. Free-aim ozelliği ile artık bu tur silahları kullanırken daha varyasyonlu hedefler alabileceğiz. Misal videodaki gibi bir headshot yapma imkanımız olacak. Gizliliğin her zaman onemli bir parca olduğu AC serisinin bu oyununda menzilli gizli silahımız bu sefer bir bambu borusu. Yine zehirli bir ok atan bu boru sayesinde duşman cıldıracak ve siz de dahil etrafında kimi gorurse saldırmaya başlayacak. Ote yandan stealth assassin, air assassin, corner assassin gibi gizli bıcağımızı kullanacağımız pek cok secenek mevcut. Geri kalan dovuş meknaiği ise mutemelen AC 3’teki sistem ile aynı olacak. Biliyorsunuz ki ucuncu oyunda sinematiksel dovuş sahneleri oldukca on plandaydı. Muhtemelen AC IV’te de bu tazr bir durum soz konusu olacak. Kısacası tahminimce kara savaşlarında yenilik bekleyen oyuncuları tatmin eden bir durum oluşmayabilir. Denizler anamız, dunya babamız AC IV’te karşılaşmayı beklediğimiz bir diğer yenilik de oyun dunyasında surekli bir hareketlilik olması. Her an oyunun ana senaryosundan haric, rastgele şekilde ortaya cıkan bir olay bizi bekleyecek gibi duruyor. Videodan da anlaşılacağı gibi donemin en cok denk gelmesi muhtemel olayı iki farklı ulke donanması arasında cıkan gemi savaşları bunlara en guzel ornek. Bunun yanında, diğer korsanlar tarafından taciz edilmek, etrafta gorduğumuz ticaret gemilerine saldırmak ya da ilk başlta bahsettiğimiz donanma savaşlarından faydalanarak her iki tarafın gemilerini de yağmalamak gibi seceneklerimiz cıkacak. Karada ise bulduğumuz hazine haritalarını arayabileceğiz. Ayrıca oyunda 10 civarı belli bolge olacak ve bu bolgeleri de yağmalama imkanımız bulunacak. Bu bolgelerde yağmalamayı şu şekilde yapacağımzı belirtiliyor; bolgelerin uzerinden sessizce gideceğimiz ve malların saklandığı depononun anahtarını bekciden bulacağız. Malları buldukca da her seferinde bu depolar yenilenecek ve bu sayede bizde defalarca yağmalama yapabileceğiz. Oyunda tam korsanların yaşadığı gibi yaşayacağız belli ki. Yeri gelecek yağmalayacağız, yeri gelecek murettebatla karaya cıkıp kalelere savaş acacağız. Korsanlık dediğin eş, dost ile olur Oyunun ikinci kısmında ise multiplayer konusuna bir goz atalım. Assassin’s Creed multiplayerlarında temleden gelen duzeneğin yanında her yeni oyunda eklenen farklı ozelliklerle şekillenen bu mod AC IV’te benzer bir yapıya burunecek. Her şeyden once multiplayer kısmında yeni oyun modları bulunacak. Ancak bunun otesinden AC IV’un multiplayer modunda GameLab adında bir sistem olacak. Bu sistem sayesinde oyundaki herhangi bir modu alıp kendi isteğinize gore şekillendirebileceksiniz. Sadece silah kullanımı veya her aksiyonun aynı puanı alması gibi toplamda 200 parametreyi değiştirme imkanınız olacak. Fakat modun temel fikri aynı kalacak. Bu şekilde benzer modlardan farklı mekaniklerde yeni oyunlar elde edebileceksiniz. Oyun esnasında farklı yeteneklere sahip olacaksınız. Yetenekleriniz ile etrafınızdaki hicbir şeyden etkilenmeyecek, farklı bir karakterin kılığına girerek sağlam bir şekilde saklanabileceksiniz bunun yanında daha başka yeteneklerimiz de olacak. Modların mantığı yine benzer şekilde olacak. Size bir hedef verilirken siz de bir başkası icin hedef olacaksınız. Yani yine hem kovalayıp hem de kovalanacaksınız. Bu kısım hakkında şu an icin cok fazla detaya girmeyeceğim, onu inceleme kısmına bırakıyorum. Bi’ cocuk daha vardı o ne oldu? AC serisi bizlere her zaman icin iki farklı zaman cizgisi uzerinden hikayeler anlatmıştı. Birisi o sırada yonettiğimiz karakter diğer ise her zaman icin Desmond olmuştu. Ucuncu oyunun sonunda Desmond’ın garip bir akibeti oluşmuştu. Dolayısı ile yeni oyunda Desmond’ın bir şekilde geri mi geleceği yoksa yerine farklı birisinin mi gececeği konusunda bir fikrimiz yok. Şu an icin o kısım hakkında anlatılan tek şey Desmond Miles karakteri icin, Assassin's Creed 3'ten sonra başına gelenleri gosterecek tonlarca video ve resim olacağı. Bu da pek cok sorunun cevabını bizlere sunacakmış. Buna gore Edward Kenway'ın hayatını araştıran biri olarak oyunda olacağız ve bu bolumler birinci şahıs bakış acısından oynayacağız. Bu karakterin icerisine avatar fotoğrafı ekleme imkanımız bulunacak ancak bu sadece secenek olarak sunulacak. Gunumuzdeki bolumlerde fazla zaman harcayıp harcamamak da bizim elimizde olacak. Desmond ya da artık her kim ile oynayacaksak hakkındaki butun bilgi şimdilik bundan ibaret. Aynı zamanda Assassin's Creed IV: Black Flag on incelemesi de. Bakalım inceleme kısmında neler karşımıza cıkacak. merlinin kazanı
__________________