[IMG]http://img145.**************/img145/5446/17533racedrivergridys7.png[/IMG] Toz topraktan sonra şimdi de ızgara... Yarış simulasyonu olan oyunları seven oyuncuların piyasada secebilecekleri cok fazla isim vardır. Pist yarışları, yer altı yarışları, off-road yarışları... Yelpaze cok geniştir. Haliyle boylesi bir oyunun tum rakiplerinden sıyrılıp iyi bir kitle edinmesi cok kolay bir şey değil. Fakat oyunsitesi.com ekibi olarak diyebiliriz ki, Codemasters, cıkardıkları son yarış oyunu Grid ile tum ceşitleri bir araya toplayarak guzel bir paket yaratmış ve her zamanki kalitesinden odun vermeyerek de yarış severleri tatmin edecek bir oyun ortaya koymuş. Herhalde Codemasters’da bir ceşit alışkanlık olmuş olsa gerek, kısa kelimelerle yetinmeye devam ediyor. Ya da bunu Grid’in DiRT motorunun geliştirilmiş ve yenilenmiş haliyle yapılmasına da yorabiliriz. Doğrusunu soylemek gerekirse Colin Mcrae ve DiRT ile Codemasters yarış oyunlarına tam anlamıyla ustun gercekcilik getirmiş ve devrim niteliğinde sayılmıştı. Bu devrimi Grid ile de yine devam ettirecek gibi. Grid, Codemasters’ın eski oyunu TOCA gibi tam anlamıyla “yarış” odaklı bir oyun. TOCA’nın iskelet yarış sistemi alınmış, uzerine yepyeni motor eklenmiş ve yuksek bir başarı sağlanmış. Cunku Grid’de arayabileceğiniz her şey var... Hız, tutku, heyecan, hassasiyet ve zorlu mucadeleler... Ve hepsi neredeyse kusursuz birleştirilmiş. Oyunun sinematik acılışından sonra yarışlara gectiğinizde oyunun kendisinden de hemen hemen bu sinematik hissi alabiliyorsunuz. Standart goruş acılarının (kokpit, kaput, tampon ve arka ust) yanı sıra tam kontrollu bir de tekrar izleme sistemi var. Bu sayede yarışınızı tekrar izleyebiliyor, geri sarabiliyor, ileri atlayabiliyor veya sinematik acıya alarak inanılmaz ses ve goruntu efektleriyle, hızı ve aksiyonu hissedebiliyorsunuz. Tabii bu guzel kamera acıları sadece tekrar izleme menusune ozel değil. Yarışırken de kullandığınız kamera acılarına olabildiğince ozen gosterilmiş ve arabanızla beraber gideceğiniz yolu duzgun bir şekilde gorebilmeniz icin yerinde ayarlamalar yapılmış. Bas gaza... Bas! Karakterinizi yaratıp devam eder etmez, basit bir yarışa alınıyorsunuz. Tutorial denilen oyunu oğrenme gorevleri falan yok. Direkt yarış icindesiniz. Bir Dodge Viper kullanarak yaptığınız bu yarışı kazandığınızda, artık resmi bir yarışcısınız ve para kazanmaya başlayabilirsiniz. Birkac yarış sonra ise kendi takımınızı kurmaya ve kendi markanızı yaratmaya yetecek kaynakları toplamış oluyorsunuz. Renklerinizi ve dizaynınızı secip takımınızın arabalarında kullanılacak temaları belirliyorsunuz. Renk ve araba dizaynı o kadar geniş bir yelpaze icermiyor; ama oyundaki ceşitliliği ve gercekciliği yeterli miktarda destekliyor. Grid’in bir diğer eksikliği de isim seslendirmesi. Karakterinize isim verdikten sonra kayıtlı olan isim listesinden bir de size “seslenecekleri” bir isim seciyorsunuz. Haliyle bu da gercekciliği bir miktar baltalıyor. Boyle bir ozellik koyup kısıtlı secenek sunacaklarına, hic tercih etmeyebilirlerdi. Yine de bir de takma isim ozelliği bulunuyor. Bunları kullanmak da mumkun. Grid’de diyaloglara da bir hayli yer verilmiş. Menajeriniz, gozcunuz ve takım arkadaşınız oyun esnasında size bircok kez laf atabiliyorlar. Veya aniden bir kaza yaparsanız gozcunuz size bir şeyler soylemeye başlıyor. Fakat ne yazık ki bu konuşmalar bir noktadan sonra da kendini tekrar etmeye başlıyor ve monoton bir hale geliyor. Grid’de uc yarış bolgesi var. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Japonya. Bu bolgelerin hepsi de yarış lisansınızı kazanır kazanmaz acık hale geliyorlar. Oyunda ilerledikce ve itibarınız arttıkca bolgelerdeki daha zorlu mucadele serileri acılıyor. Daha zorlu mucadelelerde başarılı performanslar sergiledikce de guzel oduller, yuksek miktarda paralar ve marka sponsorları elde edebiliyorsunuz. Emniyet kemerlerinizi takmayı unutmayın... En başta soylemiştik, Grid her turlu tecrubeyi iceren geniş bir oyun. İsterseniz pistlerde, isterseniz dağ yamaclarında, isterseniz sokaklarda yarışabilirsiniz. Her tur yarışın kendine gore zorlukları, ozellikleri ve guzellikleri var. Uzun bir yarış mı istiyorsunuz? O zaman, oyundaki her 1 saatin, gercekteki 1 dakikaya eşit olduğu Le Mans 24 saat yarışına girin ve gaza basın. Ayrıca gece gunduz değişimlerini yaşarken yarışmak da oyuna ayrı bir hava katıyor. Dilerseniz drift (surukleme) yarışlarına girin, dilerseniz touge, tuner, touring, serbest suruş bolumlerine girin. Hepsi sizleri bekliyor. Bu kadar ceşit yarış turu olmasına karşın maalesef rakiplerinin aksine Grid’in garajı biraz limitli. Oyunda 45 ceşit araba bulunuyor. Her ne kadar hepsi birer beygir canavarı olsalar da, kendinizi kısıtlı kalmış hissediyorsunuz. Hele bazı yarışlarda tek araba imkÂnı olması ise apayrı bir durum olarak karşınıza cıkıveriyor. Yine de moralinizi bozmayın, cunku 45 araba icerisinde cok şahane modeller bulunuyor: Honda NSX-R, Nissan Skyline GT-R Z-Tune, BMW 320 SI, Audi R10 TDi, Mazda 787B ve dahası... Grid’de artı ozellik olarak bulunan bir unsur daha ise, her arabanın kendine has yol tutuşu ve direksiyon manevraları olması. Dolayısıyla yeni bir arabaya alışana kadar bir miktar sağa sola carpabilirsiniz; ama bu cok da uzun surmuyor. İsterseniz hemen serbest suruş ile de yeni arabanıza uyum sağlayabiliyorsunuz ki bunu yapmanızı tavsiye ederim. Zira Grid, bugune kadar alışık olunmayan bir hasar sistemi iceriyor. Hasar sistemi o kadar gercekci ki, arabanızın ne hale geldiğine şaşıp kalıyorsunuz. Tampon duşebiliyor, ruzgarlık kopabiliyor, kapı ucup gidebiliyor... Bariyerlere carparak yaptığınız sert bir kaza ile arabanız şansınıza halen calışıyor olabilir, ama sevinmeyin; lastikler, tamponlar, balatalar, aks, amortisorler hasar gormuşse, arabanın yol tutuşu ve performansı inanılmaz duşebiliyor. Dolayısıyla bunlarla karşılaşmamak icin hızlı surduğunuz kadar temkinli ve dikkatli de yarışmanız gerekiyor. Kaskonuz var mıydı? Eğer standart modda oynuyorsanız, Grid size bir kolaylık sağlıyor. Bu da yeni tanıştığımız “Flashback” fonksiyonu. Diyelim ki kaza yaptınız ve arabanız duzgun gidemiyor. O zaman hemen oyunu durduruyor, biraz geri sarıyor ve kaza oncesi andan itibaren tekrar kontrolu alarak yarışmaya kaza yapmadan devam etmeye calışıyorsunuz. Bir nevi “zaman makinesi”. Ama tabii bir yarış icerisinde kullanabileceğiniz Flashback, zorluk seviyesine de bağlı olarak limitli oluyor. Pro modda ise Flashback ozelliği tamamen kalkıyor; cunku cevirim ici (online) oyun istatistikleri pro moddaki değerlerinizden alınıyor. Cevirim ici demişken bahsedelim, 12 yarışcıya kadar, arabalar tamamen hasar gorebilir şekilde, coklu oyuncu desteği bulunan Grid gercekten cok hızlı ve heyecanlı anlar yaşatabiliyor. Cevirim ici kısmında tum bolgeler acık ve drift, Le Mans, “demolition derby” gibi ceşitli modlar da emrinize amade. Teknik olarak her turlu ovguyu hak eden bir oyun Grid. Gorsel ve duysal olarak tam anlamıyla şolene hazır olun. DiRT’un geliştirilerek Grid icin hazırlanan yeni ismiyle Ego grafik motorunun yapabildikleri, takdire şayan. Araba modellemeleri, ışıklandırmalar, parlama efektleri, gece gunduz değişimleri, tozlar cimler dumanlar... Ne ararsanız var. Sesler ise gercek bir araba suruşunun duygusunu verebiliyor insana. Motor devirleri, fren sesleri, kaza gurultuleri, hepsi ozenle birebir hazırlanmış. Grid, Xbox 360, PlayStation 3, Nintendo DS ve PC versiyonlarıyla satışa sunuldu; ama diyebiliriz ki PC versiyonu hepsinden bir adım onde. Yine de hangi surumu olursa olsun Grid, yarış ruhunu sonuna kadar taşıdığı icin kesinlikle denemeniz ve yaşamanız gereken bir oyun. Haydi yarışa Alıntıdır
__________________
Race Driver: GRID
Oyun Dünyası0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Oyun Forumları
- Oyun Dünyası
- Race Driver: GRID