Soğuk savaş donemi dunya tarihinde kendine ozgu bir donemdir. O gerginlik nobeti atmosferinde Rusyada orta sınıf; butun dunyanın hicbirşey yapılmasa bile birgun Doğu bloğuna gireceğini konuşurmuş. Amerikada ise tarihin sonunun geldiğini ve kıyamete kadar bu iki super gucun cekişmesinin hic dinmeyeceği bir zaman dilimine girildiği iddaa edilirmiş. Şimdi sene olmuş 2010 , komik geliyor değil mi ? Emin olun hayatta daha komik şeyler var : Singularity’e hoşgeldiniz.. Soğuk savaş donemi, Sovyet Rusya , bitmek bilmeyen bir mucadele, iki kutuplu bir dunya.. Başlangıc olarak oyunun konu aldığı zaman dilimi acısından gayet anlaşılabilir bir atmosfer. En son Freedom Fighters oyununda hissetmiştim boylesi bir cekişmeyi. Gerci o oyunda Amerikan tarafında bir musluk tamircisiydik ve Sovyet işgaline dur diyorduk. Musluk tamircisi.. şaka gibi değil mi ? Raven Software yapımı olunca eski oyunlarını hatırlatayım dedim . Bu adamlar neleri uretmişlerdi ? Wolfenstein, Quake 4 eskilerden Soldier of Fortune serisi. Şimdi bu oyunları getiriyorum aklıma, heyecanlanıyorum sonra eski zenginliği kalmadığı iddaa edilen bilgisayar oyunları dunyasında bu algıyı yanlış cıkartabilecek kadar guclu Bioshock deneyimini anımsıyorum ve karşıma Singularity cıkıyor. Bu Ravenciler Bioshock’u oynamış abi , kesin oynamış ! Oyunu tecrube ettiğim ilk bir saati bitince Bioshock ‘un ek paketi değil ama farklı bir versiyonunu oynamış gibi hissettim. Sanki temel aynı başka bir hikaye ekseninde giden Bioshockumsu bir klon gibi. Bunu kotulemek anlamında soylemiyorum ama bu denli benzerlik rahatsız edici. Neden mi ? Cunku Bioshock kadar derin bir oyun değil malesef. O zaman geriye kalan sadece Bioshock tadını almak ise Bioshock orada rafta duruyor zaten. Bazen bir video binlerce satırdan cok daha anlamlı olabiliyor ; Singularity Komunist Rusya’nın gorkemli bir askeri potansiyele sahip yeni bir element olan E99 ‘u keşfettikten sonra dunyaya hakim olma amacıyla koruduğu ve araştırdığı adeta bir silah. Bu butun savaşları ve avantajları sonlandıracak kadar buyuk bir silah olan E99, Uzakdoğuda kucuk bir adada bulunmaktadır. Katorga – 12 adlı bu adada bircok başarılı deneyden sonra buyuk bir radyasyon sızıntısı oluyor ve ada ıssız bir hal alıyor. Adaya gonderilen bir Amerikan askeri olarak ceşitli araştırmalarda bulunuyor ve bu E99’un nasıl bir potansiyele sahip olduğunu tespit etmeye calışıyoruz. Bir oyunda başlangıc cok onemlidir. Atmosferi size hissettirebilmesi oyunun devamını sağlar. Singularity’nin hikayesi ozgun olmasa da yine de başlangıcta gereken merakı/ilgiyi sağlayabiliyor. En azından oyuna başladığınız o ilk an enfes bir kare ! Bir terk edilmişlik, insanın yeryuzunde herşeyi yitirmiş olduğu algısı yaratan bir gokyuzu ve sahipsizlik. İlk izlenimler gayet iyi. Grafikler oyun boyunca mukemmel değiller, en azından Metro 2033 ‘un seviyesine yaklaşamasa bile makul bir seviyede. Renk kullanımı yoğun. Aslında bu durum anlatılan hikayenin yapısına gore ters orantılı. Gerci bu noktada brightness ayarları kullanılarak daha gercekci bir goruntu elde edilebilir. Eğer “benim icin A sınıfı oyun demek en iyi grafik duzeyi demektir” diyenlerdenseniz zaten oyunu baştan beğenmeyeceksiniz. Oyun genelinde silahımızla zoom yaptığımızda texture yapısında tatmin etmeyen detaylar ortaya cıkıyor ama ortalama bir grafik duzeyi talep edenlere yetiyor. Unreal engine 3 ile yapılmış oyunlarda optimizasyon sorunu hic yaşamadım acıkcası. Singularity de durum aynı. Anti aliasing’i ayrı bir program ile acabildim. Fakat guncel oyunlara gore grafiklerin ideal olmadığını soyleyebiliriz. Sizce de Rapture'daki splicerlara benzemiyor mu ? Sesler iyi , bulunulan mekana gore değişim gosteriyor, oyun atmosferine katkısı tam, kulaklıkla oynamanız doygunluğu arttıracağı icin oneriyorum. Yine de boylesi bir oyunda birkac ordu marşı işitmek istedim oyun icerisinde. Konsepte uygun değil tam olarak ama o alevler icindeki bayrakları , armaları gorunce cağrışım yapıyor insanda. Bir Song of the Plains iyi giderdi sanki. Oynayınca hak vereceksiniz. Oyun boyunca E99 topluyoruz. Bir nevi oyunda gecen bir para birimi işlevi goruyor. Mevcut silahlarımızın upgrade’leri vb iyileştirmeler icin bu madde lazım. Upgrade ile silahımızın aldığı mermi sayısı, tahrip gucu artmakta ve hangi silaha upgrade yapacağınızın secimi oyuncuya bırakılmış. Oyunda TMG (Time Manipulation Device) adında bir cihazı kullanma şansı veriyor. Bu cihaz zamanı manipule etmeye yarıyor. TMD’in oyunda 4 ozelliği var; Age : Objeler icin zamanı ileri alma yeteneği. Rewind : Objeler icin zamanı geri alabilme yeteneği, bu ozellik sayesinde, kullanmamız gereken fakat bozulmuş /kırılmış bir objeyi ilk haline getirebileceğiz. Stasis : Bu ozellik biraz Gravity Gun’a benziyor. Bu ozellik sayesinde objeleri kendimize doğru cekip, onları havada taşıyabilicez. Gravity Gun’dan farkı; burada yer cekimi değil, zaman durduğu icin obje havada duruyor olucak. Pulse : Gravity Gun’a saygı duruşu : Taşıdığımız objeleri cok uzaklara fırlatmamızı sağlayacak. Ozellikle zamanla oynayarak uzerimize gelen duşmanları avlamak eğlenceli ama aynı zamanda oyunun zorluk seviyesini zayıflatıyor. Oyunda 3 zorluk seviyesi bulunmakta. Ben normal ve hard seviyelerde oyunu bitirdim. İlk defa fps oynamayacak olan oyunculara hard da başlamalarını tavsiye ediyorum. Acıkcası bize bir parca RPG havası veren bu tur FPS’lerde ki temel sorun Singularity’de de kendini hissettirmekte. Oyunun lineer yapısı malesef ilk saat bitirilince kendini belli ediyor ve can sıkıyor. Aslında hikayenin anlatımı zenginleştirilerek biraz daha gorevlerin işlenişinde ozgur hissedebileceğimiz bir yapım cıkabilirdi ama Singularity de malesef bu nadir orneklerden biri değil. Singularity ‘yi oynarken aklıma gelen Bioshock’da yine tam olmasa da cizgisel bir oynanışı vardı ama sağlam kurgusu ile bu cizgiselliği hissettirmiyordu. Fakat Singularity’de durum malesef boyle. Oyun boyunca onumuze konulan bulmacalar bile kendini bir noktadan sonra tekrar etmekte. İtiraf etmeliyim ki bircok bolumde onume ne cıkacağını doğru tahmin ettim. Allah aşkına girdiğiniz bir bunker tipi gozetleme istasyonuna onlarca medipack , cephane serpiştirmek de ne demek. Az sonra seni kızartmaya geliyorlar demek. Kardeşim bunu gozume soka soka yapmasana. Hikaye işlenirken bircok noktada kasetleri dinleyerek ve projeksiyonları – eğer sabrınız varsa- calıştırarak oyunu ve dolayısıyla atmosferi daha yakından oğrenebilirsiniz. Ozellikle projeksiyonla gosterilen sunumlara bayıldım. Oyunda bir Amerikalı olarak Rusların propagandaya kayan bu slaytlarını ilgiyle izledim. Hayır Bioshock’da da vardı buna benzer bir yapı demeyeceğim. Aklıma Lost’taki Dharma girişimin videoları geliyor surekli. Yoksa bu slaytlarda Dharma’nın sembolu mu gizlenmiş acaba : ) Bu kadar rengarenk olmak zorunda mıydın Singularity?! Oyunda bircok zombiyi imha edeceksiniz. Ozellikle gireceğiniz kargaşada headshot yaparsanız cok az cephaneyle iş gorebilirsiniz. Genelde govdeye yapılan şarjor boşaltmaları yetmiyor. Zombi ayağa kalkıp yine size gulumsuyor. Bazı yerler cıldırttı adeta, hic merminin işlemediği pencere gordunuz mu ? Singularity’de gordum. Zombiyi goruyorsun ama vuramıyorsun, illa ki karşı karşıya kalacaksınız, boylesi tatsız durumlara hazırlıklı olun. Mevcut ortamda stimpacklerin parlaması ve gozden kacmaması Bioshock’u anımsatsa da aklıma gelmiyor değil hani bu yapımcılar neden bu tur eklentileri boyle parlak değil normal yapsalar da oyuna biraz adventure sosu bulansa. Bu health paketlerini ve cephaneleri haritada tarayıp bulabilsek. Oylece onumuzde durmasa. Daha iyi olmaz mıydı acaba ? Son olarak oyun PC dışında Xbox 360 ve PS3 platformlarına da cıktı. Ozetle yapımcının eski oyunları ( ozellikle Wolfenstein) ve Bioshock kaynağından fazlaca esinlenmiş bir oyun var. Grafikler bircoklarını tatmin etmeyecek, sesler ve atmosfer iyi, yapay zeka mukemmel değil, cok ozgun bir hikaye ve yapım olduğu soylenemez ama butun bunları topladığımızda kotu bir oyunda değil. Puan : 7 / 10 Kaynak __________________