Bir insan gercekte hic gormediği birine karşı sevgi duyabilir mi? "Sevgi beklentisiz ve cıkarsızdır" der Fromm.. Bu yazının amacı, İnternet' te yaşanan aşkların benzersiz olduğunu kanıtlamak değil. Sonucta insanlar aynı insanlar ve ilişkilerin niteliğini belirleyen yine onlar. Ancak soylemek istediğim, İnternet'in insana verdiği sınırsız ozgurluk duygusu ve fantazileri gercekleştirmek icin mukemmel bir arac olduğu hissi. Başlangıcta ve bazen asla bunun farkına varamıyorsunuz. Ancak bu duygu davranışları ister istemez etkiliyor. Ve siz bakıyorsunuz ki gercek hayatta oynadığınız rollerden sıyrılmış gercekte olmak istediğiniz insan oluvermişsiniz. Ve siz once kendinize sonra da karşınızdakine karşı durust olduğunuz surece ilişki gercekten durust ve cıkarsız bir hale geliyor. Artık olduğunuz gibi kabul edildiğiniz duygusuyla karşınızdakini olduğu gibi kabul etmeye başlıyorsunuz. Anlattığınız duşunceleriniz ve duygularınız o kadar icten, bir o kadar bakir ve el değmemiştir. Gercek yaşamda olamayacak kadar hızlı yol almışsınızdır kısacık bir zaman icinde. Karşınızdaki kesinlikle doğru kişidir, cunku siz onunla konuşmaya devam etmektesiniz. Sabahlara kadar birlikte aslında hic yaşanmamış bir yaşamı paylaşmaktasınızdır. Yıllardır baskı altına aldığınız durust tepkiler vermeye başlarsınız. Onunla birlikte olmaktan ne kadar cok hoşlandığınızı, onunla birlikte kendinizi cok iyi hissettiğinizi anlatırsınız. Bu duygularınız karşılıklıdır ve aranızda onceleri beklentisiz bir dostluk doğar ve sonra bu yavaş yavaş sevgiye donuşur. Siz belkide evlisinizdir ve belki karşınızdaki kişi gercekte asla birlikte olmayı duşunmeyeceğiniz yaşta veya sosyal statude olabilir. Ve hatta siz İstanbul' da ve sevgiliniz Brezilya' da olabilir. Ne farkeder ki, ihtiyacınız olan sarılmak icin bir beden degildir. Aradığınız ve istediğiniz, sizi sizin kadar iyi anlayan birine karşı duyduğunuz sevginin o, zaman ve mekan tanımaz sıcaklığıdır. Bir elmanın bir yarısı siz diğer yarısı "o" dur. Size "Bu ruyadan hic uyanmasak" der, siz de ona "Bu bir ruya değil" dersiniz, ruya icinde bir gercekliği yaşadığınızı bilerek. Birlikte idealinizdeki evi bulur ve icini eşyalarla donatırsınız. Kocaman bir koltuğun uzerinde birbirinizin saclarını okşar ve kucuk sevgi opucukleri kondurursunuz dudaklara. Bilgisayarın soğuk ve soluk ekranı karşısında o opucuğu hissedersiniz dudaklarınızda, ve gercek olan hic bir opucuk bu kadar derinden sarsmamıştır sizi daha once. Sonra; "sana tuhaf gelecek belki ama" dersiniz, "Seni seviyorum"... Ekrandaki cevap mutlulukların en guzelini yaşatır size "Ben de seni seviyorum" Sonra ne mi olur? Bilmem.. Bu sorunun binlerce cevabı var. Bu yazının konusu İnternet uzerinde yaşanan sevgilerin nasıl başlayıp nasıl bittiğini irdelemek değil. Sanal sevgileri bir masaya yatırıp psikolojik tahliller yapmak hic değil. Sadece İnternet'te yaşanan "Sanal aşkların" gunumuzde yaşanan bir cok aşktan cok daha gercek olduğunu anlatmak. Belki hayatınızın aşkını İnternet uzerinde bulabilirsiniz. Belki de bulamazsınız. Ama eğer o doğru kişiyi bulursanız, sakın "Yarın bir başkasını bulurum" kolaycılığına kacmayın. Bulamayabilirsiniz. Ona sahip cıkın ne pahasına olursa olsun ! __________________