Roma ve Yunan Mitolojisi Dunya Dunya, Yunan yer tanrıcası Gaea - Roma Tanrıcası Terra ile ozdeşleştirilmiştir. Dunya ismini Yunan yada Roma mitolojisinden almamış olan tek gezegendir. Adı Eski İngilizce ve Almanca'dan gelir. Endymion Yunan mitolojisinde cok guzel bir insan olarak tanımlanan Endymion bir cobandır. Tanrıca Selene onu gorur ve ondan cok etkilenir. Ona buyulu bir uyku verir. Endymion, uykusunda bir olumsuzdur ama asla uyanmaz. Her gece, Selene onunla birlikte olabilmek icin dunyaya gelir. Ama bu durumdaki aşkları onlara acı verir. Hikayenin başka versiyonlarından birinde Selene'nin Endymion'a 50 kız cocuğu verir. Merkur (Hermes/Yunan) Merkur Yunan Mitolojisinde Hermes'e denktir. Hermes daha cok tanrıların hızlı habercisi olarak gorunur. Merkur Jupiter ve Maia'nın oğludur. Arcadia'nın Cylene dağında bir mağarada doğmuştur. Bu nedenle sık olarak Atlantiades ya da Cyleenius adlarıyla anılır. Merkur, aynı zamanda kutsal habercisi ve Yeraltı dunyasının yolunu bilen rehberdir. Merkur aynı zamanda Ticaret ve Alışveriş Yunan Tanrısı rolundedir. Merkur tanrıların en zekisi ve en kurnazı ve hırsızların başı (Apollo'nun surulerini calmıştır) olarak tanınır. Hızlıdır ve her turlu işi yapabilir. Mars (Ares/Yunan) Mars, Eski Roma'da fırtına ve ozellikle savaştır. Jupiter ve Juno'nun Thrance'de doğan oğludur. Anne-babası tarafından sevilmez. 'İliad' gibi klasik eserlerde cok nefret verici biri olarak tanımlanır. Homer tarafından kanla lekelenmiş ve olumsuzlerin laneti olarak tarif edilir. Mars'a, bir kavgayı başlatan ve yaralandıktan sonra kacıp giden bir korkak gozuyle bakılır. Savaşta cok iyi desteklenir. Kızkardeşi, Eris, yeğeni, Shrife, Phobos, Metus, Demios, Pallor ve Bellona (savaş tanrıcası) savaşlarda ona eşlik etmişlerdir. Savaş tanrısı olarak insanlar arasındaki anlaşmazlıkların, kargaşaların sembolu olmuştur. Diğer tanrılar kadar ona tapınılmaz. Jupiter (Zeus/Yunan) Jupiter adalet ve tanrıların yonetim tanrısıdır. O, tartışılmaz bir liderdir. Tum doğa ve cennet ile ilgili elemanların, yağmur, yıldırım, kuraklık gibi, kaynağıdır. Saturn (Cronus)'un altıncı cocuğudur. Saturn, Titan'ların yoneticisi, bir nasihatci tarafından cocuklarının birisi tarafından devrileceğinin soylenmesi uzerine ilk beş cocuğunu oldurmuştur. Bundan hoşlanmayan Rhea, Jupiter doğduğunda onun yerine bir taş koymuş ve bebeği onu Crete'de yetiştirmesi icin Gaea'ya (dunyanın annesi) gondermiştir. Jupiter daha sonra Cronus'u annesinin yardımıyla aldatmış ve yuttuğu kardeşlerini kurtarmıştır. Daha sonra Cronus'un cocukları ona saldırmış ve onu yenmişlerdir. Sailor Jupiter, Jupiter'le eşdeğerdir ve onun gibi yıldırımı kullanır. Jupiter Zamanın Tanrısı Saturn'un oğludur. Venus (Afrodit/Yunan) Venus, aşık, guzellik, verimlilik ve tutkunun tanrıcasıdır. Doğumu ile iki hikaye vardır. Birincisi Homer tarafından Zeus ve Dione'den olarak anlatılır. Daha sonraki mitolojiler, onun Cronus'un Uranus'un cinsel organını denize atmasından sonra okyanustan yukseldiğini soylerler. Adı 'Kopuk' anlamına gelen Yunanca bir kelimeden gelmektedir. Venus ayrıca Demir ve Metal işleri topal tanrısı Vulcan (Hephaestus) ile evlidir. Vulcan fiziksel olarak en cirkin tanrıdır fakat bu evlilik Zeus tarafından ayarlanmıştır. Vulcan guzel karısını mutlu edebilmek icin guzel mucevherler ve mobilyalar yapar. Pluto (Hades/Yunan) Pluto Zeus'un erkek kardeşidir ve Yeraltı Dunyası'nın kralıdır. Yeraltındaki madenler ve hazineler nedeniyle coğunlukla Zenginliğin Tanrısı olarak da adlandırılır. Pluto kelimesi Latince'de 'zengin' anlamına gelen bir kelimeden gelir. Pluto ayrıca savaşlarda en sert ve yenmesi guc tanrıdır. Bu onun, olum yerinden olmasından dolayı kotu kişiliği ile orantılıdır. Şeytani bir tanrı değildir. Sadece insanlar onun yerinin olum yeri olmasından dolayı ondan korkmuşlardır. Pluto, bunun yanında olum değildir. Olum, Thanatos'dır. Pluto daima acımasız, karanlık ve onun alanına girenlere eşlik edeceğini gosteren, elinde bir anahtarla betimlenir. Uranus Uranus, Cennetin (gokyuzunun) tanrısı ve ilk yoneticidir (Cronus ve Jupiter tarafından izlenen). Gaea, karısı, Dunya tanrıcasıdır. Uranus ve Gea, Titanların ailesidir. Onun yonetimi oğlu Cronus tarafından sonlandırılır. Neptun (Poseidon/Yunan) Neptun, Denizlerin yoneticisidir ve sıklıkla dunya tuzu olarak cağırılır. Kardeşleri ile birlikte Titanları yendikten sonra denizin buyuk bir kısmını cekmiştir. Neptun, Jupiter'den sonra en guclu tanrılardan birisidir. Neptun, titan Oceana'nın torunu Amphitrite ile evlidir. Dunyayı paylaşmaktan pek hoşlanmadığı icin Jupiter'e karşı bircok kez komplo kurmuştur. Bu ortaya cıktığından Jupiter Neptunu, Troy duvarlarını inşa ettiği dunyaya surer. Kaos (Chaos) Kaos cehennem cukuru olup evrendeki şaşırtıcı hicliktir. Kaos'un cocukları Night ve Erebus'tur. O ikisinden Love (sevgi) doğmuştur ve Love, Light (ışık) ve Day (gun)'u oluşturmuştur. Ve sonunda Cennet ve Dunya şekillenmiştir. Aydaki Tavşan Usagi Tsukino'nun anlamı 'Aydaki Kucuk Tavşan'dır. Usagi ve Tsukino gercek isim ve soyisim olarak Japonya'da kullanılır ve Japon cocuklar icin ozel anlam taşır. Japonlar dolunaya baktıkları zaman pirinc kekini yiyen bir tavşan gorurler. Bir zamanlar, bir maymun, tavşan ve tilki arkadaş olarak birlikte yaşamaktadırlar. Gun boyunca dağda gulup oynayan uclu geceleri ormana donerler. Uzun yıllar bu şekilde devam eder. Cennetin Efendisi bunu duyar ve gercek olup olmadığını gormek ister. Yaşlı bir avare kılığında onların karşısına cıkar. "Dağlar ve vadiler boyunca yolculuk ettim ve cok yoruldum. Bana yiyecek bir şey verebilir misiniz" der ve dinlenmek icin yere oturur. Maymun gider ve fındık toplar, tilki nehirdeki balık oltasından birini getirip onerir. Tavşan orada oraya koşturur ama hicbir şey bulamaz. Maymun ve tilki onunla dalga gecerler; "İşe yaramazın birisin" Tavşan cok uzulmuştur. Maymundan odun getirmesini tilkiden de ateş yakmasını ister. Daha sonra Cennetin Efendisine "Lutfen beni ye" deyip kendisini ateşe atar. Onun intiharından kalbinden yaralanan hacı "herkes ovguyu hak eder; yenen ya da yenilen yoktur. Ama kucuk tavşan aşık istisnai ispatını yaptı" der ve tavşanı eski haline getirerek onun vucudunu aydaki saraya gomulmek uzere cennete goturur. Usagi Tsukino adı Sailor Moon icin uygun bir addır. Yeniden doğan Ay Prensesi her defasında arkadaşları, aşk ve sevgi icin, dunyayı korumak icin kendi hayatını feda etmiştir. Ay Prensesi Kaguya (Kaguya Hime, the Moon Princess) Sailor Moon S Movie'de Kakeru Ay Prensesi Kaguya ile karşılaşmak istemektedir. Prenses Kaguya'nın hikayesi cok unlu bir Japon peri masalıdır. Bir zamanlar cok eski Japonya'da bir yaşlı bambu kesicisi ve karısı bir dağın eteklerinde yaşamaktadırlar. Hic cocukları olmamıştır ama bir gun yaşlı adam gizemli beyaz ışık yayan bir bambu ağacını keser ve icinden minicik bir bebek cıkar. Yaşlı adam ve karısı cok sevinirler ve tanrıya teşekkur ederler. Bebeğe Prenses Kaguya adını verirler. Kaguya buyuduğunde dağ koyunun en guzel kızıdır. Onunla evlenmek isteyen bir suru adam vardır. Hepsi bambu kesicisinin evine giderek onu gormek isterler. Babası Kaguya'dan dışarıda onunla evlenmek isteyen adamlardan birini secmesini ister. Kaguya uvey babasına bir gun aya geri donmek zorunda olduğunu ama eğer o istiyorsa evleneceğini soyler. Taliplerinden dışarıda en uzun bekleyenleri bekler. Sadece beş tane kalmıştır. Onları tek tek eve davet eder ve onlardan bir iş ister. İşi yapmayı başaran kişiyle evlenecektir. İlk kişi Ishi Zukuri'dir. Zukuri onunla evlenmek icin herşeyi yapacağını soyler. Kaguya ondan Buda'nın Tasını bulmasını ister. Zukuri dağları vadileri aşıp insanlara Buda'nın Kasesini sorar ama hic kimse ona vermeyecektir. Sonunda vazgecer ve ayrılır. Gururu nedeniyle Kaguya'ya asla donmez. Bir sonraki talip, Kuro Mochi'dir. Gorevi kutsal ağacın altın dalını bulmaktır. Mucevherin alınmak uzere hazır asılı durduğu soylenmektedir. Kuro yolculuğuna cıkar ama asla geri donmez cunku gizli ağacın altın dalı sadece bir mitolojidir. Otomo, bir ejderin alnında olan Ejderhanın Mucevherini getirmek zorundadır. Mucevheri almanın tek yolu ejderhayı oldurmektir. Otomo iyi bir savaşcıdır ama ejderhayı oldurduğunde ejderha onun uzerine duşerek altında ezilmesine neden olur. Abenomiyushi, Unlu Ateş Faresinin Gizini getirmekle yukumludur ama fare onu atlatır ve Abenomiyushi utanc icinde gider. Sonuncusu Iso no Kami Nomarotari'dir. Kolay Doğum Buyusunu bulmak zorundadır. Onu bulmak icin bir dağa tırmanır ama bir gun bir ucurumdan aşağı duşer. Bir gece yaşlı bambu kesicisi ve karısı kızlarını sisli aya bakarak ağlarken bulurlar. Ağlayan prenses "Oh baba, benim sıradan bir cocuk olmadığımı hep biliyordunuz. Sen beni bulmadan once ben ayda yaşıyordum. Yapmamam gereken bir şey yaptım Beni ceza olarak dunyaya ve size odul olarak gonderdiler. Ama aya donme zamanım geldi". Ağustos ayının 15. gecesidir. Yaşlı adam tek kızını kaybetmek istemez ve o gun geldiğinde bir cok samuray, Prensesin aya donesini engellemek icin yay ve oklarıyla evin cevresinde hazır beklerler. Gokyuzu sanki gunduzmuş gibi aydınlanır ve parlaklık eve doğru ilerler. Bu dunya dışı ışıkla sarılan samuraylar donarlar. Ay prensesi ailesine onu sevgi ve saygıyla yetiştirdikleri icin teşekkur eder ve aya doner. Japon Mitolojisi Uc tılsım, Japon mitolojisinin bir parcası Kutsal Kupa'nın oluşumu icin gerekli olan kılıc, mucevher ve aynadır. Bir gun, Fırtına Tanrısı, Susano-o, kızkardeşi Guneş Tanrıcası Amaterasu'yu korkutur. Amaterasu bir mağaraya kacarak girişi kapatır. Diğer tanrılar, kuşların şarkı soylediği, guzel mucevherlerle ve bir aynayla mağaranın dışında eğlence yaparlar. Guluşleri duyan Amaterasu ne olduğunu merak eder ve girişi acar. Tanrılar tarafından dışarı cıkarılır. Susano-o, Yomi'ye surulur. Yedi kafalı bir dev yılanla dovuşur. Dev yılanın kafalarından birini kestiğinde olağanustu bir kılıc bulur. Bu kılıcı, onu hak etmediğini duşunerek Amaterasu'ya verir. Kılıc Ama-no-Murakumo-no-tsurugi (Cennetlerin Bulutlarını Toplayan Kılıc) olarak bilinir. Daha sonra Amaterasu, torunu Nigi-no-Mikoto'yu Japon adalarının guvenliğini sağlaması icin gonderir. Ona Gizli Ayna'yı, Kılıcı ve mucevherleri verir. Japon İmparatorluk Toren Eşyası olan bu objeler 12.Yuzyılda kaybolmuşlardır. Sailormon S serilerinde Uranus, Neptun ve duşmanları Death Busters'lar uc tılsımın peşindedirler. Efsaneye gore uc tılsım bir araya geldiğinde Kutsal Kupa oluşacaktır. Kılıc 'Space Sword' , SailorUranus'un kalp kristalinde bulunur. Uranus, tılsımın kullanıcısı ve sahibidir. Bir diğer tılsım, ayna Sailor Neptun tarafından kullanılan Aqua Mirror'dır. Bu guc Neptun'un gorunenlerin arkasındaki gercekleri gosterir. Aynı zamanda bir duşmanın gelişini de haber verir. Ucuncu tılsım Sailor Pluto'nun 'Time Key' (Zaman Anahtarı) dir. Bu uc tılsımın bulunmasıyla Mesih uyandırılacaktır. Kutsal Kase (The Holy Grail) Sailor Moon S bolumunde senshiler Kutsal Kupayı (Holy Grail) bulmaya calışırlar. Bu eşya Hrıstiyan Efsanesinin bir parcasıdır. Kupa'nın Hz.İsa'nın son akşam yemeğinde kullandığı kase olduğu soylenir. Arimathea'nın Joseph'i adlı bir adam İsa'nın carmıha gerilmesinden sonra Hz.İsa'nın kanını toplamak icin onu alır. Daha sonra, Kupa şimdiki Buyuk Britanya olan yere goturulur. Joseph'in ailesinde nesilden nesle gizli olarak gecer. Kupanın bulunması Kral Arthur'un şovalyeleri icin buyuk bir araştırma konusu olmuştur. Kupanın gizli bir kalede Balıkcı Kral (Fisher King) adlı bir kişinin korumasında tutulduğu soylenir. Bu kral iyileşmeyen bir yaradan acı cekmektedir. Ancak eğer birisi bu aramayı sona erdirdiğinde iyileşecektir. Sailor Moon S'de 'Uc tılsım' biraraya geldiğinde cok guclu bir obje olan 'Kutsal Kupa' ortaya cıkar. Sailor Moon bunu Super Sailor Moon'a donuşmek icin kullanır. Kar Kralicesi (The Snow Queen) Kar Kralicesi yedi hikayeden oluşmaktadır. (Hans Christian Andersen) Cok eski zamanlardan birinde kotu bir ruh vardı ve ruhların gercekten en zararlısıydı. Mutlu bir gununde, Kaba ve kotu şeyleri iyi ve guzel yansıtan bir ayna yaptı. Ama cok kotu ve hicbir işe yaramaz şey daha kotu ve daha cirkin gorundu. Onun okuluna giden diğer ruhlar gokyuzunde ucabileceklerini duşunduler. Aynanla birlikte daha yukseğe uctular. Yıldızlara gittikce yaklaştılar ve ayna daha fazla parlamaya başladı ve ellerinden dunyaya duşerek milyonlarca parcaya ayrıldı. Ve eskisine gore daha cok kotuleşti. Bazı parcalar kum tanesi buyukluğundeydi ve buyuk dunyaya dağıldılar. İnsanların gozlerine kactıklarında orada kaldılar. İnsanlar herşeyi kotu gorduler. En azından kotu goren bir gozleri oldu. Aynanın en kucuk parcası bile tum aynanın gucunu taşıyordu. Hatta bazı insanlar kalplerinde kıymıklara sahip oldular ve bir titremeyle kalpleri buza dondu. Hikaye, Kay adında bir cocuktan ve onun kız kardeşi Gerda'dan bahseder. İki kardeş birbirine cok yakındır ama bir gun Kay'ın gozune ve kalbine ayna parcaları saplanır. Ve kalbi buza donuşur. Artık guzel olan herşey ona cirkin ve kotu, kotu olan herşey iyi gorunmektedir. Bir gun kızağını beyaz buyuk bir kızağa bağlayarak onunla cok uzaklara gider. Beyaz kızakta Kar Kralicesi olan uzun bir kadın vardır. Kay'ı cağırıp onunla birlikte yol almasını ister ve alnından oper. Opucuğu buzdan daha soğuktur ve bu soğukluk zaten buzlaşmış olan kalbine iner. Kendisini olecekmiş gibi hisseder. Ama birkac dakika icinde bu duygu ona hoş gelir ve cevresindeki soğuk havayı hissetmez. Kar Kralicesi Kay'i bir kez daha oper ve Kay Gerda'yı, buyukannesini ve arkasında bıraktığı evini unutur. Kar Kralicesi Kay'i alır ve onlar ormanlar, goller, denizler ve pek cok yeri sihirli kızağın uzerinde aşarlar. Gerda kardeşine ne olduğunu bilmemektedir. Onun olduğunu duşunup surekli ağlamaktadır. Bir bota biner ve nehre ayakkabısını atar (bu Kay'ı geri vermesi icin bir hediyedir). Nehir botu ciceklerle dolu bir bahceye surukler. Orada kucuk bir kulubede yaşlı bir kadın yaşamaktadır. Kadın Gerda'yı davet eder. Gerda'nın sacını tarar ve buyu kullanarak Gerda'nın Kay'ı unutmasını sağlar. Bahcedeki tum gulleri de Gerda'ya kardeşini hatırlatmaması icin yok eder. Gerda bir sure yaşlı kadınla kalır ama bir gun bir kadının başında bir gul gorur ve bahcede olmayan ciceğin hangisi olduğunu farkeder. Kay'i anımsar ve ciceklere onun nerede olduğunu sorar. Cicekler onunla konuşurlar ama hicbirisi de Kay'ın nerede olduğunu bilmemektedir. Bu nedenle Gerda Kay'ı aramak icin bahceyi terkeder. Gerda icin bu pek cok insanla ve yaratıkla karşılaştığı uzun bir yolculuk olur. Konuşan bir kuzguna, prense, prensese, kucuk hırsız bir kız, Finlandiyalı kadına, Lapland'lı bir kadına, rengeyiğine rastlar ve sonunda Kar Kralicesinin sarayına ulaşır. Gerda onu bulduğunda Kay sarayda yalnızdır. Gerda, ona koşar ve onu sımsıkı kucaklar. Ama kardeşi ona cevap vermez. Sessiz ve soğuktur. Gerda ağlar ve gozyaşları Kay'ın goğsunu ıslatır. Kalbindeki buzu kırar ve ayna kırıntısının cıkmasını sağlar. Gerda bir ilahi soyler ve Kay ağlar. O kadar cok ağlar ki gozundeki ayna parcasını cıkar ve Kay Gerda'yı tanır. İkisi birlikte sarayı terkederler ve evlerine donerler. Zaman gectikce sanki bir ruyaymış gibi Kar Kralicesini unuturlar. Sailor Moon Anime Sailor Stars 1.Bolumde bu konu işlenir. __________________