Suzulur golgeler derinlerden ve suzulurken getirir farklı bakışları kalplerden. Golgenin en derinlerinden; senden ya da benden... Belki de hicbirimizden, hicbir şeyden... Farklı koşelerden ve farklı gozlerden... Surekli anime, anime deyip duruyoruz ama animenin icinde gizli kalmış koşelerden hic bahsetmiyoruz. Animenin icinde ki golgeleri anlamaya calışmak icin acıyorum bu başlığı. Animeye dair tum gizli koşeleri, tum golgeleri ortaya koyarak bir şeyleri daha iyi kavramak, o renklerin gizemli buyusunu daha iyi hissetmek icin... Gectiğimiz gunlerde cıkan DergiPlanette anime icin bir koşemiz vardı. Uzulerek belirtiyorum ki bundan sonraki sayılarda orada yer almayacağım. Ama bu demek değil ki yazmayı (hayatta en değer verdiğim şeyi) bırakıyorum. Bu başlık sayesinde yazmak ve anime (değer verdiğim şeylerden bir diğeri) kavramlarını birleştiriyorum. Sadece kendi sınırlı bilgimle de kalmayarak cok guzel ve değerli kaynaklardan da alıntılar yaparak animenin kapılarını acıyor; gizli, ulaşması zor koşelerine değiniyorum. Bu guzel başlık icerisinde animenin sırlarını irdeleyecek olan şimdilik bir tek ben varım ama zamanla renklere ve kurgulara gonul vermiş bir cok arkadaşımda bu başlık altında birleşecektir eminim. İlk yazım olan Shoujo ve kızların renkli dunyasına gecmeden once "duşunceleriniz, fikirleriniz ve ruhunuz acık olsun" diyorum. Lutfen kendi bilgileriniz ve goruşlerinizle bu guzel bilgi kutuphanesinde yer alın. Unutmayın; Kırıntılar birleşir, bir guvercinin karnını doyurur. O guvercin, bir başka guvercine hayat verir ve dunyada yaşam devam eder...
SHÔUJO MU? O DA NE?
Japon animesi seyircisinin sadece erkeklerden mi oluştuğunu duşuyorsunuz? Eğer bu şekilde duşunuyorsanız yanılıyorsunuz. Erkekler icin yapılan Shounen ya da kavga dovuş tarzı animeler gibi ozellikle bayanlar icin yapılan Shoujo tarzı da yer alır anime kulturunde. (Shounen icin ayrıntılı bilgilere DergiPlanet Sayı: 1’den ulaşabilirsiniz.) Shoujo genel itibariyle genc kızlar ve kadınlar icin hazırlanan anime ve manga turudur. Bununla birlikte erkekler arasında da geniş bir okur kitlesine sahip olan bu turun icerdiği konular ilkokul, lise hayatından kadın cinselliğine, genc kızların aşk ilişkilerine kadar uzanmaktadır. Bu tur mangaların cizerleri genelde kadın manga-ka’lar olmaktadır. Bununla birlikte bir manganın Shoujo olduğunu niteleyen genel koşullar belirlenmemiştir. Manganın Shoujo olduğunu niteleyen tek şey yayıncı şirketin bunun Shoujo manga olduğunu soylemesidir. Shoujo mangalarda oncu olan Tezuka’nın “Ribon no Kishi” adlı eseridir. Bu yapıt 1950’li yılların ortalarında bir kız dergisinde yayınlanmış, diğer bir cok cizeri de kız okuyucular icin cizmeye yoneltmiştir. Bu akımdan etkilenen cizerlerin coğu kadın olduğu icin okurlarını erkek cizerlerden daha iyi tanıdıklarına inanıp Shoujo’nun normalinden hızlı bir gelişim icine girmesini sağlamışlardır. [IMG]http://img393.**************/img393/1517/ribonnokishi03wg0.jpg[/IMG] Tezuka Osamu’nun buyuk şaheseri Ribon no Kishi
1967-1969 yılları arasında, kızlar icin Shoujo hazırlamakta olan yirmili yaşlardaki Moto Hagio (They Were Eleven, diğer adıyla 11 nin iru! ve A, A diğer adıyla A, A prime-'ın yaratıcısı), Keiko Takemiya (Toward the Terra diğer adıyla Tera e'nin yaratıcısı), Yumiko Oshima, Ryoko Yamagishi ve Riyoko Ikeda (The Rose of Versailles diğer adıyla Versailles no bara'nın, başka bir değişle Versay’ın Gulu’nun yaratıcısı) gibi sanatcıların ortaya cıkardığı yeni bir Shoujo akımı başladı. Bu akımın yaratıcılarına "Harika Kırkdokuzlular" denildi, cunku buyuk coğunluğu 1949 yılında doğmuştu. Bu kadınlar savaş sonrası mangalarıyla buyuyen bir jenerasyona aittiler. Ozellikle bilimkurgu, fantastik kurgu ve aşık genc oğlanlar hakkında eserler verdiler. Japon toplumunda daima ikinci planda ve baskı altında olan genc kızların ve kadınların bastırılmış sorunlarını ve kızların bastırılmış erotik fantezilerini dışa vurdular. Gorunuşe bakılırsa birbirine aşık genc homoseksuel erkeklerin olduğu oykuler genc kızlara heteroseksuel aşk oykulerinden daha romantik geliyordu. Ayrıca bu stil sanatcılara yaratıcılıklarını sunmaları icin daha fazla ozgurluk veriyordu. Ozellikle Riyoko İkeda'nın The Rose of Versailles (Versay’ın Gulu) adlı eseri inanılmaz bir populariteye ulaşıp Shoujo tarzını Japonya'da ilk defa zirveye taşıdı. Bu hikayede, Fransız Devrimi sırasında Oscar Francois de Jarjayes adında kraliyet muhafızları kumandanlığı yapan ve erkek gibi yetiştirilmiş olan bir kadının yaşadıkları, bu sırada sarayda donen entrikalar ve Fransız Devrimi'nin gelişimi anlatılmaktadır. Marie Antoinette, Kral XVI Louis ve General Renier de Jarjayes gibi gercekten yaşamış bir cok tarihi şahsiyet de bu hikayede yer almıştır. [IMG]http://img393.**************/img393/1615/oscar02qb6.jpg[/IMG][IMG]http://img468.**************/img468/2075/oscar01th1.jpg[/IMG] [IMG]http://img468.**************/img468/9853/oscar03ei0.jpg[/IMG] The Rose of Versailles (Versay’ın Gulu)
Onceden de bahsettiğimiz gibi bu kadınlara yonelik olduğu soylenen yapıtlar zamanla erkek okurun da ilgi odağı haline gelmiş ve erkek manga okurunun buyuk bir kısmı Shoujo takipcisi olmuştur. Bunun sonucu olarak bir cok kadın manga sanatcısı Shoujo eserlerini erkeklere yonelik dergilerde yayınlamaya başlamıştır. Bu akımın yaratıcıları arasında olan Moto Hagio, “Bessatsu Shoujo Komikku” (Ozel Baskı Kız Cizgi Romanları) dergisinde “Poo No İchizoku” (Poe Klanı) adlı manga serisine başlamıştır. 1971-76 yılları arasında yayınlanan ve oldukca un kazanan seri halindeki bu mangalarda Edgar ve Allen Poe (alıntının kaynağını eminim bilmeyen yoktur) adında 14 yaşındaki iki vampirin 1744-1976 yılları arasında Avrupa'da gecen acıklı hayat hikayeleri anlatılmıştır. Eserindeki lirik ve sanatsal stili Hagio'yu zamanın en onemli manga cizerlerinden biri yapmıştır. Ayrıca Hagio, Poe Ailesi eseriyle 21. Shogakukan Manga odulunu de kazandı. Diğer iki onemli mangası ise bilim kurgu turundeki ”11 Nin İru” (They Were Eleven)” ve “A,A’ Prime” adlı eserlerdir. 11 Nin İru da, gelecekte Galaktik Universite'ye girmek isteyen oğrencilerin final sınavı olarak girdikleri 53 gun uzayda hayatta kalma denemesi konu edilmektedir. Oğrenciler 10'ar kişilik gruplar halinde sınava girmektedirler ama sonradan grupta 10 yerine 11 kişi olduğu ortaya cıkacaktır ve oğrenciler bu nedenle başlarına gelecek olan feci olaylardan kacabilmek icin bir olum kalım savaşına gireceklerdir. A, A' (A, A Prime) adlı bilimkurgu eserinde ise uzayda calışmaları icin genetik muhendisliğince geliştirilen ve daha cok calışmaları icin duygularının yok edildiğine inanılan Unicorns adındaki bir ırkın hapsedilmiş duygularının ortaya cıkışının hikayesini cok duygusal bir şekilde anlatmaktadır. 1992 yılında Petit Flower dergisinde yayınlanmaya başlayan "Zankoku na kami ga shihai suru" adlı eseri 1997 yılında ilk Tezuka Osamu Bunka odulunu kazanmıştır. Bir başka unlu manga cizeri Yumiko Ohshima, insana benzer bir kedinin gozunden fantezi dunyasını betimleyen “The Country Star of Cotton” adlı eserini yaratmıştır. Yamaghishi Ryoko “Heaven’s Child in the Land of the Rising Sun” adlı cizgi romanında eski ve unlu Japon prensi Shotoku Taishi’yi anlatmıştır. Miuchi Suzue’nin draması “The Glass Mask” da deneyimlerini tiyatro dunyasından edinen genc bir kızın hikayesi manga haline getirilmiştir. [IMG]http://img393.**************/img393/5093/glassmaskboxtf5.jpg[/IMG] The Glass Mask
Yonezawa Yoshihiro Shōjo’ların konuları hakkındaki incelemelerini şoyle aktarmıştır; [IMG]http://img393.**************/img393/2171/yonezawayoshihiroqa9.jpg[/IMG]
“İlk cıktığı donemin ardından Shōjo basit ergenlik donemi aşk hikayeleri olarak duşunulurdu. Fakat zamanla konuları fantastik kurgu, gizem, korku, bilimkurgu ve tarihi dramayı icermeye başlamıştı ve elbette tum bu konuların, senaryoların baş kahramanları kadındı. Shōjo sadece dramatik sanat tarzında hikaye ortaya koymaz, psikolojik acıklamalar, hayal betimlemeleri, ailevi sorunlar ve ozguven ihtiyacı gibi okurların yaşamsal sorunlarıyla birebir ilişkili konularla da ilgilenir.” Tarihi konu edinen bir başka Shōjo ise Chie Shinohara’nın 1995 yılında cizmeye başladığı “Kızılırmağın Kıyısında” adlı eseridir ve Japonya’da yedi yıl yayınlanarak toplam on bir milyon satış rakamına ulaşmıştır. Sanatcı Turkiye’ye yaptığı turistik bir gezi sonucu Karadeniz’e hayran kalmış ve yeni cizgi romanını bu bolgede gecen bir hikaye uzerine kurmuştur. Bolge hakkında tarihi bilgileri de iceren “Kızılırmağın Kıyısında” Japonya’da yılın manga odulunu almıştır. Sanatcı bu tarihi Shōjo da Hititler‘i konu edinmiş ve zamanda yolculuk ederek bu yaşantının ortasına duşen genc bir kızın başından gecen aşk hikayesini cizgi roman haline getirmiştir. Shinohara’nın son eseri yine Turkiye’ye, Safranbolu’ya yaptığı bir gezi sonrasında buradaki izlenimlerini hikayeleştirerek cizdiği “Anadolu’da Kaybolmak” adlı mangasıdır. Bu hikayede baş kahraman Erina isimli bir genc kızdır ve Alp adında bir Turk genciyle cinayetle suclanan abisini kurtarmaya calışmaktadır. ANIME Genre: adventure,drama,Historical,Romance,Shoujo Plot Outline: One day while walking home, Yuuri Suzuki is magically pulled through a puddle of water and finds herself in the past, or more precisely 1500 B.C. Location: The Hittite Empire, Anatolia. There the queen was to use her as a sacrifice, but she was saved by the queen€™s nephew, who is also a heir to the throne. Now she must try to stay alive and get back to her time while hopefully not altering the future. Turkiye’nin Japon animeleriyle tanışmasına sebep olan Candy Candy adlı eser, anavatanında cizgi roman biciminde 1975 ve 1979 yılları arasında dizileştirilmiş, 1970’li yıllar boyunca en cok satan Shoujolar arasına girmiştir. Yumiko İgarashi ve Kyōko Mizuki’nin yarattığı Candy karakteri, Amerika’da Michigan eyaletinde bir ciftlikte yaşayan, erkek tavırlarına sahip kaba bir kızdır. Uvey kardeşi Antony’ye aşık olan Candy Turkiye’de “Şeker Kız Candy” olarak bilinmektedir ve 80’li yıllarda cocukların en sevdiği cizgi diziler arasına girmiştir. Oyle ki 80’li yılların gencleri yani şimdinin yetişkin kesimi halen Şeker Kız Candy’nin yer yer komik, yer yer eğlenceli ve buyuk oranda ki acıklı hikayesini buyuk bir saygı ile hatırlar. [IMG]http://img479.**************/img479/5351/candycandy01ap7.jpg[/IMG][IMG]http://img479.**************/img479/3658/candycandy03ck9.jpg[/IMG] [IMG]http://img393.**************/img393/3320/candycandy02wa3.jpg[/IMG] Candy Candy
ANIME Genre: Drama,Shoujo,Slice of Life Plot Outline: Candy is a very nice, warm-hearted and cheerful girl. Many people like her or love her because of her kind personality.When she was a little child, she lived in an orphanage. There she met a handsome mysterious boy on a hill behind her home. This "prince on the hill" becomes an important person in her life.... She lived in the orphanage until she is adopted by a very influential big clan. Candy is a very good friend of the teenagers Annie, Archie, Stear and Anthony. Though she and Terence love each other very much, she leaves him because another girl, who is hopelessly in love with him, needs him more.Finally she devotes herself to Albert, a handsome young man and a very good friend of her. Runtime: 25 minutes 1953’te “Shōjo Club” dergisinde Osamu Tezuka tarafından cizilen ”Prenses Şovalye” (Ribon No Kishi) mangasındaki “Saphire” en unlu ve ilk olarak erkeklerle (cinsel kimlik anlamında) yer değiştiren karakter olmuştur. Konusuna bakıldığında Ribon No Kishi, secilmiş Yunan Mitolojisi oğelerinin karıştırıldığı, Hıristiyanlığın ve Orta Cağ Avrupasının parlak gostergelerini iceren ve daha cok biseksuelliğin one cıkarıldığı bir hikayedir. Baş kahraman “Saphire” tum Shōjolarda olduğu gibi bir kızdır, fakat bazı tanrıların hataları sonucu, ozellikle yaramaz “Tink” adındaki bir meleğin yuzunden, erkek varis bekleyen bir kral ve kralicenin kızı olarak doğmuştur. Bu nedenle Saphire’in kız olduğu gizlenerek bir erkek gibi yetiştirilmiştir. Ribon no Kishi, Japonya’daki okurların arasında heyecanla karşılanmıştır. Bugunku başarılı Shōjolarda kullanılan aşk hikayeleri, yabancı ulkelerde gecen konular, buyuk gozlu kadın kahramanlar ve biraz cift cinsiyetli gorunen kişilikler gibi konuların bircoğunu icermektedir. Bu nedenle Tezuka’nın bu değerli eseri, modern Shōjoların bicimlenmesinde bir başlangıc gibi gorulmuştur. ANIME Genre: Adventure,Comedy,Shoujo Plot Outline: Princess Sapphire is a princess that has born with a boy's mind and raised as one because of one angel's mistake (kinda mischief) any way there is no way a girl can take the throne so her parents and one maid that has help raised her kept it a secret from every body now the princess is a Knight of Ribbon and she also fight who try to reveal that Sapphire is a girl now helping her an angel that is in fact a play-around angel..... Runtime: half hour Shoujo en az diğer manga turleri kadar ceşitlidir. Tam olarak belirlemek zor olsa da resmi oranlara gore yuzde 15 ve yuzde 35 arası değişen buyuk bir pazar payı vardır. Shoujonun cok ceşitli olması, belirleyici ozelliklerini sınırlandırmayı zorlaştırır. Aşağıdaki kurallara uymayan pek coğu olsa da, genel bir shoujo tanımı şoyle yapılabilir: * Kavga ve dovuşten cok duyguları vurgular. * Gercekci, sıralı anlatım az kullanılır, izlenimciliğe ve kurguya daha cok yer verilir. * Giysilerin ayrıntılarına hatırı sayılır bir onem verilir. Bunlar bir Shoujoyu betimleyen temel kurallar olmamakla birlikte sadece Shoujo’yu fark etmeyi kolaylaştıran eş ayrıntılardır. Hicbir Shoujo bu ayrıntılar aracılığı ile diğer turlerden ayrılmaz. Daha onceden de soylediğimiz gibi bir eserin Shoujo olduğunu belirleyen tek şey yayıncı şirketin bunun Shoujo olduğunu soylemesidir. Shoujo hakkında sık rastlanan yanlış bir kanı; konuların aşk oykuleri ile sınırlı olması, kimi konulara ise asla dokunulmamasıdır. Gercekten de aşk oykuleri yaygındır, ancak bunlar duşsel, bilim-kurgu, gerilim ve korku turlerini iceren geniş Shoujo geleneğinin yalnızca bir parcasıdır. Bazı Shoujolar romantik ya da duygusal oğeler icermez, hatta bazılar erkek takipcileri amaclayan diğer yapıtlar kadar acık ve temel icgudulere yonelik olabilir. Korku pazarına da Shoujolar egemendir. Japon cizgi romanlarındaki karakterlerin insan ustu bir dış gorunume sahip oluşları her zaman merak ve tartışma konusu olmuştur. Shōjolardaki karakterler hakkında yapılan incelemeler bu konuya şoyle bir acıklık getirmiştir; “Cizgi roman sanatcıları Paris ve New York’taki mankenlerin uzun bacaklı gorunumlerinden etkilenmişler ve karakterlerine bu gorselliği uyarlamışlardır. Erkek karakterler ise oldukca zayıf, esnek ve guzel gorunumludurler. Bu nedenle, kadın karakterlerden sadece daha uzun oldukları icin ayırt edilebilmektedirler. Bu karakterler gibi gorunmek isteyen pek cok Japon genc kızın ozel diyetlere başladığı bilinmektedir. Bir başka ilginc nokta ise mangaların coğunda cizilen sarışın Japon karakterlerdir. Genellikle siyah beyaz basılmaya başlayan mangalarda, kadın sanatcılar, sarı saclı figurlerin, sayfadaki leke dengesini sağladığını ve diğer karakterlerden ayrılmasını kolaylaştırdığını fark etmişlerdir ve bu amacla sarışın ve mavi gozlu Japon kızları ortaya cıkmıştır.” Kadın sanatcılar ve Osamu Tezuka tarafından genişletilen Shoujolar, zaman zaman kadın karakterlerin erkek cizgi romanlarındaki gibi aktif ve agresif oluşunun aksine pasif ve yumuşak kişilikler olarak cizilmesinden dolayı feminist eleştirilere hedef olmuştur. 1976 yılında genc erkekler arasındaki aşk ilişkilerini konu alan eserler daha fazla genişleyerek yayılan bir cizgi roman turu olmuştur. Keiko Takemiya’nın “Ruzgar ve Ağaclar İcin Şarkı” (Kaze to Ki no Uta) adlı uzun eserinin ilk sayfalarında genc erkek kahraman en yakın erkek arkadaşıyla yatakta gosterilmiştir. Genc erkekler arasındaki homoseksuel ilişki bu cizgi romanlarda estetik olarak yansıtılmış ve kadın okurlar arasında cok guncel olmuştur. Bu donemde cift cinsiyetli gorunen kişiliklerin oykuleri genişletilmiş ve uzatılmış, boylece geleneksel olarak gunumuzdeki pek cok Shoujo hikayeleri icinde yerini almıştır. ANIME Genre: drama,romance,shoujo Plot Outline: Set in a 19th century boarding school in France, this adaption of Keiko Takemiya's 1976 boys love manga tells the story of Serge Batouille who remembers his turbulent days in school, standing out because of the color of his skin (his mother was a gypsy) and getting shacked up with Gilbert Cocteau, a blonde androgyne boy who sells his body for school papers. Their life in school is filled with conflicts, desire and desperation. Runtime: 60 minutes ANIME Plot Outline: It is 1880 at the all boys school, Laconblade Acedemy in France. Serge Battour is a cheerful and kind new student who is trying to fit in with the rest of the student body, despite the taboo of his Gypsy heritage, made obvious by his dark skin. However, his roommate Gilbert Cocteau, known for sleeping with anyone at the school to manipulate to his advantage, is not helping the situation, especially when he makes it his personal goal to bring about Serge's downfall. The two boys may destroy each other or come closer together. “Pek cok erkek cizgi romanının aksine Shoujolarda karakterler uzerinde belirli kurallar hukum surmektedir. Oncelikle, hepsi fiziksel olarak guzel olmak zorundadır, itibarlarını ne kadar yitirmiş olsalar da hassaslıklarını her zaman yansıtmaktadırlar. Bugunun kadın cizgi roman sanatcıları bir bakıma kadınların hayatlarına seksuel oneriler getirmişlerdir. Japon cizgi romanlarında ozellikle Shoujolarda sıkca gorulen, sevgililerin kucaklaşma sahnelerindeki bolca dağınık orkide cicekleri ve kayalara carpıp patlayan dalga kopukler, ayrıca sımsıkı kapalı ellerin, karmakarışık sacların ve terlemiş yuzlerin yakın plan cizimleri, okura gunluk yaşamın gerginliğinden sıyrılıp hayal guclerini canlandırmaları icin fırsat tanımıştır.” Tezuka’nın Japon cizgi romanına kazandırdığı ve mangaların okunmasını hızlandıran bu sinematik teknikler sayesinde cizgi roman kareleri, sinema filmi etkisi vermektedir. Gunumuzde animeler bu teknikler sayesinde gorsel sanatta buyuk bir yere sahiptir. Yetişkin ve genc erkekler icin yaratılan dergilerdeki gibi Shoujolarda spor, komedi, esrarengiz konular, bilim kurgu-fantezi ve elbette ki sıkca aşk hikayeleri vurgulanmaktadır. Kızlar icin hazırlanan bu cizgi roman dergileri ozellikle genc yaştaki lise oğrencilerini hedef kitlesi olarak belirlemiştir, fakat gunumuzde okurların yaş ortalaması otuzlara kadar cıkmıştır. 1980’lere kadar Shōgagukan Yayınevinin bastığı “Big Comic For Lady” ve Kōdansha Yayınevinden cıkan “Be in Love” aylık cizgi roman dergileri, ozel olarak hedef kitlesini yetişkin kadınlardan secmiştir. Gunumuzde kadınlar icin cizilen cizgi romanlar ve bu eserlerin kadın sanatcıları, guncel cizgi romanları ellerinde tutmaktadır. Erkek okurların kadınlar kadar ilgi gosterdiği, Shojolarda son zamanlarda bir konu patlaması yaşanmıştır. Bu konular aksiyon ve kavgayı değil insan ilişkilerini icermektedir. Cizgi roman sektorunu ele gecirmeye başlayan kadın sanatcılar erkek sanatcıları onemli olcude etkilemeye başlamıştır. Kadın cizerlerin vurguladığı gibi, erkek dergilerindeki gozler yavaşca buyurken, Shojoların geleneksel buyuk ve guzel gozleri kuculmeye başlamıştır. Eskiden erkeklerin bu tur mangaları okumaları yumuşaklık gostergesi olarak duşunulmuş olsa da, artık Wings, South gibi iki cinse de yonelik dergiler ve CLAMP, Kouga Yun gibi hem kızlara hem erkeklere yonelik cizerlerin artmış olmasıyla bugun durum daha farklıdır. Birkac onemli Shoujo dergisi şunlardır: Nakayoshi, Ribbon (altıncı sınıf altı icin), Lala, Hana to Yume (gencler icin), Susperia (korku), Wings (kızlar ve erkekler icin), Margaret. Shoujo’nun populerliği her gecen gun artmaktadır ve icinde bulunduğumuz şu gunlerde artık pek cok ulkede geniş bir hayran kitlesi tarafından okunmakta, izlenmektedir. Başvuru Kaynakları: Cizgi Romanın Tanımı ve Tarihsel Gelişimi, Usenet Manga Terimleri Sozluğu, ANN Gecmişten Gunumuze Manga Tarihi, AGT
alintidir........
__________________
Rengarenk Golgeler
Anime Manga0 Mesaj
●37 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Dizi - Film - Sanat Forumu
- Yabancı Diziler
- Anime Manga
- Rengarenk Golgeler