Bu bolumde acılan ve Death Note devamı varmı, eğer olsaydı nasıl birşey olurdu gibi tartışmalara cevap vermek icin; kendi fikirlerimden oluşan kısa bir hikaye yazacağım. Eğer, yazmış olduğum hikaye, bolum kurallarının dışında ve yasak ise; şimdiden ozur dilerim. Death Note - The Carnality of throne Yıl 1620. Fransa kralı 13. Luis, uğradığı bir suikast sonucu beklenmedik şekilde yaşamını yitirmiştir. Geride genc ve guzel kızı Anette ile avrupalı butun ulkelerin iştahını kabartan geniş topraklarıyla Fransa krallığını bırakmıştı. Kral 13. Luis' in geride bıraktığı miraslarında gozu olanlar, her gecen gun dahada artmakta ve ingiliz soylularıda dahil tahta ortak olmak icin yanıp tutuşmaktaydı. Prenses Anette ile evlilik yoluyla birleşmek icin yola cıkan İskoc duku W.Richard' ın, İgnilizler tarafından pusuya duşurulmesi ve oldurulmesi, başta Vatikan olmak uzere butun otoriteler tarafından kaygıyla izlenmeye başlanmıştı. Bu durumu incelemek ve Vatikan' a rapor vermesi goreviyle, bizzat papa tarafından; tapınak şovalyelerinin bir uyesi olan, Leonard Van H. gorevlendirilmişti. Prenses Anette' nin genc kuzeni ve kuzey Fransa' nın baronu Felicien Marceu, amcasından miras kalan ve atalarına ait Fransa topraklarının İngiliz veya İspanyolların eline gecmemesi gerektiği goruşunu savunsada, en yuksek rutbeli subaylardan, kardinale kadar herkes; İngilizlerle yapılacak boyle bir ittifakın tum avrupa ve Fransa icin faydalı olacağı goruşunde karar kılmıştı. Bu sebeple, vakit kaybetmeden derhal paris e gelmiş ve bu karara karşı cıktığını yuksek sesle belirtmeye başlamıştı. Butun Fransa otoritesi karşısında aciz kaldığını ve kaybedeceğini anlayan genc Felicien Marceu, hayatını kurtarmak icin saraydan ayrılacağı gece, Death Note isimli esrarengiz defteri keşfetti. Doğa ustu ve tılsımlarla ilgili hicbir olaya ciddiyet vermeyen genc baron, sadık hizmetkarı uzerinde gelişi guzel denediği defterin calıştığını gorunce hayretler icinde kalmıştı. Cesetden kurtulmayı başardıktan sonra, kararını coktan vermişti. Her kim, Fransa tahtına ortak olabileceğini duşunuyorsa, bunu hayatıyla odeyecekti. İlk olarakta, Fransa tahtının ingilizlere verilmesini ateşli bir şekilde savunan kardinali ortadan kaldırdı. Kalp krizi sonucu yaşamını yitiren kardinal icin, hicbir masraftan kacınılmayan bir cenaze toreni hazırlanmıştı. Kardinalin olumunu vatikana bildirmek icin parşomene itinayla detayları anlatan Leonard Van H. sarayda bulunan ispanya buyuk elcisi ve aynı zamanda ispanya duku olan Lope Saramago' nunda kalp krizinden olduğunu duyunca, Vatikana haber vermek icin henuz erken olduğuna karar vermişti. Bu şupheli olumler giderek artarken, saray icerisinde şeytani bir varlığın ortaya cıktığı soylentside hızla yayılmaya başlamıştı. Elbette bu tur soylentiler, yaşanan kayıplardan sonra İngiliz ve İspanya, ordularının Fransa uzerine savaş hazırlıklarına girmelerine engel olmuyordu. Diplomasi ve bazı antlaşmaların sağlanması icin Fransa heyetinden bir grubun İngiltere seyahatinden dondukten kısa bir sure sonra, İngiltere kralının kalp krizinden olmuş olması, Leonard Van H. ve Vatikanın butun dikkatinin Fransız heyeti ve saray erkanı uzerinde toplanmasına neden olmuştu. Şimdi genc baron Felicien Marceu' nun Fransa kralı olmaktan cok daha buyuk ve başka planları vardı. İstediği şey, butun dunyanın kralı olmak ve tum kralları onunde diz cokturmekti. Papa' nın bile korktuğu ve geri adım attığı genc baron karşısında, Leonard Van H. (asıl adı; Leonardo Helsinheim) yapayalnız kalmıştı. Bu şekilde hikaye devam edebilir....... __________________