Hiromu Arakawa ile bir Roportaj: Populer televizyon animesi olan Fullmetal Alchemist bizimkinden farklı bir fantezi dunyasında insanustu simyayı kullanan iki erkek kardeşi anlatmaktadır. Fanlar onu ictenlikle Hagaren olarak cağırır. Orjinal eser Shounen Gangan'da 2001'den beri halen yayımlanmaktadır. Toplam satışın 12 milyon kadar ulaşıyor. Bir numaralı fanları her bolumun cıkması icin can atmaktadırlar. Cok tecrubeli olan yazar Arakawa Hiromu-san 2 yıl once ilk olarak seriyi cıkardı ve o, onun ilk olarak yayımladığı olduğunu soylemektedir, bununla altın bir hit yarattı ve tarihte bir not bırakmış oldu, onun simyager ilerleme yolu nedir? Profili Hokkaidou’da doğdu. Onun "Straydog" adlı eseri ilk olarak 21. Shounen Gangan 9. odulunu kazandı. 1999’da Ağustosta Shounen Gangan’da cıkışlar yaptı. "Fullmetal Alchemist" 2001 Ağustos’unda Shounen Gangan’da yayımlanarak başladı. Aynı iş Ekim 2003'ten beri MBS-TBS'ye gore anime serisi ayarlandı. 2004'te Fullmetal Alchemist Shounen kısmında 49. Manga Yayımcı Odulu'nu kazandı. Bundan başkada 2005'in yazı icinde bir filmin yapılacağıda haber verilmişti. Ceviri Hakkında Hiromu Arakawa roportajı 2004 yılında yapılmıştır. Bu roportaj Manga Turkiye sitesi icin Moonlight tarafından tercume edilmiştir. Roportaj İlk yayınladığınız seri buyuk bir başarı sağladı. Bize serinin nasıl hazırlanma yollarından gectiğini neler yaptığınızı anlatabilir misiniz? Başlangıcta bu iş icin sozleşme yaptım. Bununla beraber editor "Hadi bunu yayınlayalım" isteğinde bulundu Aynı zamanda da ilk bolum yapılmış oldu. "Ben onu yaparken dunyada neler oluyor?" (Guluşmeler) Yarım ay boyunca kafamı bu serinin nasıl yayınlanması gerektiğine dair yordum. Şimdi 4 yıl gecti ve gorunuyor ki karakter dunyasını gun gectikce daha da geliştiriyorsunuz. Serileştirme sırasında ilk olarak son bolumun taslağı duşunuldu ve bende bunda karar verdim. Ama daha sonra ben son kısmın daha başarılı olması gerektiğini duşunerek planladım. Bu bolum halen devam ediyor ve hikaye deki calışmalarda devam etmekte. Şimdiki bolum son olarak karar verildi ve hazırlanmaya başladı. Hikaye her bir şeyle olaylar daha da karışıyor ve gelişiyor bu nedenle ben bile sonraki bolumde hangi olay olacağını bilmiyorum. Ana tema başlangıcta zaten karar verilmiş miydi? Eğer size bir şey soylememi isterseniz bunun karşılığında da bununla eşdeğer bir şey vermelisiniz. Bu soylediğim calışmalarımdaki olan "Eşit Takas"'tır. Herhangi bir kitapta simyadan soz ediliyordu ve bende bu sozu gordum ve cok beğendim ayrıca nasıl bir şey olacağını da ilk olarak duşunmuş oldum. Bu da tema materyali icinde benim icin buyuk bir ilham kaynağı oldu. Bu kalbin en kuvvetli hislerini ceken bir şey oldu, eh. eşit-takas ilkesinin kanunlarına ilişkin. Peki o hayatınızdaki kişisel duygularınızda da boyle mi? Evet oyle (guluşmeler)! Ailem Hokkaidou'da mandırayla ilgilenen ciftcilerdir.Monoton bir hayatı olan ciftci ailesinin işi cok zor olur. Eğer tembel olursanız sıkıntılarınız asla bitmez size ıstırap cektirir. Atalarımız Hokkaidou'nun onculerindendi. Hikaye coğunlukla onların hikayesine gore yapıldı.Fakat onlar eşit-takas ilkesine karşı kusursuz bir şekilde uygun yaşadılar. Boylece Hagaren'in asıl başlangıc kokeni ciftcilikten. Cunku ailemin hep belirttiği emir "Calışmayan asla yemeğini karşılayamaz" (guluşmeler). Bununla beraber gercekte uzucu ve istenmeyen olayları hakkında duşunulmuş olabilir "Ah biz şimdi cok şanslıyız”, dimi. Hagaren dunyasında kimyanın asıl kuralı eşit-takas ilkesidir. Ana karakter Edward (= Ed) ve onun kucuk kardeşi Alphonse (=Al) olen annelerini geri getirmek icin yasak İnsan Değiştirmesini denediler. Ve bu sonucta başarısız oluyor cok buyuk bir ucret oduyorlar. Ed sol bacağını kaybetti, Ed Al'in ruhunu bir zırha muhurler. Asıl yola cıkmalarının sebebi de vucutlarını eski haline geri getirmekti ve bunu sağlayanda bunun icin bir yol keşfetmeleriydi. Eve geri donmemek icinde, evi yakmışlardır. Bir cok okuyucuyla beraber kucuk genc okuyucularda bulunmakta. Bence onların yolculuğa karşı ilgisinden olabilir. Arakawa-san sizce de bunun gibi bir yolculuk tutkusu olabilir mi? Yolculuk tutkusundan soz edersem, "Ben bircok adım atsam, ne olacaktı" ondan sonra ne soylenebilir. Ciftlik bolgelerinde dağlar vardı....... ve sadece dağlar (guluşmeler). Ve duşundum ki "Ben buradan karşıya gecersem denizi gorebilirim." Birine cıkın ve başka bir dağ, kahretsin bunun gibi bir şey (guluşmeler). Şimdi nereye gitmek istersem arabamı kullanabiliyorum. Japonya'nın bir yerinden sonuna kadar dolaşabilirim belki. Bununla beraber cunku ben kendi evimin etkisinde kalırım ve her zaman onunla ilgili şeyler duşunmek kafamı dinlendirir. Ed ve Al eve donmemek icin evi yaktılar. Evet şunu soyleyebilirim "Artık doneceğimiz bir yer yok" diye duşunduler, onlar her zaman yaşadığı yerlere dondukleri zaman insanlar hoş karşılarlar. Onlar farkında olmamalarına rağmen onlara destek verirler bu nedenle de onlar elinden geldiğince en iyi olmayı denerler. Boylesi rahatlatıcı duyguların amacı,onu ifade eden yazarın kalp kırıcı deneyimlere sahip olması zorunluluğu anlamına geliyor gibi gorunuyor? Hayır (acıkca) ! Hayatımda buyuk acılar cekmedim. Bununla beraber televizyonlarda bir cok cocuğun yalnızlıktan ve sessizlikten hoşlandığını goruyorsunuz. Fakat yetişkinlerin cocukların durumlarına onem vermiyor anlamında değil, bunu ne olduğunu cok iyi gorebilirsiniz. Evet yetişkinler onu acıkca gorebilir. Hayatınızdaki tecrubeler şimdiye kadar oranla daha fazla? Ciftlikte olduğumdan beri her zaman olgunluğu yaşadım. Okuldan ciftlik yoluna kadar arka arka yuruyen yetişkinler her zaman olur ve siz ilerlediğinizde sizi selamyacaklardır. Ergenliğe erişecek kişiler icin cocukların buyumesini gozlemlemek bir calışma gibidir. Cocuklar sezon boyunca ciftlik işlerine yakınmadan yardım ederler. Bu adeta yerel kultur/gelenek duygusudur, "yetişkinler bizi kusursuz bir şekilde izlemelidir" gencken oğrendiklerimden bir şey.. İşimin bir karakteristik ozelliği bir bolumde trajedileri biriktiririm ve bunlar iceriği daha doğrulayıcılaştırır. Her bolumde trajedik olaylar hep suruklense okuyucuların hoşuna gitmez. Siz bolumlerde ciddi olay yerleri olmasına rağmen araya komik sahnelerde mutlaka ekleyebiliyorsunuz. eh.. Ne zaman sahnelerde urpertici bir şey olsa okurken acı verecektir. Okurken siz elbette eğlence de istersiniz. Kucukken kendim okuduğum mangalarda okurken eğlenmek şimdi sahip olduğum bir şey değil. Ben duygusal olduğum zaman aşırı derece romantik mangalar okurum fakat eğlenceli değillerdir. Cocukluğum boyunca her turlu olan ilginc olayları anımsamak cizerken hedefim olmuştur ve bu soylenmiş olabilir. Ne tur mangalar okursunuz? Her turlu okurum. Benim buyuk ablam "Shounen Jump" ve "Weekly Margaret" okur (guluşmeler). Benim tarzıma en cok uygun olarak duşunduğum "Shounen Jump" ve Shounen Sunday"'dir. Bir mangaka olmayı nezaman duşundunuz? Ben kucukluğumden beri bir manga cizecek olmanın hoş bir şey olabileceğini duşunmuştum. Oğrenci yıllarımda "Duvar yazıları ders kitabı" seviyesindeydim fakat sonra mezun olduğumda yağlı boya denemeleri yapıyordum bir yandan aileme ciftlikte yardım ediyordum, ve tarih seven arkadaşlar grubuyla "Annals of the Three Kingdoms" adlı bir doujin oluşturdum Arkadaşlarım tarafından bir cizer olarak seslenildim ve bir at yarışı dergisinde bir cok yonkoma mangaları cizdim [ 4 panelde karikatur]. Bununla beraber hakiki bir manga cizmek icin başlangıc calışmam benim ilk duzenlediğim bir ornek oldu. Benim ilk cizdiğim manga "Straydog" bir odul kazandı" ve 1999 yılında Shounen Gangan'da ilk kez cıktı. Editore gore "ozgun konuşmaların mukemmellik duzeyi yuksekti". Calışmalarımdaki ilk surukleyici işimin Hagaren olduğu soylenir, benzersiz bir bakış acısı ve mukemmel cizim calışmalarının muntazam birleşimi okuyucuların olumlu etkisini kazandı. Bir manganın romanlardan farklı olduğu soylenir cunku o ilginc iceriğini sunar ve cizimlerden gecerek gosterir. Hagaren'de arka planlar sizin tesadufen cizdiğiniz şeyler, hikayenin ikinci derecedeki olaylar zinciri buna gore oluşuyor. Hu hu hu... Bunun gibi şeyler hazırlamak eğlenceli olur. Onların sonraki bolumlerde toparlanmasını hissetmek guzeldir. İkinci derecedeki olaylar zincirinde tokezlemeye uğratacak engeller yoksa beni bu endişelendirmez fakat ikinci kez okurken ornek olarak eğer bana "Ah bu.." gibi bir şeyler verirse sonradan bu duşunce "Bunu başardım" olur.. Tersine ben ilk bolumu hazırlarken, "Ah bu olmayacak bu kullanıldı cunku" gibi beynimde bir cok duşunce oluşur. Bunun gibi zamanlarda gecmişimi ovmekten hoşlanırım (guluşmeler) İlk olarak "Kimsenin onceden gormediği bir dunya gostermek" bir hazdır. Calışmalarınızda, bir sahnede Ed "Gerceği" gorur. Bununla beraber gercek nedir, ve bunu hic kimse kendi gozleriyle gercekten goremedi. Bu tamamen doğru... Hikayelerin yapım aşamaları boyunca " Ne gibi bir etki yaratmalıyım" diye duşundum. Ben bunu kendim taslak olarak cizdim fakat cizimim hep "ne gibi, ne gibi, ne gibi"..... durumlarına gitti. Her hangi bir sayfa gunun sonucuna ulaşılana dek kalır… Bununla birlikte yinede bu sahne muhtemelen bir piyasa trendi olmaya devam edecek... Hu hu hu, Tahminen her ne olacaksa olacaktır........ ALINTIDIR.... __________________