İklim değişikliği ve kuresel ısınma, cağımızın en buyuk problemleri arasında ve bu kapsamda İsvicre’deki Crowther Laboratuvarında yapılan araştırmada 2 derecelik bir sıcaklık artışının dunya kentlerini nasıl değiştireceği incelendi. Yapılan araştırmada Bursa’nın havasının Adana’ya, Gaziantep’in havasının Erbil’e, Adana’nın havasının ise Lefkoşa’ya benzeyeceği gozlemlendi.
Diğer dunya kentlerine bakıldığında kapalı havası ve sık sık yağan yağmurlarıyla bilinen İngiltere’nin başkenti Londra’nın Barcelona kadar sıcak olabileceği soylenirken, soğukluğuyla bilinen Rusya’nın başkenti Moskova’nın havasının Sofya’ya benzeyeceği ifade edildi.

Boyle giderse Avrupa’da yaz ayları şu ankinden 3,5 derece daha sıcak, kış ayları ise şimdiki havalardan 4,7 derece daha sıcak olacak. Tropikal bolgelerdeyse bu durum kendisini aşırı kuraklık ve yoğun yağış olarak gosterecek.
Exeter Universitesi uzmanlarından olan James Dyke, “Benim icin bu calışmadaki en etkileyici nokta, Ekvator cizgisine yakın 100 kentin, insanlık tarihinde daha once gorulmemiş iklimleri yaşayacak olmaları. Bu durum da bu şehirlerin hala yaşanılabilir olup olmayacağı sorusunu gundeme getiryor. Buyuk bir yerinden olma ve goc senaryosuyla karşı karşıya kalabiliriz.” dedi.
Zurih Universitesi’ndeki araştırma ekibinin başkanı Jean-Francois Bastin, insanların davranışlarıyla ilgili olarak, “Tarih bize tekrar tekrar şunu gosterdi; gercekler ve veriler insanların inanclarını ya da hareketlerini değiştirmiyor” ifadelerini kullandı.

İngiltere Meteoroloji Kurumu’nda profesor olan Richard Betts ise bircok bolgenin daha once gorulmeyen iklimlerle karşılaşacağını soyledi. 2050 yılına kadar dunya sıcaklık artışının 2 derece olacağı tahmin edilirken bu artışın 2100 yılında 2,9 ile 3,4 arasında artış gostereceği ongoruluyor.
Burada asıl tedirgin edici olay ise bu calışmada ortaya koyulan tahminlerin karbon salınımının azaltılması icin harekete gecilen bir gelecek varsayılarak yapılması. Birleşmiş Milletler’e gore ortalama sıcaklık artışının 1,5 derecenin altında kalabilmesi icin, karbon salınımının 2030’da neredeyse yarı yarıya azaltılması, 2050’de de tamamen bitirilmesi gerekiyor.
Webtekno
Diğer dunya kentlerine bakıldığında kapalı havası ve sık sık yağan yağmurlarıyla bilinen İngiltere’nin başkenti Londra’nın Barcelona kadar sıcak olabileceği soylenirken, soğukluğuyla bilinen Rusya’nın başkenti Moskova’nın havasının Sofya’ya benzeyeceği ifade edildi.

Boyle giderse Avrupa’da yaz ayları şu ankinden 3,5 derece daha sıcak, kış ayları ise şimdiki havalardan 4,7 derece daha sıcak olacak. Tropikal bolgelerdeyse bu durum kendisini aşırı kuraklık ve yoğun yağış olarak gosterecek.
Exeter Universitesi uzmanlarından olan James Dyke, “Benim icin bu calışmadaki en etkileyici nokta, Ekvator cizgisine yakın 100 kentin, insanlık tarihinde daha once gorulmemiş iklimleri yaşayacak olmaları. Bu durum da bu şehirlerin hala yaşanılabilir olup olmayacağı sorusunu gundeme getiryor. Buyuk bir yerinden olma ve goc senaryosuyla karşı karşıya kalabiliriz.” dedi.
Zurih Universitesi’ndeki araştırma ekibinin başkanı Jean-Francois Bastin, insanların davranışlarıyla ilgili olarak, “Tarih bize tekrar tekrar şunu gosterdi; gercekler ve veriler insanların inanclarını ya da hareketlerini değiştirmiyor” ifadelerini kullandı.

İngiltere Meteoroloji Kurumu’nda profesor olan Richard Betts ise bircok bolgenin daha once gorulmeyen iklimlerle karşılaşacağını soyledi. 2050 yılına kadar dunya sıcaklık artışının 2 derece olacağı tahmin edilirken bu artışın 2100 yılında 2,9 ile 3,4 arasında artış gostereceği ongoruluyor.
Burada asıl tedirgin edici olay ise bu calışmada ortaya koyulan tahminlerin karbon salınımının azaltılması icin harekete gecilen bir gelecek varsayılarak yapılması. Birleşmiş Milletler’e gore ortalama sıcaklık artışının 1,5 derecenin altında kalabilmesi icin, karbon salınımının 2030’da neredeyse yarı yarıya azaltılması, 2050’de de tamamen bitirilmesi gerekiyor.
Webtekno
__________________