Yıldızların oluşumunu inceleyecek dev Herschel teleskobunun aynası, koruyucu kapağın acılmasından sonra ilk kez ışık aldı. Teleskop, şu anda Dunya'dan 1,4 milyon km uzakta bulunuyor.


Avrupa Uzay Kurumu (ESA), iddialı projesinde Almanya'nın Darmstadt kentindeki kontrol merkezinden verilen komutla kapağın acılmasından sonra teleskobun aynasının ışık almaya başladığını duyurdu.
Bir dizi doğrulamanın ardından teleskop, birkac hafta icinde gozleme hazır hale gelecek.
Uzaya şimdiye dek gonderilen en buyuk teleskop olan Herschel'in aynası ve cihazları, milyarlarca ışık yılı uzaktaki gok cisimlerini kızılotesi ışınımda tespit edebilmenin koşulu olan mutlak sıfıra (eksi 273 santigrat derece) yakın sıcaklıkta helyumla soğutuluyor.



Buyuk Patlama'nın (Big Bang) ardından kainatın ilk evresini daha iyi anlamayı hedefleyen Planck uydusuyla 14 Mayıs'ta Fransa'nın Kourou uzay ussunden Ariane-5 roketiyle uzaya gonderilen Herschel Gozlemevi ve Teleskobu, şu anda Dunya'dan 1,4 milyon km uzakta bulunuyor.
Planck ve Herschel, uzak evrenin ilk zamanki şartlarını mercek altına alabilmek icin Dunya'dan 1,4 milyon km uzakta Guneş'in aksi istikametinde konuşlandı.
HUBBLE SICAKLIKTAN OLUMSUZ ETKİLENMİŞTİ
2 gozlem aracının bu sayede Dunya'nın golgesi uzerlerine duşmeyecek ve mutlak sıfıra yakın ortamda calışacak son derece hassas cihazları, Dunya'nın golgesi veya sıcaklıktan olumsuz yonde etkilenmeyecek.
Uzay teleskobu Hubble, daha once golge ve sıcaktan olumsuz etkilenmişti.
3,5 metre capında aynası bulunan Herschel uydusu, gerek cok uzaktaki yıldızlara, gerekse "yakınlardaki" molekul bulutlarına bakarak, genc yıldızların oluşumunu anlamaya calışacak.
HERSCHEL'E EN AZ 3 YIL OMUR BİCİLİYOR
Herschel'deki uc cihaz, en az enerji yayan en soğuk gok cisimlerini tespit edebilmek icin kızılotesi ışınımları inceleyecek.
Bu cihazların sağlıklı calışabilmesi icin soğuğun onemli olduğunu belirten uzmanlara gore, cihazlar calışırken ısınınca kendileri de ışın yayıyor ve olcumler bu yuzden hatalı cıkıyor. Herschel'e en az uc yıl omur biciliyor. Bu sure zarfında dunyanın dort bir yanından bircok astronom, Herschel'in yollayacağı bilgilerden yararlanacak.
Planck uydusu ise kainatın Buyuk Patlama'yla doğumundan yaklaşık 380 bin yıl sonra yayılan ilk "fosil" ışınları incelemekle gorevli. Bu ışınımdaki dalgalanmaları milyonda bir derece hassasiyetiyle tespit edebilecek kapasiteye sahip Planck, "kozmik ışınım haritasını" cıkaracak. Harita, evren geometrisi, evrenin genişleme hızı ve nihayetinde evrenin kendi uzerine muhtemel cokuşu (Buyuk Cokuş), karanlık maddenin tabiatı ve miktarı gibi konuların daha iyi anlaşılmasına imkan verecek. 15 ay omur bicilen Planck, kozmoloji ve temel fizik arasında gorev yapacak.
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ile Avrupa Uzay Ajansı (ESA) arasındaki yakın işbirliğiyle uretilen Planck, selefi WMAP'ın ancak 450 yılda toplayabileceği bilgiyi bir yıl icinde toplayacak. Bu araştırma, toplam 1,6 milyar Euro'ya mal olacak.
KOZMİK IŞINIM DUNU VE YARINI AYDINLATACAK
Modern kozmolojinin onde gelen isimlerinden Georges Lemaitre'in "dunyaların doğumuyla kaybolan parıltı" olarak tanımladığı kozmik ışınımın, kainatın dunu ve yarınını aydınlatacağı duşunuluyor.
Uzmanlara gore, artık soğuyarak fosilleşen ve aslında butun uzayı dolduran bu ışıma, kainatın genclik doneminin silinmez işaretini oluşturuyor.
Buyuk Patlama'dan hemen sonra evren cok yoğun ve cok sıcaktı. İlk fotonlar-ışık tohumları maddeyle dur durak bilmeden carpışarak etkileşim halindeydi. Elektronlar oluşum halindeki ilk atomlarla birleşince madde ve ışık ayrıldı, kainat saydam hale geldi.
Ve boylece serbest kalan ilk fotonlar, başlangıc ozelliklerini muhafaza ederek galaksiler arası boşluğa serbestce yayıldı. Evren genişlerken fotonların dalga boyu arttı, sıcaklıkları ise duştu. Yaklaşık 3 bin santigrat derece sıcaklıkla yayılmaya başlayan fotonların sıcaklığı, bugun mutlak sıfırın sadece 2,7 kelvin derece uzerinde.
Bu sıcaklıktaki dalga boyu, cep telefonları veya TV yayınlarında kullanılan Hertz dalga boyuna yakın. Bu da, herhangi bir kanala ayarlanmamış TV ekranındaki karlanmanın, kozmik ışımadan kaynaklandığı anlamına geliyor.
Fosil ışınımı, 1965 yılında bir telefon şirketinde calışan iki araştırmacı, anten ayarlamaya calışırken tesadufen bulmuştu. Araştırmacılar, 13 yıl sonra Nobel odulu almıştı.
Kozmik ışınımı ilk olarak COBE, sonra da WMAP uyduları mercek altına almıştı. Planck, kozmik ışımayı cok daha hassas cihazlarla inceleyecek ucuncu uydu oluyor.


ntv
__________________