Guclu, esnek ve ultra hafif: Polyimide aerojel



Aerojel’ler jel yapıdaki maddelerden, jelin sıvı yapısının gaz ile değiştirilmesiyle elde edilen cok hafif, ısıya ve ağırlığa dayanıklı katı maddelerdir. Yeni polyimide aerojel, onceki versiyonlardan 500 kat daha dayanıklı bir yapıya sahip olmakla beraber 400 C dereceye kadar ısı yalıtkanlığına sahip. Kalın bir parca bir aracın ağırlığını kaldırabiliyor. Araştırmadaki bilim adamlarına gore elde edilen bu madde Mars'a iniş gorevlerinden buzdolabına kadar her şeyde kullanılabilir.

NASA’nın Cleveland’daki Glenn Araştırma Merkezi, bu maddeyi uzay gorevleri icin geliştiriyordu; ama maddenin dunyada da kullanım alanı bulabileceğini fark ettiler. İnce tabakalar ve bloklar halinde de yapılabilen madde, ısıya olan direnci ve esnek yapısına rağmen sağladığı dayanıklılıkla, ozellikle arac sanayinde yalıtım icin bicilmez olabilir; mukemmel iletkenliği sayesinde antenlerde ve diğer tum elektrik aletlerinde de kullanılabilir.

Onceki silika (kum ve camı meydana getirenle aynı madde) aerojelleri gayet gucluydu ama kırılgandılar. Bunun yanı sıra mekiklerde kullanıldığında aerojel o hızdaki surtunmede toz olup ucabiliyor ve yalıtkanlığı azaltabiliyordu. Bu zayıflıklar plastik yapıdaki yeni aerojellerde bulunmuyor. Yeni aerojel’in bileşeni polyamic asit ve OAPS. Kimyasal bileşen dışında sonuca giden kurutma aşaması aynı super kritik kurutma yontemi ile tum sıvının alınmasıyla yapılıyor. Meydana gelen katı maddenin yoğun gozenekli yapısı itibariyle ve iceriğinin %85 – %95 arasında havadan oluşmasından dolayı gayet duşuk( 0.08 – 0.2 g/cm3). Yapısına değinecek olursak: Kurutma işleminin getirdiği guclu bağ yapısına artı olarak OAPS sayesinde capraz bağlı hale gelen polyimide aerojeller diğer polimer destekli silikon bazlı aerojellerden bile daha fazla module sahip olabiliyor ve bu da ekstra ince film halinde uretilebilmesini sağlayan bir etken.

İlk amacı uzaya yonelik kullanım olan polyimide aerojel’in faydalı olabileceği en buyuk nokta, iniş esnasında yuksek sıcaklıklara dayanıklı olabilecek kalkan ve paraşut de kullanılabilmesi. Esnek ve duz tabaka halinde uretilebilmesi buna imkan veriyor. Temmuz'da gercekleştirilen IRVE 3 testiyle de bu amac icin uygun olduğu kanıtlandı. Ote yandan polyimide aerojeller dunyada silika aerojellerin yerini tamimiyle ele gecirecek gibi gozukmuyor; cunku silika aerojeller şeffaf ve bu onların cam yapıdaki yerlerde kullanılmaları icin bir avantaj.

Oncu araştırmacılardan Dr. Mary Ann Meador’un Philadelphia’daki konferansta soylediği, insanların bu aerojelleri televizyonlarında ya da fırınlarında gorebilmelerinin mumkun olduğuydu: “Bu, gelecek 2 ile 5 yıl icerisinde goz onune getirebileceğiniz bir şey”. Buna ek olarak Meador, NASA’nın buyuk miktarda aerojel uretmek icin Ohio’daki Akron Universitesi'yle ve Cleveland’daki bir firmayla calışmalarını yurutmeye devam ettiğini soyledi.

KAYNAK:
http://www.innovationnewsdaily.com/1...-flexible.html
https://technology.grc.nasa.gov/docu...e-Aerogels.pdf



__________________