EINSTEIN VE ATOM BOMBASI
Cok az buluşun insanlık uzerindeki etkisi, Einstein'in ozel izafiyet teorisindeki kadar buyuk olmuştur.Bu teoriyle barışcıl nukleer enerjinin kapıları acıldığı gibi, atom ve hidrojen bombalarının yapımında gercekleşmiştir.Bu teorinin bir cok yonu vardır, fakat bizi burada ilgilendiren, maddenin; guneşin cekirdeğinde bulunabilecek kadar yuksek ısılarda ısı enerjisine donuşebileceğini gosteren unlu E = MC2 denklemidir. Bu denklemde gecen C, saniyede 300.000 km gibi inanılmaz bir hız olan ışık hızını gostermektedir.Dolayışıyla,cok kucuk miktarda bir maddenin dev miktarda bir enerji acıga cıkaracağı gorulecekti.1905'te Einstein'in kendisi bile bunu patlatabileceğine hic inanmıyordu.İnsanın atomdan,dizgin altına alamayacağı bir guc uretebilecegi konusundaki kuşkuları uzun surmedi.1920'ler ile1930'larda Atomla ilgili buluşlarda muazzam bir gelişme oldu.Maddenin icine hapsolmuş enerjinin acığa cıkması icin cok buyuk sıcaklıklara gerek olmadığı hemen keşfedildi.Bu,Atomları başka Atomlarla bombardıman ederek de yapılabilirdi. Lord Rutherford, Atomların merkezindeki aşırı bir nuvenin yani cekirdeğin etrafını kuşatan elektronlardan oluşan gevşek bir yapısının olduğunu ortaya koyarak, Atom kuramlarının temellerini atmıştı.1919'da hidrojen Atomonu ayırmayı başarıp insan urunu ilk nukleer tepkimeyi elde eden kişi oldu.1932'de Sir James Chadwick Atomları notron parcacıklarıyla bombardıman ederek bu gelişmeyi daha da ileri goturdu.1938'e gelene dek Otto Hahn ile Lise Meitner nukleer parcalanmanın butun ilkelerini bulmuştu.Fakat ilk surekli parcalanma tepkimesini 1942'de Chicago'da italyan bilim adami Enrico Fermi gercekleştirdi.Fakat butun bu gelişmeler olurken Hitler'in gucu de giderek artan bir tehdit oluşturmaya başlamıştı.
ABD BAŞKANINA YAZILAN MEKTUP
Atom bombası yapmanın olanaklı olduğunu bilen (bircoğu Nazi Almanyası'ndan kacmış) atom fizigi uzmanları, Almanların bu bombayı herkesten once yapıp buyuk bir olasılıkla da kullanmalarından korkmaya başladılar.Savaş başladığı sırada, artık bir Amarikan yurttaşı olan Einstain gazetecilerden kacmak icin Dr. Moore takma adıyla yarı emeklilik yaşamını surdurmekteydi.Meslektaşları, ozgur ulusların Almanlardan once bombayı yapması gerektigini ve Amerikan yonetimini bu konuda ikna edebilecek tek kişinin Einstein olduğunu da biliyorlardı.İşe once Einstein'in kendisini ikna etmeyle başlanacaktı.Bu iki iki Macar multeci fizikci Eugene Wigher ile Leo Slizard ustlendi. Bu iki fizikci izini kaybettiren Einstein'i 1939'un bir Temmuz gunu II. Dunya Savaşı'nın başlangıcından iki ay once bulup onu Başkan Roosevelt'e, Nazilerin Atom bombası yapma yolunda attıkları olası adımları yakalamak icin hemen harekete gecilmesi gerektiğine dikkat ceken bir mektup yazması konusunda ikna ettiler.Bu mektubun Roosevelt'e ulaşması"Manhattan Projesi" adı verilecek iki milyar dolarlık atom bombası yapma projesinin başlangıcı oldu.Proje1943' te kararlı bir bicimde başlatıldı.J. Robert Oppenheimer'in denetiminde calışan duzinelerce Atom fizikcisi,16 Temmuz 1954'te New Mexico, Alamagordo'da şafaktan hemen once patlatılacak bombayı yapmak icin calışmaya başladı.
BOYLE BOMBA GORULMEMİŞTİ
"Lancing Lamont The Day of Trinity "adlı kitabında dunyayı ebediyyen değiştiren patlamayı şoyle anlatır."Alev alev yanan bir jetin icinde yukarı doğru fırlayan igne başı buyukluyunde parlak bir ışık karanlığı deldi, ardından korkunc beyaz bir ışık colu parlattı.Saatler 05:24:45'i gosteriyordu.O can bicimli alevin bir saniyeden daha az bir sure boyunca verdiği ışığın şiddeti yeryuzunde o ana kadar elde edilmiş herhangi bir ışığın şiddetinden daha buyuktu.Başka gezegenlerden de gorulmuş olabilirdi.Merkezindeki sıcaklık guneşin cevresindeki sıcaklığın dort katı, yuzeyindeki sıcaklığın ise yaklaşık on katından fazlaydı. Altındaki toprağı cokerten basınc 100 milyon atmosferin uzerindeydi. Yaydığı radyasyon dunyadaki butun radyumun verdiği radyasyonun bir milyon katına eşitti. Bu azgın fırının icinde kalan butun canlılar oldu.Taban kısmında yassılaşan ve kaynayıp dort bir yonde kabaran erimiş kara tozdan bir etek halini alan ateş topu bir milisaniye icinde yere carptı.Yirmi beş milisaniyede yerden Washington Anıtını ortecek bir yukseklige cıktı.Topun kıpkızıl kubbesi saniyenin onda sekizi suresinde Empire State Binasını gecebilirdi.Şok dalgası son hızla colu aştı.İnsanlar sonra, yaklaşık 0,8 kilometrelik bir genişlige ulaşan ateş topuna bakmak icin donduler.Genişlemesinin durup durmayacağının merakı icindeydiler. Bircoğu, heyecanlanıp kara gozluklerini attı ama hemen yıllardır gormek icin bekledikleri şeyi gozden kaybettiler.Ana uste sessiz bir tokalaşma ve heyecanlı mırıltılar vardı.Heyecan dolu sesler sagır edici bir gurultuye donuştu.Havayı yırtan bir sevinc cığlığını, gozlemcilerden birine tarih oncesi vahşilerin dinsel torenleri izlenimi veren cılgın bir hoplama zıplama izledi.Ana us ile diğer siperlerdeki bilim adamları gogu kutlama cığlıklarıyla doldururken telefonlar calışmaya başladı.Kimileri yılan dansına koyuldu ve mutluluk hattı kıvrıla kıvrıla kontrol odasını dolandı.Bir gece onceki bira partisinden dondukten sonra boş bir barakada uyuya kalan bir askerin ise patlama onu kendine getirene dek hic bir şeyden haberi olmadı. Gozlerini kuzeye acıp baktı ve acıyla bağırdı.Enrico Fermi, şok dalgasının colu bir gok gurlemesi gibi dolduran saklamasının farkına varamadı.Butun dikkatini kağıt kırıntılarının cebinden akıp gidişine vermişti.Onların yavaş yavaş duşuşlerini, sonra şok dalgaları onlara carptığında da birden ortadan yok oluşlarını seyretti.Bir kac saniye icinde, ucup giden kırıntıların uzaklığını hesaplayıp patlamanın gucunun 20.000 ton TNT'ye eşit olduğunu buldu.Şok dalgası onun bulunduğu sipere ulaştığında guvenlik şefi General Groves'un ilk tepkisi sunu soylemek olacakti:''Butun bunları ortbas etmeliyiz.''Yardımcısı Binbaşı Stephens ise uzerine uzanıp buna''Sanırım,gurultu beş eyalette de duyuldu, efendim'' diye karşılık verecekti."
ATOM BOMBASININ DOGUSU
"Sayın başkan,size cok acele bir projeden bahsetmek luzumunu duyuyorum. Bu cok onemli bir proje, yani Manhattan Projesi" Halen gercekleşme safhasındadır.Bunun esası,şimdiye kadar gorulmemiş derecede guclu bir patlayıcı maddedir."Bu sozler 12 Nisan 1945'te başkanlık gorevine başlayalı henuz bir kac dakika olmuş ABD başkanı Truman'a soylenmekteydi.Franklin Roosevelt saat 16 sıralarında beyin kanaması gecirerek olmuştu.Trumanı "Manhattan Projesinden" haberdar eden kişi ise Roosevelt'in savaş bakanı Henri Stimson'du. Başkanı ile sadece iki defa goruşme imkanı bulan başkan yardımcısı Truman projeyi sadece Roosevelt olduğu zaman oğrendi. Atomla ilgili araştırmalar yuzyılın başından bu yana Rontgen, Backerol ve Curienin calışmaları ve bilhassa Einstein'in "izafiyet nazariyesini" ortaya atmasıyla iyiden iyiye gelişmişti. Yarış ikinci dunya savaşının patlak vermesiyle daha da kızıştı.1938'de Berlin'deki Kaiser Wilhelm Enstitusu, ilk defa olarak,uranyum atomunun cekirdeginin parcalamayı başardı.Aynı yıl ingilizler (Uranyum-35)'i (Uranyum-238)'den ayırdılar ve Amerikalılar,ingilizlerin işbirligiyle (Atom Bombasını) gercekleştirmeyi başardılar.Henri Truman'ın Laboratuarlarından uc atom bombası cıktı. Bunlardan ilk deneme gayesiyle Alamogerde'da deneme alanında patlatıldı. İkincisi Hiroşima'ya ucuncusu ise Nagazaki'ye atıldı. Nagazakiye atılan bomba ile Alamogordo'da denenen bomba birbirlerinin aynıydı. Hiroşima'ya atılan ise hicbir yerde denenmemiş daha dogrusu ilk denemesinin Hiroşimali cocukların uzerinde yapılması uygun gorulmuştu.
PARLAYAN 10.000 OLUM GUNEŞİ
16 Tenmuz 1945'te 425 ilim adamı ve teknisyen,Yeni Meksika golundeki Alamogordo'da bir araya geldiler.Vazifeleri Atom bombasının ilk Atom bombasının ilk denemesinde hazır bulunmaktı. Denemenin yapılacağı yere "Jordano do la muerto" (Olum bahcesi) adı verilmişti.Sabaha karşı 02.00'de yapılması gereken deneme teknik bir arıza sebebiyle tehir edildi. Arıza, bombanın icindeki plutonyumun genişlemesinden ileri geliyordu. Cok ozel bir maden olan Plutonyum 25-30 derecenin uzerinde genişliyor ve bombayı hareket gecirecek mekanizmayı sıkıştırarak patlamayı engelliyordu.Saat 05.25'e kadar beklemek gerekti. Bu sure icinde colde ısının duşmesiyle plutenyum yeniden daraldı ve mekanizmayı serbest bıraktı. İzleyiciler, patlama noktasından 30 kilometre uzaktaki barınaklara cekilmişlerdi. Herkes suratını ve ellerini guneş yağını andıran bir karışımla yıkamıştı.Saat 05.25'te hazır bulunanlar,ayakları bombaya donuk olarak, yuzu koyun yere yatırıldılar.Saat 05.29'da son kontroller yapıldı ve geriye sayım başladı.Artık patlamaya 45 saniye vardı. Atom bombasının babası olarak bilinen Cppenheimer yardımıylarıyla birlikte beton bir binadaydı.Gozetleme istasyonundaki dort hoperlorden bir ses yankılandı.On saniye ve gokyuzunu şimdiye kadar hic kimsenin gormediği muazzam bir kızıllık kapladı ardından koskocaman mantarı andıran buyuk bir duman kutlesi ve alev dalgası. Bir aydınlatma fişeği havaya fırlatıldı.Etrafı garip bir yeşil ışık aydınlattı. Saat 05.29 dakika 40 saniye gecen ikinci bir fişek daha karanlığı yırttı. Ancak 3 saniye sonra col yine gecenin sessizliğine gomuldu. 05.29.44. 05.29.45. herşey aynı anda ve oyle cabuk oldu ki gozlemciler olayı tahlil edemediler bile. Aslında hic bir insan gozu,saniyenin milyonda biri kadar kısa surede olan bir olayı gozleyemezdi, hatta insan beyni bu kadar kısa zaman suresini kavrayamazdı. Şu halde denilebilirki birinci nukleer denemeyi hic kimse goremedi.Gorunen, patlamanın cevredeki tepelerde yankılanan gozleri kor edici yansımasından başka bir şey degildi."New York Times" muhabiri olayı şoyle anlatıyordu."Başka dunya'dan gelen bir ışık, dunyanın şimdiye kadar gormediği bir guneşin doguşu. Şimdiye kadar gorulmemiş bu guneş, saniyenin bir kacta biri kadar zamanda 2.500 metreye yukseldi. Gogu ve yeri gozleri kor eden bir ışıkla tutuşturdu. 2 kilometre capındaki ateş tupu nerdeyse bizi yutacak diye korkup yere daha sağlam yapıştık.
OYKUNUN BAŞLANGICI
2 Aralık 1942,oğleden sonra saat 4'te Chicago Universitesi Fizik bolumu Başkanı Arthur H. Campton Harvard Universitesi başkanı James B.Conant'a telefonla, şifreli bir mesaj ulaştırdı.The İtalian Navigator has landed in the New World" (İtalyan Gemicisi ,Yeni Dunya'da karaya cıktı) Bu mesaj, bir bakıma yeni bir cağı mujdeliyordu.Yani"Atom bombasının doğuşu'nu. Atom bombasının babası olarak adlandırılan Enrico Fermi 1901 yılında İtalya'da doğdu.1938 yılında Uranyumdan daha ayrı olan maddeler uzerinde yaptığı calışmasıyla Nobel odulu kazandı.Odulunu almak uzere ailesiyle birlikte İsvec'e gitti.Toren sırasında fasişt uniforması giymediği ve fasişt selamı vermediği icin o zamanki fasişt italyan hukumeti ve başkanı tarafından kınandı.Bu yuzden Fermi ve ailesi bir daha Italya'ya donemedi.Once İngiltereye ve daha sonra Amerika'ya giderek yerleşen Fermi, New York'daki Columbia Universitesi'nde, fizik profesoru olarak calışmaya başladı.
ALMANLARIN CALIŞMASI ABD'YI KORKUTTU
Bu sırada 1938 yılında, Otto Hahn ve Fritz Strassman adlı iki Alman bilim adamı,Berlin'deki Kaiser Wilhelm Enstitusu'nde Atom Bombası uzerine calışıyordu.Onların "Barium" adlı maddeyi buluşları, Alman bilim dergisi "Journal Die Naturwissenchaften" yayımlanmadan once,iki bilimadamı bu buluşlarını Lise Meitner adlı bir Nazi bilimkadınına anlattılar.Adolf Hitler'in Nazi Partisi'nin uyesi olan bayan Niels Bohr ile birlikte Danimarka'da calışmaktaydı.Lise Meither konuyla cok yakından ilgilendi.Ve buluşun matematiksel analizinin yapılmasını istedi. Bilimadamı Bohr, bu teoriyi konuşmak ve goruşlerini almak uzere ABD'nin Princeton Universitesi'nde bulunan dahi Albert Einstein ile goruşmek icin Amerika'ya geldi.Onun gelişi ile birlikte ağızdan agıza"Almanlar Atom bombası yapacaklar" diye birtakım haberler yayılmaya başlandı.Bunu duyanlar arasında ABD'nin Columbia universitesi'nde bulunan fizikci Enrico Fermi de vardı.
Bunun uzerine Fermi ve arkadaşları da nukleer enerji konusunda suratle calışmaya başladılar.Bir sure sonra Fermi, calışmasını tamamlamadan Columbia universitesi'nden ayrıldı ve Washington D.C'ye gelerek konferanslar vermeye başladı.Ve bu arada Niels Bohr ile bu proje konusunda bilgi alışverisi yapıyordu. 27 şubat 1939'da Columbia Universitesi'nde calışan Kanada doğumlu Fizikci Walter H.Zinn ile Macaristan dogumlu Leo Szilard'da nukleer enerji konusunda kendi calışmalarına başladılar.Daha sonra bu bilimadamları topluca Princeton Universitesi'nde bulunan Albert Einstein'e giderek, Almanların calışmalarından bahsettiler. Bilimadamları, Nazilerin elindeki bir Atom bombasının dunyaya felaket getirecegini soyleyerek, bu konudaki korkularını dile getirecegini soyleyerek, bu konudaki korkularını dile getirdiler.Ve Einstein'dan: o zamanki ABD başkanı Franklin D.Roosevelt'e bir mektup yazıp olayın ciddiyetini anlatmasını istediler.Einstein'da bilimadamlarının bu istediği uzerine bir mektupla durumu başkan Roosvelt'e bildirdi. Bu olaydaki orjinal fikir Einstein'in mektupta belirttigi gibi"yeni bir silah" yapımıydı.Başkan da 1942 yılının parasıyla,bu projeye başlaması icin 2 milyon dolar gonderdi.O gune kadar"nukleer" konusunda ayrı ayrı gruplar halinde calışan Columbia ve Princeteon universitelerindeki bilimadamlarının bir catı altında toplanmasına karar verildi.Ve bu iş icin, Chicago Universitesi secildi.Bu projenin başına da :Chicago Universitesi fizik bolumu başkanı Arhur Holly Camton getirildi.Campton da araştırmanın başkanı olarak fizikci Enrico Fermi'yi secti.
YOK ETME PROJESI
Chicago Universitesi'nde "Metallurgical Laboratory "(Metalurji Laboratuari) adı altında kurulan Laboratuarda aslında başka bir calışma yapılıyordu.Bu laboratuar 1946 yılında Chicago'da şimdi ABD'nin en onemli bilim merkezlerinden bir olan"Argonne National Laboratory" olduDunya tarihine "Manhattan projesi" olarak gecen calışmanın asıl amacı"Nukleer enerjiyi" bulmaktı.Manhattan Projesi'ne,biri bayan olmak uzere ABD'nin cesitli yerlerinden coğunun yaşları 21-23 olan,43 bilim adamı katıldı.Chicago Universitesi'nin "Stagg Field" adlı binasındaki bu laboratuar,cok sıkı bir koruma ve denetim altındaydı.Ayrıca bilimadamlarını yalnızca kendi aralarında sohbet etmelerine izin vardı.Chicago Universitesi'nin diger bolumlerinde calışan oteki bilim adamlarıyla arkadaşlık kurmaları bile yasaktı.Daha sonraki yıllarda bu projeye katılan bilimadamlarının bazılarının soylediklerine gore, projede calışan 43 kişiden 4-5 kişi haric hic kimse ne icin calıştıklarını, neyi bulmaya uğraştıklarının farkında bile değildi. Aylar suren calışmanın sonunda 2 Aralık 1942 tarihine gelindi.Ekip yine sabahın erken saatlerinden itibaren calışmaya başlamıştı. Fermi'nin isteğiyle yapılan birkac denemenin ardından, yine Fermi'nin sesi duyuldu.
-Tamam buraya kadar, başardık.
Saatler 15,25' gosteriyordu.
TEK YAZILI BELGE
Bu komutun bitiminde, bilim adamlarından Eugene Wigner bir sureden beri sakladığı şifreyi cıkararak Enrico Fermi'ye uzattı.Bu "chianti" marka kırmızı bir şaraptı.Şaraptan birer yudum alarak, başarılarını kutladılar. Daha sonra projeye katılan herkes, boş şarap şişesinin uzerindeki etiketi imzaladı. Ve bu boş şişeyi de bilim adamlarindan Albert Wattenberg aldı.Tarihe "Manhattan Projesi olarak gecen calışmanın tek yazılı belgesi ise bu şişedir.
BOMBAYI YAPAN UC ADAM
Robert Oppenheimer ABD'ye gocmus Yahudi bir ailenin oğlu olarak 1904'te New York'da dunyaya geldi.1925'te Harward Universitesi'nden mezun olunca İngilitereye gitti.1926'da Gottingen Universitesi'ne davet edildi.Doktarasını tamamlayıp ulkesine dondu ve California Universitesi ile California Teknoloji Enstitusu'nde ders vermeye başladı.Nazizme karşı cıkmasıyla etrafında tanındı. İspanya ic savasında Cumhuriyetcilerden yana tavır aldı. Amerikan komunistleriyle iyi ilişkiler kurdu. 1941'in sonunda Manhattan Projesi'nin başına getirildi.ABD dunyanın ilk atom bombasono Hiroşimaya attıktan yaklaşık iki ay sonra projedeki gorevinden ayrıldı. 21 Aralık 1953'te komunistlerle ilişki kurmuş olarak Sovyet ajanlarının adlarını bildirmekte suclandı. Vatana ihanet sucundan aklandı ama Atom enerjisi komisyonun'ndaki gorevine son verildi.1963 yılında Atom Enerjisi Komisyonu'nun "Enrico Fermi Odulu" bizzat başkanı Lindon Oppenheimer'a verildiğinde itibari da resmen iade edilmiş oldu.
ENRICO FERMI
1901'de Roma'da dogan Enrico Fermi, orta halli bir İtalyan ailenin son cocuguydu.Calışkan ve ustun yetenekleriyle dikkat ceken"harika cocuk"daha lise yılarında fizikci olmayı kafaya koymuştu.17 yaşında girdiği Pizza Universitesi'nde 21 yaşında X ışınları uzerine doktorasını tamamlayarak cıktı.1938'in sonuna dogru," Notron bombardımanı" yoluyla yeni radyoaktif elementler uzerine yaptığı calışmalarla fizik odulu kazandı. Mussoloni yonetimi Fermi'nin odulu almak icin işvec'e gitmesine izin verdi.Mossuloni yonetimine karşı olan Fermi geri donmeyerek ABD'ye sığındı.Unlu fizikci Albert Einstein'ı ABD başkanı Rosvelte mektup yollamaya ikna eden'de Fermi idi. Manhattan Projesi hazırlandığında en onemli gorevlerden biri Fermiye verildi.Calışmalarını Chicago Universitesi'nde surduren Fermi, Atom pili adını verdiği ve nukleer reaktorlerin oncusu sayılan aygıtla 1942'nin sonunda ilk deneyini başarıyla gercekleştirdi. Artık bombaya giden ilk engel aşılmıştı.
LEO SZILARD
Macar asıllı Leo Szilard 1898'de Budapeşte'te doğdu Egitimini tamamlayıp Berlin Universitesi'ne calışmaya başladığında 26 yaşındaydı.1933'te Hitler iktidara gelince careyi Almanya'dan kacmakta buldu.1937'de ABD'ye gitti.Einstein'ı Roosevelt'e Atom bombasının derhal yapılması gerektigini savunan unlu mektubu yazmaya ikna edenlerin başında Szilard'da geliyordu. 1942'ye dek Colombiya Universitesi'ndeki nukler calışmaları yonetti.Hiroşima'dan sonra nukleer enerjinin yalnızca barıscı amaclarla kullanılması ve nukler silahlarin denetlenmesi icin acılan kampanyanın onculerinden oldu.Hidrojen bombasının yapımına karşı cıktı.
PROJE BAŞLIYOR
ABD başkanı Rosvelt Atom bombasının derhal yapılmasını emrettikten sonra işler hızlandırıldı. Butceden yeni ek odemeler senatoya sorulmadan cıkarılmaya başlanmıştı.Manhattan projesinden calışan tum bilimadamları bu calışmaları en yakınlarından bile saklamışlardı.Daha doğrusu ABD hukumeti tarafından boyle istenmişti.Olay ortaya cıktıktan sonra Enrico Fermi'nin eşi Lauru Fermi bu gunlerdeki izlenimlerini soyle aktarmıştı."Tum gizlilik,Chicago'ya taşındığımızda başlamıştı.Enrico her sabah işine gidiyordu. Ama nedense fizik binasina degil "Metallugical Laboratory" (Metalorji Laboratory)'na gidiyordu.Bana hicbir şey soylemiyordu.Yalnızca bildigim gizlilik,orada Metaloriji ile ilgili calışmaların yapılmadığıydı, 1942 yılı Aralık ayının başında bizim evde bir parti verdim. Enrico ile calışanları ve eşlerini davet ettim.O gece bizim eve ilk gelen Walter Zinn ve eşi jean idi. Kapıyı Enrico actı .Ben birkac adım gerideydim Wayter elini uzatti ve Enrico'ya "Congratulations" (Kutlarım) dedi.Ben"Ne oldu, nicin kutluyorsun?dedim.Ama ne o ne de kocam bu soruma cevap vermedi. İlk gelen misafirleri salona davet ettik.Tam oturmuştuk ki kapının zili tekrar caldı.Enrico tekrar kapıya gitti.Yeni gelen misafirden de aynı kelimeyi duydum."Kutlarım".Bu olay tum misafirler gelinceye kadar surdu.Herkes Enricoya kutluyordu. Ama neden? Kime sorduysam "Kocana sor .Ozel bir şey degil..Eşiniz cok zeki bir insan onun icin .Heyecanlanma, zamanı gelince ogrenirsin." Diye gecistirdiler. Aradan 2.5 yıl gecti. ABD- Japonya savaşının sona ermesinden cok kısa bir sure sonra, bir aksam Enrico eve balmumuna sarılmış birtakim kağıtlar getirdi ve bana o kutlamaların ne oldugunu şimdiye dek neler yaptıklarını işte o zaman soyledi."Chicago Universitesindeki "Manhattan Projesi" tamamlandıktan birkac yıl sonra, bu proje ABD'nin New Mexico eyaletinini Los Alamos bolgesine taşındı.16 Tenmuz 1945'de burada ilk deneme yapıldı.Ve Alamogordo hava ussundeki ilk Atom bombası patlatıldı.O gune kadar yalnızca amirlerinin dedigini yapan ve nicin calıştıklarını bilmeyen bir cok genc bilim adamı da bu denemeden sonra gercegi ogrenmis oldular. Ve bu proje katılan tum bilimadamları imzaladiklari bildiriyle "Yapmyş oldukları bu Atom bombasının insanlığa karşı kullanılmasını istediler. Ancak bu projenin patronu olan o zamanki ABD başkanı Harry Truman bu bildiriyi hice sayarak bildiriyi onemsemedi bile.Japonlar 7 Aralık 1941 yılında Amerika'nın Hawai adasındaki Pearl Harbor'a saldırdylar. İşte bu olay ABD'yi 2 Dunya savaşına surukledi.
ABD DONANMASI YANIYOR
Pearl Harbor Baskını Japonların, Oahu Adasındaki (Hawaii) Pearl Harbor'da bulunan ABD deniz ussune duzenledigi ani hava saldırısı (7 Aralik 1941). Baskin ABD ile militarist ve yayılmacı bir cizgi izleyen Japonya arasında 10 yıldır giderek artan gerginligin doruk noktasını oluşturmuş ve ABD'nin 2. Dunya savaşına girmesine yol acmıştır.Japonya'nın 1937'de Cin'i işgal etmesi ve 1940'ta Mihver Devletleriyle (Almanya ve Italya) ittifak kurmasi uzerine , ABD ulkesindeki Japon varlıklarını dondurdu,ayrıca Japonya'ya petrol ve başka onemli savaş malzemesinin gonderilmesini durdurdu. Temmuz 1941'de de Japonya ile butun ticari ve mali ilişkilerini kesti. Toco Hideki başkanlığındaki Japon hukumeti baskın gunune degin ABD ile diplomatik goruşmelerini surdurdu, ama bir yandan da saldırı hazırlıkları yuruttu.Japon Birleşik Donanması'nın komutani Amiral Yamamoto Isoroku ABD'nin Pasifik Donanmasina darbe vurmayı amaclayan saldırıyı buyuk bir dikkatle planlamıştı. Pasifik donanmasının hareket yeteneginin kırılmasından sonra ,Japonya Guneydogu Asyayı Endonezya Takımadalarını ve guney pasifigi kolayca ele gecirebilecekti. 23 kasım gunu komutan yardımcısı Nagumo Cuici'nin yonetimimde 6 ucak gemisi 2 savas gemisi 3 kruvazor ve 11 destroyerden olusan bir filo Hawaii'nin yaklaşık 440 km kuzeyindeki bir noktaya dogru hareket etti. Saldırı bu noktadan 360 ucakla gercekleştirildi.Yerel saatle 7.55 te Pearl Harbor'a ulasan ilk Japon ucagini torpido,bombardiman ve avcı ucaklarından oluşan yaklaşık 200 ucaklık bir dalga izledi. Japon torpido ucaklari ozellikle ABD savas gemilerine agir darbe vurdu. 'Arizona' ,'California' ve 'West Virginia' adli gemiler battı, 'Oklahoma' ise alabora oldu.yaklaşık 45 dak. sonra Pearl Harbor uzerine gelen ikinci bir ucak dalgasi 'Maryland', 'Nevada', 'Tennessee' ve kuru havuzdaki 'Pennsyvania' gemilerine agır hasar verdi. Bunların dışında 10 ABD gemisi daha battı ya da agır hasar gordu ve 140'tan fazla ucak yok oldu. Askeri kayıpların toplamı ,2.300'u olu olmak uzere 3.400'un uzerindeydi. japonlar ise yalnızca 29 ucak ile 5 kucuk denizalti yitirdi.Pearl Harbor Baskını ABD'nin Buyuk okyanustaki donanma ve hava gucune buyuk bir darbe indirdi. Ama o sırada Pearl Harbor'da bulunmayan,pasifik donanmasına baglı uc ucak gemisi baskından kurtulmustu. 'Arizona' ve 'Oklahoma' dışındaki savas gemileri daha sonra tamir edilerek yeniden hizmete sokuldu. Ayrıca Japonlar adadaki onemli petrol depolarini yok etmeyi basaramamıştı. Baskın ABD kamoyundaki tarafsızlık yanlısı goruşlerin hızla gerilemesine yol actı ve Kongre 8 aralıkta Japonyaya savaş ilan etmeyi kararlaştirdı. Oylamada tek red oyunu ,ABD'nin1. Dunya savaşına girmesine de karşı cıkan ,Cumhuriyetcilerin Montana temsilcisi Jeannette Rankin kullanmıştı.
VE ENOLA GAY
5 Agustos 1945'te Albay Paul Tibbets, annesine olan sevgisini garip bir sekilde dile getirdi. Ve annesinin adını komuta ettigi (B-29) tipi bombardıman ucagına ismini verdi."Onela Gay"adi verilen bu bombardiman ucagi, aldığı ozel gorevle oteki bombardıman ucaklarından ayrılıyordu.Bu gorev, butun hava savaşları tarihindekinden cok farkli bir gorevdi. Albay Tibbets, annesinin adını 5 Agustostaki dini merasimden sonra ucagının govdesine yazarken acaba harekatının sonuclarını dusunmus muydu. Ne yazik ki bu annenin adı hem de kendi oglu tarafindan, insanlik tarihinin en barbar ve en utanılacak hadisesiyle anılmaya başlanacaktı.509'cu paraşut birliği 1945'in yazında her biri tek bir Atom bombasını taşıyacak şekilde dizayn edilmiş 15 tane ozel bombardıman ucağıyla Japonyaya uzaklığı 1,5 km kadar olan Tinyan adlı kucuk duz bir pasifik adasına vardı. ABD tarafından Japonyaya hava saldırıları icin kullanılan bu kucuk ada Atom bombasının ikinci ve son misafirhanesi idi. Ucaklarla birlikte Los Alamostan gelen kucuk bir grup bilim adamı da geldi. Ve Atom bombasını taşıyacak ucak personeli ABD pasifikte en kuvvetli carpışmaları yaptığı donemdi. ABD ucakları japon kentlerine 300 binden fazla bomba bırakarak adeta yok etmişti. Bu donemde binlerce bomba ile 100 bine yakın insan olmuştu. 1945 yılında Japonyanın nerdeyse bombalanmamış 3 şehri kalmıştı. Kukura, Nigata, Hiroşima ve Nagazaki. Manhatten projesini yoneten General Grows yaptıkları bu bombanın gercek gucunu olcmek icin şimdiye kadar bombalanmamış "Bakir" hedefler istiyordu. İlk atom bombasının Los Alamosta denenmesinden uc hafta gecmişti.
ABD SAVAŞA GİRİYOR
Baskan Truman japonlarin bu hareketi yuzunden insanligin o gune kadar bilmedigi bir canavar olan ,Atom bombasinin 6 agostus 1945 yılında Hiroşima ve 3 gun sonra da Nagasaki'ye attırdı. Uzmanların soylediklerine gore O zaman Japonyanın başına atılan "Nukleer guc" şu andaki dunya elektriginin yuzde 20 sine ait bir guctu. Bugun bile Amerika dahil dunyanın her yerinde " insanligin kara sayfasi " olarak anilmaya devam ediyor atom bombası. Bombaların patlamasının ardından projede calışan bir cok bilim adami kandırıldıklarını anlayarak cinayet planına suc ortagi olduklarini anlayarak psikolojik bunalıma duştuler. İclerinden cogu meslegini birakarar fizik ilmiyle hic alakasi olmayan islere atıldılar. Onlar gercekten bilim adina toplanarak hizmet etmek isteyen onlarca genc bilim adayi idiler.Amaclari hizmet etmek ve fizikle insanliga hizmet etmek iken onları toplayıp bir araya getiren guc bombanın parcalarını birleştirerek bir katliama girişmişti.
BiLiM ADAMININ AGZINDAN
Dunyada ilk atom bombasının başlangıcı sayılan Manhattan projesi'ne katılan bilim adamlarından biri de Cekoslovak asıllı fizikci Dr.Herbert E.Kubitschek idi. Bundan 53 yil once bilmedigi bir proje uzerine calışan bilimadamı o gunleri bakın nasıl anlatıyor.� "Manhattan projesine başladığımızda ben universiteyi yeni bitirmis,22 yaşında genc bir fizikciydim.Benim bu projedeki gorevim 100 galonluk bir su tankının icinde, hidrojenin capraz bolumlerinin analizini yapmak ve hidrojendeki yavas hareket eden notronları ayırmaktı. Ben nasıl bir proje uzerine calıştıgımızı bilmiyordum.Sonradan ogrendigim kadariyla , bu projeye katilan 43 bilimadamindan yalnizca 5-6 tanesi asil amaci biliyorlarmis. Daha sonra ne yaptigimizi ve bunun nelere mal oldugunu ,Hirosima ve Nagasaki olayindan sonra anladik.Bu projeye katilan bircok bilim adami gibi bende o zamana kadar calıştığım fizik dalini bırakarak biyolojiye gectim. (Dr Kubitschek bu sozleri soylerken ,adeta gunah cıkartır gibiydi. Yani korkunc bir silah yaparak binlerce kişinin olumune sebep olan bu bilimadamı, daha sonra biyoloji bolumune gecerek bu kez de buldugu ilaclara insanligin yarasını sormak istiyordu.)Dr.Kubitschek bulduklari nukleer enerjinin yalnızca insanlari yok etmedigini, onlari iyileştirdigini de soyluyor ve "Nukleer enerji, bugun insanligin hizmetinde de kullaniliyor.Ornegin;kansere care olarak nukleer enerjiden faydalaniyor.Başka planetlere gitme ve ısı enerjisinden de yine nukleer enerji kullanıyor " diyor.Atom bombası projesinin yurutuculerinden olan Oppenheimer'ın Hiroşimaya atılan bombanın yaptığı tahribatı gosteren resimler onune gelince "Alllahım biz ne yaptık " demesi son derece anlamlıydı.Tarih 6 Agostos 1945 Japonya semalarında bir Amerikan bombardıman ucağı insanlığın hicbir zaman unutamayacağı korkunc bir olayı gercekleştirmek icin ucuyor. Saatler sabahın 8.15'ini gosterirken dev bomba Hiroşima uzerine bırakıldı. 43 saniye sonra şehrin ortasından yukselen dev mantar bicimli ateş dalgası yukseldi.4000 dereceye ulaşan korkunc sıcaklık, şehirde bulunan canlıları bir anda buharlaştırarak yok etti. Bombanın etkisiyle bir yuzbinlerce insan oldu. Bomba sonrasında ortaya korkunc bir gercek daha ortaya cıktı. Onbinlerce insan nukleer bombadan bonra yayılan radyasyon sonrasında oldu. Amerikalılar radyasyonunun sonuclarını tam araştırmadan boyle bir işe girmişlerdi. Bu yuzden Hiroşima'da halen bir radyasyon hastanesi bulunuyor. Bombanın etkisi ile bolgedeki insanların genlerinde ve vucutlarında meydana gelen bozukluklar tedavi edilmeye calışılıyor. Kuşaklıklara taşınan bu gen bozukluğu binlerce insanın sakat kalmasına sebep oldu.ABD'nin kızılderilerin yaşadığı bolge olan Nevada colunde yaptığı Atom bombası denemelerinin aynısını Rusya Turklerin yoğun olarak yaşadığı Kazakistan'da yıllarca devam etti.
VEGA PROJESİ
ABD'nin ilk Atom bombasını patlatmasının ardından Ruslarda Ulkenin guneyindeki Astrahan'ın dışındaki Seytovka koyunde dort yıl boyunca 15 kez atom bombası deneyi yaptılar. Aslında Sovyet doğalgaz şirketi Gazprom'un yoğunlaştırma tesisi cini gereken buyuk miktarlardaki ham maddenin depolanacağı yeraltı mağaraları acmayı onguren Vega Projesi ordunun isteği uzerine Atom Bombasıda eklenerek bolgede deneyle yapılmıştı. 29 Ağustos'ta Semipalatinsk'deki ilk başarılı nukleer denemenin uzerinden 51 yıl gecti ama Ruslar; Sovyet doneminde efşanelesen bu denemelerin korkunc sonuclarıyla hala yuzleşemedi.Muhendisler Semipalatinsk, Astrahan, Novaya Zemlya7da yuzlerce Nukleer bombayı patlatıp gittiler. Bolgede bebeklerde doğum bozuklarının oranı ise her yıl arttı. Bu oran 1988'de 100 bin doğumda 81'ken, 1996'da 104'tu. Kan kanseri ve diğer kanser turlerinin oranı ise ulke ortalamasının iki katı. Kazakistan'ın doğusundan 333 bin kişinin doğrudan radyasyona maruz kaldığı belirlendi. Ve onların cocukları kendilerine gecen bu mirasla yaşıyor. Daha kucuk bir test bolgesi olan astrahan'daki mağaralar ise su doldu. Bu su Hazar Denizi'ne dek ulaşırken, radyoaktif kirlenmenin capı bugun bile bilinmiyor.
MANHATTEN BAŞLANĞIC OLDU
Manhatten projesinden sonra Dunyadaki ulkeler sıkı bir pazırlığa girerek Atom bombası deneyleri yarışına girdi.Kimde ne kada var ? Rusya: Bağımsız Devletler topluluğu ile birlikte şu anda 10 bin 100 adet Nukleer bombaya sahip. Ancak Kazakistan, ukrayna gibi devletlerde Atom bombalarını Rusya'ya devretmeyi duşunuyor.ABD: Dunyanın super gucu olan bu ulke bu ulke 8 bin 500 nukleer bombaya sahip
Fransa:482 atom bombası bulunuyor.
Cin: 284 Atom bıombası bulunuyor. Deneme testlerinide Doğu Turkistan bolgesinde yapıyor.
İngiltere:234 atom bombası buluuyor
İsrail: 50 ile 100 arasında Atom bombası bulunuyor.
Hindistan: 80 atom bombası bulunuyor.
Pakistan: Gecen sene Atom bombasını yaptı. 25 tane daha yapabilecek bir kapasiteye sahip.
Guney Afrika : Elinde 5 yakın atom bombası bulunuyor.
Nukleer silahların kalıntıları 250 bin yıl daha dunya yuzeyinde oldurucu ozellikte bulunacak.
YAPILAN NUKLEER DENEMELER
Kamcatka yarımadasında 1971
Kuzey Pasifik'de 1958
Johnstan Adaları 1962
Bikini adaları 1958
Eniwetok 1958
Noel adası 1962
Nevada 1992
Colorada 1973
New Mexico 1967
Mississipi 1967
Guney Atlantik 1958
Sahara 1966
Ural 1984
Novaja Semlja 1990
Semipalatinsk 1989
Lop Nor 1995
Hindistan 1974
Pakistan 1999
Montebolle 1958
Marilanga 1957
Woomera 1953
NUKLEER YALAN
Hiroşima uzerine atılan ilk anda 70.000 5 yıl icindede 200.000 kişinin olumune neden olan bomba salt Sovyetler dokuz gun sonra savaşa girmeden Japonya teslim bayrağını ceksin ve de Stalin rejimine bir gozdağı olsun diye atılmıştı. cunku japonların cok kısa bir sure icinde teslim olacakları zaten istihbahrat raporlarında biliniyordu. Bombayı yapan bili adamları bombanın kullanılmaması konusunda ilgilileri uyarmışlardı. Einstein'ında bulunduğu bir grup bilim adamı , yıldırma ve caydırma işlevinini yerine getirilebilmesi icin bile, bombanının insanların bulunmadığı bolgede butun gozlemciler onunde patlatılmasının yeter olduğunu başkana bildirmişlerdi. ama Truman, butun bu savları bir yana iterek, ne pahasına olursa olsun bombayı kullanmak istemiştir.Aslında nukleer bombanın doğuşu, hic değilse 2 dunya savaşı sonunda ortaya cıkışı bile bir yanılğının urunudur. Cunku 1939'da ABD'ye sığınan Albert Einstein, italyan Enrico Fermi ve Macar Szilard ile Edward Teller kadeşler, Nazi Almanyası'nın Atom bombasını hazırlamak uzere calıştığına ictenlikle inanıyorlardı. Bu sığınmadan bir ay sonra savaş patlak verince Einstein, Başkan Roosevelt'e bir mektup yazarak , bu inancını bildirdi ve Atom bombasını calışmaları icin izin ve olanak istedi. İşte macera boyle başlamıştı. Sonradan Einstein bu başvurusundan ya bombanın kullanılabilir hale gelmesinin truman donemine rastlamasından cok rahatsız olmuştur ve "Eğer truman'ın yerinde Roosevelt bulunsaydı Hiroşima ve Nagazaki olmazdı2 demiştir. İşin en acı yonu Almanların boyle bir projeyi cok pahalı ve gerekisz buldukları icin hic bir zaman ciddi olarak duşunmediklerinin sonradan ortaya cıkmış olmasıdır.Japonlar nagazakiye atılan bomba sonrasında olumden kurtulup radyasyon etkisiyle yaşayan kendi vatandaşlarına yıllar boyu aldırmaz bir tutumda bulunmuşlardı. Bombanın patlamasının hemen ardından ilk yardım icin gelen ekipler yalnız askerlik yaşındakileri tedavi etmişler, kadınlar cocuklar ve yaşlılara bakmamışlardır. dahası bu kişiler uzun yıllar doğru durust bir tedavi goremedikleri gibi ne bir tazminat almışlar ne de bakımları pahalıya malolduğu gibi sosyal sigortalarıda yapılmamıştır.Radyasyon etkisinde kalanlara iyi randıman veremedikleri gerekcesiyle bekcilik dışında iş verilmemiştir.
__________________
MANHATTEN PROJESİ (Bilmin Utancı)
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- MANHATTEN PROJESİ (Bilmin Utancı)