
"Kozmik ışın bombardımanı" uyarısı
15.06.2006 01:24
Canakkale Onsekiz Mart Universitesi Fen Bilimleri Enstitusu Muduru ve Astrofizik Araştırma Merkezi uyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Ozel, kozmik ışınların DNA'ya carpması halinde, ciddi hasarların meydana geldiğini soyledi.
Prof. Dr. Mehmet Emin Ozel, yuksek enerjili iyon, proton, elektron ve notronlardan oluşan kozmik ışınların dunyayı ve atmosferi surekli olarak bombardıman altında tuttuğunu belirtti. Kozmik ışınların Samanyolu icindeki supernova, yuksek enerjili patlama olayları ve guneş benzeri yıldızların olağan aktivitelerinden kaynaklandığını ifade eden Prof. Dr. Ozel, atmosferin dunyayı kozmik ışınlardan koruduğunu soyledi. "Ancak yeryuzunde bile bu ışınların kendileri veya atmosferde oluşturdukları parcacık yağmuru kalıntılarından etkilenmek mumkun" diyen Prof. Dr. Ozel, yuksek enerjili bir kozmik ışın parcacığının, canlı hucrenin yapısını bozacak hatta genetik malzemeyi (DNA) olumsuz yonde değiştirecek etkileri olduğunu belirtti.
İHA muhabirinin sorularını yanıtlan Prof. Dr. Ozel, uzay boşluğunda ışık hızına varan yuksek hızlarla hareket eden kozmik ışınların atmosfere carptığında parcacık yağmuru oluşturduğuna dikkat cekti. Prof. Dr. Ozel, şunları soyledi:
"Her an bu parcacık yağmurunun icinde yaşıyoruz ama enerjileri yere ulaşıncaya kadar binlerce parcaya dağılıyor. Ancak yuksek enerjili olan kozmik ışınlar, daha cok elektron, gama ışınları, pionlar ve muonlar da bizi değişik şekillerde etkileyebilirler. Mesela, bazı canlı turlerinde gozlenen mutasyon yoluyla bazı ani değişiklikler ve yeni turlerin ortaya cıkması gibi olayların nedenleri arasında kozmik ışınlar olduğu da bilim dunyasında tartışılıyor".
Herhangi yuksek enerjili bir parcacığın en cok DNA uzerinde etkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ozel, "İnsan 100 trilyona yakın hucreden oluşuyor. Kozmik ışınların bu hucrelerden bir bolumune zarar vermesi halinde, bu zarar diğer hucrelerce tamir edilebiliyor. Ancak genetik malzemeyi etkileyebilen kozmik ışınlar, ciddi hasarlar meydana getirebiliyor" diye konuştu. Yaz aylarında bronzlaşma uğruna saatlerce guneşte kalmanın tehlikesine de dikkat ceken Ozel, guneş kaynaklı mor-otesi ışınların insanlar uzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Ozel, kozmik ışınlara maruz kalmanın kanser dışında gozde katarak ve beyinde ceşitli hasarlara neden olabileceğini de sozlerine ekledi.
UYDULARI BOZABİLİYOR
Kozmik ışınların bir bolumunun guneşten kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Ozel, guneşin yuzeyinde karanlık gorunumlu bolgeler meydana getirdiğini bildirdi. Prof. Dr. Ozel, "Bunlara guneş lekeleri deniyor. Bunlar 11 yılda bir artıp azalıyor. Nedeni olarak, guneşin manyetik alanındaki etkileri duşunuluyor. Bu lekelerin arttığı etkin guneş donemlerinde durum daha da tehlikelidir" dedi. Guneşin dunyaya yakın olması nedeniyle bir kozmik ışın kaynağı olduğunu belirten Ozel, zaman zaman gorulen yoğun madde atımı olaylarının dunyayı cok şiddetli şekilde etkileyebildiğini soyledi. Prof. Dr. Ozel, bu patlamalarda parcacıkların dunyaya 2-3 gunde ulaştığını ifade ederek, "Uyduların bozulmasına neden olduğu gibi yeryuzundeki elektrik interkonnekte hatlarını da bozabiliyor" diye konuştu.
Kozmik ışınlardan korunmanın en cok astronotların sorunu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ozel, milyonlarca hucrenin devamlı olarak bu ışınlardan etkilenmesi halinde, insanın olebileceğini belirtti. Mars'a gonderilecek astronotlar icin kozmik ışınların en buyuk sorunlardan biri olduğunu belirten Prof. Dr. Ozel, sozlerine şoyle devam etti:
"Ay yolculuğu 1 hafta ama Mars yolculuğu 2.5 yıl kadar surebilir. Uzaya cıkan astronotlar 6 ay ya da daha uzun sureli olarak uzay istasyonunda yaşayarak ışınların uzun vadeli etkileri olculmeye calışılıyor. Mars'ta atmosfer dunyanın yuzde 1 kadar olduğu icin kozmik ışınların etkili daha fazla olacaktır. O nedenle Mars yolcularının Mars'ta kalacakları donemlerinin buyuk bolumunu toprak altında yapılacak sığınaklarda gecirmeleri duşunulen cozumlerden biri."
Kozmik ışınların şiddetinin yere gore değiştiğini de belirten Prof. Dr. Ozel, "Kozmik ışınların olculen şiddetleri, deniz seviyesinde 0,02 rem; bin 500 metre yuksekte 0,05 rem; 3 bin metrede 0,10 rem; ucak yuksekliği (10-12 kilometre) 3 rem; uzay mekiği yuksekliği (300 kilometre) 10 rem; dunyanın van Allen radyasyon kuşakları icinde bin 500 rem; Ay uzerinde 12 rem, gezegenlerin arasındaki bolgede 20 rem, Mars yuzeyinde 10-15 rem, yıldızlararası ortamda 50 remdir. Rem, radyasyonun canlılara etkisini olcen bir birimdir. Aynı zamanda insanın vucut hucrelerinin kozmik ışınları soğurma olcusunu verir. Soğurma, o enerjiyi yutmak, ondan etkilenmek ve onun bozucu etkisini duymak anlamındadır" acıklamasında bulundu
Mynet Haber
__________________