Bu ayıcık buyuk bir olasılıkla bugune
kadar tasarlanmış en gelişmiş
oyuncak ayıdır. Ama karmaşık yapısı,
“Kucaklanası” adı verilen bu ayıcığın
aynı zamanda sevimli olmasına da engel
değil. Kucaklanası, MIT Kitle İletişim
Aracları Laboratuvarı’nın en son projesi.
Belki bir gun sağlıkta, eğitimde ve
toplumsal iletişimde de kullanılabilir.
Laboratuvar yetkilileri, Kucaklanası’nın
eğlendirici bir robot arkadaş olmaktan
cok, uzun mesafeli iletişimde gorsel
bir arac olarak insanlar arasındaki
ilişkileri geliştirmek amacıyla
tasarlandığını acıkladı. Torunlarıyla
konuşmak isteyen buyukanneler
ve buyukbabalar, oğrencileriyle iyi
iletişim kurmak isteyen oğretmenler ve
hastalarıyla iletişim kurmaları gereken
sağlık personeli bu robotu kullanarak
aradaki etkileşimi guclendirebilir.
Kucaklanası’nın derisindeki 1500’den
cok algılayıcının yanı sıra, sessiz hareket
ettiricileri, gozlerinde video kameraları,
kulaklarında mikrofonları, ağzında
hoparloru ve bir de kablosuz bağlantılı,
802 g ağırlığında bilgisayarı var.
MIT Kitle İletişim Aracları
Laboratuvarı’nın İnternet sitesine gore
“Kucaklanası, hareketleri, mimikleri ve
ifadeleriyle bir robottan cok, kişiliği
olan bir canlı gibi.” Silikon tabanlı
yumuşak bir deri, ayıcığın her yanını
kaplıyor. Boylece robot hem canlı gibi
gorunuyor hem de o hissi veriyor. Bu deri
sayesinde alttaki teknolojinin farkına bile
varılmıyor. Kucağa alındığında, yastığa
benzeyen bir oyuncaktan cok canlı bir
yavru tutuyormuşsunuz gibi oluyor.
Kucaklanası, bir web arayuzune
bağlandığında uzaktaki kişi ayıcığın
gozleri aracılığıyla ayıcığın yanındaki kişiyi
gormekle kalmıyor aynı zamanda işitsel
ve gorsel unsurlar sayesinde robotun
davranışlarını da izleyebiliyor. Uzaktaki
kişi, robotun ceşitli ozelliklerini kullanarak
robotu kontrol de edebiliyor. Orneğin
buyukanneler ve buyukbabalar robotun
soylemesini istedikleri şeylerin metnini
bilgisayara girebiliyor ve ceşitli sesler
cıkarması, orneğin kıkırdaması icin komut
verebiliyor. Sonra da bilgisayar ekranından
cocuğun yuz ifadesini izleyebiliyor ve
tepkisini olcebiliyor. Ayrıca ekranda
robotun uc boyutlu bir modelini ve robot
hareket ettirildiğinde, orneğin cocuk
robotu zıplattığında ya da salladığında, bu
hareketlerin animasyonlarını gorebiliyor.
Yani bu robot sayesinde buyukanneler ve
buyukbabalar Kucaklanası’nın gozunden
torunlarını goruyor, kulaklarından
da torunlarının sesini duyabiliyor.
Robot tam bağımsız ve yarı
bağımsız calışabiliyor. Kucaklanası,
belli kişilerin yuzlerini tanıyacak şekilde
programlanabiliyor; sonra dışardan bir
komut verilmeden de hareket eden o
yuzleri izleyebiliyor. Robot yarı bağımsız
durumdayken de kullanıcı, bir kumanda
yardımıyla robotun başını yukarı aşağı
ve sağa sola hareket ettirebiliyor.
Kucaklanası’nın esin kaynağı, tedavi
etme ozelliği olan eşlikci hayvanlardı;
dolayısıyla, bu robotun “dokunma tabanlı”
bircok ozelliği var. Bu cok onemli; cunku
bu şekilde robotun “sinir sistemi”, dokuz
ayrı dokunma şeklini (gıdıklama, durtme,
kaşıma vb.) ayırt edebiliyor. Her grup kendi
icinde altı ayrı tepki turune ayrılıyor: Şaka
yollu sataşma, hafif bir cezalandırma vb.
Robot da bu tepki turlerine dayanarak,
kendisine hangi amacla dokunulduğunu
anlıyor ve ona gore tepki veriyor.
Şu anda, MIT Kitle İletişim Aracları
Laboratuvarı gercek hayatta sınanmaları
icin robot oyuncak ayılardan bir dizi
uretmek uzere calışıyor. Kucaklanası
Microsoft Robotik Studyosu’nda yaratıldı ve
projenin bir bolumu Microsoft e-Kampus’un
yaptığı bir bağışla desteklendi.

Massachusetts Teknoloji Enstitusu (MIT) Kitle İletişim
Aracları Laboratuvarı araştırmacılarının geliştirdiği robot oyuncak
ayı, kullanıcıları arasındaki uzun mesafeli iletişimi
guclendirmek icin tasarlandı.
Bilim ve Teknik Mart 2009
__________________