Neonaziler kendilerine gencler arasından destekci bulmak icin sosyal medyaya ağırlık vermeye başladı. Aşırı sağcı propaganda icin sık sık Facebook ve Youtube kullanılıyor.
Almanya'da devlet tarafından gencleri korumak amacıyla kurulan "jugendschutz.net" adlı kuruluşun aşırı sağcılık uzmanı Stefan Glaser, sosyal medyanın gencler arasında cok kullanıldığını bu nedenle aşırı sağcılar icin mukemmel bir yandaş toplama platformu oluşturduğunu belirtti. Glaser, Deutsche Welle'ye yaptığı acıklamada sosyal medya yoluyla Neonazilerin aşırı sağcı icerikli goruşlerini geniş bir halk kitlesine sunabildiklerini soyledi.
Aşırı sağcılıkla nasıl mucadele etmeli?
Jugendschutz.net adlı kuruluşun temelleri, gencler icin zararlı olabilecek iceriğe sahip internet sitelerini araştırmak uzere Almanya'da eyalet yonetimleri tarafından 1997 yılında atılmıştı. Kuruluş 2011 yılı raporunda, pek cok acıdan Youtube ve Facebook’un klasik internet sitelerinin yerini aldığını kaydetti. Ayrıca bu organizasyonların giderek sosyal ağlara yayıldığı, zira buralarda yaptıkları paylaşımlarda daha az soruşturma tehdidi hissettikleri belirtildi.
Gizli icerik
Coğu zaman Neonazilerin duşunceleri, verilen mesajın cekirdeğinde gizleniyor. Neonaziler aynı zamanda genclerin dikkatini cekmek ve kendilerine zemin hazırlamak icin duygusal ve populer sorunları istismar ediyorlar. İceriği cocukların cinsel istismardan korunması ile ilgili bir konu soz konusu iken, pek cok kullanıcı aslında Neonazilere ait olan sayfa icin "Beğen" ve "Paylaş’ butonlarına basıyor. Bu sayede kampanyalar hızla yayılıyor. Orneğin en son, cocuk istismarı ile ilgili aşırı sağcı bir muzik videosu Youtube'da neredeyse 1 milyon kez tıklanmış.
Aşırı sağcılar gencleri kendisine cekmek icin son donemde sosyal medyadan giderek daha fazla faydalanıyor
Anında siliyorlar
Neonazilerin ırkcı ve antidemokratik karakterini gozler onune serebilmenin tek yolu yakın bir denetim gibi gozukuyor. Ancak Jugendschutz.net mufettişleri yasal olmayan icerikleri tespit ettikleri zaman Neonazilerin hemen paylaşımlarını silmeye calıştıklarını kaydediyor. 2011 yılında Jugendschutz.net, ceşitli sosyal ağlar uzerinde 970 iceriğin silindiğini belirledi.
Glaser’in ifadelerine gore silinen bu icerikler kısa sure sonra tekrar yukleniyor. Bu konuda servis sağlayıcılarının sorumluluk alması gerektiğini soyleyen Glaser, ayrıca teknik olarak aynı icerikli ve sık sık yapılan yuklemeleri tanımlamanın ve engellemenin mumkun olması gerektiğini vurguluyor.

KAYNAK
__________________