El Biruni



Abu'l-Reyhan Muhammed Bin Ahmet El-Biruni El-Harizmi
(973 - 1051)


O, sadece Turk ve İslam dunyasının değil, dunyanın en buyuk bilim adamlarından biri sayılmaktadır
Yaşadığı cağa damgasını vurup " Biruni Asrı" denmesine sebep olan zek harikası bilgin 973 yılında Harizm'in merkezi KÂs'ta doğdu. Esas adı Ebû Reyhan b. Muhammed'dir. Kucuk yaşta babasını kaybetti. Annesi onu zor şartlarda, odunsatarak buyuttu. Daha cocuk yaşta araştırmacı bir ruha sahipti. Bircok kOnuyu oğrenmek icin cılgınca hırs gosteriyordu. Tahsil cağına girdiğinde HÂrizmşahların himayesine alındı ve saray terbiyesiyle yetişmesine ozen gosterildi. Bu aileden bilhassa Mansur, Bîrûnî'nin en iyi bir eğitim alması icin her imkÂnı sağladı.
Bu arada İbni Irak ve Abdussamed b. Hakîm'den de dersler alan bilginimizin oğrenimi uzun surmedi, daha cok ozel cabalarıyla kendisini yetiştirdi. Araştırmacı ruhu, oğrenme hırsı ve sonmeyen azmiyle birleşince 17 yaşında eser vermeye başladı. Fakat Me'mûnîlerin KÂs'ı alıp HÂrizmşahları tarihten silmeleriyle Bîrûnî'nin huzuru kactı, sıkıntılar başladı ve KÂs'ı terketmek zorunda kaldı. Ancak iki yıl sonra tekrar donduğunde unlu bilgin Ebu'lVef ile buluşup rasat calışmaları yaptı. Daha sonra hukumdar Ebu'lAbbas, sarayında Bîrûnî'ye bir daire tahsisedip, muşavir ve vezir olarak gorevlendirdi. Bu durum, hukumdarların ilme duydukları derin saygının gostergesi, bilginimizin de devlet başkanları yanındaki yuksek itibarının belgesiydi.




Onun tabiat ilimleriyle yakından ilgilenmesi, Allah'ın kevnî Âyetlerini anlamak, kÂinatın yapı ve duzeninden Allah'a ulaşmak, Onu yuceltmek gÂyesine yonelikti. Eserlerinde cok defa Kur Ân Âyetlerine başvurur, onların ceşitli ilimler acısından yorumlanmasını amaclardı. KurÂn'ın belÂğat ve i'cazına olan hayranlığını her vesileyle dile getirdi. İlmî kaynaklara dayanma, deney ve tecrubeyle ispat etme şartını ilk defa o ileri surdu.



İbni SinÂ'yla yaptığı karşılıklı yazışmalarındaki ilmî metod ve yorumları, gunumuzde yazılmış gibi tazeliğini halen korumaktadır. Tahkîk ve Kanûnı Mes'ûdî adlı eserleriyle trigonometri konusunda bugunku ilmî seviyeye t o gunden, ulaştıgı acıkca gorulur. Bu eser astronomi alanında zengin ve ciddî bir araştırma Âbidesi olarak tarihe mal olmuştur. İlmiyle dine hizmetten mutluluk duymaktadır.

Gazne'de kıbleyi tam olarak tespit etmesi ve kıblenin tayini icin geliştirdiği matematik yontemi dolayısıyla kıyamet gunu Rabb'inden sevap ummaktadır. Ayın, guneşin ve dunyanın hareketleri, guneş tutulması anında ulaşan hadiseler uzerine verdiği bilgi ve yaptığı rasatlarda, cağdaş tespitlere uygun neticeler elde etti. Bu calışmalarıyla yer olcusu ilminin temellerini sekiz asır once attı. Israrlı cabaları sonunda yerin capını olcmeyi başardı. Dunyanın capının olculmesiyle ilgili goruşu, gunumuz matematik olculerine tıpatıp uymaktadır. Avrupa'da buna BÎRÛNI KURALI denmektedir.


Isaac Newton ve Fransız Piscard yaptıkları hesaplama sonucu ekvatoru 25.000 mil olarak bulmuşlardır. Halbuki bu olcuyu Bîrûnî, onlardan tam 700 yıl once Pakistan'da bulmuştu. O cağda Batılılardan ne kadar da ilerideymişiz.
Biruni, hastalıkları tedavi konusunda değerli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mes'ud'un gozunu tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa olduğunu cok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını cizmiş, ilacların yan etkilerinden bahsetmiştir.

Daha o cağda Umit Burnu'nun varlığından soz etmiş, Kuzey Asya ve Kuzey Avrupa'dan geniş bilgiler vermişti. Christof Coloumb'dan beş asır once Amerika kıtasından, Japonya'nın varlığından ilk defa sozeden O'dur.

Dunyanın yuvarlak ve donmekte olduğunu, yercekimin varlığını Newton'dan asırlarca once ortaya koydu. Henuz cağımızda sozu edilebilen karaların kuzeye doğru kayma fikrini 9.5 asır once dile getirdi.

Botanikle ilgilendi, geometriyi botaniğe uyguladı. Bitki ve hayvanlarda ureme konularına eğildi. Kuşlarla ilgili cok orjinal tespitler yaptı. Tarihle ilgilendi. Gazneli Mahmud, Sebuktekin ve Harzem'in tarihlerini yazdı. Bîrûnî, ayrıca dinler tarihi konusuna eğildi, ona bircok yenilik getirdi. Cağından dokuz asır sonra ancak ayrı bir ilim haline gelebilen Mukayeseli Dinler Tarihi, kurucusu sayılan Bîrûnî'ye cok şey borcludur.

Bîrûnî, felsefeyle de ilgilendi. Ama felsefenin dumanlı havasında boğulup kalmadı. Meseleleri doğrudan Allah'a dayandırdı. Tabiat olaylarından sozederken, onlardaki hikmetin sahibini gosterdi. Eşyaya ve cisimlere takılıp kalmadı.


Bîrûnî, Cebir, Geometri ve Cografya konularında bile o konuyla ilgili bir Âyet zikretmiş, Âyette bahsi gecen konunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fennî ilimlerle ilahî bilgilere daha iyi nufuz edileceğini soylemiş, ilim oğrenmekten kastın hakkı ve hakikatı bulmak olduğunu dile getirmiş ve "Anlattıklarım arasında gercek dışı olanlar varsa Allah'a tovbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim. BÂtıl şeylerden korunmak icin de Allah'tan hidayet isterim. İyilik O'nun elindedir!" demiştir.

II.Bolum

11. yuzyılın ilk yarısının en unlu astronom ve matematikcisi, Felsefe ve coğrafya alanlarında da calışmalar yaptı. Sayılar kuramı, Hint hesabı, ay ve guneş tutulmaları, matematik coğrafya, enlem ve boylam tayini, kuyruklu yıldızlar, kure geometrisi gibi konularda yazılmış 113 kadar eseri (toplam sayfası 13.000 'u gecer) bilinir. Geometride, acıyı uce bolme problemini de iceren cetvel ve pergel ile cozulemeyen bir grup problem vardır ki, bunlar matematik tarihinde "Biruni problemleri" olarak bilinir. Daire icine cizilmiş 9 kenarlı duzgun poligonun bir kenarının uzunluğunu ozgun bir yontemle hesapladı. Pi sayısının hesabı uzerine calıştı, sinusler teoremini kendine ozgu bir yontemle kanıtladı.
El Biruni Trigonometriye sekant, cosecant ve cotangent fonksiyonlarını eklemiştir.


Diğer bir eserinde jeodeziyle ilgili temel bilgiler verdiği icin bu bilimin kurucusu sayılmaktadır. Ayrıca, madenlerin yoğunluklarını az bir hata ile bulmuştur.(Fe=7.82 ;gercek değer Fe=7.86).


Yercekimi kanununun İngiliz bilimadamı Newton tarafından keşfedilmiştir. Ancak, bu olay icin, ilk defa fikir ortaya atıp incelemelerde bulunan Biruni’dir.

Biruni; Dunya donuyorsa ağaclar, taşlar vb. yerlerinden neden fırlamıyor? diye soranlara; "Bu dunyanın donmesi olayını curutmez. Cunku herşey dunyanın merkezine duşuyor. Bu da gosterir ki, merkezde bir cekicilik vardır ve bu yercekimi, yeryuzundeki nesnelerin dışarı fırlamasına mani olmaktadır" demektedir. Bu konuyu bilim tarihcisi Carl L. Boyer, A History of Mathematics adlı kitabında belirtmektedir.

Biruni' nin eserlerini bilimin objektive yaklaşımıyla inceleyen bilim adamlarının ve bilim tarihcilerinin goruşu Biruni' nin bilim dunyasına yol gosterecek, metodu ve kavrayış ozelliklerinden gereği gibi yararlanılması yonundedir. Amerika'lı bilim tarihcisi George Sarton 11. asra Biruni asrı demektedir. Biruni, salt kuramsal felsefeye ve gizemciliğe karşı cıkmıştır.




Biruni "Makale fi istihrÂc-i Kadr-al-ard bi rasadı inhitat-ul ufk an Kulel-ul cibÂl (Dağ başlarından yapılan ufuk alcalması gozlemi yardımı ile yer boyutlarının belirtilmesi) hakkında makalesinde yer yarı capının hesabını acıklar. Biruni'nin kullandığı yontem şudur.


'Duz bir ovada, A noktasından uzaktan olcme yontemi ile HH' yuksekliğini 313 m. olarak olctu (şekil 1). Bu yukseklikte ufuk alcalması 34' dakika olarak olculmuştu.




OAH' dik ucgeninden bağıntısı ile

( a = 34', h = 318 m. )

yer yarı capı icin R = 6243.537 km. bulunmuştur.

Diğer taraftan India adlı yapıtında yer yarı capını,

R = 6324.66 km.

olarak vermektedir. Bu değer ise gercek yarı cap değerine cok yakındır.

Biruni, "Tahdidu nihayÂti'l-amÂ-kinli-tashih-i mesareti'l-mesakin" adlı yapıtında Hindistan ve Afganistan'daki jeoloji gozlemlerini, jeodezi ve geometriye ait problemlerden bahseder.

Bu yapıtta, ayrıca trigonometrik fonksiyonlarda, daima yarı capın birim alınmasıyla bazı gucluklerin onlenmesini sağlayan bir yontem geliştirilmiştir. Biruni "Makaalid-el-ilm-el Hey'e m Yuhdes fi basit el kure (Astronomide kuresel şekilleri tanımlayan anahtarlar) adlı yapıtında trigonometrik teoremlerin ispat şekilleri ile ilgilenmiştir

Hatta, Maraga rasathanesi kurucusu, unlu bilgin Nasıreddin-el Tusi "KıtÂ-ı Şekl-el Katta" adlı yapıtında, Biruni'nin trigonometrik teoremlerinin kendi ispat şeklinden daha iyi olduğunu yazmakladır
Cok yonlu, Orta Asya'da bilim ronesansında buyuk katkısı olan, buyuk Turk bilgini Biruni'nin maalesef hic bir yapıtı Turkce'ye cevrilmemiştir. Kurulacak Bilim Tarihi Araştırma Merkezinin bilim tarihimizle ilgili değerleri ve eserleri ortaya cıkartmasını beklemekten başka bir şey elimizden gelmemekledir.




Biruni nin Bilim Hakkındaki Duşunceleri

Biruni'ye gore ilim hazzı yani hak ve hakikati araştırma zevki en yuksek zevkler arasındadır. Bu hususta kendisi şoyle demektedir: "ilim adamına yani ilim hizmetcisine lazım ve kacınılamaz olan şey, ilmin butun sahalarında yeterli bir seviyede olamasa bile , ilimler arasında bir ayrım yapmamak her birini hakkını vermektir. Cunku ilim guzeldir lezzeti de kalıcıdır. Araştırma boyunca bu lezzet surer gider. Araştırma bitince lezzette son bulur. İlim adamı kendinden once gelen alimlere hor gozle bakmamalı ; tevazu ile eserlerine yaklaşıp , istifade etmelidir. Boylece en doğru ve sağlam bilgilere ulaşacak , kusurlu , hatalı bilgilerden uzak durmuş olacaktır.

İlmin ilerlemesi ve gelişmesi icin şunlar luzumludur:

İlmi duşunceye serbestlik tanınmalı yani ilimde soz sahibi olanlar fikir hurriyetine sahip olmalı.
İlmi calışmalar acık ve sağlam metotlara dayanmalı.
İlim; batıl duşuncelerden ,sihir ve hurafelerden arındırılmış olmalı.
Gercek ilim adamlarının calışma zevk , şevk ve gayretlerini arttıran teşvik tedbirleri alınmalı.
İlmin ilerlemesi icin gerekli her turlu maddi , sosyal ,teknik şartlar ve imkanlar hazırlanmalı.
İlme , ilmi eserlere ve ilim adamlarına hurmet edilmeli itibarları sağlanmalı.
İnsanların dikkat ve alakalarını ilmi konulara cekme calışmaları yapılmalı.
Devletin ileri gelen adamları ilmin gelişmesi icin gereken tedbirleri tespit edip hemen bunları tatbik etmeli.
Biruni beşeri manevi ilimler sahasındaki incelemelerinde bir takım prensipleri esas alıyordu. Bu hususları şoyle demektedir:"Bu ilimlerle meşgul olacaklar once kalplerini bozuk itikat , kotu huy ve saplantılardan temizlemelidir. İnsanların coğu manevi hastalıklara yakalanmıştır. Bu hastalıklar sahibini hak ve hakikati goremez hale getirir , kalbi kor kulağı sağır eder. Taassup , başkalarına ustun gelme , nefsin , kotu arzu ve heveslerin peşi sıra gitme ,makam, mevki sevdası peşinde ola , ve benzeri kotu huylar ilim adamına yakışmaz. Bu sebeple de herkes ilim adamı olamaz. İlim yolu cetin bir yoldur. Fakat ele gecmesi de imkansız değildir. Hak ve hakikati araştırırken mumkun olan en yakın , en sahih , en sağlam bilgilere tutunulmalıdır. Bu yapılırken de sahalarının otoritelerine ve ye eserlerine baş vurulur. Yani herkesi sozune ve eserine değil de , otorite olan alimlerin soz ve eserlerine muracaat edilir. Tespiti mumkun olan hakikatler ortaya cıkarılır."


Biruni muhtelif ilimlere dair 1037 senesine kadar 113 eser yazmıştır. Daha sonra vefat edene kadar 12 sene zarfında ise , 83 eser telif etmiştir. Biruni'nin eserlerini incelediğimizde , onun esaslı bir din kulturu almış ve aldığı bu din ilimleri kulturunu tam anlamıyla hazmetmiş , butun hayatına ve calışmalarına sirayet ettirmiş olduğu gorulmektedir. Biruni'nin dehasını ve ilmi başarılarının sırrını esasında onun bu yonunde aramak lazımdır.

El Biruninin Eserleri

El Biruni'nin Eserleri halen Batı bilim dunyasındakaynak eser olarak kullanılmaktadır.Turk Tarih Kurumu 68. sayısını Bîrû-nî'ye Armağan adıyla bilginimize tah-sis etti.Dunyanın ceşitli ulkelerinde Bîrûnî'yianmak icin sempozyumlar, kongrelerduzenlendi, pullar bastırıldı. UNESCO'nun 25 dilde cıkardığı Conrier Dergisi 1974 Haziran sayısını Bîrûnî'ye ayırdı. Kapak fotoğrafının altına,"1000 yıl once Orta Asya'da yaşayanevrensel deh Bîrûnî; Asrtonom, Tarih-ci, Botanikci, Eczacılık uzmanı Jeolog,Şair, Mutefekkir, Matematikci, Coğraf-yacı ve Humanist" diye yazılarak tanı-tıldı.Eserleri;Biruni, toplam 180 kadar Eser kaleme aldı.

En meşhurları şunlardır:
EI-AsÂr'il-BÂkiye an'il-Kurûni'I-HÂli-ye: (Boş gecen asırlardan kalan eser-ler.)
EI-Kanûn'ul-Mes'ûdî; En buyuk ese-ridir. Astronomiden coğrafyaya kadarbircok konuda yenilik, keşif ve buluşları icine alır.
Kitab'ut-Tahkîk MÂ li'I-Hind: HindTarihi, dini, ilmi ve coğrafyası hakkın=da geniş bilgi verir.
Tahdîd'u NihÂyeti'l-EmÂkin li Tas-hîh-i MesÂfet'il-MesÂkin: Meskenler ara-sındaki mesafeyi duzeltmek icin mekÂn-ların sonunu sınırlama. Bu eseriyle Bîrû-nî, yepyeni bir ilim dalı olan Jeodezi'nintemelini atmış, ilk harcını koymuştu.
Kitabu'I-CemÂhir fî Ma'rifet-i CevÂ-hir: Cevherlerin bilinmesine dair kitap.
Kitabu't-Tefhim fî EvÂili SıbaÂti't-Tencim: Yıldızlar İlmine Giriş.
KitÂbu's-Saydele fî Tıp: Eczacılık Kitabı. (İlacların, şifalı otların adlarını altı dildeki karşılıklarıyla yazmış.)
Asar-ul-Bakiyye: Biruni bu eserini 28 yaşında yazmıştır. Arapca telif eser olup , Curcan hukumdarı Kabus bin Yaşgir'e ithaf edilmiştir. 1878-1879 senesinde İngilizce'ye tercume edilen eser 1923 yılında tekrar basılmıştır. Eser beynelmilel bir kronoloji, takvim, tarih, kultur ve astronomi konularını ihtiva etmekte olup, ilmi değerini gunumuzde bile surdurmektedir.


Bu eserinde Harezm şehrinde yaptığı 7,5 m capındaki duvar rubu' tahtası ile olctuğu ekliptik meylini vermektedir.
Sene Ekliptiğin Meyli
Batlamyus ? 23º50'
El-Me'mun astronomları 832 23º33'39''
Sabit bin Kurre 875 23º33'30''
El-Battani 880 23º27'
El-Biruni 995 23º27'
Techo Brahe 1790 23º30'
Bradley 1750 23º28,8'
Modern Olculer 1950 23º26,7'

Bu tabloda da anlaşıldığı gibi Biruni'nin bulduğu değer bu gunku olculere cok yakındır.


Tahkiku ma lil-Hind: Bu eserini Gazneli Mahmut ile birlikte gittiği Hint seferinde Hint dini , kulturu ve felsefesi , sanskritceyi oğrenip yerinde tetkik etme suretiyle hazırlamıştır.

Tahdidu Nihayet-il-Emakin li-tashih-il-Mesakin: 1015 senesinde tamamladığı bu eserde matemetiki coğrafyanın inceleme metotları anlatılmıştır. Harezm, Hindistan ve Afganistan'da yaptığı rasatları ile jeoloji ve jeodeziye ait meselelerden bahsetmekte; trigonometri ile ilgili yeni kavramlar ve yorumlar getirmektedir. Bu eseri ile Biruni jeodezi ilminin kurucusu sayılmaktadır.


El-Kanun-ul-Mes'udi: Astronomik coğrafya demek olan bu eser , Biruni'nin en buyuk eseridir. Bu eseri ciddi, ehemmiyeti haiz bir matematik ansiklopedisi mahiyetinde olup, devrinin bir cok yenilik ve keşiflerini ihtiva etmektedir.

Kitab-ut-Tefhim fi Evaili Sanaat-it-Tencim, Kitab-ul Cevahir fi Ma'rifet-il-Cevahir: Bu eseri kıymetli taşlar ve madenlerden bahsetmektedir. Biruni izafi yoğunlukları "mahruti aleti" dediği ve en eski piknometre diyebileceğimiz bir alet vasıtasıyla tayin etmekteydi. Onun sıcak ve soğuk su arasındaki ağırlık farkını daha o vakit 0,041677 olarak tespite muvaffak olduğu bilinirse, kendisinin ne mahir bir ilim adamı olduğu ortaya cıkar. Altının, zumrudun, kuvarsın izafi kesafetini Biruni daha o zamanlar tayin etmiştir.


Biruni bu eserinde bazı cisimlerin yoğunluklarını aşağıdaki şekilde tespit etmiştir. Bu değerlerle bu gun tespit edilen değerler aşağı yukarı aynıdır.
Bu değerlere gore:

Maddenin Cinsi Biruni'ye gore Bu gunku değerlere gore
Altın 19,26 19,26
Cıva 3,741 13,59
Kurşun 11,40 11,35
Bakır 8,92 8,85
Pirinc 8,67 8,40
Demir 7,82 7,79
Kalay 7,22 7,29


Kitab-us-Saydala: Tıp ve eczacılık konusunda yazdığı ansiklopedik mahiyette bir eserdir. Eserde ilacların ve otların isimleri; Arapca, Farsca, Yunanca, Suryanice, Sanskritce, Hintce ve Turkce olarak kaydedilmiş ozellikleri acıklanmıştır.


Biruni yalnız coğrafyaya ait olmak uzere mustakil eserlerde vermiştir. Capı 6,8m kadar buyuk bir yarım kure yaparak , coğrafi mevkilerin enlem ve boylamlarını kendi incelemeleri ile tespit ederek, uzerine kaydetmiştir. Ne yazık ki bu eser ziyan olmuştur.

Taksim-ul-Ekalim adlı bir coğrafya eser ile Tefhim'den alınan bir harita da elde bulunmaktadır. Biruni muhendis ve coğrafyacı olduğu kadar da buyuk bir tarihciydi. Onun Harezm tarihine dair Ahbar-ul-Harezm ve Meşahir-ul-Harezm adındaki eserleri; Gazneliler tarihine dair, Tarihu Eyyam-is,Sultan Mahmud'u; Manihailer ve karamitalılar tarihine dair, Tarih-ul-Mubayyeze vel-Karamita adlı eserleri ile tarih tenkidine ait olduğu isminden anlaşılan Tenkit-ut-Tevarih adlı bir eseri olduğu bilinmektedir.

Jeodeziye dair ilk eseri Biruni yazmıştır. Bu sahada yazılan eserler, ancak 8 asır sonra gorulmuştur. Işık hızının varlığını ve bunun sesten kat kat fazla olduğunu belirtmiştir.

Biruni 63 yaşındayken arkadaşına yazdığı bir mektupta buyuklu kucuklu 180 'i bulan eserlerinin listesini vermektedir. Ne yazık ki bunlardan 22 tanesi gunumuze kadar gelebilmiştir.
Biruni butun bu inceleme ve eserleriyle vardığı neticeleri, eski Yunanlıların ve eski İslam alimlerinin ulaştığı sonuclara nispetle daha dakik ve daha doğru olmasını, İslam fetihleriyle medeniyet sahasının genişlemesine bağlayarak, bundan dolayı Allahu tealaya hamd etmiştir.

Biruni butun omrunu ilme vermiş ve eserlerini pek azı mustesna Arapca olarak yazmıştır. O devirde ve daha sonra cok zengin bir dil olan Arapca, edebi ve ilmi bir dil olarak kullanılmıştır. Biruni ;"Eğer eselerimi kendi dilimde yazacak olsam, bunlar cok saf Arap atlar surusu arasında zurafalar gibi garip bir şey olurdu" demektedir. Dunyadaki butun ilim tarihcilerinin tasdik ettiği gibi o, en hassas manası ile dahi bir alimdi.

Biruni icin ilmi araştırma ; fıtri bir arzu, tabi bir ihtiyac derecesindeydi. Başka şeylere itibar etmiyordu. Oyle ki Gazneli Sultan Mes'ud 'un kendisine gonderdiği fil yuku gumuş liraya donup bakmamış devlet hazinesine iade etmiştir.

Biruni ilmi araştırmalarda metot olarak hem teoriyi hem de tecrubeyi birlikte esas alıyordu. Ayrıca tecrubeyi tekrar tekrar yapmak ve neticeye bu yoldan ulaşmak ilmi calışmanın temelini teşkil ediyordu. İlimde acıklıktan yanaydı. Ortulu, kapalı ve muphem sozlerden nefret ediyordu.

http://www.elektromania.net/bilimadamlari/?id=71
__________________