Haber başlıklarına konu olan asteroitler herkesin kafasında yer edinmiş durumda. Bilim adamları ise bu konuyu daha yakından incelemekteler. Olası bir carpma senaryosuna karşı bilim adamları onceden onlem almak icin calışmalarını surdurmekteler.
Aslında şoyle bir duşununce asteroitlerin şu an karşılaştığımız tehlikeler arasında en ust sırada olmadığını soyleyebiliriz. Kendi faaliyetlerimiz yaşadığımız iklimi ve habitatı değiştiriyor. Kullandığımız antibiyotikler yeni olumcul bakteri turlerinin doğumuna sebep oluyor. Her şeyden ote, birden cok nukleer silah bulunduran bir gezegende yaşıyoruz.
Ancak tabii ki asteroitler de buyuk bir tehlike. Bir asteroidin dunyaya carpması tsunamiler, şok dalgalarını ve aşırı yuksek hızlarda esen ruzgarları tetikleyebilir. Bu yuzden, zamanını boyle bir senaryoya hazırlanmaya harcayan bilim adamları mevcut.
Gunumuze kadar gozlemlenen hicbir asteroit yaşamlarımızda buyuk capta bir yıkıma neden olma şansına sahip değil. Potansiyel tehlikeli asteroitleri ise yalnızca her gun okuduğumuz haber başlıklarında gorme şansına sahibiz. Ancak NASA, FEMA ve diğer uzay ajansları kotu bir senaryoya karşı hazır olmak icin el ele verdi. Bir asteroit carpmasını simule edecekler.

New Mexico Universitesi'ndeki Dunya ve gezegen bilimleri profesoru Mark Boslough durumu kendi acısından şoyle ozetliyor:
“Sonuclar muazzam buyuklukte olabilir... Potansiyel şehir katilleri, butun bir kıtayı yok edebilecek, hatta medeniyetin cokmesine neden olabilecek etkiler hakkında konuşuyoruz. Ancak olasılık son derece duşuk. Klasik duşuk olasılık, olumcul sonuc senaryosu. Bu konuda endişelenmek icin fazla zaman harcamıyorum. ”
Peki Bu Asteroitler Nereden Geliyorlar?Aslında şoyle bir duşununce asteroitlerin şu an karşılaştığımız tehlikeler arasında en ust sırada olmadığını soyleyebiliriz. Kendi faaliyetlerimiz yaşadığımız iklimi ve habitatı değiştiriyor. Kullandığımız antibiyotikler yeni olumcul bakteri turlerinin doğumuna sebep oluyor. Her şeyden ote, birden cok nukleer silah bulunduran bir gezegende yaşıyoruz.
Ancak tabii ki asteroitler de buyuk bir tehlike. Bir asteroidin dunyaya carpması tsunamiler, şok dalgalarını ve aşırı yuksek hızlarda esen ruzgarları tetikleyebilir. Bu yuzden, zamanını boyle bir senaryoya hazırlanmaya harcayan bilim adamları mevcut.
Gunumuze kadar gozlemlenen hicbir asteroit yaşamlarımızda buyuk capta bir yıkıma neden olma şansına sahip değil. Potansiyel tehlikeli asteroitleri ise yalnızca her gun okuduğumuz haber başlıklarında gorme şansına sahibiz. Ancak NASA, FEMA ve diğer uzay ajansları kotu bir senaryoya karşı hazır olmak icin el ele verdi. Bir asteroit carpmasını simule edecekler.

New Mexico Universitesi'ndeki Dunya ve gezegen bilimleri profesoru Mark Boslough durumu kendi acısından şoyle ozetliyor:
“Sonuclar muazzam buyuklukte olabilir... Potansiyel şehir katilleri, butun bir kıtayı yok edebilecek, hatta medeniyetin cokmesine neden olabilecek etkiler hakkında konuşuyoruz. Ancak olasılık son derece duşuk. Klasik duşuk olasılık, olumcul sonuc senaryosu. Bu konuda endişelenmek icin fazla zaman harcamıyorum. ”
Guneş sistemimiz, Guneş’i cevreleyen, disk şeklinde irili ufaklı bircok maddeden meydana geldi. Bunların buyuk coğunluğu birbiriyle butunleşerek gezegenleri oluşturdu. Ancak hepsi aynı kadere sahip olmadı. Orneğin Mars ve Jupiter arasındaki bolge. Jupiter’in yuksek yer cekimi bolgede gezegen oluşumunu engelledi. Boylece bircok ufak kaya parcaları birbirine carptı ve asteroitleri oluşturdu. Bazen Jupiter’in yercekimi kuvveti, bu nesnelerin yorungelerini sapmaya uğratarak Dunya’ya yakınlaştırabilir. Buzlu kuyruklu yıldızlar gibi diğer nesneler zamanla eliptik yorungelerinde Dunya'ya yaklaşacaklar. Bu kuyruklu yıldızlar ve asteroitler bir araya gelerek “Dunyaya Yakın Nesneler” grubunu oluşturuyor. Yazıda İngilizce kısaltması olan “NEO” kullanılacak.

NEO'lar, Guneş'in 1,3 astronomik biriminin icindeki herhangi bir objelerdir. Bir astronomik birim (AU) 93 milyon mil (149.597.871 km), yani Guneş ve Dunya arasındaki mesafeye denk gelmektedir.
Bilim adamları, potansiyel olarak tehlikeli asteroitler adı verilen ve endişelenmemiz gereken NEO'ların bir listesini hazırladılar. Bunlar, Dunya’nın yorungesinden gecen ve yaklaşık bir futbol stadyumu boyutlarında, Dunya ve Ay arasındaki mesafenin yirmi katı uzağımızda bulunan objeler. Boslough, bu buyuklukteki bir şeyin Dunya'ya carpması durumunda bolgesel felakete neden olacağını belirtti.
Bilim Adamları Ne Zamandır Asteroit Etkileri Konusunda Endişeli?
NEO'lar, Guneş'in 1,3 astronomik biriminin icindeki herhangi bir objelerdir. Bir astronomik birim (AU) 93 milyon mil (149.597.871 km), yani Guneş ve Dunya arasındaki mesafeye denk gelmektedir.
Bilim adamları, potansiyel olarak tehlikeli asteroitler adı verilen ve endişelenmemiz gereken NEO'ların bir listesini hazırladılar. Bunlar, Dunya’nın yorungesinden gecen ve yaklaşık bir futbol stadyumu boyutlarında, Dunya ve Ay arasındaki mesafenin yirmi katı uzağımızda bulunan objeler. Boslough, bu buyuklukteki bir şeyin Dunya'ya carpması durumunda bolgesel felakete neden olacağını belirtti.
Cevabımız 1694 yılı kadar eskiye dayanıyor. Gokbilimci Edmond Halley (Halley'in kuyruklu yıldızının ismini aldığı kişi) kuyruklu yıldızların Dunya’ya carpabileceğini one surdu. 18. ve 19. yuzyılları boyunca diğer gokbilimcileri de kuyruklu yıldızların Dunya’ya carpacağını duşundu. Ancak bilim adamlarının gozlemleyebildiği cok az kuyruklu yıldız vardı. Daha sonra, 1908’de Tunguska’da yaşanan bir olay Rusya’da bir ormanı dumduz etti. 1930’larda bilim adamları Dunya’nın yakınından gecen Hermes gibi bircok buyuk asteroit gozlemlemeye başladı.

1980 yılında, baba-oğul Luis ve Walter Alvarez, nadir bir element olan iridyumu 65 milyon yıllık bir kaya tabakası icinde keşfettiler. Bu konudaki hipotezleri, elementin buyuk bir asteroid tarafından getirilmiş olmasıydı.
Fakat belki de modern asteroid carpması tarihinin en onemli olayı Dunya'da gercekleşmedi. 1993 yılında, bilim adamları Carolyn ve Eugene M. Shoemaker ve David Levy, Jupiter'in etrafında donen bir kuyruklu yıldız keşfetti. Araştırmacıların kuyruklu yıldıza olan ilgileri, kuyruklu yıldızın Jupiter’e carpma olasılığını gormeleri ile beraber inanılmaz arttı. Temmuz 1994’te de kuyruklu yıldız Jupiter’e carparak aylarca gorulebilen siyah lekeler oluşturdu.
Şu an Ne Durumdayız?
1980 yılında, baba-oğul Luis ve Walter Alvarez, nadir bir element olan iridyumu 65 milyon yıllık bir kaya tabakası icinde keşfettiler. Bu konudaki hipotezleri, elementin buyuk bir asteroid tarafından getirilmiş olmasıydı.
Fakat belki de modern asteroid carpması tarihinin en onemli olayı Dunya'da gercekleşmedi. 1993 yılında, bilim adamları Carolyn ve Eugene M. Shoemaker ve David Levy, Jupiter'in etrafında donen bir kuyruklu yıldız keşfetti. Araştırmacıların kuyruklu yıldıza olan ilgileri, kuyruklu yıldızın Jupiter’e carpma olasılığını gormeleri ile beraber inanılmaz arttı. Temmuz 1994’te de kuyruklu yıldız Jupiter’e carparak aylarca gorulebilen siyah lekeler oluşturdu.
Gezegen capında savunma, milyonlarca, milyarlarca hatta trilyonlarca dolarlık bir butceyle uluslararası bir uğraştır. NASA’nın Gezegen Savunma Koordinasyon Ofisi, asteroitleri gozlemleme, medya ve halkı olası tehlikelere karşı uyarmakla yukumlu durumda. Ayrıca, etkileri onlemek icin araştırma teknikleri geliştiriyorlar ve potansiyel bir carpmaya nasıl karşılık verecekleri konusunda hukumet ve FEMA gibi kurumlarla koordine haldeler. Avrupa Uzay Ajansı, Japon Uzay Araştırma Ajansı, Roscosmos ve dunyadaki diğer uzay ajansları, NEO'ların izlenmesi ve araştırılması konusunda ceşitli calışmalar ve projeler yurutmektedir.

Peki, şu anda olası tehditler nasıl gozlemleniyor? Bilim adamları Arizona Universitesi’nin “Catalina Sky Survey” projesi, Hawaii’deki Pan-STARRS projesi gibi projelerle uğraşırken NASA, uzayı gozlemleyen ve NEO’ları sınıflandıran teleskoplarla surekli gozlem yapıyor.
Endişelenip endişelenmemeniz gerektiğine gelince, şu an icin endişe verecek herhangi bir gozlem yapılmadı. 188 yıl boyunca hicbir asteroitin carpmayacağı duşunuluyor. Ancak keşfedilmemiş asteroitlerin akıbeti bilinmiyor. Dolayısıyla bir carpma soz konusu olursa, oznesi keşfetmediğimiz bir asteroit olacak. Gunumuzde tabii ki NEO limitinin (140 metre ya da bir futbol sahası buyukluğunde) altında olan boyutlara sahip asteroitler gezegenimize carpabiliyor. Bu asteroitler de kucuk capta zarara yol acabiliyor. Ancak buyuk boyutlardaki asteroitler tespit edilseler bile şu an zararı en aza indirmek icin onlem almak dışında elimizden gelen hicbir şey yok.
Webtekno

Peki, şu anda olası tehditler nasıl gozlemleniyor? Bilim adamları Arizona Universitesi’nin “Catalina Sky Survey” projesi, Hawaii’deki Pan-STARRS projesi gibi projelerle uğraşırken NASA, uzayı gozlemleyen ve NEO’ları sınıflandıran teleskoplarla surekli gozlem yapıyor.
Endişelenip endişelenmemeniz gerektiğine gelince, şu an icin endişe verecek herhangi bir gozlem yapılmadı. 188 yıl boyunca hicbir asteroitin carpmayacağı duşunuluyor. Ancak keşfedilmemiş asteroitlerin akıbeti bilinmiyor. Dolayısıyla bir carpma soz konusu olursa, oznesi keşfetmediğimiz bir asteroit olacak. Gunumuzde tabii ki NEO limitinin (140 metre ya da bir futbol sahası buyukluğunde) altında olan boyutlara sahip asteroitler gezegenimize carpabiliyor. Bu asteroitler de kucuk capta zarara yol acabiliyor. Ancak buyuk boyutlardaki asteroitler tespit edilseler bile şu an zararı en aza indirmek icin onlem almak dışında elimizden gelen hicbir şey yok.
Webtekno
__________________