‘Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışının ardından genc Turkiye Cumhuriyeti'nin tum kurumları yenilenmekte, her yer didik didik edilmektedir. Cumhuriyetin ilÂnının ustunden sadece altı yıl gecmiştir. İstanbul'un Sarayburnu denilen en guzel yerinde kurulan Osmanlı Padişahları'na ait Topkapı Sarayı binaları da duzenlenmektedir. Milli Muzeler Muduru Halil Ethem Eldem, Topkapı Sarayı'nda (Harem Dairesi'nde, bir rivayete gore de depolarda) coğrafya ilminin o zamana kadar tanımadığı bir harita bulur. Bulunan harita yuzyıllar once cizilen bir dunya haritasıdır (1929)...’ Ataturk'un manevi kızı Afet İnan, Piri Reis'in gorenleri şaşırtan, cok hassas cizimlerinin yer aldığı dunya haritasının asırlar sonra gun yuzune cıkışını bu sozlerle anlatır.
Amerika'yı gosteren en eski haritanın bulunduğu haberini alan Mustafa Kemal Ataturk, onu Ankara'ya getirterek bizzat kendisi inceler. Sonra haritanın coğaltılarak uzerinde ilmî incelemeler yapılmasını emreder. Topkapı Sarayı'ndan cıkan bu harita daha sonra Afet İnan'ın da kurucuları arasında yer alacağı Turk Tarih Kurumu bilim heyetlerince tetkik edilir. İnan, Cenevre Universitesi'nde okurken haritayı ilk kez Batılı bilim adamlarının dikkatini cekecek şekilde tartışmaya acar.
Haritanın bir kopyası 1953'te incelenmek uzere ABD'ye gonderilir. Antik haritalar uzmanı M.I Walter ile Arlington H. Mallery'nin incelemelerinde sonuc şaşırtıcıdır. Asırlar once ceylan derisine cizilmiş haritada 'izduşum yontemi' kullanılmıştır. Bir kure uzerine konulduğunda haritanın gunumuzdekilerle birebir aynı olduğu tespit edilir. Mallery'e gore cizim icin havadan olcum yapılması gerekmektedir. Peki, 500 yıl once kim yeryuzunu haritalamak icin bir ucak kullanmış olabilir ki?
Sorunun cevabı Piri Reis'in Kitab-ı Bahriye'sinde saklıdır: "Cunki bildun pusulanun halini/ Dinle hartının (harita) dahi ahvalini/ Hartıyı hem pusulayı bil sahih/ Ta Suleymanu'n-nebi itdi tashih..." Piri Reis, Der Beyan-ı Hartı başlığıyla eserinin birinci cildindeki yazılarında haritanın cizilişini anlatmaktadır. Pusuladan, Hz. Suleyman'ın haritayı duzeltip doğruladığından, hayvanların ilmiyle tasdik ettiğinden ve deniz ilminin onun emrinde olduğundan bahseder. Harita 500 yıl oncesinin bilim ve teknoloji imkÂnlarına sığmayacak kadar hatasızdır. Ustelik Piri Reis Amerika kıtasını gormeden cizmiş, bitki ve hayvan figurleri, ruzgÂr yonlerini de icine alan detayları aktarmıştır.
Orijinal baskılı Kitab-ı Bahriye'yi yedi yıl once İstanbul Sahaflar Carşısı'ndan temin eden araştırmacı-yazar Metin Soylu, Piri Reis'in harita ve kitabının sırlarını hÂl koruduğuna inanıyor. Soylu'ya gore Gelibolu'da dunyaya gelen ve omrunu 14 yaşından itibaren denizcilik yaparak geciren Kaptan-ı Derya, sırlarının buyuk coğunu yine bu yarımadada bıraktı. Hatta Akdeniz ve Hint Denizi seferlerinden sonra elde ettiği kalyonlara sığmayacak hazineleri de şimdi bulunmayı bekliyor. Ustelik bunların farkında olanlar, Piri Reis'in ayak izlerinin kaldığı kalelerde cirit atıyor.
HAZİNE VE HARİTALAR KALE MAHZENLERİNDE Mİ?
Dunyanın en kıymetli altın yukune sahip tarihî Truva hazineleri 1873'te Canakkale'den Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından kacırılmıştı. Maddî değeri milyar dolarla ifade edilen hazine, savaş borcu olarak İkinci Dunya Savaşı'ndan sonra Rusya'ya verildi. Hazine bir daha geri donmedi, diplomatik talepler hep geri cevrildi. Şimdi onlar Moskova'daki bir muzede sergileniyor.
Metin Soylu aynı beldede bir başka hazine savaşının yaşandığına dikkat cekiyor. Ona gore, Canakkale, Kaptan-ı Derya'nın hazinesini de sakladığı yer. Kitab-ı Bahriye'sini yonca yaprağı şeklindeki Kilitbahir Kalesi'nde yazan Piri Reis, elde ettiği ganimetleri bu kalenin altına ya da mahzenlerine sakladı. Aynı mahzenler sadece bir parcası bulunan Piri Reis haritasının diğer parcalarını ya da musveddelerini de barındırıyor.
Temmuz 2005'te Piri Reis Haritası'nın Şifresi adlı kitabı yayımlanan Soylu'nun hazine iddialarının arkasında ilginc bir hikÂye var. Kitabı basıldıktan sonra yapımcı bir firmayla anlaşan genc yazar, soluğu Canakkale'de alır. Niyeti Piri Reis'in haritayı cizdiği, kitabını yazdığı Kilitbahir ve Sultanbahir (Cimenli) kalelerini goruntulemek, belgesel nitelikli incelemeler yapmaktır. Bir tesaduf eseri eski Eceabat Kaymakamı Yaşar Karadeniz'le tanışır. Kalede cekim izni ister. Kaymakamın verdiği kaleyle ilgili bir restorasyon ihalesi olacağı bilgisi ve davetiyle bir hafta sonra Eceabat'ta gercekleştirilen bu ihaleye tanık olur. Nik İnşaat isimli bir firma, Kilitbahir Kalesi ve NamazgÂh Tabyaları'nın restorasyonuna talip olmuştur. Restorasyon sunumlarında kalede kazı yapılacağını oğrenen Soylu cok şaşırır. Tarihî kalenin ic kulesinin neden kazılmak istendiğine bir turlu anlam veremez ve oracıkta itiraz eder: "Vali, ihaleye katılan şirket yetkilileri ve gazeteciler vardı. Bir anda butun kameralar bana dondu. Ben de Piri Reis'in haritasını bu kalede cizdiğini, kitabını burada yazdığını anlattım. Musveddeleri, hatta hazinelerinin kalenin altındaki mahzenlerde ve odalarda gizli olduğunu soyledim. Onlar kalenin ic kulesi altına 3 boyutlu muze yapacaklarmış. Kalenin kazılmasının mantıksız olduğunu, yapılacaksa bunun polis ve jandarmanın denetimi altında gercekleştirilmesi gerektiğini soyledim. Sonra oradan zorla cıkarıldım. Kimilerine gore meczup durumuna duşurulmuştum..."
KİLİTBAHİR NEDEN KAZILMAK İSTENDİ?
O gunden sonra Soylu'nun merakı bir kat daha artar. Kitab-ı Bahriye ve Piri Reis haritasını tekrar gozden gecirir. Bolgede yaptığı araştırmaları bilim adamları ve devletin ust duzey yoneticileriyle paylaşır. Restorasyon hikÂyesi hic de gorunduğu kadar masum değildir. Ustelik Kaptan-ı Derya, Kanuni Sultan Suleyman'a takdim ettiği Kitab-ı Bahriye'sinin 4. cildinin 1783'uncu sayfasında hazinelerinden de soz etmektedir: "Denizin butun durumu acık olmuş/ Hicbir yeri kalbinde gizli kalmamış/ Dileğim tamamını acıklayasın/ Onunla kıyamete kadar anılasın/ Duzenle bu kitabı guzelce tam/ Bulsun cok yarar kim olsa okuyan/ Ve hem bu kitap cok gerektir/ Hazinelerin de bulunması gerekir."
SON SEFERİNDE UC GEMİ HAZİNESİ VARDI
Soylu, yazılı delillerle sınırlı kalmaz. Tekrar kalenin yolunu tutar. Kitabında bile yazmadığı sırrını Aksiyon'a anlatan Soylu, hazine ve şahsî eşyaların bulunduğuna inandığı Kilitbahir Kalesi ic kule etrafı ve icinde bir pusulayla bazı denemeler yapar. Pusula ic kule mevkiine yaklaştığında ibrenin ve mıknatısın dengesi ortadan kalkmaktadır. Pusula ibreleri ancak altlarında ya da yakınlarında yoğun metal bulunduğu hallerde devre dışı kalmaktadır. Tabii bu da delil olarak yetmez. İlgili şirketin internet kayıtlarından daha cok uzaydan goruntuleme, maden arama konularında uzman olması soru işaretlerini artırır. Cunku Avustralya devlet nişanı alan şirketin ana ihtisas alanı uydu goruntuleme sistemleri ve maden aramadır.
Peki, gercekten Piri Reis'in hazineleri var mıydı? Tarihî kayıtlar Piri Reis'in 1553 Hurmuz Seferi donuşunden yaklaşık bir yıl sonra Mısır'da (iftira ve haksızlıkla) kellesinin ucurulduğunu yazıyor. Barbaros Hayrettin Paşa Akdeniz Kaptan-ı Deryası iken Piri Reis de Hint Kaptan-ı Deryası olarak gorevlendirilir. Tabii Hint Kaptan-ı Deryası’nın son seferinde uc gemi ganimetinin bulunduğu da kayıt altında. Soylu'nun iddiasına gore Piri Reis idamından onceki bir yıllık surecte hazinelerini de adeta 'ofis' olarak kullandığı Kilitbahir'e getirdi. Ustelik o, amcası Kemal Reis'le birlikte denizlere acıldığı ilk gunden beri ganimet ve hazinelerle birlikte buyumuştu. Osmanlı Devleti'nin donanma komutanlığına davet aldığında, 'ganimetlerin kendisine, toprak ve vilayet yonetimlerinin Devlet-i Aliye'ye bağlanacağı' meyanında anlaşma yaptığı da biliniyordu. Soylu'nun ifadesiyle Piri Reis'in sırları da, hazineleri de Canakkale'de saklı: "Bahriye kitabı orijinali 2 bin sayfa ve 4 ciltten oluşuyor. Hem dunya haritası, hem de kitabın yazımı Piri Reis'in bu iki kalede uzun sure kalmasını gerektirmiştir. Arac gerec, gozlem odası, eşya ve eserleri hep bu merkezdeydi. Burası Piri Reis'in kara kutusuydu. Buyuk servetlere sahip Kaptan-ı Derya'nın miras bırakacağı vÂrisi de yoktu."
HARİTADA SAHTEKÂRLIK MI YAPILDI?
Butun bunları delil olarak gosteren Soylu'nun bir de uyarısı var: "Kilitbahir gibi onemli bir yerde yapılan restorasyon bu yuzden başı boş bırakılamaz. Denetim altında yapılmalı, hazineler, harita ve kitap musveddeleri bulunmalı. İkinci bir Truva hazineleri olayı yaşanmamalı." Araştırma ve iddialarını Kultur ve Turizm Bakanlığı, Emniyet Genel Mudurluğu, Harita Genel Komutanlığı, Turk Tarih Kurumu, Canakkale Valiliği ve Eceabat Kaymakamlığı ile de paylaşmış. Kultur Bakanlığı iddialar uzerine bir yazıyla Canakkale Valiliği'ni uyarmış.
Eceabat'taki yetkililerin verdiği bilgiye gore, restorasyonun kaleyle ilgili olan kısmı bitti. Ancak NamazgÂh tabyalarındaki calışmalar suruyor. Bu bolgede şarapnel, mermi, top gibi harp malzemeleri bulunmuş. Ancak bunlar bugune kadar kamuoyuna gosterilmedi. Canakkale İl Turizm Mudurluğu yetkilileri Kilitbahir Kalesi'ndeki restorasyonun gecen sene başladığını, ancak odenek yetersizliği nedeniyle istenen seviyeye gelmeden bitirildiğini soyluyor. Kazı yapılıp yapılmadığı, hazine iddiaları ise "gulunup gecilecek kadar komik" bulunuyor. Nik İnşaat'ın bolgedeki restorasyonla ilgili sadece proje cizimi yaptığını belirten bir yetkili, Delta İnşaat ile yapılan restorasyon ve tabya onarım-arama işlerinin surduğunu ifade ediyor.
Hazinelerinin yanında tartışmaları suren konulardan biri de Piri Reis'in haritası. Amerika'nın kaşifi olarak bilinen Kristof Kolomb ile seyyah Toscanalli'nin haritalarının Piri Reis Haritası'yla aynı devirlerde yapılmış olması yıllardır gundemde. Batılı bilim cevreleri ile bir kısım Turk aydınları Piri Reis'i 'hırsız ve sahtekÂr' noktasına getirecek derecede iftiraya varan yorumlar yapmıştı. Araştırmalarında delil olarak Piri Reis'in eserlerini temel alan genc araştırmacı Metin Soylu, unlu Hattat Fuat Başar'ın bilirkişi raporuyla bir başka tarihî gerceğe daha ışık tutuyor. Başar'ın, Metin Soylu'nun talebiyle Piri Reis Haritası ve Kitab-ı Bahriye ustunde yaptığı incelemeler bu tartışmalara yeni bir boyut kattı. Başar, oncelikle denizcilik kitabı ile haritadaki yazıların aynı elden 'Talik Kırması' şeklinde yazıldığını tespit etti. Eserler aynı kalemden cıkmıştı. Ancak cok onemli bir ayrıntı tarihin tozlu rafları arasında bugune kadar gizli kalmıştı. O da haritaya un veren Amerika kıtasının yanı başındaydı.
Haritanın Guney Amerika'yı gosteren kısmından başlayan metinlerde kullanılan Osmanlıca yazı karakteri ile haritanın diğer kısımları ve denizcilik kitabındaki yazılar uyumlu değildi. Haritanın solundaki bir bolum guzel yazı ustatlarının 'Nesih Kırması' adını verdikleri hatla yazılmıştı. Yani haritaya ikinci bir el değmiş, tahrifat yapılmış ya da yazılar sonradan eklenmişti. Fuat Başar bilirkişi raporuna bu tespitlerini aynen yansıtır: "Kitab-ı Bahriye adlı eserin sayfaları ve ciltleri arasında capraz kıyaslamalar yaptım. Tum Osmanlıca yazılar aynı kalemden cıkmıştır. Ve yazılar Talik Kırması'dır. Yine Piri Reis'in 1513 tarihli haritasındaki yazılar da Talik Kırması'dır. Her iki eser de aynı kalemden cıkmıştır. Ancak haritada Guney Amerika hattı ustundeki bir kısım yazılar Nesih Kırması'dır. Harflerin uzantı ve cıkıntıları bile farklıdır. Bir hattatın anlayabileceği bu fark haritanın tahrif edildiğine ya da haritaya ekleme yapıldığına işarettir."
Peki, neden haritanın sol tarafındaki yazılar farklıdır? Yazıların iceriği nedir? Hattat Başar ve Soylu'yu şaşırtan da burası olur. Cunku farklı uslupla yazılan kısım, Avrupa denizcilerini one cıkaran, Kristof Kolomb'u anlatan ovgu ifadeleriyle dolu. Topkapı'daki orijinal harita ustunde de inceleme yapmak istediğini soyleyen Fuat Başar, ekleme olduğunu soylediği yazının bir telaş havasında kaleme alındığına dikkat cekiyor.
Başar, Kitab-ı Bahriye'nin iceriğindeki 'hazine' meselesiyle ilgili de ilginc değerlendirmeler yapıyor: "Hazine konusunda iki ihtimal var. Bir kitapta deniz ve harita ilmine atıf yapılmış. Hazineden kasıt ilim olabilir. İkincisi ise mecaz sanatıyla gercekten kendi hazinesini anlatmış olabilir. Her iki ihtimal de var. Uslubun rahatlığı ve dil bunu veriyor. Ganimet ve taltiflerle dolu bir omurden sonra mirası olmayan hazine ve birikimlerin bir adresi de Kilitbahir olabilir."
Başar'ın Ocak 2006'da yaptığı bu tespitler Soylu'ya yeni bir kapı daha acar. Harita ustundeki yazı farklarını ortaya cıkarmak icin Kitab-ı Bahriye'yi kriminal incelemeye sokmaya karar verir. Emniyet Genel Muduru Gokhan Aydıner'in izni ile İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı'nda yapılan incelemeler istenen sonucu vermez. Cunku grafolojik incelemelerin belgenin aslı uzerinden yapılması gerekmektedir. Ekspertiz raporunda da Piri Reis haritasının Topkapı Sarayı Muzesi'ndeki orijinali uzerinden tetkik yapılması halinde tahrifat ya da farkların ortaya konabileceği belirtilir. Soylu, aynı talebi Milli Savunma Bakanlığı Harita Genel Komutanlığı'na da iletir. Eserlerin orijinali ustunden, Osmanlıca bilen hattat personelce yapılması gerektiği belirtilen cevabî yazıda, Harita Genel Komutanlığı kadrosunda 'bu vasıfta uzman personel' olmadığı icin calışmanın yapılamayacağı iletilir.
Haritadaki değişiklik ve tahrifatla ilgili Hattat Başar ve Soylu'nun iki tahmini var. Biri haritanın 1929'da ortaya cıkarılmasında Alman Prof. Kahle'nin de katıldığı Cumhuriyet donemi ilk incelemeleri sırasında değişiklik-ekleme yapılmış olabilir. Diğer ihtimale gore ise Kanuni Sultan Suleyman devrinde Hurrem Sultan'ın da dÂhil olduğu, haritanın ilk hediye edildiği donemde bu değişiklikler yapılmıştır.
Butun bu iddialar tartışmalara konu Canakkale ve Eceabat'ta da yankı buluyor. Canakkale Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Ahmet Kaşıkcı, kalenin eklenti ve cevresinde kazı yapıldığını ancak hazine arandığı yorumlarının cok iddialı olduğunu soyluyor. Piri Reis'in haritasını Kilitbahir'de cizmesi nedeniyle bulunabilecek musvedde ve kişisel eşyaların ise, daha once salname, ruzname ve Sicil-i Osmaniyelerin naklinin yapıldığı donemde Konya ya da İstanbul'a goturulmuş olabileceğine dikkat cekiyor.
Piri Reis Denizcilik ve Deniz Kaynaklarını Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı Başkanı Prof. Dr. Erol Dizdar ise, araştırmaların objektif olması icin hem harita hem denizcilik kitabı ustunde hassas bir calışma yapılmasını oneriyor. Topkapı Muzesi'ndeki harita uzerinde inceleme yapılmadan değişiklik ya da mudahale yapıldığının tespit edilemeyeceğini vurguluyor.
TURGUT OZAL, HARİTA VE KİTAB-I BAHRİYE'Yİ
AMERİKAN BAŞKANI BUSH'A HEDİYE ETMİŞ
Mayıs ayı icinde doğum yeri Gelibolu'da kendi adını taşıyan bir ulusal konferans duzenlenecek olan Piri Reis'in haritası ve Kitab-ı Bahriye isimli denizcilik kitabı aslında bundan 18 yıl once merhum Cumhurbaşkanı Turgut Ozal tarafından da dikkatle incelenmiş. Sonra Osmanlıca-Turkce-İngilizce ceviri yapabilecek bir isim olduğu icin Dr. Vahit Cabuk'a Kitab-ı Bahriye'nin cevrilip yeniden basılması talimatı (1987-88) vermiş. Denizcilik kitabını once Osmanlıca okunuşu, sonra Turkce anlamı ve İngilizce'siyle birlikte tamamlayan Cabuk'un ortaya cıkardığı eser, haritayla birlikte ABD eski Başkanı baba George Bush'a Ozal tarafından hediye edilmiş. Donemin diplomatlarının tabiriyle Ozal, ABD'ye 'Bizim kıta demeye' getirmiş.
Ozal'ın tavrı aslında bugunun siyasetcileri ve araştırmacılarına da ışık tutuyor. Bir taraftan tartışmalar surse de, Piri Reis'in haritasının gercek bir hazine olduğu apacık ortada.
PİRİ REİS KİMDİR?
Asıl adı Muhiddin Piri'dir. Karamanlı Hacı Ali Mehmed'in oğlu Osmanlı'nın nam salmış denizcilerinden Kemal Reis'in yeğeniydi. Kaptan-ı Deryalık yapan, Kitab-ı Bahriye'sinde Ege ve Akdeniz'e ilişkin eşsiz bilgiler veren Piri Reis, 80'li yaşlarında Hurmuz Adası halkının malını yağmaya sebebiyet vermek ve askerlerini Basra'da bırakmak suclamasıyla Mısır'da idama mahkum edildi. Cizdiği kusursuz Amerika haritası yıllardır tartışılıyor.
PİRİ REİS HARİTASI'NIN DUNYAYA SUNDUĞU YENİLİKLER
Harita adeta mucizelerle dolu. 1800'lerde keşfedilen Antarktika kıtası 1513'te zirveleri ve sıradağları bile şaşılmayacak şekilde cizilmiştir.
Arjantin'le başlayan Guney Amerika kıtasının Antarktika'nın bir uzantısı olduğu ortaya konulmuştur.
Arjantin uzaydan bakıldığında 47 derece sağa kıvrık gozukur. Piri Reis bugun bile haritalarda dik olarak (yanlış) cizilen Arjantin'i bu acıyla birebir cizmiştir.
Cebelitarık Boğazı adeta uzaydan gorulur gibi verilmiştir.
Harita 22,.5 derece eğim verilerek cizilmiştir. Dunyanın jeoid (sonsuzgen) ya da geoid (yuvarlak) olmadığını 16 parcalı haritasıyla ispatlamıştır. NASA'nın yayınladığı son dunya fotoğrafları da yerkurenin 16 genliğine atıf yapmıştır.
Atlas Okyanusu'ndaki adaların coğu isabetle doğru şekilde cizilmiş, yıldız koordinatları işlenmiştir.
Okyanus ruzgÂrları bugunku ana hava akımlarıyla ortuşur şekilde haritaya işlenmiştir. RuzgÂr alınan yonler bile gemi maketleriyle şekillendirilmiştir.
İlk kez haritada hayvan, bitki figurleri kullanılmış. O coğrafyaların ozellikleri belirtilmiştir. Soylu, bu figurlerin Suleyman Peygamberin işaretcileri olduğuna inanıyor.
__________________
Piri Reis in haritasi ve Buyuk Hazine
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- Piri Reis in haritasi ve Buyuk Hazine