
Roketin bile delemediği zırh uretildi
12 Kasım 2008
A.A
TUBİTAK, roketlere karşı ustun koruyuculu “kompozit zırh” geliştirdi. Sistemin suikast silahlarına karşı geliştirilmiş modeli, Cumhurbaşkanlığı Koşku kabul ve toren salonunun pencere ve duvarlarında uygulandı.

Dunyada cok az ulkenin sahip olduğu bu teknolojiyle kaplanan platformlar, roketlerin yarattığı tahribattan etkilenmiyor.
Kompozit zırh sisteminin suikast silahlarına karşı geliştirilmiş modeli, Cumhurbaşkanlığı Koşku kabul ve toren salonunun pencere ve duvarlarında uygulandı.
TUBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitusu Muduru Doc. Dr. Tarık Baykara, TUBİTAK'ın Gebze Yerleşkesinde tamamen yerli muhendis ve malzemelerle geliştirilen “kompozit zırh” teknolojisini tanıttı.
Malzeme Enstitusunun 15 yıldır “kompozit zırh” teknolojisi geliştirme calışmalarını 35 kişilik muhendis ekiple surdurduğunu anlatan Baykara, ekibin hammaddelerin geliştirilmesi ile bunların entegre ve zırh haline getirilmesi ile tasarım, test, geliştirme, modelleme ve simulasyon calışmaları yaptığını belirtti.
Enstitunun, Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) ozel destekleriyle savunma sanayi alanındaki calışmalarına son uc yıldır yoğun şekilde devam ettiğini kaydeden Baykara, kamu ve ozel sektor ile Turk Silahlı Kuvvetlerinin korumaya yonelik ihtiyac duyduğu teknolojileri ureterek uygulamaya donuk urunler cıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Enstitude geliştirilen kompozit zırhların, insan hayatını, ağır muharebe tanklarının da aralarında bulunduğu zırhlı araclar, hava ve deniz savaş platformlarını korumak uzere ozel olarak tasarlandığını belirten Baykara, “Bu zırhlar, silahların etkisini neredeyse sıfırlıyor” diye konuştu.
Baykara, dunyada cok az ulkenin kompozit zırh teknolojisine sahip olduğunu ifade ederek, bu teknolojinin “milli olması” gerektiğini vurguladı.
Turkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TUBİTAK) yerli muhendislerinin geliştirdiği ilk kompozit zırhların 7.62 mm ve 9mm'lik tabanca ile 12.7, 14.5, 20 mm'lik kinetik enerjili muhimmata karşı etkili olduğunu anlatan Baykara, “Cok temel ve klasik ozellikler iceren bu teknoloji, artık hic bir şekilde başka bir ulkenin bağımlılığına gerek duyulmadan TUBİTAK laboratuvarlarında yapılabiliyor” diye konuştu.
Baykara, bu uygulamanın ozellikle guvenlik guclerinin şehir icinde yaşanacak olası bir catışmada korunması amacıyla geliştirildiğini kaydetti.
MAYINLARA KARŞI DA KORUYOR
Doc. Dr. Baykara, belli ağırlıklardaki TNT ve eşdeğeri infilak etkisine sahip mayınlara karşı da koruyucu tasarımları bir sure once yine TUBİTAK laboratuvarlarında geliştirdiklerini belirterek, bunları gercek silahlarla test ettiklerini ve cok başarılı sonuclar aldıklarını bildirdi. Baykara, bu zırhların, platformların alt bolmelerine entegre edilebildiğini belirtti.
Bomba ve mayınlara karşı geliştirdikleri kompozit zırh sisteminde 10 kilogramlık TNT patlayıcılarının etkisini hem malzeme hem de geometrik tasarımla ikiye bolerek infilak enerjisinin yok edildiğini aktaran Baykara, “Boylece korunan platformlarda tahribat neredeyse sıfıra iniyor, sadece yuzeyde bir takım ufak tefek hasarlar meydana geliyor. Boylece platform da insan da korunuyor” dedi.
M72 ROKETLERİNE KARŞI SUPER KORUMA
Enstitude kompozit zırh teknolojisi alanındaki geliştirdikleri son urunun olumcul bir silah olan M72 ve benzeri roketlere karşı ustun koruma sağladığını bildiren Baykara, sozlerini şoyle surdurdu:
“Bu silahın icindeki bakır huzme, buyuk bir basıncta gorduğu her katı cismi sıvı gibi algılıyor. Yani onların icinden, sanki sıvının icinden gecer gibi geciyor. Yani maddenin artık dorduncu haline geliyor. Bizim yaptığımız bu sistemler, bu olumcul silaha karşı da son derece iyi sonuclar verdi. Sıvı haldeki bakır huzme zırha carptığı anda sapıyor. Yani delme, tahrip işlemi korelmiş oluyor ve zırh sisteminin icine hapsediyor, arkaya gecemiyor ve tahribat yapamıyor.”
Baykara, roketlere karşı geliştirdikleri bu kompozit zırhları gercek silahlarla test ederek olumlu sonuclar aldıklarını kaydetti.
HAMMADDE VE MUHENDİS YERLİ
Kompozit zırh teknolojisini oluşturan malzemeleri yurt dışındaki orneklerine gore son derece uygun maliyetlerle geliştirdiklerini vurgulayan Baykara, “İlkelerimizden biri de bu urunleri bulunabilir malzemelerle uretmek. Urunlerimiz, tamamen Turkiye'den temin edilebilir malzemeler kullanılarak geliştirildi” dedi.
Baykara, zırh yapımında Turkiye'nin en buyuk dunya rezervlerine sahip olduğu bor madeninin yanı sıra seramik, polimer aluminyum ve recine, ozel yapıştırıcılar ve nanoteknolojik malzemeler kullandıklarını anlattı.
CANKAYA KOŞKU'NE UYGULANAN KOMPOZİT CAMLAR
Ozellikle sert mermi cekirdeklerinin taşındığı ozellikle Kanas suikast silahına karşı geliştirdikleri kompozit cam sistemi hakkında da bilgiler veren Baykara, bu sistemin normal bir cam goruntusunde şeffaflık sağladığını, duvar ve pencere gibi platformlara da istenen boyutlarda uygulanabildiğini belirtti.
Baykara, zırhlara, merminin isabet ettiği kompozit cam parcalarının etrafa sacılmaması icin bir takım yeni ozellikler de eklediklerini kaydetti.
Bu kompozit zırh sistemiyle gecen yıl Cumhurbaşkanlığı Koşku'nun kabul ve toren salonlarının pencere ve duvarlarını da kapladıklarını bildiren Baykara, sistemi 20 gunde kurduklarını belirterek, “Şu anda burası belki dunyanın en emniyetli mekanlarından biri haline geldi” dedi.
Doc. Dr. Tarık Baykara, bu zırhların yalnızca askeri amaclı değil, kamu binaları, bankalar gibi cok stratejik ve koruma gerektiren mekanlarda da rahatlıkla kullanılabileceğini sozlerine ekledi.
Hurriyet
__________________