Doğaya bu şekilde mudahale cabası yeni değil. 70 yıl kadar once Amerikalı bilim insanları bulut oluşturma yoluyla yağmur yağdırmayı deniyordu. Califronia eyaletinde bu teknik 50 yıldır kullanılıyor. ‘Bulut ekme’ olarak ifade edilen bu olgu icin ceşitli yontemlere başvuruluyor. Bulutlara gumuş iyodur kristalleri ekleniyor ve bunların etrafında buharın sıvılaşarak yağmur damlasına donuşmesi sağlanıyor. Bu kristaller genellikle ucaktan bırakılıyor. Ama Cin’de olduğu gibi roket de kullanılabiliyor.

2010’da Cenevre Universitesi’nden Jerome Kasparian lazer yoluyla yağmur bulutları toplama yontemini onerdi. Kasparian, laboratuvar ortamında havayı oluşturan atomlardan elektronları arındırma ve boylece pozitif yuklu parcacıklar etrafında buz ya da yağmur damlası olarak gelişebilecek “tohumlar” oluşturma konusunda başarı kaydedildiğini belirtiyor. Fakat bazı uzmanlar, laboratuvarda başarılı olan bir deneyi belirsiz hava koşullarında tekrarlamanın zorluklarına dikkat cekiyor.
Bu alandaki yatırımlar bugun daha cok, su stoklarını koruma amacı guden yetkili kurumlar tarafından yapılıyor. (Vietnam Savaşı sırasında da Amerikan ordu stratejisinin bir parcası olarak, muson yağmurları doneminin uzatılması icin ‘bulut ekme’ yontemine başvurulduğu belirtiliyor.) ABD’nin batısında bircok havaalanında sis bulutlarını dağıtmak icin de bu yontem kullanılıyor.
Havaalanlarının ayrıca lazer yoluyla şimşek engelleme yontemini de kullanılabileceği belirtiliyor. 2004’te Kasparian ve ekibi fırtına bulutlarına lazer ışınları gondererek şimşekleri emmeye calışmış, ama başarılı olamamıştı. Kasparian şimşeği tetiklemek icin daha guclu bir lazer ışını kullanmak gerektiğini soylemişti. Fakat 2012’de başka bir ekip laboratuvarda bunu başardı. Yapay yoldan oluşturulan şimşeğin yonu lazerle değiştirilebildi. Peki, hortum ve kasırga gibi tehlikeli hava koşullarını onleyebilir miyiz? Philadephia’daki Temple Universitesi’nden Rongjia Tao, bunun yuksek duvarlarla mumkun olabileceğini soyluyor.

Amerika’nın orta batısı hortumlarıyla unlu. Hortum, guneyden gelen sıcak hava ile kuzeyden gelen soğuk havanın karşılaşması sonucu oluşuyor. Tao, Teksas’tan Nebraska’ya kadar uzanan ve kasırga vadisi olarak bilinen bu geniş ovada kurulacak uc adet 300 metre yuksekliğinde duvarın ovadaki hava akışını yavaşlatarak hortum oluşumunu engelleyeceğini iddia ediyor. Fakat bazı meteorologlar doğal dağ engellerine rağmen hortumların Cin’de oluşmaya devam ettiğini soyluyor. Tao ise bu itiraza cevaben, 2013’te Cin’de meydana gelen uc hortuma karşılık ABD’deki sayının 811’i bulduğunu belirtiyor.
Hortumun yanı sıra kasırgaları kontrol altına alma cabaları da devam ediyor. 2000’lerde kasırga ustune ucakla binlerce ton su emici polimer serpilerek fırtına durdurulmaya calışılmış, ama başarı kaydedilmemişti. Bazı uzmanlar ise zehirsiz petrol sızıntısı yoluyla okyanus yuzeyini sakinleştirme ve kasırga oluşumunu engelleme onerisinde bulunuyor. Bu yıl başlarında da Amerikalı araştırmacılar ruzgÂr turbinleri yoluyla kasırganın hızının kesilebileceğini soyluyor.
Florida Uluslararası Universitesi’nden Hugh Willoughby ise kasırgaları terbiye etme girişimlerini “tam bir sacmalık” olarak goruyor. Kasırgalar tahmin ettiğimizden cok daha guclu. Willoughby, kasırgaların “20 dakikada bir 10 megaton gucunde nukleer bomba patlatmaya eşdeğer” enerji saldığını soyluyor. Okyanus yuzeyine petrol sızdırarak kasırga henuz oluşmadan onlemini alma yontemine de sıcak bakmayan Willoughby, okyanusta gorulen cok sayıdaki hareketlenmenin hangisinin kasırgaya evrileceğini tahmin etmenin mumkun olmadığını belirtiyor.
Hava koşullarını denetim altına almamız hic mumkun olacak mı sorusuna, bazıları yıllardır zaten bu denetimin bir şekilde uygulandığı cevabını verirken bazıları da bu işin daha uzun yıllar alacağını soyluyor. Yani tartışmanın her iki cephesindekiler orta noktada buluşuncaya kadar daha cok fırtına kopacak gibi gorunuyor.
Kaynak: BBC
__________________