ABD'de ilk kez 1990 yılında bulunan bir iskeletin yeniden incelenmesiyle birlikte aslında bu kişinin bir vampir olduğu belirlendi.
Korku filmlerinin ana karakterlerinden bir tanesi de vampirlerdir. Bu varlıklar, normal koşullarda diğer insanlardan ayırt edilemezler ancak insan kanıyla beslenirler. Bu bağlamda dişlerinin de biraz daha uzun ve sivri olduğunu soyleyebiliriz.
Bugune kadar gercekten var olup olmadıkları tartışılan vampirlerle ilgili olarak yapılan son araştırma, vampirlerin gercekten var olabileceğini duşunduruyor. Araştırmacılar, 1900'lu yıllarda hayatını kaybeden bir ciftcinin vampir olabileceğini belirlediler.

İlk kez 1990 yılında bulunan fosil uzerinde incelemelerde bulunan bilim insanları, bu fosilin John Barber adında bir ciftciye ait olduğunu belirlemişlerdi. O donemki belirlemelere gore Barber, fakir bir ciftciydi ve o donemlerin olumcul hastalıklarından olan tuberkuloz nedeniyle hayatını kaybetmişti.
Normal koşullarda bir mezar, bilim insanları icin fazlasıyla dikkat cekici değildir. Ancak bulunan bu mezarın garip bir yapısı vardı. Ceset, bir tabutun icerisinde bulunuyordu ve tabut, adeta olunun herhangi bir şekilde tabuttan cıkamaması icin iyiden iyiye civilenmişti. Ustelik işin tek garip yanı bu da değildi. Barber oldukten sonra kafatası govdesinden ayrılmış ve kolları, omuzlarının hizasına getirilerek capraz bir şekilde yerleştirilmişti. Bu durum aslında, 18 ve 19. yuzyıllarda gorulen bir durumdu. Bolge halkları, vampir olduğuna inanılan kişileri bu şekilde gomuyorlardı. Cunku o donemlerde vampirlerin olumsuz olduğuna ve aradan yıllar gecse bile vampirin yeniden doneceği duşunuluyordu.
Cesedin bulunduğu yıllarda yapılan calışmalar, o donemki tekniklerin yetersizliği nedeniyle istenilen şekilde sonuclanmamıştı. Ancak şimdi, ABD Silahlı Kuvvetleri bunyesinde calışmalarını surduren ve DNA araştırmacısı olan Jennifer Higginbotham, bu fosili yeniden inceledi ve elde ettiği verileri paylaştı. Higginbotham, yaptıkları araştırmaların sonucunda John Barber'in o donem bolgede yaşayan insanlar tarafından vampir olarak nitelendirildiğine dair delillerinin olduğunu acıkladı.
Mezarın bulunduğu ABD'nin New England bolgesinde bulunan Connecticut eyaletinden arkeolog Nicholas Bellantoni, konuyla ilgili olarak yaptığı acıklamalarda bu mezarın defalarca acıldığını ve icerisindeki kişinin hala orada olup olmadığının kontrol edildiğini soyledi. Bellantoni'ye gore bu durum, vampirlerin olumsuz olduğuna inanılmasından oturu geliyordu.
Bilim insanları, konuyla ilgili calışmalarını surduruyorlar.
webtekno
Korku filmlerinin ana karakterlerinden bir tanesi de vampirlerdir. Bu varlıklar, normal koşullarda diğer insanlardan ayırt edilemezler ancak insan kanıyla beslenirler. Bu bağlamda dişlerinin de biraz daha uzun ve sivri olduğunu soyleyebiliriz.
Bugune kadar gercekten var olup olmadıkları tartışılan vampirlerle ilgili olarak yapılan son araştırma, vampirlerin gercekten var olabileceğini duşunduruyor. Araştırmacılar, 1900'lu yıllarda hayatını kaybeden bir ciftcinin vampir olabileceğini belirlediler.

İlk kez 1990 yılında bulunan fosil uzerinde incelemelerde bulunan bilim insanları, bu fosilin John Barber adında bir ciftciye ait olduğunu belirlemişlerdi. O donemki belirlemelere gore Barber, fakir bir ciftciydi ve o donemlerin olumcul hastalıklarından olan tuberkuloz nedeniyle hayatını kaybetmişti.
Normal koşullarda bir mezar, bilim insanları icin fazlasıyla dikkat cekici değildir. Ancak bulunan bu mezarın garip bir yapısı vardı. Ceset, bir tabutun icerisinde bulunuyordu ve tabut, adeta olunun herhangi bir şekilde tabuttan cıkamaması icin iyiden iyiye civilenmişti. Ustelik işin tek garip yanı bu da değildi. Barber oldukten sonra kafatası govdesinden ayrılmış ve kolları, omuzlarının hizasına getirilerek capraz bir şekilde yerleştirilmişti. Bu durum aslında, 18 ve 19. yuzyıllarda gorulen bir durumdu. Bolge halkları, vampir olduğuna inanılan kişileri bu şekilde gomuyorlardı. Cunku o donemlerde vampirlerin olumsuz olduğuna ve aradan yıllar gecse bile vampirin yeniden doneceği duşunuluyordu.
Cesedin bulunduğu yıllarda yapılan calışmalar, o donemki tekniklerin yetersizliği nedeniyle istenilen şekilde sonuclanmamıştı. Ancak şimdi, ABD Silahlı Kuvvetleri bunyesinde calışmalarını surduren ve DNA araştırmacısı olan Jennifer Higginbotham, bu fosili yeniden inceledi ve elde ettiği verileri paylaştı. Higginbotham, yaptıkları araştırmaların sonucunda John Barber'in o donem bolgede yaşayan insanlar tarafından vampir olarak nitelendirildiğine dair delillerinin olduğunu acıkladı.
Mezarın bulunduğu ABD'nin New England bolgesinde bulunan Connecticut eyaletinden arkeolog Nicholas Bellantoni, konuyla ilgili olarak yaptığı acıklamalarda bu mezarın defalarca acıldığını ve icerisindeki kişinin hala orada olup olmadığının kontrol edildiğini soyledi. Bellantoni'ye gore bu durum, vampirlerin olumsuz olduğuna inanılmasından oturu geliyordu.
Bilim insanları, konuyla ilgili calışmalarını surduruyorlar.
webtekno
__________________